© Konya Postası 2021

Domuz gribi virüsü yeniden mi hortladı

Yakın zamanda açıklama yapan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, 16 kişinin gripten hayatını kaybettiğini ve bunlardan 11’nin domuz gribi olduğunu söyledi. Gündemde yer alan grip hastalığı ile açıklama yapan Konya İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, domuz gribinin normal grip gibi aşısın ve tedavisinin aynı olduğuna dikkat çekti

‘KORUNMA VE AŞISI AYNIDIR’

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, 2014'ten bu yana toplam 16 kişi gripten dolayı hayatını kaybettiğini açıkladı. 16 kişinin 11'i domuz gribi, 5'i virüsün diğer tiplerinden dolayı yaşamını yitirdiğini söyleyen Gümüş, şu anda bir salgın durumu söz konusu olmadığını vurguladı. Gündemde gripten ölen kişilerden dolayı açıklama yapan Konya İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, gribin tüm dünyada ve her yaşta yaygın görülen bir hastalık olduğunu kaydetti. Küçükkendirci, “Bakıldığında Domuz gribi normal gripten bir farkı yoktur. Korunma ve aşısı aynıdır. Tek farkı domuz gribinin virüsü normal gripten faklı ama tedavisi aynıdır. Grip tüm dünyada ve her yaşta yaygın olarak görülen hastalıktır” şeklinde konuştu.

‘SOĞUK HAVALARDA VİRÜS ÇOK KOLAY YAYGINLAŞIR’

Grip hastalığının belirtilerini açıklayan Küçükkendirci, hastalığın yaşlı ve çocuklarda komplikasyon gelişme olasılığının yüksek olduğunu vurguladı. Küçükkendirci, “Grip, ani başlayan ateş, üşüme ve titreme, baş ağrısı, iştahsızlık, yaygın kas ağrısı ve kuru öksürükle seyreder. Birkaç gün süren halsizlik görülür. Daha sonra boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı ve öksürük bulguları öne geçer. 2-7 gün içinde iyileşme görülür. Yaşlılarda, çocuklarda ve altta yatan hastalığı olan kişilerde komplikasyon gelişme olasılığı yüksektir” dedi. Havaların soğuk olduğu zamanlarda virüsün çok kolay yaygınlaştığına değinen Küçükkendirci, hastalığın Ekim ayının ikinci haftasında görülmeye başladığını dile getirdi. Küçükkendirci, “Havaların soğuması ve havadaki nem miktarının azalması grip virüsünün yayılmasını kolaylaştırır. Hastalık Ekim ayının ikinci haftasından itibaren görülmeye başlar. Takip eden yılın Mart ayına kadar devam eder. En çok vaka Aralık ayı başından Ocak ayı ortalarına kadar görülür. Özellikle okullarda ve bakım evlerinde hastalık yüksek atak hızıyla seyretmektedir. Ayrıca hane halkında okula giden, kahvehane, kreş, hastane, sağlık ocağı gibi hastalığın bulaşma riski yüksek yerlerde çalışan kişiler bulunduğu taktirde, hastalık görülme olasılığı artar. Hastalık 65 yaşından büyük olanlar, yaşlı ve bakım evinde kalanlar, astım dahil çeşitli kronik akciğer ve kalp hastalığı olanlar, şeker hastaları, böbrek yetmezliği ve kansızlığı olanlarda ağır seyreder. Hastalık hava yolu ile bulaşır. Öksürük veya aksırmakla damlacıkların duyarlı kişinin solunum yollarına ulaşması ile bulaşma olur. Hastalık belirtileri olan kişiler 3-5 gün, çocuklar 7 gün süre ile hastalığı bulaştırabilmektedirler. Hastalığın kuluçka süresi 1-5 gün kadardır” şeklinde konuştu.

‘GRİP AŞISI SALGINDAN ÖNCE YAPILMASI GEREKİR’

Gripten korunmada toplumu kişisel hijyen konusun bilinçlenmesi gerektiğini söyleyen Küçükkendirci, öncelik olarak eğitimin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Küçükkendirci, “Grip hastalığında öncelikle kişileri eğitim konusunda bilinçlendirmek gerek. Toplumun kişisel hijyen konusunda bilgilendirilmesi gerekir. Özellikle ağız ve burun akıntılarının bulaştığı ellerin temizlenmesi ve öksürüp-aksırırken ağız ve burunun damlacıklar çevreye sıçramayacak şekilde kapatılması hastalığın bulaşmasını azaltacaktır” dedi. Grip salgınında aşının çok önemli olduğunu söyleyen Küçükkendirci, grip aşısı salgın olmadan önce yapılması gerektiğini belirtti. Küçükkendirci, “Grip aşısı grip salgını olmadan önce yapılması gereken bir aşıdır. 6 aydan küçük çocuklara yapılması önerilmeyen grip aşısı hastalığın şiddetli seyretme olasılığı olanlar ve yüksek riskli yerlerde çalışanlara önerilmektedir. Aşı uygulandıktan sonra yaklaşık iki hafta içinde koruyucu antikor düzeyi oluşmaktadır. Aşı bir önceki yıl en çok salgın yapan 3 virüs tipini içerir. Aşının etkinliği kişinin yaşına, bağışıklık durumuna ve kişinin karşılaştığı virüsün aşı içeriğindeki virüs tipi ile benzer olup olmamasına göre farklılık gösterir. Yan etki olarak 1-2 gün süreyle aşı yerinde ağrı ve hassasiyet, ateş, halsizlik, baş ağrısı ve kas ağrıları görülebilir. Yumurta proteinlerine ağır alerjisi olan, akut ateşli hastalığı olan kişilere aşı yapılmamalıdır. Hafif ateş ve üst solunum yolu enfeksiyonu olan kişilere aşı yapılabilir. 8 yaş ve daha küçük çocuklar eğer ilk kez aşılanıyorsa tam etkinin oluşması için bir ay arayla iki doz aşı uygulanmalıdır. Ülkemizde grip hastalığının Kasım- Mart döneminde görüldüğü düşünülürse Eylül-Ekim, en geç Kasım ayında aşı yapılmış olmalıdır” şeklinde konuştu.

‘OKULLARIN KAPATILMASI BİR ÖNLEM DEĞİLDİR’

Grip salgınında yakın çevrenin ve temasında çok önemli olduğunu dile getiren Küçükkendirci, grip salgınında okul gibi ortamda görüldüğü takdirde okulun kapatılmasının önlem olmadığına değindi. Küçükkendirci, ”Hastanın izolasyonu gerekli değildir. Hastanın solunum sistemine ait akıntıları temizlenmeli ve ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Okullarda grip salgını olduğunda okulların kapatılmasının salgının kontrol altına alınmasında bir yararı yoktur. Çünkü okulda bulaşma olduysa pek çok öğrenci virüsü almış ve hastalığın kuluçka döneminde olabilir” açıklamasında bulundu. (Mustafa ŞENOL)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER