© Konya Postası 2021

Kentsel dönüşümle yapılan sitedeki binalar 'dayanıksız' çıktı

Bahçelievler'de site sakinleri, binalarının eski ve depreme dayanıksız olması nedeniyle 2019 yılında kentsel dönüşüm için bir inşaat firmasına başvurdu. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binaların yerine yapılan yeni yapı, inşaat halindeyken hak sahiplerinin şikayeti üzerine yapılan incelemelerde depreme dayanıksız olduğu tespit edildi. Hak sahiplerinden Ali Özdemir, “Burada hiçbir insan evladı oturmaz. Oturulmamalı. Burası şu an inşaat değil tabuttur. Bizim eski binamız çürüktü ve bu sebeple yıkıldı. Yeni yapılan bina ondan daha çürük. Eski binamız keşke yıkılmasaymış. Onda oturmaya, hatta onu belki güçlendirmeye gitseymişiz. Emin olun bundan daha güvenli şekilde otururmuşuz" dedi. Ucuza inşaat yapabilmek için firmanın kalitesiz beton ve eksik demir kullandığını öne süren Burhan Gümüş, “Eski binamızı çürük diye yıktırdık, yeni bina eskisinden daha çürük çıktı" ifadelerini kullandı

Bahçelievler Merkez Mahallesi'nde 2019 yılında bir sitede oturan vatandaşlar, binalarının eski ve depreme dayanıksız olduğunu düşünerek Bahçelievler Belediyesi'ne dayanaklılık testi yaptırmak için başvuruda bulundu. Belediye ekiplerinin incelemesi sonucunda binalardan karot örneği alınarak test yapıldı. Testin sonucunda sitedeki binaların depreme dayanıksız olduğu belirlendi. 

Bunun üzerine site sakinleri kentsel dönüşüm için bir firmaya başvurdu. Site sakinleri, bir firmayla ücret ödemeden binalarının kat karşılığında yeniden yapılması için anlaştı. İddiaya göre, inşaat firması ile ev sahipleri arasında 2023 Haziran ayında dairelerin teslim edileceği yönünde bir sözleşme imzalandı. 2022 yılında inşaatın belli bir bölümü tamamlandığında hak sahipleri inşaatın ne durumda olduğunu görmek ve incelemek için inşaat alanına geldi. Bloğun bodrum katını gezdiklerinde hak sahiplerinden inşaat mühendisi olan Özgür Gökkaya betondaki çatlakları görünce şüphelenerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na incelemede bulunmaları için başvuruda bulundu.

YTÜ RAPORU: GÖÇME DURUMU BELİRLENMİŞTİR 

İnşaata gelen bakanlık yetkilileri, farklı bölümlerde belirledikleri çatlaklıklar üzerine incelemek için betonun kırılmasını istedi. Beton kırıldığında projede olması gereken demir sayısından daha az demir kullanıldığı belirlendi. Bunun üzerine yetkililer inşaatı durdurma kararı aldı. Bina sakinleri belediyeye ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nden rapor alınması için başvuruda bulundu. Yıldız Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı raporun sonuç kısmında, “Yapılan analizler sonucu, deprem yüklerinden oluşan ortalama kesme kuvveti taleplerinin, tüm perdelerdeki kesme kuvveti kapasitelerini aşmasından dolayı, söz konusu yapının performans seviyesi, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) 2018 esaslarına göre 'göçme durumu' olarak belirlenmiştir. Tekniğine uygun yöntemler kullanılarak mevcut yapının TBDY 2018'de öngörülen performans seviyesini sağlayacak şekilde güçlendirilmesi tercih edilebilir" ifadelerine yer verildi.

YIKIM KARARINA İNŞAAT FİRMASI İTİRAZ ETMİŞ 

Bina sakinleri bunun üzerine hukuk mücadelesi başlatarak inşaat firmasına dava açtı. Raporlar doğrultusunda inşaatın yıkılmasına karar verildi. Ancak inşaat firması yıkım kararını mahkemeye taşıyarak itirazda bulundu. Hak sahipleri şimdi mahkemeden çıkacak olası yıkım kararını bekliyor. Binanın yıkılmasının ardından hak sahipleri daha güvenli ve depreme dayanıklı bir inşaat sürecinin başlamasını bekliyor. Hak sahipleri 2 yılı aşkındır kirada olduklarını belirterek maddi açıdan da zor durumda olduklarını dile getirdi. Öte yandan mağdur olan ev sahipleri belediyelerin, yapı denetim firmalarını sıkı denetlemesini ve bu gibi durumların önüne geçilmesi için caydırıcı cezalar verilmesini istiyor.

“PROJEDE 54 TANE DEMİR OLMASI GEREKİRKEN BUNLARIN YARISI YOK" 

Hak sahiplerinden emekli öğretmen Burhan Gümüş, “İnşaat bu halindeyken biz kat sahipleri olarak kendi dairelerimizi görmeye geldiğimizde, bodrum katta bir takım çatlaklıklar gördük. Tesadüfen ki kat sahipleri arasında inşaat mühendisi olan bir arkadaşımız o çatlaklıkların normal olmadığını, hatta o çatlaklıkların üzerine beton atılarak kapatılmaya çalışıldığını belirledi. Biz de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na dilekçeler verdik. Bakanlıktan mühendis arkadaşlar geldiler. Bu çatlaklıkların normal olmadığını söylediler. Ve betonun kırılmasını istediler, inceleme için. Kırılınca, binanın normal projesinde 54 tane demir olması gerekirken, bunların yarı yarıya olmadığı görüldü. Farklı bölgelerde kırıldığında yine eksik demirlerin olduğu görüldü. Alt kata inildiğinde oralarda da kirişlerin olmadığı tespit edildi. Komik ama gerçek şey şu; alelacele, ucuz bir şey yapacağım diye hem beton kalitesinden hem de demirlerinden çalınan bir bina ortaya çıktı" dedi.

“ESKİ BİNAMIZI ÇÜRÜK DİYE YIKTIRDIK, YENİ BİNA ESKİSİNDEN DAHA ÇÜRÜK ÇIKTI" 

Gümüş, üniversitelerden de inşaat halindeki yapı için rapor istediklerini belirterek, “Yıldız Teknik Üniversitesi'nden alınan rapora göre 'Göçme tehlikesi olabilir, güçlendirilmesi tavsiye edilir' şeklinde rapor geldi. Mahkemeler halen sürüyor. Şimdi yeni yapılan bir binanın güçlendirilmesi için uğraştılar. Yan tarafımızda komşularımızın binası var. O bina da 40 yıllık bir bina, bizim binamız da yaklaşık 40 yıllıktı. Madem bina güçlendirilecekti, biz eski binamızı güçlendirirdik. Yeni yapılan bir binanın güçlendirilmesini nasıl içimize sindirelim. Eylül 2022 yılından beri bina böyle duruyor. Müteahhit insanları cezbetmek için 2023 Haziran ayında binayı teslim etme sözü verdi. Bina yapımına 2022 Ocak ayında başlandı. 2023 Haziran ayından bu yana bize kira yardımı da yapmıyor. Sözleşmede vaat ettiği tarihte bitiremez ise sonraki 6 ayda 2 asgari ücret tutarında kira yardımı yapacağı söyleniyordu ama bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Eski binamızı çürük diye yıktırdık, yeni bina eskisinden daha çürük halde çıktı" şeklinde konuştu.

“BURASI ŞU AN İNŞAAT DEĞİL TABUTTUR" 

Mağdur olduklarını dile getiren Ali Özdemir, “Bakın burada görülen komşumuzun binası 1974 deprem yönetmeliğine göre yapılmış. Bizim binamızda aynı şekildeydi. 2018 yılı deprem yönetmeliğine göre yapılan binanın daha çürük olduğunu tespit etti raporlar. Haklı olarak biz bu durumdan şikayetçiyiz. Kesinlikle buranın yıkılmasını ve burada kimsenin oturmamasını istiyoruz. Burada kesinlikte oturmayız, hiçbir insanoğlu oturmaz, oturmamalı. Burası şu an inşaat değil tabuttur. Bizim eski binamız çürüktü ve bu sebeple yıkıldı. Yeni yapılan bina ondan daha çürük. Eski binamız keşke yıkılmasaymış. Onda oturmaya, hatta onu belki güçlendirmeye gitseymişiz. Emin olun bundan daha güvenli şekilde otururmuşuz" diye konuştu.

“BU FİRMANIN YAPMIŞ OLDUĞU BÜTÜN BİNALARIN İNCELENMESİNİ İSTİYORUM" 

Gülten Özdemir ise, “Binamız yapıldı ama eskisinden daha çürük oldu. Bu binada ben oturamam. Ama bu firmanın yapmış olduğu bütün binaların incelenmesini istiyorum. Bunu bakanlarımız ve Cumhurbaşkanımızdan rica ediyorum. Biz buranın yıkılıp yeniden yapılmasını istiyoruz" dedi. Yılmaz Balcı da geçen yıl yaşanan deprem felaketiyle korkularının daha da arttığını belirterek, “Böyle bir binada oturulmaz. Zaten 6 Şubat depremlerinden dolayı korkumuz var. Benim gibi diğer hak sahipleri de korkuyor. Bina kesinlikle yıkılmalı. Mahkeme süreci olduğu için belediye yıkma kararını uygulayamıyor" ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER