© Konya Postası 2021

Tarım kan kaybediyor

Konya’da son yıllarda köyden kente göç hızla artarken, bu durum tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Türkiye’nin tarımsal üretim merkezlerinden biri olan Konya, uzun yıllardır buğday, arpa, mısır ve şeker pancarı gibi ürünlerle ülkenin gıda ihtiyacını karşılıyordu. Ancak, genç nüfusun tarımdan uzaklaşarak şehre göç etmesi, üretimde ciddi bir düşüşe neden oluyor

Konya Ovası, verimli topraklarıyla bilinse de, kırsal bölgelerde tarımda çalışan nüfusun hızla azalması üretim kapasitesini düşürüyor. Köylerde gençler iş bulma umuduyla şehre göç ederken, geriye kalan yaşlı nüfus tarımsal faaliyetleri sürdüremeyecek duruma geliyor. Boşalan tarlalar ekilmeden kalıyor, üretim her geçen yıl biraz daha geriliyor. Tarımda köyden kente göçte kan kaybının yaşandığına dikkati çeken ilçe ziraat odaları durumun ciddiyetini Konya Postası Gazetesi’ne açıkladı.

“TARIM MASA BAŞINDA DEĞİL, SAHADA OLUR”

Konya Ziraat Odası yetkililerine göre, son yıllarda ekim yapılan tarımsal alanlarda ciddi bir daralma yaşandı.

Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Tarımda çalışanların ortalama yaşı 60’a yakın. Gençler ise tarımda durmuyor. Tarımda bir gelecek görmedikleri için tercih etmiyorlar. Bu sorunu bizim acilen çözmemiz lazım. Şimdilik bu sorunu yabancı uyruklu işçi çalıştırarak çözüyoruz ama bu ekonomiye büyük bir külfet getiriyor, maaşları yüksek veriliyor. Çocukların, gençlerin şehre göç etmemesi için sahada ne yapılması gerekiyor bunu hükümet, ziraat odaları ve çiftçiler bir araya gelip çözüme kavuşturmalı. Yıllardır da söylüyoruz bunun çözümü basit tarım masa başında değil, sahada olur. Sahaya inip sorunlar detaylıca araştırılmalı” dedi.

SORUNLAR KONUŞULMALI

“Ürünler para etmiyor, gençler de üretmek istemiyor” diyen Kavuneker, “Ziraat odalarına kulak verilmeli, yetkililer ile vatandaşı buluşturup sorunların düzeltilmesinde yardımcı olalım. En büyük sıkıntılardan bir tanesi de bu sene geçtiğimiz üretim planlaması ile çiftçi ve hükümet arasındaki konu. Ben bir STK başkanıyım, sahaya inelim diyorum” ifadelerini kullandı.

“İNSANLAR KOLAY İŞİN PEŞİNE GİDİYOR”

Başkan Kavuneker, “Köylerden büyük şehirlere kaçış var. Tarım yavaş yavaş tekelleşmeye başlıyor. Acil bir çözüm üretmemiz lazım. Köylerde yüzde 10’luk bir genç kesim var. Tarım genç nüfusta kan kaybediyor. Geçmiş zamanlarda bizim işçilerimiz yurtdışına gitti, çalışmaya başladı. İlk zamanlarda hepsi işçi idi şimdilerde ise hepsi düzenli bir iş sahibi oldular. Aynısı Türkiye için de geçerli çok yakında tarım yabancıların eline geçecek korkusu var içimizde. Sahada çalışanların aylığı bin dolara yaklaştı nerdeyse, bütün masraflar da bize ait. Bizim çocuklarımız köyleri terk edip asgari ücretle çalışmaya gidiyor ama yabancı uyruklu çobanlar aldığı maaş ortada. Tarımda izin yoktur, 365 gün de çalışmak zorunludur bu yüzden insanlar da kolay işin peşine gidiyor. Bu nedenle de tarımın da bir önemi kalmıyor. Artık insanlar evlilik konusunda bile kızlarını köyde yaşayan erkeklerle bile evlendirmiyor. bu tarımda kanayan bir yaradır. Bir an önce çözüme kavuşmalı” diye konuştu.

“KENDİ ÇOCUĞUM BU İŞİ YAPMAK İSTEMİYOR”

Cihanbeyli Ziraat Odası Başkanı Veysel Akbulut ise, çiftçilerin ortalama yaşı 60’ın üzerinde olduğuna dikkati çekerek, “Girdi maliyetleri de burada yüksek olduğu sürece ve tarımda planlama olmadıkça köyde kimse kalmak istemiyor. Köydeki gençlere de kız vermek istemiyorlar. Vatandaşın evladı bir fabrikada çalışıyorsa maaşı her ay gelecek demektir, sigortası yatıyor demektir ve bu düşünülüyor düğünlerden önce bile bu düşünülüyor.  Ben küçükbaş hayvancılık yapıyorum, kendi çocuğum asgari ücretle çalışıyor, benim çalıştırdığım işçinin ise 35 bin lira maaşı var. Çocuğuma diyorum gel bu işi sen yap, yapmak istemiyor. Bir istikrar olmadığı için tarımda bir planlama olmadığı için sıkıntılar yaşanıyor. Yabancı uyruklu işçiler ile ilgili genel sıkıntıları genel başkana, Çalışma Bakanlığına, Konya milletvekillerine, Tarım Bakanına ve İçişleri Bakanına kadar ilettik. Bununla ilgili görüşmeler yapıldığını ve çözüm odaklı çalışıldığı konusunda dönüş aldık” dedi.

“SU SIKINTISI ÇÖZÜME KAVUŞTURULURSA ÜRETİCİ NEDEN KÖYDE KALMASIN”

Başkan Akbulut, “Üretici, küçükbaş hayvancı şu anda sektörden uzaklaşmış durumda. Cihanbeyli odaklı bakarsak geçmişte ilçede nüfus 53 bin iken şu anda 50 binin altına düştü. Göç veriyoruz. 2019’da pandemi ile gıdanın önemi anlaşıldı ama planlı tarımın suyla ilgili olan kısmı bir 10 yıl önce yapılmalıydı, Üretici teşvik edilmeliydi. Konya’nın etrafından sular akıp gidiyor, projemiz var diyoruz ama bununla alakalı ciddi bir çalışma yok. Arpa buğdayda üreticiyi tatmin eden bir rakam yoktu umarım planlı tarım önümüzdeki yıllarda hayata geçer ve üreticilerimiz de bundan faydalanır. En önemlisi de su sıkıntısı çözüme kavuşturulursa üretici neden köyde kalmasın” şeklinde konuştu. 

“ALTINEKİN NÜFUSU SON YILLARDA SÜREKLİ DÜŞÜŞ YAŞIYOR”

“Altınekin bölgesinden Konya merkeze göç vermemek için veya gençlerimizin Altınekin ilçesinde üretim yapması için dış havzalardan bir an önce ilçeye su getirilmesi gerekiyor” ifadelerine yer veren Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu da, “Gençlerimizi köyde üretim yapmaya teşvik edecek en önemli unsurlardan biri su. Diğer bir konu ise devletin teşvik için çiftçi bağkurluların veya çiftçilik yapması için ödemelerinin yüzde 50’sini teşvik için devlet ödemesi gerekiyor. Tarım kan kaybediyor neden, Altınekin odaklı bakarsak bölgemizde su sıkıntısı yaşanıyor. Su olmayınca tarımda gelecek görülmüyor. Kuru tarımla da başarıya ulaşılmaz. Tarım politikası kapsamındaki zararına satışlar da çiftçiyi motive etmiyor. Bunların olmaması gerekiyor. Geçtiğimiz harmanda buğday ve arpaya verilen farklar etkin değildi. Bu yüzden çiftçi kazancı yeterli görmüyor, girdi maliyetleri yüksek sattığı da ucuz oluyor. Tarımda çiftçi gelecek görmüyor. Altınekin nüfusu son yıllarda sürekli düşüş yaşıyor. Tarımda gelecek görülürse bir de çiftçinin ihtiyacı olan su da karşılanırsa kimse göç etmez” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER