Müsilaj sonrası deniz canlıları takip edilecek
Güncelİstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesinden bilim insanları, Cumhurbaşkanlığı kararıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) ilan edilen Tavşan Adası'nda denizel biyoçeşitliliği araştırıyor
Fakülte tarafından Marmara Denizi'nde koruma alanı ilan edilen Tavşan Adası'nda 1 yıl sürecek çalışma başlatıldı.
İÜ Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar koordinesinde yürütülen Tavşan Adası Kıyısal Bölgesinin Biyoçeşitliliğinin Belirlenmesi Projesi kapsamında "R/V Yunus-S" araştırma gemisiyle ilk sefer yapıldı.
Anadolu Ajansı ekibi, bilim insanlarının yürüttüğü çalışmayı araştırma gemisinde görüntüledi.
Bilim insanları, ilk olarak belirlenen istasyonlardan CTD cihazıyla suyun fizikokimyasal parametrelerini (sıcaklık, tuzluluk, oksijen, pH, iletkenlik vb) ölçtü. CTD'deki veriler bilgisayarlara aktarılarak denizdeki örnekleme derinlikler belirlendi.
Ardından yüzeyden besin tuzu, indikatör bakteri, fitoplankton örnekleri ve farklı derinliklerden zooplankton örnekleri alındı.
Bunun dışında özel örnekleme cihazı ile balık yumurta ve larva örneklemesi yapıldı. Bilim insanları, ayrıca deniz zeminindeki biyoçeşitliliği belirlemek için özel cihazlarla gözlem yaptı.
Tavşan Adası'nın denizel habitat çeşitliliğini haritalandırmak ve balık türlerini tespit etmek üzere bilim insanları dalış yaparak da incelemelerde bulundu.
Ayrıca bilim insanları, dünya denizlerinde sorun olan mikroplastik kirlilik düzeyini belirlemek amacıyla örnek topladı.
"Amacımız müsilajdan sonra ekosistemdeki değişimi ortaya koymak"
İÜ Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, AA muhabirine, Tavşan Adası'nın müsilajın ardından alınan kararla özel koruma bölgesi ilan edildiğini söyledi.
Tavşan Adası'nın denizel biyoçeşitlilik açısından özel olduğunu belirten Okyar, "İÜ Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu tarafından bu bölgeye mercan transplantasyonları yapılmıştı. Burada doğal olarak yeni mercan toplulukları var. Hem onları korumak hem de müsilaj oluştuktan sonra bölgedeki biyoçeşitliliğin nasıl değiştiğini ortaya koymak adına böyle bir çalışma başlattık." diye konuştu.
Prof. Dr. Okyar, proje kapsamında ada çevresinde birçok çalışma yapacaklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Projeyle bölgenin hem fizikokimyasal parametrelerini ölçeceğiz hem de bakteriden başlayıp, fitoplankton, zooplankton, denizanaları, balık, dipteki yaşayan organizma çeşitliliğini ortaya koyacağız. Bununla birlikte dalış yapılarak çekilen sualtı fotoğrafları ile özel programlar kullanılarak habitatın haritası ortaya konulacak. Bu anlamda biyoçeşitliliğin ortaya konulması açısından Tavşan Adası için yapılan ilk çalışma. Bundan sonra da adanın biyoçeşitliliğinin izlenmesi ve habitat haritasının çıkarılması açısından benzeri çalışmalara da örnek olacak.
Projede asıl amacımızı müsilajdan sonra ekosistemdeki değişimi yıllık olarak 1 yıl içerisinde aylık örneklemelerle ortaya koymak. Müsilajla tüm Marmara Denizi'nin gerek ekosistemi, gerek dip yapısı çok ciddi hasara uğradı. Doğal olarak biz de hem bir noktada adalara yakın olması sebebiyle insan etkisine yakın olması hem de güney kısmının Marmara Denizi'nin derin kısmına açık olması ve doğal olarak insan etkisinin nispeten uzak olması sebebiyle bu adayı kendimize model olarak aldık. Bu bölgede müsilajdan sonra Marmara Denizi ekosistemi kendisini nasıl toparlıyor, bunu görmek istiyoruz."
"Çalışmada denizanası gözlemi de yaptık"
Proje kapsamında Tavşan Adası'nda her ay çalışma yapacaklarını anlatan Okyar, alınan örneklerin İÜ Su Bilimleri Fakültesi laboratuvarlarına getirilerek analiz edileceğini ve çekilen sualtı fotoğrafları ile özel programlar kullanılarak habitatın haritasının çıkarılacağını ifade etti.
Prof. Dr. Okyar, çalışmada ayrıca müsilajı oluşturan türlerin de takibinin yapılacağını vurgulayarak, "Müsilajı meydana getiren filoplakton türleri ve bu türler üzerinden beslenerek fitoplankton artışlarını baskılayan organizmaların da miktarlarını tespit edeceğiz. Zooplankton dediğimiz bu canlılar balıkların besinini oluşturması bakımından sayılarındaki artış veya azalış balık stoklarının mevcudiyetini belirlemek açısından son derece önemli." dedi.
Ayrıca ada çevresinde bulunan balık, yumurta ve larva örneklerini incelemek üzere aldıklarını dile getiren Okyar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu çalışmada denizanası gözlemi de yaptık. Çünkü Marmara Denizi'nde son yıllarda ciddi denizanası artışları söz konusu, bu da tüm ekosistemi etkiliyor. Aynı zamanda bentik ortamdan yani denizin dip bölgesinden de örnek alarak bu bölgede biyoçeşitliliğin ne durumda olduğunu ortaya koymak amaçlı çalışmalar yaptık.
İlginizi Çekebilir