© Konya Postası 2021

RAMAZAN’IN EHEMMİYETİ

Ramazan ayının, İslam dininde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır

Ramazanda toplu yapılan bir ibadetin (oruç tutmak) mevcut olması, bunun dışında diğer ibadetleri de bünyesinde barındırmasından dolayı bütün İslam dünyasında ve Osmanlıda önem arz eden bir aydır \ Ramazan ayını önemli kılan birçok etken bulunmaktadır. Bunlardan ilki ve İslam âlemi için en önemli olanı, Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur’ân'da: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân'ın indirildiği aydır” buyurmuştur   . Ayrıca ‘’Kur’ân, Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Kur’ân kendine uyan toplumları doğru yola ulaştırır’’ buyurmaktadır . Diğer etkenler ise İslam dininin beş şartından biri olan orucun bu ayda tutulması ve bin aydan hayırlı sayılan Kadir Gecesinin Ramazan ayının 27. Gecesine tekabül etmesi, Müslümanlar için Ramazanın ehemmiyetini kat be kat arttırmaktadır. Bu sebeple Müslümanlar Ramazan ayına ‘’On Bir Ayın Sultanı” demişlerdir.

Ramazan, Kameri yılın Şaban’dan sonra, Şevval’den önce gelen dokuzuncu ayının adıdır. Bu kelime birçok anlamı bünyesinde barındırmakla beraber kelime ile ilgili bazı rivayetler de söz konusudur. Bunlardan biri; Ramazan’ın üzerine düşünen ve inceleme yapan Arapların bu ayda oruç tutanların tüm günahlarının yanıp yok olacağına inanmalarıdır. Bu inanca dayanarak da Ramazan kelimesini „’Bütün günahları izâle eden’’ diye tefsir etmektedirler . Bir diğeri ise; Arapların ayların isimlerini belirledikleri dönemde, Ramazan ayı yaz mevsimine denk gelmiş bu sebeple bu aya çok sıcak anlamına gelen „’Ramza’’ kelimesinden esinlenerek Ramazan isminin verildiğidir. Ramazana “Şehrullahi mübarek” de denilmektedir. Bunun sebebi ise bu ayda oruç tutanların Cenabı Hakkın af ve mağfiretine nail olacağı inancıdır .

Ramazan’ın gelmesiyle birlikte, Müslüman Osmanlı toplumunun her tabakası, içinde bulundukları maddi ve manevi duruma göre Ramazan için hazırlanır, iftar yemekleri ve ziyafetler verilirdi. İhtiyaç sahiplerine sadakalar dağıtılırdı. Mevki makam sahibi kişiler gerek ihtiyaç sahiplerine gerekse İstanbul kibarlarına iftar sofraları kurar ve ikramda bulunurlardı. Bu ziyafetler için koyunlar, keçiler ve develer keserlerdi. Yine bu kişiler, sahibi oldukları kölelerden arzu ettiklerini Ramazan ayında azat ederlerdi. Bunun dışında konakların mutfakları iftar vakitlerinde herkese açık olur, ihtiyacı olanlar buralarda orucunu açabilirlerdi.

Hayır sahibi kişiler, ihtiyacı olanlara et, ekmek gibi gıda ürünleri verir, bununla beraber aydınlanma için gerek duyulan mum başta olmak üzere diğer ihtiyaçlarını giderebilmeleri için para dağıtırlardı. Bu hayırseverler, içinde bulundukları mübarek ayda ayrım yapmaz kapılarına gelen gayrimüslimlere dahi yardım ederlerdi. Yine bu ayda devlete karşı işlenen suçlardan hüküm giyen bazı mahkûmlar affedilirdi6.

Böylesine önem verilen bu ayda her Müslüman gücünün yettiğince hayır işleyerek ve ibadetlerini yaparak Allah’ın rızasına nail olmak isterdi. (Fadime Aşık)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER