"Sermayem oklavam"
KonyaKonya'da yaşayan Nalan Madenci, çocukların okul masraflarına ve aile bütçesine katkıda bulunmak için 17 yıl önce eline aldığı oklavayla şimdi 21 kadına istihdam sağlıyor
Evlendikten sonra Konya'ya yerleşen 52 yaşında, 2 çocuk annesi Nalan Madenci, çocukların eğitim masraflarına tek maaşla yetişemedikleri için 17 yıl önce evde mantı yapıp satmaya başladığını anlattı. O dönemde, annesini kaybettiğini ve evde mantı yapmanın manevi olarak da kendisine iyi geldiğini söyleyen Madenci, sipariş aldıkça kazandığı parayla tepsi, tahta gibi ihtiyacı olan malzemeleri tamamladığını belirtti. Madenci, eşinin 35 günlüğüne gittiği görevden dönüşte kendisini börekçi olarak bulduğunu ifade ederek "İş yeri açmak istiyordum, 4 yıl evde çalıştım. Gece sabahlara kadar hamur yoğururdum. 2 saat uyurdum, 3 saat uyuduğum zaman tutulurdum, kalkamazdım. Sipariş üzerine çalışıyordum. İşlerim çok hızlı ilerledi, kendim bile inanamadım." diye konuştu. Madenci, bu süreçte, şimdi avukat olan kızı, diş hekimliği öğrencisi oğlu ve eşinin en büyük destekçisi olduğunu vurguladı.
"BENİ ŞİKAYET EDEN O ARKADAŞIN
AYAĞINA TAŞ DEĞMESİN"
Oturduğu mahallede bir börekçinin kendisini şikayet etmesi üzerine dükkan açmaya karar verdiğini dile getirerek şöyle devam etti: "Bu benim hayatımın dönüm noktası oldu. Beni şikayet eden o arkadaşın ayağına taş değmesin. Daha sonra yazar kasa, vergi numarası işlerini hallettim, 1 gün içinde iş yeri açıldı. Alelacele bir dükkan tuttuk. Sehpaya yazar kasayı koyduk, duvara da levhamızı astık, 'Bismillah' dedik başladık. Benim sermayem oklavamdı. İşlerimiz her gün daha iyiye gitti. 2 elemanla yola çıktım, şu an 21 kadın çalışanımız var." Madenci, çalışanlarıyla bazen anne-kız gibi dertleştiklerini hepsiyle de çok iyi anlaştıklarına işaret etti.
"ÇALIŞMAYLA, DÜRÜSTLÜKLE HER İŞİN
ALTINDAN KALKILABİLECEĞİNE İNANIYORUM"
Madenci, ev yemekleri, börekler, kurabiyeler, yaş pastalar, nişan, düğün, cenaze yemekleri yaptıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Yeni tip koronavirüs salgını tüm sektörleri etkiledi. Biz kısıtlama günlerinde pasta yapamadık belki ama yufka yaptık. Çok şükür bir sorunumuz olmadı. Hiçbir elemanımızı işten çıkarmadık. Çalışınca hepsi oluyor. Çalışanlarım da burayı kendi iş yerleri gibi görüyor. Bir gün bile iş yerimin kapısından girerken, 'Buranın masrafını çıkarabilecek miyim?' korkum olmadı. İstiklal Marşı 'Korkma' diye başlar ya onu hep aklımda tuttum. Kur'an-ı Kerim'de Allah 'Oku' diyor, okuyarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Çalışmayla, dürüstlükle her işin altından kalkılabileceğine inanıyorum." Çalışanlardan Güldane Piliç de Nalan Madenci ile yola çıktıklarını dile getirerek "Severek geliyorum. Burayı kendi işimiz gibi görüyoruz." dedi. Hanife Bakkaloğlu da yaklaşık 10 yıldır burada çalıştığını dile getirerek "Evde kaldığımız zaman burayı özlüyoruz. Evlatlarımızdan daha fazla birbirimizi görüyoruz. Bir gün birimiz izinli olduğunda o arkadaşımızın yeri belli oluyor." şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir