© Konya Postası 2021

FETÖ'nün 'mahrem' sırları deşifre oldu

FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığına ilişkin mahrem yapılanması hakkında hazırlanan "Mahrem imamlar" iddianamesinde, mahrem işler biriminde tedbirin her zaman üst düzeyde olduğu belirlendi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Hava Kuvvetleri Komutanlığına ilişkin mahrem yapılanması ve örgüt üyesi Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli hakkında hazırlanan "Mahrem imamlar" iddianamesinde, mahrem işler biriminde tedbirin her zaman üst düzeyde olduğu, bu nedenle kod isim kullanma zorunluluğunun bulunduğu, deşifre olunmaması için her türlü gizlilik faaliyetinin yürütüldüğü belirlendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan iddianamede, örgütün "mahrem hizmetlerini" yürüten müdür, müdür yardımcısı ve öğretmenlerin yapısı irdelendi.

Her komutanlığın bir müdürünün bulunduğu, bu müdüre bağlı müdür yardımcıları, müdür yardımcılarına bağlı öğretmen gruplarının olduğu anlatılan iddianamede, müdür yardımcılıklarının 4-7, öğretmenlerin 2-6 arasında gruplandırıldıkları, müdürlerin tüm sorumluluk bölgesini denetleme ve kontrol etme yetkisi bulunduğu belirtildi.

Müdür yardımcılarının haftalık düzenlediği toplantılara tüm öğretmenlerin katıldığı, öğretmenlerin öğrenci subaylardan aldığı himmet adı altındaki aidat ve bilgileri müdür yardımcısına verdiği, öğretmenlerin her ay bulundukları örgüt evlerinde yarım gün kamp yaptıkları, okulların yarı yıl tatili dönemlerinde 5, yaz tatillerinde ise en az 7 gün kamp yapıldığı anlatıldı.

İddianamede, kamplara müdür yardımcılarının da katıldığı ve sorumluluğun bunlarda olduğu, bu kampların, öğretmenlerin maneviyatının ve motivasyonunun artırılması amacıyla yapıldığı, zaman zaman il dışı kamp programlarının da düzenlendiği aktarıldı.

Örgüt içerisinde özellikle mahrem işler biriminde tedbirin her zaman üst düzey olduğu, bu nedenle kod isim kullanma zorunluluğunun bulunduğu, deşifre olunmaması için her türlü gizlilik faaliyetinin yürütüldüğüne de işaret edilen iddianamede, toplantıya katılan sorumlu düzeydeki kişilerde "kırmızı" ve "mavi" kodlu iki ayrı SD kartı ile üçüncü bir kartın daha bulunduğu belirlendi.

"Kırmızı" kodlu olanında askerlerin telefon numaraları ve görev yaptıkları yerlerle alakalı yazdırdıkları gündemler ile örgüt tarafından onlara iletilen gündemlerin yer aldığı, "mavi" kodlu kartta ise askerlerin kod isimleri ile çetelelerinin olduğu, bu çetelelerde haftada kaç gün geldiği, kaç sayfa Kur'an, meal, cevşen, oruç, el-Kulubu'd Daria (dua kitabı) okuduğu, ne kadar teheccüd kıldığı, sadaka, aidat verdiği, kurban ayı ise kurban verip vermediği, yatılı program yapıp yapmadığı, verilen CD'nin açılıp açılmadığı gibi bilgilerin bulunduğu aktarıldı.

Ayrıca müdür tarafından müdür yardımcılarına, müdür yardımcılarının da öğretmenlere verdiği sohbet konularının olduğu, bu sohbet konularının genellikle Fetullah Gülen’in yazılarından ya da örgütün üst düzey abilerinin köşe yazıları, röportajlar gibi dokümanlardan oluştuğu tespit edildi.

Toplantıya katılan sorumlulardaki üçüncü kartın ise sadece bilgisayarı açıp kullanabilmek için sistem denilen "Linux" tabanlı programı çalıştırmak için bulundurulduğu belirtilen iddianamede, kullandıkları laptop bilgisayarların hiçbirinde "HDD (harddisk)" bulunmadığı, bu nedenle sistemi açabilmek için bu kartı abilerin yanlarında taşıdıkları belirlendi.

Askerlere dağıtılan CD'lerde özel şifre

Toplantılara gelen öğrencilere CD'ler dağıtıldığı, bunların oyun CD'si olarak göründüğü ancak içerisinde şifrelenmiş vaziyette terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e ait videolar, Kur'an-ı Kerim, meali gibi bilgilerin bulunduğu da ortaya çıktı.

İddianamede, "CD'lerde bunu yakalamanın çok zor olduğu çünkü CD'yi herhangi bir bilgisayara takıp bakıldığında içerisinde oyun programının görüldüğü, açmaya çalışıldığında da oyun açıldığı, ancak belli bir süre mevcut görüntüyü izledikten sonra ekrana şifre çıktığı, sistemin bu şifreyi girdikten sonra başka bir sayfaya geçip tekrar 64 haneli farklı bir şifre istediği, şifreyi açınca aranan her şeyin o CD içerisinde bulunabildiği, bir örgüt mensubunun izlemesi veya görmesi gereken her şeyin bu şekilde şifrelendiği, bu şifreleme işlemini yapan özel bir ekibin bulunduğu, bu ekibin sürekli bu şifreleme işlemlerini geliştirmek için çalışmalar yaptığı, yani bilmeyen biri için bir oyun CD'si gibi görünen dijital materyalin, aslında örgüt tarafından şifrelenmiş ve elamanlarına servis edilmiş örgütsel bilgiler içeren CD olduğu" tespitleri yer aldı.

Bir ilden başka bir ile ataması yapılan subayın aynı zamanda örgütsel manada da devrinin yapıldığı, bu subay hangi ile gidecekse mevcut ildeki sorumlu abisi tarafından o ile götürülerek görüşeceği yeni abisi ile tanıştırıldığı belirtilen iddianamede, sonrasında ise örgütsel faaliyetlerine bu abi ile devam ettiği, her öğretmende örgüt adına kullandıkları başkalarının adına kayıtlı, android olmayan eski model cep telefonu bulunduğu, bu telefonun öğretmenlerin kendi aralarında ve müdür yardımcısı ile haberleşmesi için, istisna da olsa müdürle iletişim kurmak için kullanıldığı anlatıldı.

"Şarjım bitti" bahanesiyle aradılar

İddianamede, öğretmenlerin kullandığı telefon numaralarının öğrencilere yani subaylara verilmemesi kuralının bulunduğu, istisnai olarak öğretmen ile öğrenci arasındaki kişisel ilişkiden kaynaklı bu kuralın ihlal edildiği, numaranın öğrenciye verilmesi halinde öğrencilerin bu telefonları marketlerde veya büfelerde bulunan kontörlü telefonlardan aradıkları, nadir olarak da "şarjım bitti" bahanesiyle taksiciden, vatandaştan yardım alarak onların telefonlarını kullanmak suretiyle irtibat kurdukları ifade edildi.

Müdür yardımcılarının ise bu telefonun yanında ayrıca yine başkaları adına hat takılı bir tablet kullandığı, bu tablette örgüt tarafından kullanılan internet tabanlı kriptolu haberleşme programlarının bulunduğu belirtilen iddianamede, müdür yardımcılarının kendi aralarında haberleşmelerinin ve müdürleriyle haberleşmelerinin bu tablet içerisinde kurulu programlar ile sağlandığı kaydedildi.

Ayrıca müdür yardımcılarının birinde ise buna ilave olarak bir telefon daha bulunduğu, bu telefon ile askeri kanatta bulunan öğrencilerin okul, dershane, izdivaç gibi ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla örgütün diğer sivil kanadı ile irtibat kurduğu anlatılan iddianamede, bu yolla daha çok izdivaç konusunda görüşmeler yapıldığının tespit edildiği vurgulandı.

İddianamede, 2014 yılından itibaren örgütsel faaliyetlerde akıllı telefonlar ve tabletlerin kullanıldığı, son zamanlarda müdürlerin iletişimi tamamen tabletler üzerinden yaptıkları, ayrıca sadece müdürlerin kullandığı tablet ve telefonlara "panik buton" adında bir uygulama yüklendiği aktarıldı.

Bu butona basınca cihazın tüm hafızasının silindiği ve bir daha bilgilerin geri getirilemediği, müdürlerin bir dönem ayrıca "shu" adlı programı kullandıkları, bu program üzerinden hiçbir şifreleme yapmadan çok rahatça konuştukları, her şeyi alenen birbirlerine anlatıp bilgi paylaşımında bulundukları belirtilen iddianamede, tabletlerde özel mesajlaşma programlarının kullanıldığı, daha alt kadrodaki örgüt elemanlarının ise ByLock, tango, kakao talk, eagle, tik tok, Skype, ovo gibi sosyal medya mesajlaşma programlarını kullandıkları kaydedildi.

Bu programların, ikonları aynı görünen içeriği örgüt tarafından kodlanmış özel programlar olduğu, ayrıca bütün bilgisayar, tablet ve telefonlarda VPN programları kullanıldığı, VPN'yi çalıştırmadan belirtilen mesajlaşma programlarının çalışmadığı ifade edilen iddianamede, müdürler özel VPN programlarını kullanırken müdür yardımcıları ve öğretmenlerin ise tunnel bear, golden frock, hotspot gibi programları kullandıkları tespit edildi.

Harp Okulu 2008 yılı devresi olan evli askerlerden yüzde 8, 2010 yılı ve sonrası devrelerinden ise evlilerden yüzde 10, bekarlardan ise yüzde 15 oranında maaşlarından aidat adı altında aylık olarak örgüte verilmek üzere para toplandığı, her öğrencinin Zaman gazetesine bir aboneliğinin bulunduğu, ancak bu aboneliklerin isim olarak verilmediği, para olarak subaylardan aylık veya yıllık olarak nakit toplandığı ve toplanan bu paraların sivil bölgeye nakit olarak aktarıldığı belirtilen iddianamede, sonraki organizasyonun tamamen siviller üzerinden devam ettiği anlatıldı.

İddianamede, öğrencilerin Zaman gazetesi haricinde isteğe bağlı olarak Bugün gazetesi ile Sızıntı dergisine de aboneliklerinin aynı şekilde yapıldığı, ayrıca bekarların misafirhane ücreti adı altında kira verdikleri, kurban, zekat, burs gibi gelirlerin öğrencilerin maddi durumlarına göre toplanarak müdürlere teslim edildiği kaydedildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER