TBMM Genel Kurulunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi 327 oyla kabul edildi. Bütçe görüşmelerinin son gününde konuÅŸan Meclis BaÅŸkanı Mustafa Åžentop, "Görüşmeler sırasında zaman zaman gerilimler yaÅŸanmış, fikir ayrılıkları kimi zaman maalesef hoÅŸ olmayan ÅŸekilde üsluplara yansımıştır. Milletimizin ÅŸahit olduÄŸu nahoÅŸ durumlar için üzüntülerimi belirtmek isterim" dedi.

TBMM Genel Kurulu, 2022 yılı bütçesi görüşmelerinin son günü, Meclis BaÅŸkanı Mustafa Åžentop baÅŸkanlığında toplandı. '2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi' ile '2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin oylanacağı bütçe görüşmesinin son günü Genel Kurul'da CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de hazır bulundu. 

'MECLÄ°S TARÄ°HÄ°NDE ÅžEREFLE YERÄ°NÄ° ALDI'

Açılış konuÅŸmasını yapan Mustafa Åžentop, Genel Kurul'da 6 Aralık Pazartesi günü baÅŸlayan bütçe görüşmelerinin aralıksız 12 gün sürdüğünü söyledi. Åžentop, komisyonundaki görüşmeler dahil bugüne kadar 32 günde toplam 374 saat 23 dakika çalışma gerçekleÅŸtirildiÄŸini, komisyon aÅŸamasıyla beraber toplam 14 bin 804 sayfa tutanak tutulduÄŸunu kaydetti. Åžentop, "Elbette bu sayılar, verilen emeklerin karşılığını tam olarak ifade etmiyor. Bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerine iliÅŸkin yasama süreçlerinde görev alan bütün arkadaÅŸlarımın geceli gündüzlü verdikleri emek, gösterdikleri gayret bu yüce Meclis'in tarihinde ÅŸerefle yerini almıştır. Ãœlkemize ve her birimizin bütününü temsil ettiÄŸi aziz milletimize hizmet etme onuru ve sorumluluÄŸu göğsümüzde bir niÅŸane olarak duracaktır" dedi.

Devletin bütçesinin iki temel iÅŸlevi olduÄŸunu kaydeden Åžentop, "Birincisi, insanımızı refaha kavuÅŸturmak; ikincisi de devletimizi ileriye taşımaktır. Son çeyrek yüz yılda küresel politik krizler ve politikaların yeniden ÅŸekillenmesi, sorun alanlarına bir de Covid salgınının eklenmesiyle dünyanın zorlu bir süreçten geçtiÄŸi hepimizin malumudur. Böylesi bir süreçte, ülkemizin büyüme hedefli bütçesinin oluÅŸmasında emeÄŸi geçen bütün siyasi partilerin deÄŸerli milletvekilleri çok önemli bir görevi yerine getirmiÅŸlerdir" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

'ÜSLUP, SÖZDEN ÖNEMLİ'

Bütçe görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulu’nda yaÅŸanan gerginliÄŸe dikkat çeken Åžentop, "Görüşmeler sırasında zaman zaman gerilimler yaÅŸanmış, fikir ayrılıkları kimi zaman maalesef hoÅŸ olmayan ÅŸekilde üsluplara yansımıştır. Milletimizin ÅŸahit olduÄŸu nahoÅŸ durumlar için üzüntülerimi belirtmek isterim. Ãœslup, çoÄŸu zaman sözden önemlidir, bir vitrindir. Her bir milletvekilimizin ÅŸahsında bütün milletimizin temsil edildiÄŸini düşünürsek bu mukaddes çatı altında bulunan herkesin tavır ve tutumlarının yüce Meclis'imizin vakarına yakışır olmasının öneminin, hak ettiÄŸi özenin ve hassasiyetin bir kez daha altını çizmek isterim. Tartışılmayacak konu yoktur, insana saygı sebebiyle kullanılamayacak üslup vardır. Bu vesileyle bugünkü görüşmelerimizin gazi Meclis'imize yakışır üslupla, vakarla tamamlanmasını temenni ediyorum" diye konuÅŸtu.

