Zirai laboratuvara ihtiyaç var..

Gelişen teknoloji ile birlikte toplumsal beklenti ve ihtiyaçlara uygun şekilde sağlıklı, kaliteli ve çevreye duyarlı bir üretim yapılması, tüketicilerin güvenilir gıda tüketmesi açısından çok önemli olduğunu söyleyen İdris Candan, Türkiye’nin zirai ilaç üretimi konusunda sağlıklı adımlar atması gerektiğini belirtti.

“ZİRAİ İLAÇ SEKTÖRÜNÜN %99’UNUN MUADİL İLAÇ”

Türkiye’de Zirai İlaç sektörünün %99’unun muadil ilaç üzerinde gittiğini söyleyen Candan, “Yani ilaçlama sektöründe, bu işin önde gelenleri tarafından etken madde bulunuyor ve bu etken madde piyasaya sürülüyor. Etken maddenin 7 yıllık patenti alınıyor. Bu zaman zarfında onlardan başkası bu ürünü üretmiyor. Bu yedi yıllık süreç dolduktan sonra büyük firmalar yeni bir etken madde buluyor ve bu eski etken maddeyi de bizim gibi yerel firmalar tarafından muhacirden ruhsatlanıyor. Ancak bizim isteğimiz bu değil. Başkasından almış olduğumuz etken maddeyi ruhsatlanmak değil. Kendi üretmiş olduğumuz etken maddeyi ülkemize kazandırmak” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE LABORATUVARA SAHİP DEĞİL”

Kendi ürettikleri zirai ilaç üretiminde ki etken maddeyi Türkiye’ye kazandırma da şartların çok uygun olmadığını söyleyen Candan, “Türkiye aflatoksin değerlerini ortaya koya bilecek bir laboratuvara sahip değil. Piyasaya bir etken madde sunmadan öncesinde bu maddenin bazı değerlerinde araştırmalar yapılması gerekiyor. Bu etken maddenin kalıntı değerinin ne olduğu, insan sağlığına ne kadar zararlı olduğu, hayvan sağlığına zara verir mi? Bunların hepsinin testlerinin yapılmasına bakılması gerekiyor. Ancak ülkemizde bu incelemelerde bulunabilecek bir laboratuvara sahip değil” şeklinde konuştu. Türkiye’de zirai ilaç üretimindeki etken maddeyi üretebilecek bir laboratuvara ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

“BİLİMDE BEYİN GÖÇLERİNE NEDEN OLUYOR”

Bakanlığa daha önceden böyle bir kurum istediklerini belirten Candan, “Laboratuvar, bizim ülkemiz dışında Hindistan’da bile var. Hatta bizim şuanda bir ürünümüz var. Biz bu ürünün testini yaptırmak amacıyla Hindistan’a gönderdik. Bakanlığa gittiğimiz de sizin nezdinizde böyle bir laboratuvara ihtiyaç var olduğunu söyledik. Biz bu üretim için başka ülkelere neden para kazandıralım. Bizim ülkemiz kazansın istiyoruz. Ancak bakanlıktan çok da iyi bir cevap alamadık” şeklinde konuştu. Mevcut sistemde bakanlığın laboratuvar kurumu hakkında söylediklerine değinen Candan, “Yeni ürün bulunduğunda ve bu durum bakanlığa bildirildiğinde, bakanlık tarafından üretilen ürünlerin Avrupa ya da Amerika’da, kullanılıp kullanılmadığını soruyor. Eğer oralarda kullanılmışsa bizim ülkemiz de de kullanıla bilir diyor. Bu durumda bizim ülkemizin üretememesine, bilimde beyin göçlerinin olmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.

“BAKANLIK BU ALT YAPIYI OLUŞTURSUN”

Devletin bu konuda elini taşın altına koyması gerektiğini belirten Candan, “Ben bu ülkenin vatandaşı olarak ülkemde hiçbir bilim adamının dışarıya gitmesini istemiyorum. Devletin bu konu hakkında elini taşın altına koymasını istiyorum. Bu bizim ülkemiz için bir ihtiyaç” dedi. Üretici firmaların devletten bu taleplerini daha sıklıkla istemeleri gerektiğini söyleyen Candan, “Devletten bizim isteğimiz laboratuvar oluşturması. Biz ülke olarak bu statüye sahibiz. Kimyagerinden, üniversite kadrosuna kadar hepsi var. Biz üretici firmalarında bu isteklerimizi sık sık yetkililere bildirmemiz gerekiyor. Bizim firmalarında yeni bir üretim için yani üretim derdinin olması gerekiyor. Hiçbir firma kaderine razı olmazsa devlet erkânları bir şekilde bu duruma karşılık verecektir.Bu tarz firmaların öncelikle bakanlığa baskı yapması gerekiyor. Laboratuvarlar yüklü miktarda para harcayarak oluşturulacak yerler değil. Bizim isteğimiz bakanlık bu alt yapıyı oluştursun” şeklinde konuştu.(Aysun KARABAYIR)