Horosan ailesi çaresiz

Ömrü vefa eden herkes kendini ihtiyarlık potasında buluverir. Güçlülük yerine acizlik başlar. Sıhhat yerine hastalıklar bulur insanı. İlerleme yerine gerileme dönemine girer insan. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden gelir çatar ihtiyarlık. Doğum ve ölüm gibi ihtiyarlıkta kaçınılmaz bir dönemdir insanın hayatında…

“HAYAT ÇOK ZOR”

87 yaşında Türkan Horosan, 70 yıl önce hayatını birleştirdiği Cevat Horasan’ın şimdilerde hasta olması nedeniyle bakımını yapıyor. Küçük bir odaya sıkışmış hayatlardan onların ki. Horosan ailesinin 4 çocuğu var. Çocuklarının hepsini yuvadan uçurduğunu söyleyen Türkan Horosan,“Hayat burada bizim için çok zor. Artık yaşımı yaşadım. Bir dede ile kaldım. İnsan zaten bu yaşa gelince anlıyor. Kimsenin kimseye faydası olmadığını” şeklinde konuştu. Eşi, Cevat Horosan’ın yatalak hasta olduğunu söyleyen Horosan, “Eşim 4 yıl önce gözleri görmemeye başladı. Sonrada yaşlılığın verdiği etki ile yatağa düştü. Allah kimseyi düşürmesin. Başkasının eline.4 yıldır bakıyorum ama bende yoruldum.70 yıllık hayat arkadaşımı yolda bırakacak değilim. Artık kollarım güçsüzleşti. Kaldıramıyorum. Oğlum gelip yardım ediyor da olmasa yapamıyorum” dedi.

“EŞİM YATALAK BAKIMINI BEN YAPMAYA ÇALIŞIYORUM”  Hayat şartlarının çok zor olduğunu söyleyen Horosan, “Eşimin bakımı zor. Bir de yanına geçim derdi eklenince o daha da zormuş. Hiç bir şeyimiz yok. Sadece bir 65’lik maaşımız var. Oda ancak geçindiriyor. Çocuklarımız derseniz anlarında hepsinin yuvası var. Bakması gereken, bir yerden sonra yük sayılıyoruz zaten” dedi. Eşinin yatalak olması nedeniyle vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar çıktığını söyleyen Horosan, “Yıllardır yatalak. Kalksa da zaten gözleri görmüyor. Artık yatmaktan vücudunun çeşitli yerlerinden yaralar çıkmaya başladı. Allah’tan tek dileğim ben ölmeden onu alsın. Yoksa kimse bakmaz ona. Bu küçük evde bir nefes benim için ancak yaraları ve acısı arttığında çok bağırıyor ”dedi. Yardıma ihtiyaçlarının olduğunu söyleyen Horosani, “Bizde gençtik. Yaşadık, gördük hayat hiçte kolay geçmedi. Artık bende, dede de çok yoruldu. Çocuklara sözüm geçmiyor. Zaten bir anne bir eve bir ordu sığdırır. Bir ordu bir anne ile babayı bir odaya sığdıramaz. En azından yetkililer yardım etsin” şeklinde konuştu.

“DEDEYİ ARTIK KALDIRACAK DURUMDA DEĞİLİM”

Yıllar önce evlendiklerini belirten Horosan,“Bizde baba ne derse o olurdu. Çok şükür iyi bir insanla evlendim. Ömrümün geriye kalanın hep onunla geçirdim. Allah insanları iyi kullar ile karşılaştırsın. Beni iyi bir kuluyla karşılaştırdı” dedi. Yaşlandıkları için kendilerine bakmanın çok zor olduğunu söyleyen Horosan, “Artık yaşlandık. Eskisi kadar canlı değiliz.4 çocuğum var. Hepsi evlendi. Bir tane oğlum bakar bize. Ancak insanın kendine bakması gibi olmuyor. Oğlum zaten işsiz. Ben dedeyi artık kaldıracak durumda değilim. Yani anlayacağınız eskisi kadar dizlerimde derman yok” şeklinde konuştu.

"KADIN YERDİR, ERKEK GÖKTÜR"

Eskiden yaşam şartlarının daha zor olmasına rağmen ilişkilerin daha sağlam olduğunu ve 70 yıllık evliliklerini saygı, sevgi ve hoşgörü ile geçirdiklerini ifade eden Horosan,"Kadın yerdir, erkek göktür. Gökten ne gelirse yer kabul eder. Erkek de iyi olsun kadın da. İyiliğin karşılıklı olması gerekiyor. İkisi de birbirine iyi olmalı ki geçinsinler. Eskiden dövüşürdük de barışırdık da. Şimdi öyle değil, şimdi adam bir şey söyleyince kadın küsüp gidiyor. Ben eşimden razıyım, Allah razı olsun. Çok sıkıntı çektik. Köyde yaşam zordu. Ama bir günden bir güne beni incitmedi. Ağzından kötü bir laf çıkmadı. Önceden kadınlar da iyiydi erkekler de. Birbirleriyle geçiniyorlardı ama şimdi öyle değil. Zaman kötü olmuş”  diye konuştu. Eşini çok sevdiğini ancak hastalandığından beri çok kötü olduğunu belirten Horosan,"Eşimi seviyorum, neden sevmeyeyim. Çocuklarımız oldu. Birlikte düştük, birlikte kalktık. Ben onu bırakmıyorum, o da beni bırakmasın. Allah’tan tek dileğim birlikte alsın canımızı”  dedi. (Aysun KARABAYIR)