© Konya Postası 2021

Maden faciasında tanıklar dinlendi

Karaman’ın Ermenek ilçesinde bir madende eski galeride biriken suyun basması sonucu 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası davasında işçiler tanık sıfatıyla dinlendi.Tanık Elibol, “Müfettiş geldiğinde mühendis şefe talimat verirdi. O da bize söylerdi. Biz de bazı galerileri kapatırdık. Müfettişler gidince yeniden açardık” sözleri dikkat çekti.

Karaman’ın Ermenek ilçesinde bir madende eski galeride biriken suyun basması sonucu 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası davasının üçüncü duruşmasında faciadan sağ çıkan işçiler tanık sıfatıyla dinlendi. 

Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanıklar Saffet Uyar, Abdullah Özbey, Ali Kurt ile tutuksuz yargılanan Cemile Karaca, Nuray Yetiş ve taraf avukatları ve madenci yakınları katıldı. Sanıklar duruşmanın yapılacağı salona yoğun güvenlik önlemi altında alındı. Duruşmanın sabah oturumunda maden kazasından sağ kurtulan tanıkların ifadeleri dinlendi.

MAĞDUR AİLELERE PARA TEKLİF EDİLDİĞİ İDDİASI Maden faciasından sağ çıkan ve vagoncu olarak çalışan Mesut Öner ifadesinde şunları kaydetti: “Yemeğe oturmuştum, yemekten sonra üst taraftan gürültü sesleri geldi. Vagon suyla doldu. Yukarı çıkıp çıkmama konusunda tereddüt ettim. Ahmet ağabey ben bir bakıyım geleyim dedi. Su bastı galiba dedi. Daha sonra biz Ahmet ağabeyle koşmaya başladık. Ben yukarı doğru çıktım. Yukarı çıkarken kablolar yanmaya başladı nefes almakta zorlandım. İçeri su bastı diye dışarıya bağırdım. Ben ‘ambulansı, itfaiyeyi arayın’ dedim. Ağabeyin biri ‘önce patronları arayacağız kimseye haber etmeyin’ dedi. Yavuz bey, ‘işçilerim gitti’ diye içeri girdi. O da bayıldı. Köyde aldığım duyumlar mağdurlara para teklif edildiği yönünde ama bana kimse gelmedi” dedi. Avukatların sorularına da cevap veren Mesut Öner, çalıştıkları sırada kömürlerin ıslak ve sızıntı olduğunu söyleyerek, orada çalışan yetkililerin de bunu bildiğini öne sürdü. Müfettişler geldiğinde bazı galerilerin kapatıldığı daha sonra müfettişler gidince tekrar açıldığına dair sorunun sorulması üzerine Mesut Öner, soruya "evet" verdi. Tanığın konuşması esnasında madenci yakınları tanığa tepki gösterdi. Tanığa “Yalan söylüyorsun, doğruları söyle, satılmış” şeklinde bağıranlar oldu. Salonda gerginlik artınca mahkeme başkanı aileleri sessiz olmazlarsa salondan dışarı çıkaracağı yönünde uyardı.

“MÜFETTİŞ GELDİĞİNDE BAZI GALERİLERİ KAPATIRDIK” Çavuş Mustafa Elibol ise, “Suyun patladığı yerde bildiğim kadarıyla 15 metrelik baca vardı. Bu haritaya işlenmemiş. Eski bir ocağa çok yaklaşıldığından kaynaklanan bir kaza. O sabah arkadaşların çoğu ilk defa işe geldi. Birçoğunu tanımıyordum. Hiçbir sorun yoktu. Saat 10’da şef geldi. Şefle madeni gezdik. Bir sorun yoktu. Yemek saatinde yemeğe oturduk. 6 arkadaş bir araya oturduk. Yemek yerken önce pis kokulu bir rüzgar geldi. Biz telaşla ayağa kalktık. Yanımdaki 6 kişiyle biz dışarı çıkabildik. Diğerleri çıkamadı. Suyun patladığı yerde yarım saat önce şefle konuşmuştuk bir sorun yoktu. Mühendisimiz Yavuz bey bana suyun geldiği yerden numune aldık Karaman’a gönderdik. Su içilebilir raporu çıktı dedi. Çalışmaya devam edebilirsiniz demişti" ifadelerini kullandı. Hakim madende sondaj makinesi var mıydı sorusu üzerine tanık Çavuş Mustafa Elibol, “Sondaj makinesi yoktu. 3 metrelik sondaj makinesi vardı o da sadece taşlarda kullanılıyordu. Diğer ocaklardaki sondaj makinelerinden yoktu” diye cevap verdi. Hakim müfettiş geldiğinde kapattığınız galeriler oluyor muydu diye sordu? Tanık cevap olarak, “Müfettiş geldiğinde mühendis şefe talimat verirdi. O da bize söylerdi. Biz de bazı galerileri kapatırdık. Müfettişler gidince yeniden açardık” dedi.

MADENCİ ÇOCUĞU TANIĞA, “ŞEYTAN SENİ ÇARPMIŞ” DİYE BAĞIRDI Yemek yedikleri sırada aşağıdan hafif hafif bir rüzgar estiğini anlatan Usta Kerim Pınarlı da, "Rüzgar şiddetlendi. Ben ‘böyle bir şey görmedim’ dedim. Gelen rüzgar yemek tabaklarımızı birbirine karıştırdı. Burada bir anormallik var dedik. İlerden birisi bize ‘gelmeyin, kaçın’ dedi. Biz geri döndük. Virajlı yere geldiğimizde arkamıza döndük baktık hiç gelen yoktu. Biz doğru birinci desendereye tırmandığımızda Mustafa Elibol bana ‘su patladı’ dedi. Biz durmadık Ali Gündoğdu ile beraber dışarı çıktık. Yukardan Yavuz Özsoy ‘ne oldu’ diye bağırdı. Biz ‘su patladı, buraya gelmeyin’ dedik. Tekrar geriye döndük baktık Naci Özsoy baygın şekilde yere yatmıştı. Sonra bunlara maske taktık. Dışarıya çıktık. Olay anı bu şekilde oldu" diye konuştu. Kerim Pınarlı’nın konuşması sırasında madenci yakını yalancı, doğruları söyle diye bağırdı. Mahkeme Başkanının uyarılarını dinlemeyen madenci yakını görevliler tarafından salondan dışarı çıkarıldı. Sanık avukatının kapatılan maden ocağı tekrar açılırsa madende yeniden çalışır mısın? sorusuna tanık Pınarlı ‘tabi başka ne yapalım’ deyince müşteki avukatları sorulan soruya itiraz etti. İtiraz eden avukat, ‘Bunlar fakir insanlar çalışmayıp ne yapacaklar bu şekilde soru olmaz’ şeklinde tepki gösterdi. Madenci yakınlarından bir çocuk ağlayarak, ‘şeytan seni çarpmış, şeytan seni çarpmış, doğru söylemiyorsun’ diye bağırınca mahkeme başkanı küçük çocuğun susturulmasını istedi. Dinlenen tanıkların ardından mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.

18 MADENCİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ 28 Ekim 2014 tarihinde Ermenek ilçesinin Pamuklu köyünde bulunan Has Şekerler Madencilik Şirketi’ne ait linyit ocağında eski ocakta biriken suyun basması sonucu 18 işçi mahsur kalmış, 38 gün devam eden kurtarma çalışmalarında değişik zamanlarda 18 işçinin cansız bedenine ulaşılmıştı. Soruşturmayı yürüten Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 166 sayfalık iddianameyle Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada tutuklu sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey ve aynı şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt ile hakkında yakalama kararı bulunduğu halde firari olan Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin daimi nezaretçisi maden mühendisi Yavuz Özsoy’un da aralarında bulunduğu 3’ü tutuklu,1’i firar 14 sanık, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle, tutuksuz yargılanan diğer 2 sanıktan barut biriminde görevli işçi N.Ö. “Yetkisi olmadığı halde belgelere imza atmak”, puantör M.A. da “Faciayı bildirme yükümlülüğünü ihlal” suçlamasıyla yargılanıyor.

DURUŞMA ARASINDA MADENCİ YAKINLARI TANIKLARA VE BAZI AVUKATLARA TEPKİ GÖSTERİ Duruşma arasında madenci yakınları, mahkemede ifade veren tanıklara ve sanık avukatlarının bazılarına koridorda tepki gösterdi. Çıkan gerginlikte madenci yakını küçük bir çocuğunun elini kapıyı vurunca elinden yaralandı. Yaralı çocuk ambulansla tedavisinin yapılması için Ermenek Devlet Hastanesi'ne götürüldü.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER