Her yer turuncu
GüncelLÖSEV ve gönüllüleri tarafından Türkiye’nin dört bir yanında lösemili minikleri anlamak, kanser ile ilgili farkındalık oluşturmak için hayata geçirilen 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında her yer turuncuya boyanıyor
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı bilinçlendirme çalışmalarını yoğunlaştırdı. Hafta kapsamında tüm kurum ve kuruluşların, okulların, üniversitelerin destekleri ile hayata geçen etkinlikler ile lösemiye dikkat çekilmeye çalışılıyor. Sokaklar caddeler lösemili bir çocuğun neşeli bir fotoğrafı ve “LÖSEV İyi Ki Varsın” sloganı ile donatılırken büyük şehirlerde gece aydınlatılan birçok bina, geçit, köprü, gökdelen, anıt gibi yüzlerce nokta turuncu ışıklandırmalarıyla haftaya destek verecek. Okullarda ders zillerinin LÖSEV Marşı olarak çalacağı haftada LÖSEV ay boyunca okullarda farkındalık seminerleri düzenleyecek. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere ülke genelinde açılan LSV Dükkân stantlarında anne el emeği ürünlerin satışı ile tedavi gören çocuklara destek sağlanacak.
LÖSANTE Hastanesi’nde başarı yüzde 94
LÖSEV 24 yılda Löseminin tedavi edilebilen ve önlenebilen bir hastalık olduğunu ısrarla kamuoyunda gündeme taşıdı. En zor lösemi vakalarında radyoterapi (ışınla tedavi) ve kemik iliği nakli yaparak sağ kalım başarı oranını arttırdı. Hem ulusal hem de uluslararası bilimsel çevrelerde LÖSEV, LÖSANTE Hastanesi’nin sonuçlarını açıkladığında bu hastalıkta yüzde 92+2 oranında tam iyileşme sağlanabildiği görülüyor. Sadece tedavi değil, tedaviye ek olarak hijyenik koşullar, kaliteli beslenme imkânının yaratılması, moral ve motivasyonun arttırılması tedavi başarısındaki altın anahtarlardan bazıları.
Lösemili Çocuklarımızın hayali, “Kardeşime sarılmak”
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftasında LÖSEV İYİ Kİ VARSIN diyen lösemi tedavisi gören çocuklar ve aileleri hayallerini şöyle sıralıyor, “Biz LÖSEV’de en iyi ve mükemmel tedavileri tamamen parasız ve eşit koşullarda alıyoruz. Önce iyileşmek sonra da 3 yıl süren tedavimiz sırasında yapamadığımız şeyleri yapmak istiyoruz. Kardeşlerimize, anneannemize, arkadaşlarımıza doyasıya sarılmak, tedavi süresince yasaklanan sevdiğimiz yiyecekleri yemek, okula gitmek, oyun parklarında oynamayı hayal ediyoruz. Kendimize ait özel bir yatak odamızın olması, prens veya prenses olmayı, bale yapmayı, ata binmeyi, deniz kenarına gidip denize girmeyi, antika arabalarla dolaşmayı, uçağa ya da helikoptere binmeyi istiyoruz. Bize haftamızı armağan eden LÖSEV’imizi kuran Üstün Amcamız gibi doktor olup kardeşlerimizi iyileştireceğiz.” (Haber Merkezi)
İlginizi Çekebilir