Eriha
Kültür - SanatFilistin Ulusal Yönetimi'nin Batı Şeria bölümünde Ürdün Nehri yanında yer alan bir yerleşim yeridir. Eriha valiliği'nin merkezidir ve Fetih partisi tarafından yönetilir. 2007 yılı itibarıyla 18,346 nüfusa sahiptir. 1517-1918 yılları arasında Osmanlı hakimiyeti altında olan şehir, 1949'dan 1967'ye kadar Ürdün tarafından işgal edildi ve 1967'den itibaren İsrail işgali altında tutuldu; 1994 yılında idari kontrol Filistin Yönetimi'ne verildi. Dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden biri olduğuna inanılmaktadır ve dünyanın bilinen en eski koruyucu duvarına sahip şehridir.[9] Şehrin, dünyanın en eski taş kulesine sahip olduğu da düşünüldü, ancak Tel Karamel, Suriye'deki kazılarda daha eski taş kuleler keşfedildi.
Arkeologlar Eriha'da 20'den fazla ardışık yerleşimin kalıntılarını ortaya çıkarmışlardır. Bunlardan ilki 11,000 yıl öncesine (MÖ 9000), neredeyse Dünya tarihinin Holosen döneminin başlangıcına dayanmaktadır.
Şehir ve çevresindeki verimli kaynaklar binlerce yıldır insanları şehre çekmektedir. Eriha, Tanah'ta "Palmiye Ağaçları'nın Şehri" olarak tanımlanmaktadır.
Etimoloji
Eriha'nın İbranice'deki ismi olan Yeriẖo kelimesinin genellikle Kenanca reaẖ ("kokulu") kelimesinden türetildiği düşünülmektedir. Ancak diğer teoriler Eriha'nın Kenanca "ay" anlamına gelen Yareaẖ kelimesinden ya da "Ay Tanrısı" olduğuna ve şehrin ona eski bir ibadet merkezi olarak adandığına inanılan Yarikh kelimesinden geldiğini savunmaktadır.
Eriha'nın Arapça adı, ʼArīḥā, "kokulu" anlamına gelir.
Tarih ve arkeoloji
Kazıların tarihi
Yerleşim yerinin ilk kazıları 1868 yılında Charles Warren tarafından yapılmıştır. Ernst Sellin ve Carl Watzinger 1907 ve 1909 yılları arasında, John Garstang ise 1930-1936 yılları arasında Tel es-Sultan ve Tulul Ebu el-'Alayik'te kazılar yapmışlardır. Daha modern teknikler kullanılarak yapılan araştırmalar, 1952 ve 1958 yılları arasında Kathleen Kenyon tarafından yapılmıştır. Lorenzo Nigro ve Nicolò Marchetti 1997–2000 yıllarında kazılar gerçekleştirmiştir. 2009'dan beri yürütülen İtalya-Filistin ortak arkeolojik kazı ve restorasyon çalışması, 2015 yılından itibaren Lorenzo Nigro, Hamdan Taha ve Jehad Yasine yönetiminde Roma "La Sapienza" Üniversitesi ve Filistinli MOTA-DACH tarafından yeniden başlatılmıştır.[22] İtalya-Filistin Ortak Kazı Çalışmaları 20 senede (1997-2017) 13 kez gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte; Orta Tunç Çağı'na bakan A1 Kulesi ile Erken Tunç III döneminden kalma güneydeki Aşağı Kasaba ve Bahar Tepesi'nin doğu tarafındaki G Sarayı gibi bazı önemli keşifler yapılmıştır.
Filistin, tarihle ve misafirperverlik ile yoğurulmuş zengin bir topraktır. Ünlü şehirleri: Kudüs, Beytullahim, El-Halil, Eriha, Nablus, Ramallah, Gazze, Cenin, Tulkerem, Selfit, Tubas, Kalkilya, Refah ve Han Yunusdur. Dünyadaki üç ana semavi dine göre de özel bir yer öneme sahip bu mukaddes topraklar ziyaretiniz için sizleri selamlıyor. Filistin, tarih öncesi asırlardan ve ilk hacıların buraya ulaşmasından itibaren farklı kültürlerin buluşma noktası olmuş ve meşhur birçok ziyaretçinin defalarca uğradığı bir ziyaret noktası haline gelmiştir. Filistin konumu itibari ile Akdeniz kıyısı, Ürdün nehri, Afrika ile Ortadoğu arasındaki yolların kavşağında yer alır. Filistin’in herhangi bir şehri veya beldesini ziyaret ettiğinizde insanların yüzleri size zengin tarihini ve farklı medeniyetlerin karışımını hatırlatır. Bugün, Filistin ziyaretçilerine sunduğu misafirperverlik, konforlu konaklama yerleri, kaliteli lokantaları, gelişmiş sanat sergileri ve diğer hizmetlerinin kalitesi sebebiyle dolayı gurur duyar. Filistin’in sahip olduğu vakarlı sanatçılar, çeşitli el işi ürünler, farklı çağlardan turistik, tarihi ve dini yerler saymakla bitmez. Filistin halkının sahip olduğu mizahı, cana yakınlığı ve kültürün aydınlık yüzünü gösteren bu muhteşem ülke mutlaka ziyaret edilmelidir. Olağanüstü güzelliğe sahip bu kutsal toprakların tarih boyuncu dünyanın her yerinden uzun ziyaretçi listelerine sahip oluşu boşuna değildi.
ERIHA ŞEHRI Eriha şehri Kudüs’ün 36 kilometre doğusunda Amman’a giden yolda, Celil’e giden ana yolun kavşağında yer alır. Şehirde eski Eriha’yı temsil eden El-Sultan Tepesi bölgesi bulunmaktadır. Eriha şehri dünyanın en eski ve deniz seviyesinden en alçak şehridir (deniz seviyesinin 258 metre altında) Tarihi günümüzden 10 bin yıldan daha öncesine dayanır. Şehir avcı gruplarını cezbeden ve yerleşmek için eski kalıntıları topladıkları sonra da bitki ve hayvanları evcilleştirmeye başladıkları bereketli killi toprağı ile meşhur El-Sultan Pınarı’nın çevresinde oluşmuştur. El-Sultan Pınarı, Nebi Elyesa’nın Eriha’da suları temizlediği yer olması hasebiyle El-Yeşea Pınarı olarak da bilinir. Eriha’nın kış mevsimindeki ılıman iklimi onu kışın tercih edilen bir merkez haline getirir. Eriha, her zaman Filistin’in diğer şehirlerinden daha sıcaktır. Şehir alçak olması ve etrafındaki dağların yüksek olması nedeniyle yazın çok sıcak olur. Toprağının bereketli ve suyunun bol olmasından dolayı önemli bir tarımsal bölgedir. Taze sebze ve meyve üretiminde dünya çapında üne sahiptir. Özellikle hurma, muz ve narenciyesi çok meşhurdur. El-Sultan Tepesi (Eski Eriha) Dünyanın En Eski Şehri Tel El-Sultan, Ölü Deniz’in 10 kilometre kuzeyinde, Ürdün Vadisi’nin alt kısmında yer alır. Akdeniz seviyesinin 250 metre altındadır. Yeni Taş devrine uzanan bir tarihi vardır. Eski Eriha, yeryüzünde bulunan en alçak ve en eski şehirdir. Eski şehrin enkazlarının bulunduğu tepenin alanı yaklaşık 1 dönümdür. Eski Eriha şehrinin adı birçok tarihi kaynakta zikredilmiştir. Bölgedeki yeni kazı çalışmalarında isminin Orta Tunç çağından M.Ö. İkinci bin yılında (Kenani dönemi) bulunan “cuaran” mühürleri üzerine nakşedildiğini gösteriyor. Akabinde bölgede yapılan kazılarda medeniyet tarihinin 10 bin yıl kadar geriye uzandığı keşfedildi. Bu eserlerin en eskileri Natufi medeniyeti (M.Ö. 8-10 bin yıl) dönemine kadar uzanıyor. Bunlar, Ayn El-Sultan’ın yakın bir yerde Natufi yerleşimi bulunduğuna işaret eden çakmaktaşından yapılmış eşyalardan oluşur. Yeni Taş devrinin en eski kalıntıları, burada içinde toprak evlerin bulunduğu küçük bir yerleşim olduğunu gösteriyor. Yerleşim dairesel olarak bir sur ve burç ile çevrelenmiştir. Bu duvar, istihkâm sistemleriyle ilgili muhafaza edilmiş en eski örnektir. Eriha, erken dönemlerde Hristiyanlığın yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Yerleşim, geç Helenistik dönemden Roma dönemi başlangıcına kadar EL-Hirodiyeh sarayları olarak bilinen Ebu EL-Alayek tepeleri mevkiinde yoğunlaşmıştır. Bölgede çok amaçlı saraylar inşa edilmiştir. İdari bölge, Geç Roma dönemi ve Bizans dönemi başında yeni Eriha’ya taşındı. Eriha adı birçok tarihi kaynakta bulunmaktadır. Bunlardan biri tarihi M.Ö. 6. asra dayanan Madaba mozaik haritasıdır. Haritada Eriha, kilise ve palmiye ağaçları ile gösterilmiştir. Ayrıca Elyesa’nın nakşının da bulunduğu, Ölü deniz ve Ürdün Nehri’nin tamamını içeren harita şehrin coğrafi çevresini göstermektedir. Yapılan arkeolojik kazılarda yeni Eriha şehrinin merkezinin birçok bölgesinde Bizans dönemi tarihine ışık tutan kalıntılar ve birçok kilise temeli bulunmuştur. El-Hasan Tepesi, Kıpti Kilisesi, Baba Aftimeos Yunan Ortodoks Kilisesi ve El-Natle Pınarı harabesi keşifleri bunlardan sadece bazılarıdır. 2010 yılında Rus Müzesi’nin inşası esnasında, Filistin Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı ile Rusya Bilim Akademisi kontrolünde bölgede yapılan kazı çalışmalarında mimari kalıntılar, yer mozaikleri, Roma, Bizans, Emevi ve Osmanlı dönemlerine ait bir binalar dizisi bulunmuştur.
Geçtiğimiz on yıl içerisinde Filistin Eski Eserler Dairesi tarafından Roma Lasapienza Üniversitesi ve UNESCO işbirliği ile Tel ELSultan bölgesinde rehabilitasyon çalışmaları yapılmıştır, Halen bölgede dünyanın en eski medeniyetlerinin detayları ve yaşam tarzları görülmektedir.
İlginizi Çekebilir