Türkiye'nin 29 büyükşehrinde hava kirliliği yüzde 32 azaldı
GüncelTürkiye'nin 29 büyükşehrinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle alınan önlemler, hava kirliliğini yüzde 32 azalttı
Vatandaşların koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında evde kalması, araç kullanımını büyük oranda düşürdü. İnsanların evde kalması havanın kalitesini iyileştirirken, kirliliğin azalmasını sağladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile belediyelerin hava kalitesi ölçüm istasyonları verilerine göre, Türkiye'de bulunan 29 büyükşehirde partikül madde (PM10) hava kirliliği yüzde 32 azaldı.
Ülkedeki büyükşehirlerde en fazla hava kirliliği azalması Kahramanmaraş'ta yaşandı. Kahramanmaraş'ı sırasıyla Şanlıurfa, Hatay, Van, Erzurum ve Eskişehir takip etti.
16 Mart'tan sonra hava kirliliği Kahramanmaraş'ta yüzde 60, Şanlıurfa'da 58, Hatay'ta yüzde 55, Van'da yüzde 53 ve Erzurum ile Eskişehir'de yüzde 51 azaldı.
Hava kirliliğinin en az değiştiği şehirler ise İzmir, Muğla ve Tekirdağ oldu. 3 büyükşehirde hava kirliliği sadece yüzde 3 geriledi.
Hava kirliliği İstanbul'da yüzde 11 azaldı
Türkiye'nin en kalabalık şehri olan megakent İstanbul'da hava kirliliği 16 Mart tarihinden sonra yüzde 11 azaldı. Nüfus olarak en kalabalık büyükşehirlerde hava kirliliği başkent Ankara'da yüzde 27, Bursa'da yüzde 37, Antalya'da yüzde 28 ve Adana'da yüzde 46 azalarak kayıtlara geçti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ortaya çıktıktan sonra 29 büyükşehirde hava kirliğinin azaldığını belirtti.
Koronavirüsle mücadelenin hava kirliğinin azalmasında etkili olduğunu vurgulayan Toros, şöyle devam etti:
"İnsanlar salgınla mücadele kapsamında evlerinden çıkmamaktadır. Alınan önlemler nedeniyle insanlar martın ikinci haftasından beri evlerinde kalıyor. Bu da havayı kirleten faktörleri azaltıyor, hava kirliliğinin azalmasına neden oluyor. Koronavirüsle mücadele insan faaliyetlerinden kaynaklanan kirletici emisyonlarının azalmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla tüm dünyada hava kalitesi artmaktadır. Hava kirliliğinin insan sağlığına ve çevreye verdiği zarar konusunda tüm dünyada farkındalık ve duyarlılık oluşturulması ve salgın hastalık sonrasında da hava kalitesinin iyi olması için küresel çaba gösterilmesi beklenilmektedir."
"Soluduğumuz havanın kaliteli olması sağlığımız için önem arz etmektedir"
Toros, koronavirüsün bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olduğunun altını çizerek, "İnsanların soluduğu havanın kalitesi de solunum sistemlerimizin iyi çalışmasını etkiler. Dolayısıyla, soluduğumuz havanın kaliteli olması sağlığımız için önem arz etmektedir. Hava kalitesinin iyi olması koronavirüsle mücadelede lehimize savaşmasına ve bizim safımızda yer almasına katkı sağlıyor." ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir