© Konya Postası 2021

İkinci harmanımız: Mısır

Türkiye’nin önemli tahıl ürünü mısırda her geçen yıl ihtiyaç artıyor

Mısır tarımı yoğun olarak Akdeniz Bölgesi, Karadeniz Bölgesi, Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde iken son yıllarda Konya Ovası Türkiye’de en fazla mısır üretim alanı haline geldi.

KONYA TÜRKİYE’DE EN FAZLA MISIR ÜRETİMİNİN GERÇEKLEŞTİĞİ İL

Konya Ovası’nda bugünlerde ikinci harman, mısır hasat bereketi yaşıyor. Son yıllarda artan ekim alanı ve üretim ile birlikte Konya Türkiye’de en fazla mısır üretiminin gerçekleştiği il konumuna geldi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, “Bu yıl TMO’nun fiyat açıklamadan serbest piyasada devam eden seyir Çukurova da 7000 TL/ton ile başlamış, bu günlerde 10000 TL/ton seyrinde işlem görmektedir. Mısır fiyatları arpa, buğdayın aksine 2023 yılında yaşanan düşük fiyat yerine tüm dünya ile birlikte ülkemizde de yükselişine devam etmektedir. Konya Ovası bereketli toprakları ve çalışkan çiftçisi ile ülke ihtiyacının önemli bir kısmını karşılarken, sınırlı su kaynaklarının olması ise gelecek açısından çiftçimizi karamsarlığa sürüklemektedir. Su kaynaklarının yetersizliği yüzünden Konya çiftçisini mısır ektiği için suçlamak yerine sulu alanların arttırılması ve yürürlüğe giren üretim planlaması ile temel gıda üretimlerinin ülke ihtiyaçlarını karşılayıp üzerine ticaret yapacak seviyelere gelmesi için kafa yormalıyız” dedi.

MISIR EN YÜKSEK ENERJİ DEĞERİNE SAHİP TAHIL TANESİDİR

Çalış, “Mısır, kültür bitkileri içerisinde dünyada buğday ile birlikte en fazla üretimi yapılan bitki türü olup insan gıdası ve hayvan yemi olarak tüketiminin yanı sıra endüstride nişasta, irmik, şurup, dekstrin, yağ ve alkol gibi destilasyon ve fermantasyon ürünlerinin elde edilmesinde kullanılmaktadır. Mısır en yüksek enerji değerine sahip tahıl tanesidir. Tane veriminin de çok yüksek olması sebebiyle birim alanda diğer tahıllara göre daha fazla sindirilebilir enerji üretir. Nişasta oranı en yüksek (%73.4), selülozu en düşük (%2.9) ve yağ oranı en yüksek (%4.4) tahıl cinsi olması, mısır tanelerinin yüksek enerjiye sahip olmasının ve lezzetli bir yem kaynağı olarak hayvanlar tarafından sevilerek yenmesinin nedenini açıklar. Gelişmiş ülkelerde tüketilen mısırların büyük bir kısmı hayvan yemi olarak kullanılırken az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde çok büyük bir kısmı insan beslenmesinde kullanılmaktadır. Ülkemizde mısırın % 76’sı yem sanayinde, % 17’si nişasta sanayinde, % 7’si ise diğer alanlarda kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.

MISIR DAHA DA ÖNEM KAZANACAK

“Türkiye’de mısır üretim yönüyle, tahıllar içerisinde buğday ve arpadan sonra üçüncü sırada yer almaktadır” diyen Çalış, “Bugünkü üretim ve verim değerleri mısırın gelecekte daha çok önem kazanacağını ortaya koymaktadır. Son yıllarda Türkiye’de mısır üretiminin desteklenmesi nedeniyle mısır ekim alanı ve üretiminde kayda değer artışlar olmuştur. Bunda, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde mısır ekim alanlarının artması yanında,  kıyı bölgelerimizde ikinci ürün mısır üretiminin artmasının payı büyüktür. Mısır üretimimiz son yıllar itibari ile ülke ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayacak düzeye ulaşmıştır. Ülkemizin mısır üretiminin fiyat istikrarının sağlanamaması ve destekleme politikalarında adının koyulamaması nedeniyle yıllar itibari ile dalgalı seyrine devam etmektedir. 2022 yılında 6,5 milyon ton, 2023 yılında 8,5 milyon ton üretim gerçekleşirken, 2024 yılı hasadında Çukurova ve Güneydoğu Anadolu’dan sonra Konya ovasında hasadın başladığı bu günlerde üretimin 6 milyon tonun altında tahmin edilmesi planlama ve hesaplarda bir yanlışlığın olduğunu ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.

60 İLDE MISIR TARIMI YAPILIYOR

Celil Çalış, “Ülkemizde yıllık ihtiyaç duyulan mısır 2020 de 10 milyon ton iken hayvancılıkta yaşadığımız kriz ve hayvan sayımızın ciddi azalması sonucu 2024 yılı itibari ile yaklaşık 9 milyon tondur. 6 milyon ton 2024 rekoltesini kabul etsek 2-2,5 milyon ton mısırı dış alımına yine ihtiyaç bulunmaktadır, hiç dış satım yapmadığımızı kabul edersek. Bir yılda % 50 rekolte azalmasının sebebi 2023 yılı mısır fiyatlarında çiftçiyi başka ürünlere kaydırmanın yanında yine 2023 yılı fiyatlarının etkisi ile özellikle Güneydoğu Anadolu ve Çukurova’da 2. Ekiliş mısır yok denecek kadar azalmıştır. Girdi maliyetlerinde en çok yekûn tutan elektrik gideri 2023 yılında desteklenmediğinden üreticinin 2. ekim mısır üretiminden kaçışında başka bir etken olduğunun altını çizmek gerekir. Bugün yaklaşık 60 ilimizde mısır tarımı yapılmakla birlikte yoğun olarak Adana, Mardin, Şanlıurfa, Sakarya, Osmaniye, Manisa, Mersin, Kahramanmaraş, Konya, Bursa, Aydın, İzmir, Samsun, Diyarbakır ve Hatay illerinde yapılmaktadır. Ülkemizdeki mısır ekim alanlarının yaklaşık % 70’ini tanelik , % 30’unu ise silajlık mısır ekim alanları oluşturmaktadır” dedi.

HATA YAPMADAN ÜRETİME DEVAM ETMELİYİZ

Türkiye’nin ihtiyaç duyulan mısır üretim talebini karşılayacak potansiyele sahip olduğunu söyleyen Çalış, “Ülkemizde ve dünyada mısır tüketimi artmakta, buna paralel olarak ekim alanı ve üretimi artmaktadır ancak dünyaya üretim yeterli düzeyde değildir. Türkiye ihtiyaç duyulan mısır üretim talebini karşılayacak potansiyele sahiptir. Üretimin artırılması ve sürekliliğin korunması üreticilerin elde edeceği gelire bağlıdır. Üretici, üreteceği ürünün kararını ürüne verilen desteklere ve pazarlama döneminde oluşan fiyat durumuna göre vermektedir. Bu yüzden Türkiye kendi ihtiyacını karşılayacak mısırı üretmek zorundadır. Hedeflenen mısır üretimi hayatımıza 2024 yılı itibarı ile giren ve 3 yıllık üretim planlaması ve destekleme programında hata yapmadan üretime devam etmemizi zorunlu kılmaktadır. Türkiye’nin 2024 yılı tarımsal üretimi ve ürünlerin değeri mısır, şekerpancarında tatmin edici olmuşsa da genel olarak beklentilerin altında kalmıştır. 2024 yılı üretimi 2023 yılı girdi fiyatları ile oluşmuş, nasıl yemde üretim girdilerinin artışı ile yükselme olduysa 2025 yılı üretim sezonu girdi fiyatlarının yükselmesiyle kolay geçmeyecektir. Sadece kendi üretimimiz değil ithalat-ihracat dengesi için dünya piyasasına entegre olduğumuzu unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

PLANLAMA YAPILMALI

Celil Çalış, “Özellikle mısır, buğday ve çeltikte fiyat artışı ve düşüşünün gerçekleşmesi 86 milyonu dikkate alan bir yeterlilik hesabının gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. Türkiye, nüfusu yanında ülkede bulunan kayıtlı, kayıtsız göçmenlerin sayısı, turist sayısı, bölgemizi kıskaca alan Ortadoğu’da yaşanan savaş.  Dünya tarımsal tedarikini yakından ilgilendiren 3 yıldır devam eden Rusya Ukrayna savaşı ve başka nedenlerle üretimden düşen çevremizdeki ülkelerde yapacağımız üretim planlamasında göz önüne alınmalıdır. Temel gıda üretimine ihtiyaç duyan insanların sayısı planlamaların çok daha yüksek nüfusa (muhtemelen 100-120 milyon) ve beslediğimiz hayvanların ihtiyaçlarını da göz önüne alarak planlama yapılması gerekecektir. Bu çalışmalar çevremizdeki sorunlar çözülünceye kadar daha gerçekçi bir üretim planlaması, dış ticaret öngörüsü, daha etkili ve hızlı politikalar üretilmelidir” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER