© Konya Postası 2021

Doğu'da evlilikler azaldı, boşanmalar arttı

Doğu Anadolu Bölgesi'nde son 5 yılda evlilik oranları azaldı, boşanmalarda artış görüldü. 2017'de 43 bin 196 nikah kıyıldı, bu rakam pandeminin etkili olduğu 2020'de 34 bin 438'e kadar geriledi. 2017'de 3 bin 469 çiftin boşandığı bölgede, 2021'de bu rakam 5 bin 951'e yükseldi. Iğdır Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü doktor öğretim üyesi Sait Yıldırım, medya ve içeriklerinde evlilik dışı ilişkilerin popülerleştirilmesi, gösteriş unsuru ve ekonomik sorunlar, iletişim ve Covid-19 etkisiyle çıkan problemlerin evliliklerin bitmesine yol açtığına işaret etti

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı evlilik istatistiklerine göre 14 il bulunan Doğu'da 2017 yılında 43 bin 196 evlilik gerçekleşti. 2018'de 41 bin 863 olan evlilik sayısı, 2019'da 40 bin 34'e, pandeminin ilk yılı olan 2020'de ise 34 bin 438'e geriledi. 2021'de bölgede evlenen çiftlerin sayısı ise 40 bin 281 olarak gerçekleştiği belirtilen TÜİK verilerine göre kaba evlilik hızı 2017'de 7,40 iken, 2021'de 6,70'lere kadar düştü. Hakkari dışındaki bölge illerinde evlilik oranları azaldı. Buna göre Erzurum'da 2017'de 6,48 olan kaba evlilik hızı 2021'de 6,20'ye, Erzincan'da 5,77'den 5,55'e, Ağrı'da 7,97'den 7,23'e, Kars'ta 6,51'den 5,82'ye, Iğdır'da 7,76'dan 6,72'ye, Ardahan'da 6,36'dan 5,97'ye, Malatya'da 6,84'den 6,74'e, Elazığ'da 7,19'dan 6,96'ya, Bingöl'de 7,42'den 6,45'e, Tunceli'de 5,40'dan 5,11'e, Van'da 7,96'dan 6,95'e, Muş'ta 7,90'dan 6,63'e, Bitlis'te 7,52'den 6,98'e düştü. Bölgede kaba evlilik hızı artan tek il Hakkari'de ise 2017'de 6,74'ten 2021'de 6,86'ya çıktı.

BOŞANMALARIN NEDENLERİ

TÜİK istatistiklerine göre Doğu'da boşanmalarda da önemli oranda artış yaşandı. 2017'de 3 bin 469 boşanma sayısı, 2018'de 4 bin 331, 2019'da 5 bin 115, 2020'de 5 bin 289, 2021'de 5 bin 951'e yükseldi. Dünyayla birlikte Türkiye'yi de etkileyen pandemi, evlilik oranlarını düşürürken boşanmaları artırdı. Pandeminin etkili olduğu 2020'de boşanan çiftlerin sayısı 5 bin 289, 2021'de ise 5 bin 951'e çıktı.

Aile danışmanlığı da yapan Iğdır Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü doktor öğretim üyesi Sait Yıldırım, toplumsal yaşamın her aşamasındaki değişimlerin aile yapısı ve evlilikleri de etkilediğini söyledi. Evliliklerde azalma, boşanmalarda ise artışın önemli sebepleri olduğunu belirten Yıldırım, "Evliliklerin mahiyetini yitirmesi, medya ve içeriklerinde evlilik dışı ilişkilerin popülerleştirilmesi, gösteriş unsuru ve ekonomik sorunlar, iletişim problemleri, sorumluluktan kaçınma, Covid-19 etkisiyle ortaya çıkan problemler, evliliklerin bitmesine yol açan temel faktörlerdir" dedi.

 

MEDYA İÇERİKLERİ ÖNEMLİ

Boşanma olaylarında medya içeriklerinin önemine dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi:

"Evliliklerin mahiyetini yitirmesinin evlilikle yaşanan veya hayal edilen yaşam biçimi, evlenme eylemi gerçekleşmeden de yaşanmaktadır. Bu noktada evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaşması, evliliğin sadece resmi bir sözleşme olarak algılanmasına yol açmıştır. Medya ve içerikleri de bu süreçte oldukça önemlidir. Aldatma eylemlerinin sevimli gösterilmesi, evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaşmasına yol açmaktadır. Filmlerde bu tarz aldatma sahnelerinde aldatan erkeği sempatik bir karakterden seçerek, aldatılan kocayı da karısıyla ilgilenmeyen sert ve çirkin bir rolle tanımlandığında, o anda bilinçaltımızda aldatma eyleminden ziyade duygusal bir tutum canlanır. Böylesine bir algı, ilgisizlik veya benzeri unsurlar olması durumunda aldatmanın normal olabileceği düşüncesi zihinlerde güçlenir. Her iki cins için de bu durum geçerlidir. Aldatma vakaları, günümüzde kadın erkek fark etmeksizin çok yaygın bir şekilde görülen yasak ilişkidir. Medya bağımlılığı ise bu süreçte oldukça etkilidir. Çiftlerin birbirinden daha fazla sosyal medya uygulamalarında zaman geçirmesi ve buradan alternatif ilişkiler inşa etmesi kolaylaşmıştır. Bu durum aldatma, şiddet, cinayet ve boşanmaların artmasına yol açmıştır."

'EMPATİ KURMA ÇABALARI YETERSİZ'

Boşanmalarda önemli bir sorunun da iletişim kurma yetisinin olmayışı ve ilgisizlik olduğunu ifade eden Yıldırım, "Çiftler, problem çözme sürecinde empati kurma açısından yetersiz olduklarından birbirlerini rakip olarak görmektedirler. Bu durumda çözüm yerine rekabet odaklı bir savaş oluşmaktadır. Çiftler, başlangıçta önemsemedikleri veya çözmekten kaçındıkları problemleriyle daha sonra birikmiş bir şekilde karşılaşınca çözme konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu durumda alternatif çözüm olarak şiddet ortaya çıkmaktadır. Bu durum özellikle Covid-19 döneminde artış göstermiştir. Kapanma döneminde birlikte zaman geçirme sürecinin artmasıyla çiftler arasındaki iletişim krizleri, şiddet ve boşanmaları arttırmıştır. Gösteriş unsuru oldukça önemlidir. Günümüzde gençler, evlilik ve düğün sürecine ilişkin anne babaları veya geleneklere dair ritüelleri gericilikle itham ederek alay etmektedir. Ancak kendileri evlenme sürecine giriştiği zaman gösteriş unsuru temelinde birçok gereksiz harcama yapabilmektedir. Günümüzde gençler nişanlılığından düğüne kadar tüm özel ve mahrem an ve alanlarını sosyal medyada paylaşarak takdir ve beğeni toplama amacına girişmektedir. Yapılan harcamalar ve pahalılık, gösteriş ve şovu artıracağı için ekonomik yük oldukça fazla olmaktadır. Bu durumda düğünler günümüzde önemli bir ekonomik soruna dönüşmektedir. Zorlukla evlenen çiftler, yıllarca hiç kullanmayacağı veya sadece arada bir resmini paylaşacağı onlarca ürünle evlerini doldurmaktadır. İnsanların eşyaya sahip olduğu süreçten, eşyaların insanlara sahip olduğu ilginç bir dönemdeyiz. İnsanlar kendilerini arabası, evi, kıyafeti, marka eşyasıyla tanımlıyor. Böylesine eşya ve ürünlerin statü ve değer gördüğü bir dönemde evliliklerin kısa sürmesi şaşırtıcı değildir" diye konuştu.

'SAYGI VE İLETİŞİM'

Kendisinin aile danışmanlığı yaptığını da belirten Yıldırım, müracaat eden çiftlerde en önemli problemin saygı ve iletişim eksikliği olduğunu vurgulayarak, "Anlaşmazlık yaşayan, ayrılma aşamasında olan, birbirini seven ama çok problem yaşayan birçok çiftimize destek oluyoruz. Bu noktada en temel problemin saygı ve iletişim odağında birleştiğini görüyoruz. Çiftler, herhangi bir problemde birbirini dinlemek veya anlamak yerine haklı çıkma çabasıyla birbirlerine rakip gibi davranıyor. Evlilik, rekabet ilişkisini kaldırmayan bir kurumdur. Rekabet olan ilişkide problem çözme becerisi gelişmez. Çiftlerle konuştuğumuzda problem çözme becerilerini geliştirme sürecinde empati yapma, anlama ve dinleme, üslup ve konuşma üzerinden yola çıkarak saygı ve iletişim dilini güçlendirmeye çalışıyoruz. Problemli ilişkilere yönelik bu uygulamalarla birçok ailemizin kurtulması mümkün oldu" dedi. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER