© Konya Postası 2021

Trump'ın seyahat yasağında neler yaşanacağı merak konusu

ABD’de Başkan Donald Trump’ın imzaladığı göçmen yasağına tepkiler sürerken, neler yaşanacağı merakla bekleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmen yasağına ilişkin kararnameyi imzalamasının ardından ülkeye giriş izni bulunmasına rağmen bazı vatandaşların gözaltına alınması, ülke çapında Trump karşıtı protestoların fitilini ateşledi. Trump, Cuma gecesi mültecileri 120 gün boyunca ülkeye sokmamak ve 7 Müslüman ülkeden göçmenlerin 3 ay boyunca ülkeye girişini sınırlandırmayı öngören bir kararname imzaladı. Karardan İran, Irak, Suriye, Sudan, Libya, Yemen ve Somali etkilenirken, bu Trump'ın seçim kampanyası süresince verdiği 'aşırı güvenlik incelemesi' sözünü tutmasının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Ancak alınan karar tüm öngörülenlere rağmen insanları bir hayli şaşırttı. Görünüşe göre Trump'ın ekibi Adalet Bakanlığı yetkililerinden gelen talimatları yerine getirmiyor. Ulusal Güvenlik yetkililerine talimatların nasıl yürütüleceği veya uygulanacağı konusunda bir yönlendirme yapılmazken, kaos devam ediyor.

Yasak önce yeşil kart kullanıcılarını ve benzer durumdaki geçerli vizeleri olan kişileri etkiledi. Trump emri imzalarken uçakta olan bu durumdaki yolcuların uçak indikten sonra ülkeye girişine izin verilmedi. Bazıları gözaltına alınırken, bazıları ise uçağa bindikleri ülkeye geri gönderildi. Davalar açılırken, Cumartesi gecesi federal yargıç yasayla ilgili geçici ve kısmen engelleme kararı getirdi.

New York'tan Atlanta'ya, Dallas'tan Seattle'a kadar göçmen yasağı kararnamesine tepki gösteren yüzlerce insan, havalimanlarında protesto gösteriyeri düzenledi. Yabancı liderlerden yasağa eleştiri geldi. İngiltere Başbakanı Theresa May böyle bir teşebbüsü kabul edemeyeceklerini belirtirken, Almanya Başbakanı Angela Merkel Trump’ı telefonla arayarak ABD'nin göçmenler konusunda uyması gereken Cenevre Sözleşmelerini hatırlattı. Londra Belediye Başkanı Sadık Kan, yasağın utanç verici ve zalimce olduğunu söyledi. Kanada Başbakanı Justin Trudeau mültecilerin Kanada’da hoş karşılandığına dair bir paylaşımda bulundu.

 

 

Başkan Donald Trump’ın partisinden bazı üyeler de bu karmaşaya katıldı. John McCain ve Lindsey Grahan yasağın sadece DEAŞ ve diğer militan gruplara daha fazla terörist sağlama konusunda işlerine yarayacağını, Ohio GOP Şefi Rob Portman Trump'ın sözde 'aşırı güvenlik incelemesi' programının tam anlamıyla bir inceleme olmadığını söyledi. Geri kalan GOP üyelerinin çoğu sessiz kalmayı tercih eti. Birçok eleştirmen Trump'ın bu talimatının anayasaya aykırı ve ayrımcı olduğunu dile getirirken, mahkemelerde de davalar ileri tarihe ertelendi. New York'ta federal bir hakim, yasak kapsamındaki insanların ABD'de kalmaları için acil konaklama iznini garanti etti. Washington'daki federal mahkeme, yolcuların kendi ülkelerine geri gönderilmelerini engelleyen bir karar yayınladı. Boston'daki yetkililer, bir insanı Trump'ın çıkardığı kararname yüzünden gözaltına alamayacaklarını söyledi. Ulusal Güvenlik Dairesi ise, dün yaptığı açıklamada gözaltına alınan yolcuların sınır dışı edilmemesi için yargı kararlarına uyulacağını söyledi.

Neden 7 ülkenin vatandaşları?

Beyaz Saray yetkilileri, kararnamede hedef alınan 7 ülkenin zaten Obama yönetimi tarafından terörizm açısından 'endişe kaynağı ülkeler' olarak kabul edildiğini dile getirdi. Aralık ayında Obama, İran, Irak, Sudan veya Suriye'den gelen bazı yolculara belli kısıtlamaları öngören bir tedbiri karara bağladı. Birkaç ay sonra buna Libya, Somali ve Yemen de dahil edildi. Obama'nınkinden daha geniş kapsamlı olan Trump'ın talimatı ise, bu yedi ülkenin tüm vatandaşlarının ABD'ye üç ay girmesini yasaklıyor. Bazı isimler, Trump'ın 11 Eylül'ü bazı ülke insanlarını ülkeden dışarıda tutmak için gündeme getirdiğini ama hava korsanlarının geldiği ülkeler olan Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Lübnan'dan hiçbirinin listede olmadığını işaret ettiler.

İş dünyası ve okullar nasıl etkilendi?

Bazı ABD kolejlerinde ve üniversitelerindeki birçok yabancı uyruklu öğrenci ise panik yaşıyor. Bazı öğrenciler ve öğretim üyeleri kariyerleri ve aileleri arasında bir karar vermek zorunda kalmaktan korkuyor. Kararname yapılmadan önce bir dönem daha kalabilmek için hemen ABD'ye dönenler, ABD'de kalırlarsa ailelerini ne zaman görebileceklerini merak ediyor.

Trump'ın emri özellikle teknoloji dünyası başta olmak üzere iş dünyasında da şok etkisi gösterdi. Apple CEO'su Tim Cook kararnameyi kınayarak, bundan etkilenen çalışanlarına yardım sözü verdi ve göç olmasaydı Apple’ın bugün var olamayacağını söyledi. Google, yasaklanan ülkelerden birinden olan yeşil kartlı ve vizeli çalışanlarından seyahat planlarını iptal etmelerini istedi. Mark Zückenberg, ABD'nin vatandaşlarını güvende tutması gerektiğini ancak 'aslında tehdit oluşturanlara' odaklanması gerektiğini söyledi.

Kararnameye karşı açılacak davaların artması bekleniyor

Ülkede kararnameye karşı açılacak davaların artması bekleniyor. Beyaz Saray'ın yabancı ziyaretçilere ziyaret ettikleri bütün internet ve sosyal medya sitelerini göstermelerini ve cep telefonlarındaki tüm kişi listelerini paylaşmalarını isteyeceği konuşulurken, eğer ziyaretçinin bu bilgileri paylaşmayı reddederse ABD'ye girişinin engelleneceği belirtiliyor. Bu fikir yetkililer tarafından ortaya atıldı ama kimse böyle bir şey yürürlüğe girerse nasıl çalışacağını bilmiyor.

Beyaz Saray Genel Sekreteri Reince Priebus, Trump'ın yasakladığı ülke listesinin daha sonra artabileceğini söyledi. Trump ise, hafta sonu boyunca verilen emrin uygulamasının çok güzel çalıştığını hissettiğini söyledi. Kararnameyi savunan Trump, “Müslümanlar için yapılmış bir yasak değil, ABD'yi teröristlerden korumak için yapıldı” dedi. Trump, zulümden kaçanlara merhamet ederken önceliklerinin ulusun güvenliğini sağlamak olduğunu sözlerine ekledi. 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER