Saadet Çumra’da kongre heyecanı
KonyaSaadet Partisi Çumra 8. Olağan ilçe Kongresi Çumra Kültür Merkezinde yoğun katılımla gerçekleşti. Saadet Partisi İlçe Başkanı Kasım Baş Kongrede yerini Abdullah Acar’a bıraktı. Kongre’ye Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Demirel, İl Başkan Yardımcıları ve Siyasi parti ilçe başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı
Kasım Baş; “Bugüne kadar görev süresinde yanımda olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum bugün görevimizi Abdullah başkanımıza devrediyoruz. Allah yardımcısı olsun” dedi
Abdullah Acar; “Saygıdeğer divan, çok muhterem il başkanım, değerli yönetim kurulu üyelerimiz, çok kıymetli delegelerimiz, muhterem teşkilat mensuplarımız, kıymetli hanım efendiler ve bey efendiler Çumra ilçe kongremize hepiniz hoş geldiniz safalar getirdiniz. Bugün burada coşkuyla, heyecanla ve azimle Çumra’mızın ilçe kongresini gerçekleştiriyoruz. Saadet Partisi Çumra İlçe Başkanlığı görevini devralırken, öncelikle bugüne kadar bu davaya büyük bir özveriyle hizmet eden samimiyeti ve gayretiyle hepimize örnek olan ilçe başkanımız Kasım Baş başkanımıza en içten şükranlarımı sunuyorum. Allah kendisinden razı olsun. Görevde bulundukları sürede kendileri Milli Görüş ruhunu Çumra'da yaşatarak teşkilatımızın köklerini sağlamlaştırmış, teşkilatımıza hizmet noktasında büyük fedakârlıklarda bulunmuştur. Çumra teşkilatımız, vefakarca yapmış olduğu bu hizmetleri her daim kendisine örnek alacaktır. Gerçekleştirmiş olduğumuz bu kongremizde yapılan istişareler sonucunda bizleri bu zor göreve layık gören il teşkilatımıza ve il başkanımıza huzurlarınızda çok teşekkür ederim. Çumra ilçe başkanlığı vazifesi benim için hem bir onur, hem de büyük bir sorumluluktur. Böyle aziz bir davanın mensupları olarak, makamların birer araç olduğunu, asıl hedefin ise halka hizmet ve hâkka hizmet olduğunu çok iyi biliyoruz. Merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın söylediği gibi “Hakkı üstün tutmak bizim şiarımızdır.” bizde de bu anlayışla, hep birlikte el ele vererek Çumra'mız için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Değerli dava kardeşlerim, bu kutlu yolculukta hepimizin omuzlarında büyük bir sorumluluk var; her daim hâkkı savunmak, adaleti gözetmek ve Milli Görüş'ün ilkelerini yaşatarak insanlığa umut olmaktır. Bugün bu görevi üstlenirken, yalnızca bir başkan değil, bu davanın bir hizmetkârı olduğumu bir kez daha ifade etmek isterim. Teşkilatımızın bize olan güvenine ve desteğine layık olabilmek için azim ve gayretle çalışmaya, bu yolda gece gündüz mücadele etmeye hep birlikte Çumra’mız için çalışmaya söz veriyorum. Bu görevde başarıya ulaşmanın anahtarı birlik içinde, istişare ile hareket etmektir. Her birimizin bu davanın bir parçası olduğunu bilerek, gönül gönülle vererek çalışacağız. Rabbim bizlere, her adımda hâkkı ve hakikati savunmayı ve Çumra'mıza faydalı olmayı nasip eylesin. Bu zorlu görevde sizlerin samimi duaları, maddi ve manevi desteklerine her zaman ihtiyacımız var destekleriniz bizlere güç ve kuvvet verecektir. Bu bağlamda sözlerime son verirken şunu ifade etmek istiyorum Erbakan hocamızın da söylediği gibi; "Zafer İnanlarındır ve Zafer Yakındır." Olağan ilçe kongremizin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı hâktan niyaz ediyor, hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.” dedi
Kongrede Konuşan İl Başkanı Mehmet Demirel Ülke ve Dünya gündemine dair birçok konuya değindi. Demirel: “En düşük emekli maaşı 14.600 TL bu ülkede açlık sınırı 23.000 TL sen neyi konuşuyorsun bu söylemiş olduğum 23.000 TL TUİK’in rakamı hani kendilerinin ayarlamış olduğu enflasyonlardan sen bir insana 15.000 TL maaşın nasıl layık görebilirsin” dedi.
İl Başkanı Mehmet Demirel’in Konuşması; “Çok kıymetli divan çok kıymetli ilçe Başkanlarımız siyasi partilerimizin başkanları emniyet güçlerimiz seçim kurulundan gelen çok kıymetli kardeşlerimiz hanımefendiler beyefendiler ve genç kardeşlerim Çumra’mızın 8. Olağan kongresini hepiniz hoş geldiniz safalar getirdiniz. Prosedür gereği üç yılda bir kongreler olur işin resmiyeti yerine getirilir ancak bakıldığı zaman çalışmalar kesintiye uğramadan Başladığı gün gibi devam eder gider. Tabii ki gitmesi de gerekir aslında bu çalışmalar yeni başlayan çalışmalar değil 1969 yılında Erbakan hocamızın yola çıkarken bağımsız milletvekili olduğu Konya’da başlamış şimdiye kadar devam etmiş Allah nasip ederse bundan sonra da devam Edip gidecektir. Ancak burada önemli olan husus şudur günlük geçici gündemlerin arkasına takılmadan Geçici gündemler çok fazla oyalanmadan hedefimizle amacımız ne ulaşmamız gereken nokta Ne istikametimiz ne hedefe kilitlemek lazım hedefe kilitlemediğiniz zaman gündemler gelip geçicidir bugün bu gündem vardır yarın öbür gündem bugün Suriye vardır yarın Irak öbür gün Libya vardır öbür gün başka bir şey ancak hedef nedir hedef burnu kanamaya tüm dünya mazlumlarına sahip çıkmak Kur’an ‘ ın hedefi İslam’ın hedefi de budur zannetmeyin ki Kur’an sadece Müslümanlar için inmiş bir kitaptır sakın böyle düşünmeyin yanılırsınız doğru dünyada şu anda 2 milyarın üzerinden Müslüman nüfusu var ancak bu 2 milyar Müslüman şu anda aynı zamanda tüm dünyadaki mazlumlardan da sorumlu bunu kafanızın bir yerine mutlaka yazın mazlum olan herkesin yardımcısı olmak zorundayız biz Müslümanlar olarak çünkü Kur’an kerim bunu emreder niye böyle bir giriş yaptık yani hedefimizibilmek lazım doğru Türkiye bizim sevdamız Türkiye bizim vazgeçemeyeceğimiz bir unsur biz Türkiye vazgeçemeyeceğimiz uzun süre ama bu ülkede yaşayan insanlar olarak bu ülkede yaşayan milli görüşçüler olarak tüm dünyadaki insanlardan sorumluyuz. Çünkü biz diyoruz ya önce yaşanabilir bir Türkiye’yi kuracağız diyoruz yani yaşanabilir bir Türkiye’nin kurulması çok sıradan bir şey değil bakınız çok sıradan bir şey değil görüyorsunuz son görüşmelere baktığımızda ülkemizde şu anda ciddi ekonomik sıkıntılar var ciddi ekonomik krizler var ve şu anda maalesef ülkeyi yöneten iktidar sahipleri bakın iktidar sahipleri diyorum AK Parti demiyorum iktidar bir tane partiden oluşmuyor bunu asla kafanızdan çıkarmayın. Bugün iktidar derken neyi kast ediyoruz biliyor musunuz AK Parti’yi de kastediyoruz MHP’yi de kastediyoruz Yeniden Refah Partisi’ni de kastediyoruz Büyük Birlik Partisi’ni de kastediyoruz Hüdapar’ı de kastediyoruz bunun hepsi şu anda yaşanan durumun vebalin altındalar bunu asla unutmayın onun için de biz yiyoruz ki hükümet partileri görüyorsunuz en son işte yılbaşı geldi ülkemiz zaten ciddi bir ekonomik sıkıntıdan ekonomik girdaptan geçiyor emeklimiz asgari ücretimiz bekliyor işte hükümet onlara bir zam belirledi gerçekten çok acı insanlara teklif edilmesinin utanılması gereken bir zammı maalesef halkımıza verdi. bakınız utanılması gereken diyorum öyle bir ücreti siz bu halka teklif edemezsiniz çünkü bu halk Osmanlı’nın mirasını taşıyor siz bu halkı bu ücretlerle ezemezsiniz ama hiçbir şeyi gündeme almadılar ve bunu utanmadan teklif ettiler maalesef dediler ki en düşük emekli maaşı 