© Konya Postası 2021

Felaketlere çözüm enerji santralleri

Son yıllarda üst üste gelen maden ocaklarındaki kazalar tüm Türkiye halkını yasa boğarken bir yandan da insanların akıllarında birçok soruyu da beraberinde getirdi.

Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Niyazi Bilim ülkemizdeki maden ocakları İşletmelerini Pazar payı bulamadıkları için küçük üretimi hedeflemek zorunda kaldıklarını belirterek “Kömürü maliyeti açısından değerlendiren işletmeler sadece dar bir alanda bu işi yaptıklar için maliyeti kısmak zorunda kalıyorlar. Hem iş güvenliği tedbirlerini ön plana çıkarmak hem de aslında kendilerinin daha fazla üretmelerini sağlayabilmek için bu işletmelerin ellerinde ki kömürü enerjiye dönüştürecek santraller açılması gerekir” dedi.

EN FAZLA İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI KÖMÜR MADENLERİNDE

Bilim, “Son zamanlarda sıkça duyduğumuz kömür madeni risklerine bakacak olursak Kapalı maden işletmeleri ya da kömür ocaklarında ki riskler dünyanın neresine giderseniz gidin her yerde aynıdır. Yapılan istatistikler dünyada gösteriyor ki en fazla iş kazası ve meslek hastalığı kömür madenlerinde gerçekleşiyor. Bunun sonucunda da çok fazla iş kazası artı belki de basına çok yansımayan meslek hastalığı var. Bu dünyanın neresinde olursa olsun kömür madenlerinde ciddi bir risk grubu olarak kabul edilir” diyor ve sosyal medyada bu konuyla alakalı yapılan istatistiklerin bilimsellikten gerçekten çok uzakta olduğunun altını çiziyor. “Hatta ve hatta halk ağzıyla verilen istatistikler söz konusu” diyen Bilim, “En çok ta 40 yıldır Almanya’da kömür madeni kazalarında hiç ölüm vakasıyla karşılaşılmadığına dair iddialar yer alıyor. Almanya’da ki ölüm vakaları az oluyor diyebiliriz ama hiç olmuyor diyemeyiz. Bu tamamen yalan haber. Çünkü her yıl bir ya da iki ölüm vakası olduğunu biliyoruz. Bunu son 40 yıla dayayacak olursak hiç ölüm vakası olmadığını söyleyemeyiz.” diye belirtti.

ELMAYLA ARMUDU KIYASLAMAYA ÇALIŞIYORLAR

“Diğer bir husus da kıyas yaparken elmayla armudu da birbirinden ayırmak gerekir” diyen Bilim, “Çünkü kazalar açık kömür madeninde mi yoksa kapalı kömür madeninde mi bu da bizim için çok önemli bir veridir ve buna bakmak gerekir” diye ifade ediyor. Bilim, “ Almanya’da ki kömür madenlerinin çoğunun açık kömür madeni olduğunu” belirterek  “Bir kıyaslama yapılacaksa eğer onlarla bizim aramızda nasıl bir fark var diye bu farkı ortaya koyabilmek için dünyada en çok kömür madeni işleten iki büyük devleti ele almak gerekir. Bunlardan biri Amerika diğeri ise Çin’dir. Biz bunlar arasında tabi ki ilklerde değiliz. Kabaca bir hesap yapacak olursak Amerika Birleşik Devletleri yılda yaklaşık 1 milyar ton kömür üretimi yaparken bizim ülkemiz 80 milyon ton üretim yapıyor ama Türkiye’de kömür üretiminde önde gelen ülkelerden biri olma yolunda ilerliyor” diye belirtti.

İSTATİSTİKLER BİLİMSELLİKTEN UZAK

Türkiye’ deki kömür rezervlerinin, Dünya rezervlerinin yaklaşık 1.6’sı kadar olduğunu söyleyen Bilim, “Linyit rezervlerimiz diğer ülkelerle kıyasladığımız zaman orta seviyelerde diyebiliriz. Şimdi bu yüzden önce şunu anlamamız lazım biz kendimizi diğer ülkelerle kıyas ettiğimizde yapılacak olan en doğru istatistik çıkarılan kömür oranlarından ton başına düşen ölüm sayısıdır. 2012 verilerine göre kömür madenlerinde ki ölenlerin sayısı Amerika’da 20, Çin’de1374,Türkiye’de 20 kişi olarak Kayılara geçmiş. Şu anda 2012 istatistiklerine göre her bir milyon ton başına düşen ölüm oranı, Türkiye’de 0.246, Çinde0.37, Amerika’da 0.022.  Eğer bir oranlama yapacak olursak Türkiye’de ki ölüm oranı Amerika’dan 11 kat daha fazla. Eğer Amerika ile Türkiye’yi kıyaslayacak olursak Türkiye’de ki ölüm oranları Amerika’dan 11 kat daha fazla. 2014 oranlarını hesaplamıyoruz bile. 2014’ de dünyada nerdeyse birinci sıraya çıkmış bulunuyoruz. Önceden 3. Sıradaydık. Türkiye’de ki durum görülüyor ki kötü olduğumuz aşikar ama neden kötü olduğumuzun ise bir çok nedeni var” diye açıkladı.

PAZAR PAYI BULAMIYORLAR

 “İşletmeler Pazar payı bulamadıkları için küçük üretimi hedeflemek zorundalar” diyen Bilim, hem iş güvenliği tedbirlerini ön plana çıkarmak hem de aslında kendilerinin daha fazla üretmelerini sağlayabilmek için işletmeci genelde olaya şöyle bakar diyor, “Önce bu işin pazar payının ne kadar olduğuna daha sonra da varsa eğer bir pazar payı, o zaman üretimini  de ona göre yapar”. Bilim, “Ülkemizdeki linyit ocaklarının içerisindeki sülfürün yakıldığı zaman çevreyi kirletmesinden dolayı bir takım yönetmeliklerle bu kömürlerin şehir merkezlerinde satılması ve yakılması yasaklanmıştır” diyerek  “Sadece ilçe ve köylerde satılabilen linyitin dar bir alanda Pazar payının bulunmasından dolayı küçük işletmeler ocaklarını günümüz teknolojisinde dizayn etmeyi hedefleyemiyorlar” diye açıklıyor. “Bunun karşılığında iş güvenliği tedbirlerini aşağı çekmek ne kadar doğru işte bunu tartışmak gerekir” diyen Bilim, “Az üretim yapabilirsiniz ama iş güvenliği tedbirlerinden kısarak böyle bir yola girmeniz kesinlikle doğru değildir. Eğer zarar ettiğinizi düşünüyorsanız o zaman ocağınızı kapatmak zorundasınız” diye söyledi.

ÇÖZÜM ENERJİ SANTRALLERİ

Bilim, “Bu tür işletmeler çıkardıkları linyitin kullanım alanlarının darlığından dolayı üretimi artırma yoluna gidemiyorlar” diyerek, Çözümün aslında şöyle olması gerektiğini düşünüyor;  “Türkiye’de büyük bir problem var ve halkımız bu problemin çok farkında değiller. Problem şu Türkiye’de büyük bir enerji açığı var ve bu enerji açığı yıldan yıla da giderek artmakta. Türkiye’nin enerji ithal eden bir ülke konumunda olması gerçekten sıkıntılı bir durumdur. Bu ülkenin dışa bağımlılığını attırır. Türkiye % 58 enerjide dışa bağımlı. bu çok acı bir durum bunu aşabilmemiz için Türkiye kendi öz kaynaklarını kullanabilmesi için hidroelektrik santrallerini, termik santrallerini, jeotermal kaynaklarını kullanması gerekiyor”. Şu an Ermenek’te bilinen 5 tane maden ocağı bulunmakta ve Devletin bu maden ocaklarına yakın yerlerde termik santraller kurduğu takdirde küçük işletmeler bir araya gelerek bir birleme kararı alabileceklerini söyleyen Bilim,  “Çıkardıkları linyiti enerjiye dönüştürecek fırsatlar sunulduğu takdirde hiçbir işletmeci sınırlı sayıda linyit çıkarmak zorunda kalmayacak. Avrupa da hiçbir maden işletmecisi kendi işletmesini günümüz teknolojisine uygun yapmaktan kaçınmaz çünkü bilir ki ne yaparsa yapsın hiçbir şekilde zarar etmez. İster bunu devlet kendi eliyle yapsın isterse teşviklerle yaptırsın kendi öz kaynaklarımızı maksimum seviyede kullanmak zorundayız” diye belirtti. Bilim, “Başka türlü kömür işletmelerine siz ne kadar da kanun maddesi çıkartırsanız çıkartın bu kazalar olmaya devam edecektir. İşletmeler bu kanun maddelerinin hepsini uyguladıkları takdirde kar marjlarının düşeceğini biliyorlar. Birim maliyeti en düşük olan kendi öz kaynaklarımızı kullanmaktır. İşte bununu için Türkiye’deki en ücra yerlerde dahi çıkarılarak bu kömürün termik santrallerde işletilmesi yoluna gitmesi gerekiyor. Burada çıkaran kişide Pazar payı bulduğu için işletmesi büyüyecek ve ister istemez iş güvenliği tedbirlerine riayet etmek zorunda kalacaklardır. Devlette kendi öz kaynaklarını sonuna kadar kullanmış olacaktır” diye açıkladı. (Ayşe Gül YAKAN)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER