Konya'nın Kapadokya'sında sonbahar bir başka güzel!
KonyaGörünümüyle Kapadokya'yı andıran Kilistra Antik Kenti, vadisindeki renk cümbüşüyle görenleri adeta büyülüyor. Helenistik ve Roma dönemine uzanan geçmişi, tarihi dokusu ve coğrafi güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan Kilistra, bitki örtüsünün renk değiştirdiği sonbaharda, ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor
Gökyurt mahallesi sınırı içinde, Kapadokya'daki gibi lav yığılmalarıyla meydana gelen volkanik arazi üzerine kurulu Kilistra Antik Kenti, tarihi ve coğrafi güzelliğinin yanı sıra sonbaharda da ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor.
Konya kent merkezine 50 kilometre uzaklıktaki, yeni adı Gökyurt olan Kilistra Antik Kenti, kayalara yapılmış oyma kilise ve şapelleri, bugüne kadar gelmiş sarnıç ve su kanallarıyla Orta Çağ Hristiyanlığının izlerini taşıyor.
Antik kentte yapılan arkeolojik kazılarda Roma dönemine ait mezar taşındaki "Kilistra" ifadesinden adını alan kent, görünümüyle de Kapadokya'yı andırıyor.
Orta Çağ Hristiyanlığının en önemli merkezleri arasında gösterilen kentin tarihi 2 bin yıla kadar uzanıyor.
TARİH VE DOĞANIN EŞSİZ UYUMU
Oyma kayalara yapılan konakları, Orta Çağ, Bizans ve Türk mimarisi bakımından oldukça zengin olan bu yerleşim yerinde, 4'er kaya mezarı ve sarnıç, 2'şer manastır ve kilise ile 8 şapel bulunuyor.
Köprüleri, sarnıçları, şaraphaneleri, ibadethane ve seramikhaneleriyle görenleri adeta büyüleyen Kilistra, tarihi mirası ve coğrafi güzelliklerinin yanı sıra sonbaharda bitki örtüsünün renk değiştirmesiyle ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor.
Vadisindeki bitki örtüsünün renk değiştirdiği Kilistra'nın tarihi dokusuna ve doğal güzelliğine sonbaharın makyajı, görenlere unutulmaz anlar yaşatıyor.
Antik kentin tarihi dokusunu sonbaharın renklerine boyayan ağaçlar görenleri adeta büyülüyor.
DAHA ÇOK FOTOĞRAFÇILAR GELİYOR
Mahalle sakinlerinden 56 yaşındaki Mevlüt Saatçi, geçimini çiftçilik ve hayvancılıkla sürdürüyor ve eşeğiyle dağdan getirdiği odunlarla kışlık yakacak ihtiyacını karşılıyor.
Vadiyi ikiye bölen akarsu üzerine kurulu tarihi taş köprüde nefeslenen Saatçi, içinde yaşadığı mahalleden bir an olsun ayrılmak istemediğini söyledi.
Saatçi, sonbaharın gelişiyle bölgede oluşan renk cümbüşüyle huzur ve mutluluğunun arttığını belirterek "Baharda ve bu aylarda yaşanan güzelliği hiçbir şeye değişmem. Yaklaşık 2-3 hafta süren sonbahar güzelliği buraya gelenleri de cezbediyor. Mahallemizin ziyaretçisi eksik olmuyor. Buraya daha çok fotoğrafçılar geliyor. Buranın sonbahar güzelliği bir başkadır" diye konuştu.
İlginizi Çekebilir