© Konya Postası 2021

Selçuklu’yu gizleyen Konya!

Mevlana Kültür Vadisi kapsamında, şehrin tarihi ve kültürel dokusunun, belediyeler tarafından korunarak ortaya çıkarılması bekleniyor

Meram Belediyesi’nin Kentsel Dönüşüm çalışmalarının yürütüldüğü Şükran Mahallesi’nde bulunan sivil mimari örneklerinin ve tarihsel dokunun korunması gerektiği ifade edildi. Mahallenin en az 800 yüzyıllık bir tarihi bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, Sahip Ata Caddesi’ne yakın kısımlarda Sultan Alaaddin Keykubad’ın yaptırdığı sur kalıntılarının da yer aldığına işaret ederek kentsel dönüşüm çalışmaları esnasında mümkün yerlerde bu sur kalıntılarının da açığa çıkarılması gerektiğini ifade etti.

TARİHİ DOKUNUN KORUNMASI ŞART

Şükran Mahallesi’nin,  Ahiveyn, Sephavan, İhtiyareddin, Kalecik, Kürkçü, Kalecelp, Şükran isimlerine sahip ve artık nüfusu düşük seviyelere inmiş mahallelerin birleştirilmesiyle oluşturulduğuna dikkat çeken uzmanlar, “13. yüzyıldan beri tarihi Konya’nın önemli bir bölgesi olan bu mahallede Seb-i İhvan Türbesi, Asri Camii, Balıklı Çeşme vb. birçok tarihi eser de yer alıyor. Bu tarihi eserlerle birlikte özellikle İhtiyareddin Mahallesi olarak bilinen bölgede yoğunlaşan cumbalı evler var. Bu evler tescilli. Bunların da restore edilerek korunması şart” dedi.

CUMBALI EVLER GELECEĞE KALSIN

Şükran Mahallesi’nde sokak ölçeğinde korunması gerekli tarihsel doku örnekleri bulunduğuna işaret eden Sanat Tarihçisi Prof. Dr. Haşim Karpuz, “Sokak ölçeğinde bu yapıların restore edilerek korunması gerekir. Tarihsel dokuyu oluşturan cumbalı evleri bir bütün olarak gelecek kuşaklara bırakabilmeliyiz” dedi. Bürokratların bölgede yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili olarak kendilerini bilgilendirmediğini ifade eden Haşim Karpuz, “Sadece Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Başkanı olduğum dönemde bölgedeki sur kalıntılarına dönük yaptığımız çalışmalar dolayısıyla bu kalıntıların açığa çıkarılarak sergilenmesinin doğru olacağını belirttiğimiz bir bürokrat üzerinde değerli bina bulunmayan kalıntıların açılarak sergilenebileceğini ifade etmişti. Yani bir-iki katlı binalar tarafından kapatılan sur kalıntılarının açığa çıkarılıp sergileneceğini kastetmişti” ifadesini kullandı. Bölgedeki sivil mimarlık örneği olarak tescilli binaların Rum ustalar tarafından yapıldığı bilgisini veren Prof. Dr. Karpuz, “Ancak o ustaların ismini bilmiyoruz” diye konuştu.

Şükran Mahallesi’nde şimdiye kadar gün yüzüne çıkan en uzun Konya Dış Suru parçasının bulunduğunu da söyleyen Prof. Dr. Karpuz, “Yaklaşık yedi metrelik bu sur parçasının çevresinin açılarak sergilenmesi iyi olur” ifadesini kullandı.

3. ORDU BİNASI YIKILSIN

Alâeddin Tepesi çevresinde yer alan tescilli Arapoğlu Kosti’nin Evi ve Terzioğlu Apartmanı’nın hemen yan tarafındaki eski 3. Ordu Komutanlığı binasının da çevresinde yer alan tescilli yapıların görünür hale getirilmesi için yıkılması gerektiğini belirten uzmanların ifadesine göre  “Ağır kütlesel bir yapının yakınındaki tescilli olan yapıların çevresindeki eski dokunun iyileştirilmesi ve de uygunsuz yapılaşmalardan ayıklanarak yaşam kalitesi yüksek sağlıklı bir çevre oluşturulması amacıyla, dokuyu zedeleyen yapılar yerine siluete ve bölgenin kimliğine uygun yapılar düzenlenmesine dönük çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle Alaeddin Tepesi, Sırçalı Medrese ile Sahip Ata Külliyesi arasında bulunan tescilli anıtsal ve sivil mimari açıdan özellikli yapıları çevrelerindeki yoğun yüksek katlı yapılaşmalardan kurtarmak gerekiyor. Bu bölge zemin yükselmesinden dolayı sıkışmış ve özgünlüğünü hissettiremez bir halde. Bugünkü görünümüyle burada eski mahalle dokusu tamamıyla kaybedilmiş, yoğun apartman yapılarıyla yorulmuş, fiziksel olarak yıpranmış ve yaşam kalitesi oldukça düşmüş bir yerleşim alanı görünümü arz ediyor. Bundan dolayı da buradaki tarihi yapıların etrafının temizlenip açılması gerekiyor.”

YURT YAPILMASIN!

Sözü edilen bölgeye bir öğrenci yurdu yapma planları bulunduğunu söyleyen uzmanlar, bunun bölgeye yapılacak en büyük kötülüklerden biri olacağını belirttiler. Bölgedeki tarihi, mimari ve anıtsal değer taşıyan eserlerin çevresinin temizlenmesi gerekirken yeni bir ağır kütlesel bina eklenmesinin yanlışlığına değinen uzmanlar “Tarihi, mimari ve anıtsal özellik taşıyan eserlerimizi böyle koruyamayız” uyarısını yaptı.

MEVLANA KÜLTÜR VADİSİ HAYATA GEÇSİN!

Gar binasından Mevlana Müzesi’ne kadar olan bölgede Büyükşehir Belediyesi’nin planladığı Mevlana Kültür Vadisi Projesi’nin mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, “Büyükşehir Belediyesi, Bedesten Restorasyonuyla bu kapsamlı projeler demetinin ilk ayağını son derece başarılı bir şekilde haya geçirmişti. O projenin devamı gelmeli. Yani eski stad ile DSİ bölgesinin birleştirilerek kent ormanı yapılması başta olmak üzere Mevlana Kültür Vadisi’ndeki tarihi dokunun tamamen gün yüzüne çıkarılması lazım. İnanıyoruz ki belediyemiz bu konuda üstüne düşeni yapacaktır” dedi.

(Haber Merkezi)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER