Katliama ortak olma!

Enes Büyükiskilip’in açıklamasının devamı şu şekilde;

Konya gençliğinin vicdanının sesi olarak, yetkililere uyarıda bulunmak adına Katliama Ortak Olma diyerek onuncu haftamızda da bir araya geldik.

Unutturulmaya çalışılan bir gündemimiz var. Yaklaşık bir buçuk yıldır Gazze’de katliam devam ediyor. Her gün gelen şehit haberleri artık haberlere bile konu olmuyor. Akla hayale gelmedik katliam çeşitlerine tanık oluyoruz. Hastaneler bombalanıyor, cesetler sokaklardan toplanamıyor, köpeklere yem oluyor. Ölen insanlar değil sadece, tüm insani değerler de birer birer ölüyor. Bütün bu yaşananlara rağmen Gazze halkı ve şanlı mücahitler topyekun tavizsiz bir şekilde direnişe devam ediyor. Yaşanan acıların gündemden düşürülmesine, bir rutin haline gelmesine razı değiliz. Bu katliamların unutturulmasına razı değiliz.

 Gazze halkının yüceliğini gösteren sembollerden olan, metanet abidesi Halit amca birkaç gün önce bombardıman sonucunda şehit oldu. Halit amcayı, şehit olan torunu Rim’le vedalaşırken gösterdiği teslimiyet ve duruşu ile tanıdık. Ruhumun ruhu diyerek sevdiği torununun acısına rağmen maddeye değil manaya önem vermeyi tüm dünyaya yaşayarak öğretti. Direnişi ayakta tutan motivasyon kaynağı işte bu duruştur. Bu duruş Gazze’yi ayakta tutan sırdır. Dört yüz kırk gündür ufacık bir kara parçasına sıkışmış, üzerine tonlarca bomba yağmış, ölümlerin her türlüsünü yaşamış bir halkın ayakta kalması başka türlü mümkün olamaz. Siyonistler bu ruhu hedef alıyor, tüm değerlerimizi, öncülerimizi gözlerimizin içine bakarak tek tek elimizden alıyor. Ancak biz teslim olmaya razı değiliz. Direnişin, Halit amcanın yolunu sürdüreceğiz.

 İsrail savunma bakanı Kantz “Hamas’ın yenilgisi sonrası Gazze’de istediğimiz gibi hareket edeceğiz.” diye niyetlerini açıkça ifade ediyor. Gazze’yi tamamıyla ele geçirmeye çalışıyor. Bunun için galibiyet imajı çizmeye çalışıyor. Son günlerde Gazze’de ateşkes görüşmeleri gündemde. Başından beri direnişin şartları belli. Gazze’nin tamamında işgale son verilmesi ve tüm esir Filistinlilerin salıverilmesi harici hiçbir teklife olumlu bakmayacaklarını defalarca ilan ettiler. Her türlü ateşkes görüşmesine de açık kapı bıraktılar. Bu konuda iktidardan beklentimiz şu; direnişi değil işgalcileri yalnız bırakın. İşgalcilerin değil direnişin elini güçlendirin. Bunun için de işgal ordusunda görev yapan çifte vatandaşları yargılayın, vatandaşlıktan çıkartın. İşgalcilerle tüm diplomatik ilişkileri kesin, devlet olarak tanımaktan vazgeçin.

 Siyonistlerin Gazze’de, Lübnan’da, Yemen’de yaptıklarına dur diyen olmayınca şimdide Suriye’de işgali hızlandırdı. Golan tepelerini gasp ederek yerleşim yeri haline getirmek için çalışmalara başladı. Netanyahu Hermon Dağı’ndan dünyaya kafa tutuyor. İsrail tankları Dera bölgesinde cirit atıyor. Golan tepelerinden sonra yüzlerce kilometrekarelik alan çoktan işgal edildi. Diğer yandan Suriye’nin tüm Askeri kapasitesini yok etti. Yeniden inşası yıllar sürecek bir kayba uğrattı. Özellikle hava savunma sistemlerini yok ederek yeni işgallerin önündeki engelleri ortadan kaldırıyor. Her geçen gün sınırlarımıza daha da yaklaşıyor. İktidarın bu cüretkarlığa dur diyecek bir irade ortaya koymasını bekliyoruz. Bu manada dün ve önceki günlerde yapılan D-8 İslam Birliği toplantısında; Hakan Fidan “D-8’in potansiyeli hala yeterince değerlendirilemedi. İsrail’in yaptığı katliamlara karşı gerçek yüzünü ortaya koymalıyız.” şeklinde bir açıklama yaptı. Yine aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan “İslam ülkeleri olarak İsrail’e karşı atılacak adımlara öncülük etmeliyiz” dedi. 22 yıldır farklı farklı kapılarda oyalanmasına rağmen, iktidarın bu açıklamalarını olumlu buluyoruz. Ülkemiz her türlü olumsuz koşullara rağmen, mazlumlara öncü olacak , zalimleri durduracak güce ve tecrübeye sahiptir. Ancak sonuç alınabilmesi için hızlı hareket edilmesi gerekiyor. İktidara sesleniyoruz; sözlerinizi icraatlar artık yansıtın. Öncelik olarak Azerbaycan üzerinden İsrail’e taşınan petrolü durdurun. Zalimlere meyletmeyin, mazlumlardan taraf olun.  İslam Barış gücünü bir an önce oluşturup katliamı durdurun.

Gazze’deki katliamlar devam ederken diğer cephelerde de zulüm devam ediyor. Siyonistler Batı Şeria’da yerleşim yerlerini genişletme kararı aldı. 7 Ekim 2023’den beri yüz binlerce İsrail vatandaşı ülkeden kaçtı. Bunun ekonomik, sosyolojik ve psikolojik etkisi İsrail’i sarsmaya devam ediyor. İsrail kaçanları geri getirmek için bu genişleme kararlarını bir galibiyet edasıyla ilan ediyor. Halbuki izzetli direnişin karşısında rezil rüsva hale düşmüş durumdalar. Yaptıkları katliamlar direnişe geri adım attıramadı. Aksine İsrail ordusu dağılma psikolojisinde. Gazze’de bulunmak üzere beş yeni tugay kurmaları içinde bulundukları durumun vahametini gösteriyor.

Bu karara karşı çıkan mücahitlere Mahmut Abbas yönetimi müdahale etti. Tarih boyunca zalimlerin zulmü kalıcı olmadığı gibi onların işbirlikçileri de rezil olmuşlardır. Bir menfaat elde edemedikleri gibi geleceklerine de kötü bir miras bırakırlar. Bundan ders almak gerekir. Elbette İsrail bu zalimlikleri tek başına yapmıyor. Amerika’nın fiili desteği ile ancak ilerleyebiliyor. İktidar eğer işbirlikçi sıfatını kendine yakıştırmıyorsa, eğer Gazze’de yaşanan katliama dur diyecekse buradan başlasın. Ülkedeki tüm ABD üslerini kapatın. Tüm katilleri ülkeden defedin. Özellikle Adana İncirlik üssü ve İsraillin istihbarat kaynağı Malatya Kürecik radar üssünü kapatın.

Artık iktidar o kadar ileriye gidiyor ki, bakanlık seviyesinde algı yapıyor. Ticaret bakanı meclis kürsüsünden İsrail’le yapılan ticaretin üstünü örtmeye çalışıyor. Engelledik demenize rağmen, her türlü kılıf uydurularak gemilerle ticaretin devam ettiğini görüyoruz. Bunu siz de biliyorsunuz ama göz göre göre yalan söylüyorsunuz. Tarafınız belli olsun, söylemlerinizle icraatlarınız birbirini tutsun. Algı yapmayın, katillerle ticareti gerçek manada kesin.

Gündemi ticareti kestik yalanıyla oyalarken; 1 dolar 27 sent hesabıyla varil varil taşınan petrolün üstünü kapatamazsınız. Ülkemiz üzerinden taşınan petrolle Gazze tarumar oldu, Lübnan yerle bir oldu. Şimdi Suriye işgal ediliyor. Artık D-8 ülkeleri arasına giren Azerbaycan’ı zorlayın. İsrail tankları sınırlarımızdan içeriye girince mi petrolü keseceksiniz. Derhal vanaları kapatın akışı durdurun.

Siz yalan söyledikçe biz gerçekleri yüzünüze vuracağız. Siz sakladıkça biz ifşa edeceğiz. Siz işbirlikçilik yaptıkça biz sizin karşınızda duracağız. Milli Görüş Gençliği olarak tüm zalimlerin ve işbirlikçilerinin yok olacağı Yeni Bir Dünya kurulana dek mücadele edeceğiz”