Rektör Şeker: "İnsanlık Halep'te imtihanı kaybetti"

İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını gerçekleştiren NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “Büyük Mutasavvıf Mevlana Hazretlerinin her bir sözünde hikmetler var. Ama bazıları tarafımızdan daha çok biliniyor ve okunuyor, aklımızda kalıyor. Mesnevinin ve külliyatın daha çok anlaşılması için özel okumalara, özel oturumlara ihtiyaç var. Bu toplantılar da bunun bir parçası. Sonuçta dünyanın en çok okunan eserleri arasında bulunan Mesnevinin Mevlana Hazretleri tarafından oluşturulması ve bu günlere gelmesi İslam ümmetinde de etkiler bıraktı. Bu etkilerin anlaşılması ve daha sağlıklı şekilde gelecek kuşaklara aktarılması için de bu faaliyetleri önemsiyoruz” dedi. “Halep bizi ziyadesiyle üzüyor” “Halep içimizde kanayan bir yara olarak bizi ziyadesiyle üzüyor. İnşallah feraha kavuşurlar kardeşlerimiz” diyen Rektör Şeker, kışla beraber şartların daha da ağırlaştığını söyledi. Hz. Mevlana’nın “Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş” sözünü hatırlatan Prof. Dr. Şeker, insanlığın Halep’te hem bulandığını hem donduğunu hem de imtihanı kaybettiğini vurguladı. Konuşmaların ardından panele geçildi. Suriyeli Şair-Yazar Kemal Kıjjeh Mevlana’nın kitaplarıyla nasıl tanıştığını ve kitaplarında bulunan rumuzların, sembollerin, şiirlerin ne anlamlar ifade ettiğini anlattı. “Mesnevi evrensel bir kitap haline dönüşmüştür. Bundan dolayı Mevlana, Doğuda ve Batıda kalplere sahip olmuştur hükmetmiştir” şeklinde dünyaca ünlü şairlerin ve düşünürlerin görüşlerinin bulunduğunu aktaran Kıjjeh Mevlana’nın eserlerinden bazı örnekler de sundu. NEÜ Öğretim Görevlisi Sami Naddah da, Hz. Mevlana’nın insani değerleri ve Mevlana Müzesindeki hat eserlerine yansıması konusundan bilgi verdi. Hz. Mevlana’nın sandukası başındaki hat ve süslemelerin Halepli Abdurrahman Muhammed tarafından yapıldığını hatırlatan Naddah konuşmasına, “Halep halkına selam olsun” diyerek son verdi. Gazeteci Hamza Mansor ise, Hz. Mevlana’nın eserlerinde İslami yansımaların olduğunu hatırlattı ve Konya’dan Halep ve Şam’a göç eden birçok çelebi olduğu için o çelebilerin Mevlana’nın fikirlerini, hayatını, düşüncelerini yaşadıkları bölgeye aktardığını belirtti. Program konuşmacılara hediye takdimi ile sona erdi.