İçme suyu olmadığı için ısıtma sisteminin borularını söktük

Herson bölgesinde 3 Kasım'da Ukrayna ordusunun tekrar kontrolü sağladığı Mirolubovko köyünün sakini, 66 yaşındaki Aleksander, Rus esareti altında geçirdiği günleri AA muhabirine anlattı.

Aleksander, eşiyle yaşadığı köyde enerji sistemlerinden sorumlu elektrik mühendisi olarak çalıştığını belirterek köyün, 3 Ekim'e kadar 7 ay süreyle Rus ordusunun kontrolünde kaldığını kaydetti.

Rus güçlerinin, köy merkezindeki okul binasını karargah olarak kullanıldığını belirten Aleksander, Rus askerlerinin, civar köylerde esir aldığı sivilleri de burada tuttuğunu söyledi.

O dönemde cephe hattı köye yakın olduğu için yaşanan sıcak çatışmalar nedeniyle hasar gören elektrik hattını 7 Nisan'da tamir etmeye gittiğini anlatan Aleksander, işini bitirdikten sonra askerlerin onu Rus komutanın yanına götürdüğünü anlattı.

Aleksander, komutanın kendisinden cep telefonunu istediğini aktararak şöyle devam etti:

"Telefonda kendi çektiğim fotoğrafları gördü. İçinde yıkılan evler ve mermilerin fotoğrafları vardı. Beni, Ukrayna ordusuyla bağlantılı olmakla ve Ukraynalı askerlere bilgi aktarmakla suçlayarak tutukladılar."

Telefondaki fotoğrafları sadece kendi kızıyla paylaştığını; köyde yaşananları anlatmak istediğini dile getiren Aleksander, kızının o dönemde Ukrayna'nın başka bir bölgesinde olduğunu kaydetti.

Aleksander, söz konusu okul binasında yaklaşık iki ay karanlık bir odada tutuklu kaldığını ifade ederek "Odada toplam 12 kişiydik. Onlar da benim gibi suçsuz esirlerdi. Hepimiz burada bir şekilde yatıp kalkıyorduk." dedi.

Odaya 4 günde bir içme suyu verildiği için kendi imkanlarıyla çözüm bulmaya çalıştıklarını aktaran Aleksander, "İçme suyu olmadığı için odada ısıtma sisteminin borularını söktük, oradan su içmeye çalışıyorduk." diye konuştu.

Aleksander, tuvalet olmadığı için tüm ihtiyaçlarını odada giderdiklerini dile getirerek "Her şeyi odada yapmak zorunda kaldık. Odadan sadece sorgu için çıkarılıyorduk. Karanlık odada oturuyorduk." diye konuştu.

Odada kalan herkesin sırayla ahşap tahtalar üzerine yattığını söyleyen Aleksander, yemek sorunu da yaşadıklarını, herkesin tek bir kovadan bir kaşıkla beslenmek zorunda kaldığını anlattı.

"Dört gün cesetlerle beraber kaldık"

Aleksander, bir gün odaya öldüresiye dövülen iki kişinin getirildiğini anlatarak şunları kaydetti:

"Biz görmedik ama askerlerin onları dövdüğü söyleniyordu. Onlar burada öldü. Dört gün cesetleri burada kaldı. Tanıdık insan olsa bile cesetlerin yanında olmak zor. Bu yüzden askerlere cesetleri dışarıya çıkarması için yalvardık."

"20 kilo verdim"

Rus esareti altında 54 gün zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyleyen Aleksander, okul binasında tutuklu olduğu süreç içinde yeterli yemek olmaması ve yaşadığı stres nedeniyle 20 kilo verdiğini belirtti.

Aleksander, 14 Haziran'da serbest bırakıldığını belirterek "Artık çok kötüydüm. 44 kiloya düştüm. Tek gözüm de göremiyordu. Sonra bir gün bizi dışarıya götürdüler ve bıraktılar." ifadelerini kullandı.

Kendisiyle birlikte toplam on kişi serbest bırakıldıklarını ifade eden Aleksander, "Bizden sonra diğer insanları getirdiler buraya. Bazıları burada ağustos ayına kadar, toplam 6 ay esir kaldı." dedi.