MHP'LÄ° KALAYCI: KARANLIK KAMPANYA YÃœRÃœTÃœLMEKTE

MHP grubu adına konuÅŸan Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da ekonomide yaÅŸanan geliÅŸmeleri deÄŸerlendirerek, Türkiye ekonomisinin üzerinde oynanan oyunların açığa çıkacağını ve giriÅŸimlerin sonuçsuz kalacağını söyledi. Kalaycı, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak halen uygulanmakta olan yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme politikasını ve milli teknoloji hamlesini destekliyoruz. Manipülatif, spekülatif iÅŸlem yapanlar kimlerdir ya da hangi sermaye gruplarıdır? Döviz talebini artıranlar, güvensizlik pompalayanlar kimlerdir? Bunlar mutlaka açıklanmalıdır. Devlet Denetleme Kurulu'nca yapılan incelemenin hızla tamamlanarak sonuçlarının açıklanmasını bekliyoruz. Türkiye’yi kur-faiz-enflasyon ÅŸeytan üçgeninde boÄŸmaya çalışanlar açığa çıkarılmalı ve hesap sorulmalıdır. Türkiye ekonomisiyle ilgili endiÅŸe ve karamsarlık havası yaymak, kriz ve kaos ortamı oluÅŸturmak için var gücüyle uÄŸraÅŸanlar bulunmaktadır. Hep aynı yöntemler, malum ezberler, kliÅŸe sözler, ÅŸablon ifadeler sürekli devrededir. Bunlara kalsa, Türkiye bugüne kadar defalarca batmış, bitmiÅŸ, tükenmiÅŸ ve yerle yeksan olmuÅŸtu. Ekonomiye yönelik yıkıcı söylemler çok dikkat çekici ve düşündürücüdür. Karanlık bir kampanya yürütülmektedir" dedi. 

HDP'Lİ BEŞTAŞ: ERİYEN BÜTÇEYİ GÖRÜŞTÜK

HDP grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye'de Kürt sorunu olduğunu ve bu sorunun çözümü için Meclis çatısı altında söylenmedik, konuşulmadık hiçbir söz kalmadığını ileri sürdü. Beştaş, Kürt halkının baskılandığını savunarak, "Kürt sorunu gibi kadim bir meseleyi bir 100 yıl daha çözümsüz bırakacağınızı sanıyorsunuz. Uluslararası kaynaklar, Türkiye'nin Kürt sorununun çözümünde güvenlikçi politikaları tercih etmesi nedeniyle son 40 yılda yaklaşık 4 trilyon dolar kaybettiğini söylüyor" dedi.

BeÅŸtaÅŸ, 2022 yılı bütçesinde kadının ve çocuÄŸun olmadığını savundu. Bütçenin 2 ay önce Meclis’e sunulduÄŸunu hatırlatan BeÅŸtaÅŸ, "Dolar ve altın karşısında eriyen bütçeyi görüştük. Tarihte böylesi bir örnek yoktur. Bunu da siz yaÅŸattınız. Çünkü dövizi artıran sizin güven vermeyen sisteminizdir. 'Her ÅŸeyi ben bilirim' diyen tek adam sisteminizdir. Bütçe görüşmeleri boyunca iktidarın her sözcüsü bu kürsüye çıkıp projelerden söz etti. AKP- MHP ittifakının iflas ettirdiÄŸi bir Türkiye ekonomisi var ortada" ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ HAMZAÇEBİ: EK BÜTÇE TEKLİFİ GETİRİLMELİ

CHP grubu adına söz alan CHP Ä°stanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, 2022 yılı için enflasyon hedefinin yüzde 9,8 olduÄŸunu; ancak bu hedefin ÅŸu anda çöktüğünü belirterek, "Bu bütçe yasalaÅŸacak, öyle anlaşılıyor; ancak ondan sonra ek bir bütçe teklifinin getirilerek süratle yeni rakamlara göre bu bütçe kanunu cetvellerinin, gelir cetvelinin yeniden düzenlenmesi gerekir.  Türkiye ekonomisi 2017 yılından bu yana çift haneli enflasyon yaÅŸamaktadır. Enflasyon artık yüzde 20'lerin üzerine çıkmıştır. TÜİK'in bastırılmış enflasyon rakamları dahi bu gerçeÄŸi gizlemeye yetmemektedir. Ä°kincisi, enflasyonun düşeceÄŸi yönünde bir beklenti yoktur; tam tersine, beklentiler, enflasyonun artacağı yönündedir. Üçüncüsü; Türkiye ekonomisi sürdürülebilir yüksek büyüme ortamına sahip deÄŸildir. Türkiye ekonomisi, potansiyeli olan yüzde 4-4,5'luk büyümeyi bile çok zaman gerçekleÅŸtiremeyecek bir ekonomik tablonun içerisindedir. Åžu an milli gelirimiz 2008 yılının gerisine gitmiÅŸtir" diye konuÅŸtu.