14.600 TL kardeşim bu ülkede açlık sınırı 23.000 TL sen neyi konuşuyorsun bu söylemiş olduğum 23.000 TL TUİK’in rakamı hani kendilerinin ayarlamış olduğu enflasyonlardan sen bir insana 15.000 TL maaşın nasıl layık görebilirsin bu insan nasıl geçinecek nasıl bir evde oturacak nasıl bir kira ödemesi yapacak neyle geçinecek bu insanın torunu gelse dese ki ya dede bana bir bisiklet alsan karne hediyesi olarak dese bugün bir bisikletin fiyatı 8000 TL - 10.000 TL nasıl alacak kıymetli kardeşlerim bakın bunu asla unutmayın bunların altında yatan başka sebepler var zannetmeyin bu ülke fakir bir ülke değil bakın bunu kafanızdan silin bu ülke çok zengin bir ülke yeraltı kaynaklarıyla yerüstü kaynaklarıyla doğal zenginlikleri ile bu ülke çok zengin bir ülke bakınız 2024 yılında geçen sene bu ülke Bir trilyon 250 Milyar TL faizciye tefeciye para ödedi biliyor musun peki 2025’te ne ödeyecek biliyor musunuz Bir trilyon 950 Milyar TL tabi şimdi şöyle düşünüyor olabilirsiniz tabi paradan hani altı sıfır atıldı ya altı sıfır atılınca bazen kafamız rakamlara erişmiyor rakamlara ermiyor bu paralar bize küçük paralar gibi geliyor bazen şöyle hesaplayın bu hükümet 22 yıldır iktidarda 22 yıldır faize tefeciye Ödemiş olduğu para kaç para biliyor musun 540 milyar $ 540 milyar $ diyorum bak peki 540 milyar dolarla kaç tane daire yapılır biliyor musunuz ev yapılır kaç tane hane yapılır biliyor musunuz 7 milyon daire var 7 milyon bu sadece tefeciye verilen para verilen para 7 milyon ev kişi başı ev başı bir evde beş kişi yaşasın altı kişi yaşadığını düşünün bakın bir evde anası babası üç tane ya da dört tane de çocuğunun olduğunu düşünün 35 milyon insan için barınma yeridir yani bu faize ödenen para bu para böyle bir para onun için bu ülke zengin tefeciye var faizi var devletin itibarından asla taviz yok gidilirken her yere son model uçaklarla bir uçakla değil beşer altışar uçaklarla aileyle değil sülale ile gidilip geliniyor ama maalesef bu halka bir maaş bile çok görülüyor oysa bu maaşı alsa ne yapacak mesela emekli bir kardeşimiz maaşı alsa ne yapacak kendisine Porsche araba mı alacak bugün Porsche arabayı alıp da parayı yurtdışına mı aktaracak oysa bunu alacak içeride harcayacak bu parayı bu parayı yine ekonomiye dönecek yani yine devlet kazanmış olacak ama maalesef devlet bunu halkına şu anda devletler kastım hükümetler tabii ki bunu halkına maalesef çok görüyor ve açlık sınırının altında bir rakamla vatandaşlarını geçinmeye zorluyor bu gerçekten çok acı bir şey ben bazen düşünmüyor değilim sanırım hükümet vatandaşları parayla terbiye etmeye çalışıyor Allah esirgesin nasıl olsa biz verirsek çıkarmazlar konuşmazlar biz ne söylersek yaparlar işte yok başkaları maaş ödeyemez biz öderiz diyerek halkı bir kıvamda tutmaya çalışıyorlar onun için de biz yaşanabilir bir Türkiye derken öncelikle bunu kastediyor insanlar huzur içinde yaşasın insanlar ezik olmasın insanlar ben ev kirasını nasıl ödeyeceğim demesin insanlar ben şunu çocuklarım yaparken ya ben oraya katkıda bulunamıyorum diye ezilmesin evine misafir davet edemiyor çünkü misafire ikram edecek bir şeyi alma gücü yok böyle bir şey yaşamasını istiyor onun için yaşanabilir bir Türkiye diyoruz yaşanabilir bir Türkiye olmadan sizin yeni bir dünya kurma hedefiniz asla olamaz siz dünyaya hükme edemezsiniz.
23 yıldır bu arkadaşlarımız görüyoruz hala başkalarını suçluyorlar ekonomide hala başkaları da maalesef bahane üretiyorlar kıymetli kardeşlerim tabii biz yaşanabilir bir Türkiye’yi oluşturduktan sonra yeniden Türkiye’yi oluşturacağı biliyor musunuz aslında bulunmuş olduğunuz topraklar gerçekten çok kıymetli topraklar dünyadaki bir çok insan mazlum ülkeler bu topraklardan bir şey bekliyor bu yeni değil 1000 yıllık tarihin getirdiği bir sorumluluk mu diyor ki nasıl olsa Türkler gelecek nasıl olsa buradaki Müslümanlar gelecek bizi kurtaracak diyor nasıl olsa bir gün gelecek sizin bu zulmünüze son verecek diyor bizim yeniden bu yeniden Türkiye’yi oluşturmamız gerekiyor yeniden Türkiye’yi oluşturmamız için de tabii ki biz burada bir iyilik yapacağız yeni bir dünyayı kurmak içinde harekete geçireceğiz tabii ki D-8 deyip geçmeyin bu sekiz tane İslam ülkesi ama bunlar daha çoğaltılacaktı ve 160’a kadar çıkarılacaktı ekonomik planları yapılacaktı zaten hocamızı da bu yüzden düşürdüler iktidarda kıymetli kardeşlerim bazıları diyor ki sakın ha bunu çok iyi bilin Erbakan hocamız 28 Şubat sürecinde iktidardan iktidarı bırakırken düşerken ayrılırken iktidardan herkes zannediyor ki irticadan ayrıldı yok Şundan ayrıldı bundan ayrıldı hiç alakası yok Erbakan hoca bağımsız bir ekonomi sistemi kurmasaydı havuz sistemini kurmasaydı faizciye tefeciye bunlar gibi para vermeye devam etseydi her yıl milyarlarca dolar bu fakir fukara garip buranın parasını faizcilere peşkeş çekmiş olsaydı hiç kimse Erbakan hocayla uğraşmazdı dış güçlerin Amerika’nın ya da İsrail’in ya da herhangi bir ülkenin başının insanın kapalı olmasıyla açık olmasıyla peçeli olmasıyla peçesiz olmasıyla sorunu asla yoktur arkadaşlar bunu hiç unutmayın bakıyor kendisine hizmet ediyor mu etmiyor mu Amerika ve İsrail’i buna bakıyor onun için Erbakan hoca bu ekonomik sistemi kurdu ve iktidardan uzaklaştırın birinci konu buydu Erbakan hocanın iktidardan uzaklaştırılmasının üç maddeden birincisi havuz sistemini kurmuş peki ikincisi neydi bunun D-8’i kurdu yani Müslümanlar bir araya getirdi Müslümanlar bir araya gelir mi yok şöyle mi böyle mi filan arkadaşlar biz bir yola çıkalım bakın arkadaşlar geldiler ilk yaptıkları şey neydi biliyor musunuz Avrupa birliği bakanlığı kurdular biliyor musun peki şimdi Avrupa birliği bakanlığı diye bir bakanlık var mı yok mu? Yok . Bu ülke çok zengin bir ülke düzgün yönetilmiyor ülke ehil insanların elinde değil onun içinde bu insanlar ülkenin parasını Avrupa birliği bakanlığı diye aktardı maalesef sonra da Avrupa birliği Bakanlığını feshetti kapattı ne acı bir şey biz diyoruz ki İslam Erbakan hocamız D-8 kurarken D-8 ürünler bile belirlendi boş bir yapı değildi bu asla onun için de yani birinci madde havuz sistemini kurdu Erbakan hocamız ikinci madde kurdu üçüncü maddede ne biliyor musunuz kıymetli kardeşlerim hocamızın iktidardan uzaklaşmasına destek olan o batı çalışma grubunun dış güçlerin mücadele ettiği konu Orta Doğu‘da iki tane ülke vardır bu ülke güçlüdür başka güçlü bir ülke yok Orta Doğu‘da gördüğünüz saddam da gördünüz Suriye’de Esat’ı da gördünüz değil mi ellerini kollarını sallaya sallaya Irak’ı da teslim aldılar Suriye’yi de teslim aldılar orta Doğu’da iki ülke var bunun birisi Türkiye’dir birisi de İranlı bu iki ülke güçlüdür. Erbakan hoca ilk resmi dış ziyaretini İran yaptı ve İran’la ilişkileri güçlendirdi İran’la ticareti geliştirdi işte iktidardan uzaklaşması en büyük sebeplerinin bir tanesi buydu yoksa irtica irtica imam hatip kimdi imam hatipler açık oldu da ne oldu arkadaşlar kaliteyi düşürürseniz eğitim kalitesini çok fazla bir önemi yok eğitim kaliteli olursa önceden girecek öğrenci ve imam hatibe girerken 3800 kişi müracaat etti 3800 kişinin içinden 340 öğrenci aldılar imam hatibe, imam hatip seçerek öğrenci şimdi gidemeyen okuyamayan öğrencileri gönderiyorlar maalesef bu kadar düşürdüler yani zannetmeyin ki Erbakan hocanın hükümeti onun için biz ne yapıp yapıp yaşanabilir bir Türkiye’yi yeniden Türkiye’yi ve yeni bir dünyayı kurmak mecburiyetindeyiz peki biz bunu kurabilir miyiz? biiznillah o yönde olsun şimdi Türkiye 65 yıldır Avrupa Birliği’ne girmek için mücadele ediyor biliyor musunuz 65 yıldır Avrupa Birliğinde Türkiye aldılar mı almadılar hala mücadele ediyor mu hala mücadele ediyor zinayı suçu olmaktan çıkarttı domuz etini çıkarttı yasaları değiştirdi ikiz yasaları çıkart bir sürü yasalar çıkarttı ülkenin ahlaki yapısını bozdu ülkeyi iyice ekonomik olarak çökertti hayali Avrupa Birliği’ne gireceğiz diye mücadele ediyorlar biliyor musun biz bu mücadeleyi İslam Birliği’ne gireceğiz diye mücadele etmiş olsaydık şimdiye çoktan atı alan Üsküdar’ı geçmişti peki İslam birliği kurulduğu zaman ne olacaktı o kadar şey değişecekti ki. Şimdi görüyorsunuz 460-470 gündür İsrail Gazi’ye saldırıyor değil mi o zaman saldıracak hiçbir şey yapamayacak korkusundan belki o topraklarda küçülmeye bile gidecek ama bu yapıyı maalesef oturtmadılar getirdiler böyle kendi yönetebilecekleri işbirlikçi insanları getirdiler İslam ülkelerinin başına işte İslam ülkelerinin liderleri toplanıyor ne diyorlar bir kınama yayınlayalım kınama bitiyor aradan bir ay sonra bir daha topluyorlar şiddetli kınama yayınlayalım bak bak bak ya bunlar kimin aklı kimin mantığı bunda bunlar kimin kınamaları kıymetli kardeşlerim biz hedefimize kilitlenmeliyiz ne olur ne pahasına olursa olsun bizim mutlaka yaşanabilir bir Türkiye’yi yeniden büyük Türkiye’yi yeni bir Dünyayı mutlaka kurmamız lazım kurmak için de mücadele edeceğiz istikametimiz yönümüz yolumuzun ne olduğu 1969 yılında neyse aynı yönde aynı istikamette devam Edip gideceğiz kıymetli kardeşlerim buraya katılımlarınızdan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum Allah hepinizden razı olsun ben buradan ayrılırken size Abdürrahim Karakoç’tan küçücük bir şiir okuyacağım ondan sonra da ayrılacağım hakkınızı helal edin hepinizden Allah razı olsun"
İlginizi Çekebilir