Millet, seçmeni ikna edemedi
KonyaSiyaset Bilimci Avukat Selman Uçar, 28 Mayıs seçimlerinin ardından Konya Postası Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Av. Uçar, “Konya’da AK Parti’nin 9, MHP’nin 2, Yeniden Refah’ın 1 milletvekili çıkarmasının yanında İYİ Parti’nin 1, CHP’nin 2 milletvekili çıkarmasının sebeplerini muhalefet iyi analiz etsin. Konya’daki bu tablo Cumhur ittifakının başarısı değil, Millet ittifakının başarısızlığıdır” dedi
Türkiye, tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanı 2. Tur Seçimi için sandık başına giderek Cumhurbaşkanı'nı seçti. Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun yarıştığı seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Siyaset Bilimci Selman Uçar, 28 Mayıs seçimlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kesinlikle kaybetmesi gereken bir seçim olarak görüldüğünü fakat kaybedenin Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi. Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının sorgulanması gerektiğine dikkati çeken Uçar, “Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmaya en yakın seçimi diyemem ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kesinlikle kaybetmesi gereken bir seçimdi. Seçim atmosferi oluştuğunda herkes ‘Tayyip Erdoğan kaybedecek’ mantığıyla düşünürken muhalefet karşısına öyle bir aday çıkarmalıydı ki Tayyip Erdoğan’a oy veren seçmeni kendi taraflarına çekmeliydi. Bu seçmen de kesinlikle sol partinin başındaki lider olmamalıydı. Milliyetçi muhafazakar bir kitle olmalıydı. Konya’ya baktığımızda seçimden önce mevcut hükümeti eleştirmelerine, farklı alternatifler aramalarına rağmen hiç kimse Kılıçdaroğlu’na oy vermedi. Buna teşkilatlardaki yönetim kurulu üyeleri ve aileleri olmak kaydıyla hiçbir parti üyesi kendisini CHP’ye adapte edemedi. Teşkilatlar çok pasif bir çalışma içerisinde hareket ettiler ama burada şunu sormak lazım, aynı teşkilatlar Mansur Yavaş’ın adaylığında bu kadar pasif çalışırlar mıydı? Bunların iyi analiz edilip mart ayındaki yerel seçimlerin ve sonrasındaki genel seçimler için teşkilatları iyi analiz etmek gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
MUHALEFET SEÇMENİ OKUYAMADI
Muhalefetin seçimi birinci turda kazanacakları konusunda özgüvenli olduğunu ifade eden Uçar, 6’lı masa liderlerinin şapkasını önüne koyup düşünmeleri gerektiğini belirtti. Uçar, şunları söyledi: “Muhalefet kanadında seçimin kazanılacağı noktasında büyük bir özgüven hâkimdi. Öncesinde aday hususunda ciddi bir tartışma yaşandı. İYİ Parti’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na olan karşıtlığı masadan ayrılmasına neden oldu ama sonuçta masada uzlaşma sağlandıktan sonra vatandaş birinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağından daha emindi. Burada ciddi olarak Kemal Beyin adaylık sürecinin sorgulanması gerekiyor. Türkiye’de milliyetçi muhafazakâr kanadın daha ağır ve daha baskın olduğu bir seçmen kitlesi var. Adaylık konusunda Mansur Yavaş gibi birinin aday göstermesi ve doğrudan milliyetçi muhafazar kesimin oylarının istenmesi halinde muhalefetin seçimi daha rahat bir şekilde kazanacağını gerek ilk turda gerekse ikinci turda gördük. Eleştireceğimiz konu, muhalefetin kazanma ihtimalinin yoğun olduğu, ülkedeki adalet, ekonomik, eğitim krizinin bu seçimi kazanmamız gerekirken kaybediyorsak, seçmeni okuyamıyorsak muhalefetin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Yine umut vadederek 5 yıl sonrasının planları konuşuldu ama ‘Biz bu seçimi neden kaybettik, hatayı nerde yaptık’ diyerek 6 genel başkanın bu konuyu tartışması gerekir. Neden Kılıçdaroğlu konusunda bu kadar ısrarcı davranıldı? Veya anketlerde bunu şeffaf bir şekilde sahaya somut bir veri yansıtılmadı.”
KAOSA DAVETİYE ÇIKABİLİRDİ
Seçimin ikinci tura kalmasıyla ve meclisteki çoğunluğun Cumhur İttifakı’nın almasıyla birlikte vatandaşların oy tercihlerini değiştirdiğini ifade eden Uçar, vatandaşın siyasetteki kaostan uzak durmak istediğini aktararak şunları söyledi: “İlk seçimde milletvekili çoğunluğunun Cumhur İttifakına geçmesiyle beraber vatandaşların nezaretinde meclisi aldıysa cumhurbaşkanlığını da almak zorunda algısı oluştu. Çünkü ilerde çıkarılacak bir kanunda veya meclisin yapması gereken bir düzenlemeyle ilgili olumsuzluk yaşanmasını kimse istemez. Örneğin CHP bir tasarıyı gündeme getirdiğinde buna AK Parti onay vermezse bir faydası kalmayacak. Bizim milletvekillerimizde de bir basmakalıp düzeni hâkim. Yasanın faydalı olmasından ziyade bu yasayı kimin çıkardığını önemsiyoruz. Bu durum da kaosa davetiye çıkarabilirdi. Bu yüzden muhalefetin meclisi kaybetmemesi gerekiyordu. Meclisi kaybettikten sonra yapılan seçim çalışmalarının tamamı duygusal boyuttaydı.”
MUHALEFET RİSKE GİRMEMELİYDİ
Muhalefetin kendilerini değil milleti ikna etmek için çaba harcaması gerektiğinin altını çizen Uçar, “Burada seçmeni suçlamıyorum, seçmenin hür iradesine saygı duyuyorum. Burada sorgulanması gereken seçmenden oy toplaması gereken muhalefet kanalıydı. Muhalefet keşke birbirlerini ikna etmek yerine seçmeni ikna edebilseydi. Muhalefetin seçmeni doğru analiz edememesinden kaynaklı kaybedilmiş bir seçim var ortada. Mesela Ümit Özdağ’ın ikna edilmesiyle alakalı gündem sürekli meşgul oldu. Halbuki alınan sonuç facia. Maalesef ittifakları ikna etmek için ciddi bir vakit kaybı yaşandı. Muhalefet seçmeni anlayamadı, seçmeni çözemedi. Matematiği ön planda tutarak sistem oluşturmaya çalışıldı ama seçmenin duygusal tavrını siyasetle, matematikle bir arada tutamazsınız. Önce seçmeni analiz etmek, anlamak gerekiyor. Muhalefet keşke daha düzenli bir siyasi liderle bu seçimde yoluna devam edebilseydi. Kemal beyin dürüstlüğüne, mücadelesine saygı duyuyoruz. Bu kadar farklı düşüncedeki partiyi bir araya getirmesinde aracılık etmesin saygı duyuyoruz. Bu seçim muhalefetin riske girmemesi gereken bir seçimdi. Muhalefetin bu konuda daha özgüvenli davranması gerekirdi” dedi. (Kübra KARABURÇ)
İlginizi Çekebilir