© Konya Postası 2021

“Tarım esas zenginlik kaynağıdır”

Ekonominin temel taşlarından tarım sektörü Türkiye’nin gelişmesinde önemli katkılarda bulunuyor

Tarım sektörünü oluşturan işletmeler de ekonomik alanda tarımın bel kemiği niteliğinde.

Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, tarımın esas zenginlik kaynağı olduğunu söyledi. Çalış, “Ekonominin temel taşlarından biridir. Sadece ekonomik değil sosyokültürel ve ahlaki bir gerçektir. Bir tarım ülkesi olduğumuz hiçbir zaman unutulmadan, çiftçiliğin kazançlı bir meslek haline getirilmeli, insanların doğduğu yerde doyurulacağı,  üreticinin ürettiğinin karşılığını alacağı, bilimsel bilgi ile tarıma dayalı sanayinin ürünleri geliştirmek suretiyle ülke ekonomisine daha fazla katkı yapacağı, markalaşmanın sağlandığı, üretim planlamasının esas alındığı bir politika oluşturmalıyız” dedi.

STRATEJİK ÜRETİM ESAS ALINMALIDIR

Çalış, “Daha geniş tarım alanlarına, daha modern teknik metotlarla bitkisel ve hayvansal üretim bileşkesiyle tarım yapmak zorundayız.  Gençlerin tarıma teveccühü arttırılmalıdır. Yöresel ve bölgesel ürünler marka haline getirilmeli, tarıma dayalı sanayileşme öncelenerek katma değerli üretime ağırlık verilmelidir. ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ hedefiyle Cumhuriyetin 100. yıl dönümü olan 2023 yılında hedeflere ulaşılamazken 2053 ve 2071 hedeflerine gıda güvenliği ve pazarlaması ile küresel bir güç olmalıyız. Çok üretmek artık tek amaç olmamalı, nitelikli ve stratejik üretim esas alınmalıdır. Ekonomik amacı olan üretim birimlerinin temel amacı kar elde etmektir. Bunun ötesinde toplumsal sorumluluğu vardır. Nitekim her birey içerisinde yaşadığı toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için üretimin ucundan tutmak zorundadır. Tarımsal ürünler toplumun beslenmesinde gerekli olan gıdaların ham maddesidir. İşletmeci, işletmenin kendi hedefleri ile birlikte toplumun ihtiyaçlarını da dikkate almak zorundadır” ifadelerine yer verdi.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ TEHDİT EDEBİLİR

Tarım işletmelerinde üretim çoğunlukla yılda bir defa gerçekleşirken ve kar marjı da düşük olarak belirlendiğini söyleyen Çalış, “Bu nedenle tarım işletmeleri dış finansman kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Aile işletmeleri, şirketler, kooperatifler dahil öz kaynakları ile finansman sorununu çözebilen tarımsal işletme varlığı ifade etmekten imtina edilecek kadar az sayıda. Finansmanı kredi olarak kullanılırken bu analizlerin yapılması önemlidir. Nitekim kullanılacak kredilerin geri ödenebilme olanaklarının krediyi almadan belirlenmesi gerekmektedir. Aksi durumda işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit edebilecektir. Kredi kullanan müteşebbis kadar krediyi kullandıran kurum da verilen finansmanın yerinde ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını müracaattan kullanıma kadar takip edecek bir yapı oluşturması gerekmektedir. Ayrıca tarım işletmeleri yabancı kaynak kullanma konusunda tutucu davranmaktadır. Eğer kullanılan yabancı kaynak oranından daha fazla kar oranı elde edilecekse bu durum işletme ve ülke ekonomisi açısından avantajlı olacaktır. Ancak işletmeciler kar elde etme olasılığı yüksek olduğu durumlarda bile, hibe, teşvik, fon kullanma gibi olanaklara geleneksel ve dini vecibelerden dolayı ihtiyatlı yaklaşmaktadır” dedi.

GENÇLERİMİZİ TARIMA TEŞVİK ETMELİYİZ

Celil Çalış, “Tarımsal işletmelerin yeniden yapılandırma ve hedefleri olan bir yapıya dönüştürülmesi için devletimizin destek ve etkin denetimi ile her bir tarımsal işletmeyi şirket yönetir gibi sürdürülebilir ekonomik yapıya dönüştürmesi çok da zor değil. Adı olan birçok sivil toplum kuruluşunu aktif olarak işin içine çekmemiz gerekiyor. Her işletme, şirket, kooperatif işletme ekonomisi ve hukuki işlemleri için bağlı olduğu kuruluşlardan destek almalı, bu kuruluşlarda sadece üye aidatı yerine destek ve hizmet vermelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı etkin denetim ve desteklemelerini bu kuruluşlar üzerinden yapmalıdır. Böylece Bakanlığımız üzerindeki birçok yükü sadece denetim yaparak görevleri kanunla belirlenen çiftçi kuruluşlarına devretmiş olacaktır. En küçük tarımsal işletme de bile İşletme Analizi, Üretim Analizi ve Yatırım Analizi yapılması konusunda Tarım Orman Bakanlığı denetiminde üniversitelerimiz, tarımsal kurum ve kuruluşlarımızın aktif sorumluluk alması sağlanmalıdır. Üreticilerimize tarım kapısını beklemelerini özellikle gençlerimizi tarıma teşvik etmelerini bekliyoruz, alternatifi olmayan, Ülkelerin ve geleceğin eskimeyen tek mesleği tarımdır. Kapıdan ayrılmayalım” diye konuştu. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER