Rusya ve Esed'ten katliam itirafı
DünyaSuriye resmi haber ajansının yayınladığı bir haber Türkmen Dağı’nda sivillere yönelik bombardıman ve katliamın itirafı oldu.
Esed rejimi ve Rus askerleri tarafından bombardımana tutulan 40 kilometrekarelik Türkmen Dağı'na son 3 ayda 22 bin ton bomba düştü. Suriye resmi haber ajansı, Türkmen Dağı'na yönelik 3 aylık çatışma sürecinde havadan ve karadan atılan bombalara dair çarpıcı bir haber yayınlandı. Bayır Bucak bölgesine Baas rejimi ve Rusya tarafından 4 bin 800 tank ve top atışının yapıldığının açıklandığı haberde, bölgenin günde ortalama 50 hava saldırısıyla vurulduğu bilgisi yeraldı. Haberdeki diğer bir ayrıntı da Türkmenlerin nasıl yok edilmek istendiğini gözler önüne serdi. Hem rejim hem Rus uçakları son 3 ayda 4 bin 500 füzeyi Bayır Bucak'a yolladı. Bölgeye karadan atılan roket ve bombaların ise 270 bini bulduğu belirtiliyor. 9 KOLDAN SALDIRDILAR
Ekim ayı ortalarından itibaren yoğun saldırılara hedef olan Bayır Bucak bölgesine günlük ortalama 8 ila 10 arasında değişen varil bombalı saldırı gerçekleşti. Bölgeye her biri 700 ile 1200 kilogram arasında değişen varil bombalarından son 3 aylık süreçte 800 ton atıldı. Öte yandan Türkmen köylerini karadan hedef alan saldırılar rejimin kontrolündeki 9 noktadan gerçekleşti. Türkmenler bir süre önce rejimin eline geçen Cebel Nisr, 45 Tepe, Zinzif Tepesi, Meydancık, Beyt Faris, Sulas, Safkun, Şerife Tepesi ve Telle adı verilen noktalardan vuruldu. SINIRDA TEHDİT ARTIYOR
Türkmen bölgelerinin kaybedilmesiyle sınırımızdaki kontrol alanını genişleten Şam rejimi, toplamda 40 kilometrelik yeni sınır hattı elde etmiş olacak. Daha çok Türkiye'den giden radikal sol terör örgütü militanlarını Lazkiye'nin sahil kasabalarından El Basit'te kurduğu kamplarda eğiten 'Acilciler' grubu lideri eski DHKP-C'li Mihraç Ural, kaçak terörist geçişi ve silah sevkiyatını da organize ediyor. Ural'ın kontrol ettiği alanın genişlemesi, Türkiye sınırındaki tehdidin dozunu da iyice artırdı. Yakıp yıktılar
Bayır Bucak'a yağan bombalar çok sayıda kişinin ölümüne, köylerin harap olmasına neden olmasının yanında, ormanlık alandaki binlerce ağacı da kül ediyor. Türkmen bölgelerinde 400'den fazla ev tamamen enkaza dönerken, bahçeler ve ekili alanlar kullanılamaz hale geldi. Tamamına yakını boşalan 73 Türkmen köyünde insanlar geri döndüğünde evlerini ayakta bulamasın diye boş evler de yıkılmaya devam ediyor.
Rus uçaklarının havadan, rejim birliklerinin ise karadan tank, havan ve toplarla yaptığı bombardıman, yerleşim yerlerinde depremi aratmayan görüntülere neden oluyor.
Kritik köy geri alındı
Önceki gün rejimin karadan ilerleyerek ele geçirdiği Kelez Köyü dün sabaha karşı, Türkmen mücahidlerin başlattığı operasyon sonucu geri alındı. Türkiye sınırına yakın hatta şiddetli çatışmalar sürüyor. Rejim tarafından 12 ölü, 8'den fazla yaralı olduğu bilgisi edinilirken, Türkmen Dağı'nda savaşan Nureddin Zengi Tugayı Komutanı Semir Baldır ise çatışmada şehit düştü.
Acil kamp!
AFAD tarafından Hatay'ın Yayladağı ilçesinde 10 bin kişilik kamp alanına çadırların kurulmasına başlandı. İlçenin doğusundaki Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan arazide yapımı süren kampın çalışmaları, Esed ve Rusya'nın Türkmen Dağı ve Cebel Ekrad'a yönelik saldırıları sonrası hızlandı.
Bir yandan elektrik, su, tuvalet, banyo gibi altyapı çalışmalarının tamamlanmaya çalışıldığı kampa bir yandan da Suriyeliler giriş yapıyor.
ABD'den Rusya'ya uyarı
Rusya Hava Kuvvetleri'ne ait SU-34 tipi bir savaş uçağının önceki gün sınır ihlalinde bulunması üzerine ABD'den de bir açıklama geldi. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Mark Wright, Rus savaş uçağının Türk hava sahası ihlalini teyit ederek “Rusya, bölgede istikrarsızlığı artıracak eylemlerine son vermeli" dedi. “ABD, NATO ile birlikte, Türkiye ile dayanışma halinde olmaya devam edecektir" diyen Wright, Rusya'yı Türk hava sahasına saygı göstermeye ve bölgede istikrarsızlığı artıracak eylemlerine son vermeye davet etti. Wright ayrıca tansiyonun düşürülmesi için gerekli tedbirleri almak amacıyla iki ülkenin birbiriyle konuşmasının da önemli olduğunu kaydetti. Kitlesel göç
Bin yıllık Türk yurdu Bayır Bucak'tan kaçan siviller, Rusya'nın Türkiye sınırını da bombalaması sonucu içeri alınıyor. Son iki günde yalnız bu bölgeden ülkeye giriş yapan Suriyeli sayısı 1635'e ulaştı.
Girişlerin devam ettiği Pulluyazı'da, 29-30 Ocak'ta Türkiye'ye giriş yapan Suriyeli sığınmacı sayısı 1635'e ulaştı.
Bayır Bucak bölgesinde yoğunlaşan saldırılardan kaçan Suriyeli Türkmen ve Arap ailelerin, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, Türkiye'ye girişleri devam ediyor. AFAD'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 30 Ocak'ta, Suriye'nin Bayır Bucak bölgesinde, özellikle Türkmen nüfusa yönelik saldırıların artmasıyla, binlerce aile Yayladağı sınırının Suriye tarafında bulunan Yamadi Kampı'na sığındı. Yamadi Kampı'nda da güvenlik risklerinin artması üzerine, çoğunluğunu çocuk, kadın ve yaşlıların oluşturduğu 731 kişi 29 Ocak'ta, Yayladağı'nın Pulluyazı köyündeki sınır noktasından Türkiye'ye kabul edildi. AFAD 7/24 TAKİPTE
Biyometrik kayıt işlemlerinin ardından, ailelerin bir kısmı akrabalarının yanına yerleştirildi. Bazı aileler ise AFAD'ın Hatay, Gaziantep ve Şanlıurfa'daki barınma merkezlerine sevk edilecek. Bu arada, AFAD'ın koordine ettiği sığınmacı kabullerinde, 2014'te Ayn el-Arap'tan Türkiye'ye yönelen nüfus hareketleri için uygulanmış Kitlesel Göç Yönetimi Sistemi faaliyete geçirildi. Bu kapsamda AFAD, Sağlık Bakanlığı, Jandarma Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türk Kızılayı'ndan 202 personel görevlendirildi. Bölgeye ayrıca; mobil koordinasyon merkezi, mobil ikram aracı, mobil mutfak tırı, mobil fırın aracı, 6 ambulans ve 8 araç sevk edildi. AFAD, bölgedeki gelişmeleri 7 gün 24 saat takip ediyor. 40 günlükken vatanından oldu
Esed rejimi ve Rusya'nın Bayır Bucak'a ağır bombardımanı sonrası canlarını kurtarmak için kaçan siviller, engelli çocuklarını sırtlarında, 40 günlük bebeklerini kucaklarında taşıyarak yaptıkları zorlu yolculuğun sonunda Türkiye'ye ulaştı. Suriyeli çocukların eğitim gördüğü okullara yerleştirilen Türkmenlerden üç çocuk annesi Melal Hamedi, “40 günlük bebeğim, iki çocuğum ve eşimle yollara düştük. Bebeğimin soğuk havada hasta olmasından korkuyordum. Yağmurda sırılsıklam halde günlerce yollarda yürüdük. Buraya geldiğimiz için çok mutluyum şimdi. Allah, Türk yetkililerinden razı olsun" dedi.
Yılmaz Bilgen - Yenişafak
İlginizi Çekebilir