Hayatın yükü
KonyaHer insanın bir hikâyesi vardır aslında hayatta. Uzun uzun anlatılır, bazısı başarı, bazısı başarısızlık ancak yaşam boyunca kazanılacak hep bir zafer olduğunu da bu başarılar veya tecrübeler sonunda kazanılır. Hayatın verdiği o yorgunluk düşerse omuzlara kaldırılması nasılda güç olur. İnsanlar bazen tutkularının bazen de zorunlulukların peşine düşmek zorunda kalır hayatlarında. Tamda böyle bir yaşamla karşılaştık zorunlu olan tecrübelerin peşindeki hayatın yorgun ama hala ayakta kalabilen Efe Oto Yıkamanın Sahibi Şeyma Hanıma
“HAYATIN YÜKÜNÜ TEK BAŞINA KALDIRIYOR”
30 yaşında daha Şeyma Hanım, ancak hayatın yükünü tek başına üstlenmiş zor olan şartlarında. Anlatmaya başlıyor nasıl bir yokuştan geçtiğini, bugün bu oto yıkamayı nasıl kurduğunu ve ne şartlar ile 3 çocuğuna baktığını. Bayan işletmecimiz, daha otuz yaşındayım ama yaşamadığım bir şey kalmadı hayatta ama yinede şükrediyorum hala ayakta kalabildiğime diyor, umutlu gözler ile. Hala yıkılmadığını anlatırken tutkusunu zorunlu olaraktan da olsa gerçekleştirdiğini söyleyen Şeyma hanım, “Araba ben de bir tutkuydu ancak bu işi zorunlu olarak açmak zorunda kaldım. Eşimden yeni ayrıldım ve bakmam gereken üç çocuğum var. Onların rızkını helal yoldan çıkarmaya çalışırken aynı zamanda tutkumu da gerçekleştirmiş oldum” şeklinde konuştu.
“500 LİRA İLE İŞ YERİ AÇTIM”
İşyeri açmakta zorluk çektiğini söyleyen Şeyma Hanım , “Ben bu işyerini 500 lira arkadaşımdan borç alarak açtım. Çalışmak zorundayım en küçük çocuğum daha 2 yaşında. Bir şeyler yapmalıyım diye düşünüyordum. Anlık bir kararla bu işi yerini açmaya kara verdim. Tabi elimde hiç param yoktu. Bankadan kredi çektim şimdi o kredileri ödüyorum. Doğrusu biraz zorlanıyorum öderken ama başka çarem yok. Bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyorum” dedi. Bir yandan da müşterileri ile ilgilenmeye çalışan bayan işletmeci, çalışmanın emeğin ne kadar zor olduğunu gözlemlememizi sağladı.
“MÜŞTERİLERİM ARTIK YADIRGAMIYOR”
Müşteri memnun mu? diye sorduğumuz soruya biraz kırgın ama umutlu cevap veren Şeyma Hanım ,“Burayı açalı daha 8 ay oldu. İlk tepkiler de hep yadırgandım doğrusu. Oto yıkamacı kadın mı olurmuş dediler. Ancak bu sekiz ay için de anlımızın akıyla iş yaptığımızı gösterdik. Şimdi ise gerçekten iyi talep görüyoruz. Yaptığım işe çok emek verdiğimi düşünüyorum. Zaten emek vermemde gerekiyor ben evime ve çocuklarıma helal ekmek götürmek için ve en önemlisi ben bu işi severek yapıyorum” şeklinde konuştu. Son zamanlarda işlerinin iyi olduğunu artık yadırganmadığını aksine bir müşterinin başka arkadaşlarına da önerdiğini söylüyor.
“ÇOCUKLARIM BENLE GURU DUYUYOR”
Çocukların başta kabul edemediklerini ancak sonra gurur duyduklarını belirtiyor Şeyma Hanım, “Bu işe ilk başladığım da kabul edemediler. Maddi olarak iyi değildi durumum. Çocuklarımın isteklerini karşılayamıyordum. Bu işte çalışmamam ve bana kıyamadıkları için yadırgıyorlardı. Şimdi ise gurur duyuyorlar. Anne sen başardın bu işi, çok soğuk olduğunda çalışma diyorlar. Dükkâna gelip, gidiyorlar ve benden artık ayrı ayrı para istemiyorlar. Çok yorma kendini diyorlar” şeklinde ifadele kullanırken çaresizliğin nasılda insanı var ettiğini anlatıyor.
(Aysun Karabayır)
İlginizi Çekebilir