Selçuk’ta Fair Play Öğrenci Topluluğu Kuruldu

Konya Türkiye’nin ilk Fair-Play Öğrenci Topluluğu, Selçuk Üniversitesi bünyesinde kuruldu.  Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Spor Yöneticiliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Salim Çağlayan’ın akademik danışmanlığında ve BESYO üçüncü sınıf öğrencisi Yusuf Taş’ın başkanlığında kurulan topluluk, Türkiye’de fair-play ruhunu, hem sportif hem de toplumsal alanda canlandırmayı hedefliyor. Uluslararası komitenin Fair-Play’i ‘Bir takımın veya sporcunun galibiyeti veya performansının düşmesini göz ardı ederek yaptığı jest’ olarak tanımladığını söyleyen Doç. Dr. Hakan Salim Çağlayan, “Türkiye’de Fair-Play kavramı Türkçe literatüre ‘sporda erdemlilik’ olarak girdi ve sonraları ‘sportif erdem’ kullanımı benimsendi” dedi. Doç. Dr. Çağlayan, “Fair-Play, sadece sportif alanla sınırlandırılmamalı. Toplumsal alanda da insanlar zor şartlar altında kalsa dahi alçak gönüllülük, doğruluk, dürüstlük gibi niteliklerini yitirmemeli. Bu olgunun toplumda yayılması neticesinde olumsuzluklar son bulacaktır” dedi. FAİR-PLAY DERSİ 3 YILDIR VERİLİYOR Yaklaşık 3 yıla yakın bir süredir Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor Yöneticiliği Bölümü’nde ‘Sporda Fair-Play Eğitimi’ dersinin seçmeli olarak okutulduğunu söyleyen Doç. Dr. Çağlayan, “Yaklaşık 3 yıl önce Sporda Fair-Play Eğitimi dersi için teklif vermiştik. Kabul gördü ve yüksekokulumuz Spor Yöneticiliği Bölümü’nde Sporda Fair-Play Eğitimi dersini açtık. Seçmeli ders olarak 3 yıldır veriyoruz. ‘Fair-Play kavramı ve kapsamı, tarihçesi, Uluslararası Fair Play kuruluşları ve çalışmaları, Türkiye’deki Fair-Play çalışmaları, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair-Play Komisyonu, Fair-Play anlayışını geliştirme çabaları’ gibi konular dersimizin ana temasını oluşturmaktadır” şeklinde konuştu. Türk sporcularının, spor adamlarının ve kuruluşlarının uluslararası alanda Fair Play adına verilen ödüllerde hatırı sayılır bir başarısı olduğunu, Avrupa Fair Play Birliği ve Uluslararası Fair-Play Komitesi tarafından birçok kere ödüle layık görüldüklerini belirten Doç. Dr. Çağlayan, “Türk sporunda yaşanan şiddet, ayrımcılık, doping, şike gibi olumsuzlukların önüne geçilebilir. Türk sporunda bu olumsuzlukların giderilmesinde Fair-Play ruhu çok önemlidir ve bu kapsamda sporculara, antrenörlere, yöneticilere, spor medyasına, taraftarlara, hakemlere, öğretmenlere ve ailelere büyük sorumluluklar düşüyor” dedi. Sporda Fair-Play ruhuyla ödül alan sporcu sayısının artması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Çağlayan, “Fair-Play adına ödül alan birçok sporcumuz var. Ama Uluslararası Fair-Play Komitesi’nin verdiği en büyük ödül olan Baron Pierre de Coubertin ödülüne Türkiye’de 4 sporcu vakıf olmuştur. Bunun 4 sporcumuzla sınırlı kalmamasını istiyoruz. Bu ruhu her alanda canlandırarak güzel ödüllerin ülkemize gelmesine vesile olmak amaçlarımızdan biridir” diye konuştu.