'KATILMASAK DA HAYIRLI OLSUN'

Hamzaçebi, Merkez Bankası'nın faiz indirimi yaptığını anımsatarak, "Faiz 19'dan 14'e indi. Tüketici kredisi faizleri 1,5 puan arttı, taşıt kredisi faizleri arttı. Hani faiz inince, bütün faizler inecekti? Yok böyle bir ÅŸey. Ticari kredi faizleri indi; ama 2,5 puan kadar. Ne yapıyor vatandaÅŸ? Krediyi alıyor, ihtiyaç kredisi bile olsa, tüketici kredisi bile olsa onu alıyor, dolara gidiyor; güvenmiyor size. Åžimdi, BDDK açıklama yapmış; 'Biz bunları denetleyeceÄŸiz.' Yasal yetkisi yok. Bankaya vatandaÅŸ gitse 'Ben kredi alıyorum' dese banka 'Nerede kullanacaksın' mı diyecek? Yani bir ÅŸirket gitti, ticari kredi alacak, alır dolara yatırır. Nitekim, o ticari ÅŸirketlerin o dolar mevduatı da artıyor. Merkez Bankası politika faizini düşürünce Hazinenin borçlanma maliyeti arttı. Merkez Bankası faizi yüzde 19 iken mevduat faizi yüzde 17,5'ti; onun altında. Niye? Enflasyonun da altında mevduat faizi. Åžimdi Merkez Bankası faizi indirdi. Mevduat faizi kaça indi? Yüzde 14,5'e; bir aylık vadeli mevduatı söylüyorum, diÄŸerlerinde durum daha da feci. Åžimdi, bankalar vatandaşın, o milyonlarca vatandaşın, 10 bin lirasının, 20 bin lirasının, 30 bin lirasının faizini düşürüyor, enflasyonun altında bir faiz veriyor onlara ve bankalar yüzde 14,5'la aldığı parayı, mevduatı yüzde 22,70'le Hazineye veriyor. Katılmasak da bu bütçenin hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

CHP'LÄ° KESÄ°CÄ°: BU BÃœTÇE MÃœZAKERELERÄ° SON OLACAK, ERKEN SEÇİM OLACAK

CHP Ä°stanbul Milletvekili Ä°lhan Kesici, TBMM Genel Kurulu'nda 2022 yılı bütçesi üzerine konuÅŸtu. Ä°lhan Kesici, bütçenin AK Parti iktidarının sadece bugüne ait olarak hazırladığı bir bütçe olmadığını, bunun bir birikimi olduÄŸunu kaydederek, "Yani bir birikimin üstüne gelmiÅŸ olan bir bütçe, bu rakamlar. O birikimle ilgili de muhtemelen ben öyle inanıyorum ki bu bütçe müzakereleri bu dönemin son bütçe müzakereleri olacaktır, yani bir erken seçim olacaktır. Bizim ÅŸu anda yani 2022 yılı bütçesinde de bundan sonraki gelecek olan bütçelerde de belimizi kıran, iliÄŸimizi, kemiÄŸimizi kemiren, emen, bizi sıkıntılardan sıkıntıya sokacak olan rakamın aslı budur. 1 trilyon dolardan fazla dış ticaret açığı. Bizim baÅŸka döviz gelirlerimiz de var. Yani turizm, hizmetler sektöründen gelen dövizlerimiz filan var. Bunları da iÅŸin içine kattığımız zaman bizim kazanmadığımız, bizim olmayan ama harcadığımız bir rakam var. 591 milyar dolar, bunun adı cari iÅŸlemler açığı, cari açık. 'Cari açık' demek, bizim olmayan bir paranın bizim tarafımızdan harcanması demek. Bir zamanlar 'Cari iÅŸlemler açığı finanse edildiÄŸi sürece herhangi bir mesele yoktur' diye ahkam kesen allamelerimiz vardı. Bu, hem hükümetin içerisinde, AK Parti hükümetinin içerisinde vardı hem de dışarıda. Belki de bana göre bizi bugünlere getiren sebeplerin başında yer alan ÅŸeylerden bir tanesi bu tür allamelerdir. Cari iÅŸlem açığı verdik, dış ticaret açığı verdik ama samanı da ithal ettik, pamuÄŸu da ithal ettik. Bunları da nasıl yaptık? Borçla, deÄŸil mi? Borç, el kesesinden aldığımız borç. Åžimdi, AK Parti iktidara geldiÄŸi zaman IMF borcu dahil, aklınıza ne kadar dış borç unsuru geliyorsa hepsini katın. Türk kamu sektörünün 87 milyar dolar borcu vardı. Ne umulur? Bu bizi, bu rakam bizi götürdü. O 2000- 2001 krizine de biraz mecbur eden unsurlardan bir tanesidir. Bunun ÅŸimdiki hali 207 milyar dolar, ÅŸimdiki halini atlayayım ben. 2002'nin sonundaki 87 milyar dolar, Cumhuriyet'in 80 senede yaptığı borçların tamamının toplamı demek yani 80 senede biz 87 milyar dolarlık dış borç almışız, yapmışız. Türk özel sektörünün de bir dış borcu varmış, 45 milyar dolar, ÅŸimdiki rakamı 245 milyar dolar. Türk özel sektörü de Türk sanayi özel sektörü de 200 milyar dolar eklemiÅŸ. Bunu söylemekten muradım, Türkiye'nin borçluluÄŸu. Bizi ÅŸimdi, dış dünyada, bilmem herhangi bir borç aradığımız zaman, ülke riski olarak meydana getiren unsurların en önemlilerinden bir tanesi de ülkenin dış borçluluk göstergeleri. Sadece kamu sektörünün deÄŸil tüm Türkiye'nin dış borçluluk göstergeleri ve bu çok fazla. Buna da dayanılamaz, dayanılamayacaktır" diye konuÅŸtu.

'BU BÜTÇEYE RET OYU VERİYORUZ'

Kesici, 2022 yılı bütçesine ret oyu vereceklerini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: 

"Sandıktan kimin çıkacağını bir tek Allah bilir, anketlerle falan sandıktan çıkılmaz, sandıktan siz de çıkarsınız biz de çıkarız. Siz çıkarsanız yitirilmiÅŸ olan bütün bu güveni, inançsızlığı, güvensizliÄŸi tamir etmiÅŸ olursunuz. Ã–nünüzde yeni bir 5 yıl, güçlü, kudretli bir 5 yıl olur. Türkiye için hayırlıdır veya biz çıkarız. Biz kimiz? Biz Cumhuriyet Halk Partisi ve Ä°YÄ° Parti'nin birlikte oluÅŸturduÄŸu Millet Ä°ttifakı'yız bugün itibarıyla. Önümüzdeki günler itibarıyla katılmalarını arzu ettiÄŸimiz, katılacaklarını ümit ettiÄŸimiz diÄŸer partilerle birlikte Millet Ä°ttifakı'yız. Yapacağımız birinci iÅŸ, adına güçlendirilmiÅŸ, iyileÅŸtirilmiÅŸ parlamenter sistem dediÄŸimiz sistemdir. Ama bu ne yapacak? Yani güçlendirdik, iyileÅŸtirdik, bir parlamenter sisteme geçtik. Bu devletin yeniden avdet etmesidir. Türkiye'de devlet yeniden avdet edecek. Bu bütçeye oyumuzun rengi ret, Cumhuriyet Halk Partisi olarak ret oyu veriyoruz. Ama bu bütçenin her ne büyüklükte olursa olsun vatanımıza, devletimize, milletimize, halkımıza hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.

Ä°YÄ° PARTÄ°LÄ° USTA: FÄ°YAT Ä°STÄ°KRARI KAYBOLDU

Ä°YÄ° Parti Grup BaÅŸkan Vekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde grubu adına açıklamada bulundu. Erhan Usta, ekonomiye iliÅŸkin deÄŸerlendirme yaptı. Enflasyonla mücadelenin polise bırakıldığını kaydeden Usta, "Türkiye'de fiyat istikrarı tamamen kayboldu. Yüksek enflasyon hayatımıza geri döndü. Türkiye 1970'li, 1980'li, 1990'lı yılları yaşıyor. Merkez Bankası, enflasyonla mücadeleyi bıraktı. Enflasyonla mücadele polise bırakıldı, denetim elemanlarına bırakıldı ve son olarak da Türkiye Ä°statistik Kurumu'na (TÜİK) bırakıldı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiÅŸ bir kur ÅŸoku yaşıyoruz" dedi.

'BORÇLANMA FAİZİ YÜZDE 30'UN ÜZERİNE ÇIKACAK'

Tarihte yaÅŸanan ekonomik krizlere deÄŸinerek, 2021 yılında da bir ekonomik kriz yaÅŸandığına dikkat çeken Usta, ÅŸÃ¶yle konuÅŸtu:

"Gelelim bugüne '2021 krizi' diyeceÄŸimiz bu krizde ise bu yılın en düşük kuru 6,88, en yüksek kuru 17,14 olmuÅŸtur. Nominal kur artışı yüzde 149'dur. O yüzden diyorum, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek kur ÅŸokudur. Reel artış daha da vahimdir yüzde 106, yani 1994 krizinde yüzde 17,5 olan reel kur artışı, 2001 krizinde yüzde 26 olan reel kur artışı, bu krizde yüzde 106'dır. Bunu mutlak surette görmemiz gerekiyor. Dolayısıyla yüksek faiz ekonominin her yanında, politika faizinin düşürüldüğüne bakmayın, ekonomide cari olan faiz oranları, siz politika faizini düşürdükçe onlar artıyor. Borçlanma faizleri yüzde 23'e gelmiÅŸ, önümüzdeki aylarda borçlanma faizlerinin yüzde 30'un üzerine çıkacağını hep beraber yaÅŸayacağız."

AK PARTİ'Lİ KURTULMUŞ: MEMURLARIN DAHA RAHAT NOKTAYA GELECEĞİNİ TASAVVUR EDİYORUZ

AK Parti Genel BaÅŸkanvekili Numan KurtulmuÅŸ, TBMM Genel Kurulu'nda partisinin grubu adına 2022 mali yılı bütçesinin tümü üzerinde konuÅŸtu. Ekonomiyle ilgili hareketlenme sürecinde hükümetin verdiÄŸi sözleri yerine getirdiÄŸini belirten KurtulmuÅŸ, asgari ücreti iÅŸaret etti. KurtulmuÅŸ, "Önümüzdeki süreçte de yeni yılla birlikte, geçen sene yapılan toplu görüşmeler sırasında elde ettikleri haklarla, memur kesiminin de inÅŸallah bu yeni durumdan ortaya çıkan farklarının da hakkaniyetli bir ÅŸekilde verileceÄŸini biliyoruz, Ã¼mit ediyoruz. Böylece çok geniÅŸ bir memur kitlesinin de yılbaşından itibaren daha rahat bir noktaya geleceÄŸini tasavvur ediyoruz" dedi.

'SERBEST PAZAR EKONOMİSİ KURALLARINDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Numan KurtulmuÅŸ, Türkiye'nin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme eksenli ekonomi politikasından asla vazgeçmeyeceÄŸini belirterek, "Bunun için de bütün kaynaklarımızı seferber ederek yolumuza devam edeceÄŸiz. Ancak bunu yaparken kimilerinin söylemeye çalıştığı gibi asla serbest pazar ekonomisinin kurallarından vazgeçmeyeceÄŸiz. Türkiye sosyal politika donanımlı, gerçekten etik kurallarla çevrilmiÅŸ bir serbest pazar ekonomisi istikametinde yürüyüşünü sürdürecektir. Bunun altını kalın çizgilerle çiziyorum" diye konuÅŸtu.

'OHAL HADDÄ° AÅžILMIÅž BÄ°R LAF'

KurtulmuÅŸ, bazı çevrelerce dile getirilen, 'ekonomik buhran' sözlerine katılmadığını söyledi. Ekonomik OHAL'den bahsedenlerin, haddini aÅŸtığını kaydeden KurtulmuÅŸ, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

"Kimilerinin, kıyıda köşede ekonomik OHAL'den bahsetmiÅŸ olması Türkiye'de ve Türkiye'yi dışarıdan takip eden çevrelerde önemli birtakım endiÅŸeleri ortaya çıkardı. Bir kez daha çok net bir ÅŸekilde söylüyoruz. Ekonomik OHAL gibi bir laf haddi aÅŸan bir sözdür, kimsenin aklından geçmesin. Türkiye serbest pazar ekonomisi ÅŸartları içerisinde hareket ediyor. Ama ÅŸunu gördük, bir laf ortaya atıldı, özellikle sosyal medyada kimler kimler arkasından takıldı gitti. Dolayısıyla bunun altını çizerek ifade etmek istiyorum."

KurtulmuÅŸ, yeni ekonomi politikalarına iliÅŸkin, "Hukukun üstünlüğüyle iÅŸleyen bir piyasa düzeni, ekonomi modelimizin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ekonomik kalkınma tezlerine baktığınız zaman, bazıları ekonomik kalkınmayla demokrasiyi birbirinin karşıtı gibi ortaya koyarlar. Türkiye'nin ekonomi tarihinin içerisinde ve bugün AK Parti hükümetlerinin geldiÄŸi noktada ekonomiyle demokrasi yan yana yürümek zorundadır. Asla Ä°kinci Dünya Savaşı öncesinde gördüğümüz gibi, faÅŸist Almanya'sında gördüğümüz gibi ekonomik geliÅŸmeyi temin etmek için demokrasiden birtakım kısıtlamalara gidilmesi asla ve asla düşünülemez. Bunun için biz hem demokratik standartları yükseltmek hem de ekonomik olarak kalkınmayı saÄŸlamak zorundayız. Bu da bizim ikinci temel çizgilerimizden biridir" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

DIŞ ÇEVRELERİN MÜDEHALESİ

Dış çevrelerin, Türkiye ekonomisi üzerinde yaptığı yorum ve eleÅŸtirilere tepki gösteren KurtulmuÅŸ, "BaÅŸta IMF olmak üzere, ekonomik gibi görünen ama siyasi vesayet düzenekleri kuran uluslararası kurumların ne söylediklerine asla itibar etmeyeceÄŸiz. Sürdürülebilir bir kalkınma için mutlaka ve mutlaka Türkiye'de yüksek teknolojili ve katma deÄŸeri yüksek alanlardaki üretime önem vereceÄŸiz. Bu yoldaki yürüyüşümüzü sürdüreceÄŸiz çünkü biliyoruz ki yüksek teknolojiler aslında Ã¶zellikle bizim gibi geliÅŸmekte olan ülkeler, kalkınmakta olan ülkeler için büyük bir nimettir. Yüksek teknolojileri özellikle son on beÅŸ yılda çok iyi kullanan bir ülke olarak geliÅŸmiÅŸ ülkelerle aradaki teknoloji açığını kapatıyor ve yolumuza devam ediyoruz. Bu çerçevede, hükümetlerimizin bundan sonraki ekonomi yürüyüşünde de temel özelliklerinden birisi mutlaka ve mutlaka yüksek teknoloji ve katma deÄŸeri yüksek alanlardaki yürüyüşü sürdürmektir" açıklamasında bulundu.

Kurtulmuş, politik yeni ekonomik adımlardan sürdürülebilir yeşil ekonomiyi ve bu anlamda yeşil ekonomik dönüşümü de merkeze alarak yola devam edeceklerini söyledi.

'HEPÄ°MÄ°ZÄ°N PARTÄ°SÄ° BAÅžKA OLSA DA HEPÄ°MÄ°ZÄ°N ORTAK PAYDASI TÃœRKÄ°YE'DÄ°R'

Kurtulmuş, ekonomik gelişmelere vurgu yaparak, bu süreçte iktidar ve muhalefetin dayanışma içinde bulunması çağrısı yaparak şöyle dedi:

"Toplumda kaybedeceğimiz en önemli şey, toplumsal dayanışma ruhudur. Bu ruhu kaybetmemek için hep beraber çok güçlü bir dayanışma sergilememiz lazım. Birbirimizi eleştirebiliriz, birbirimize karşı sözler söyleyebiliriz. Sizin baktığınız yerden görülen, bizim baktığımız yerden başka görünüyor. Bu anlamda, dayanışmayı ortadan kaldıracak, hele hele husumet ve sokakları karıştırma anlamına gelecek sözlerden herkesin imtina etmesi lazım. Çünkü hepimizin partisi başka olsa da hepimizin ortak paydası Türkiye'dir, hepimizin vatanı Türkiye'dir. Bu süre içerisinde Türkiye'de de çok güçlü dayanışmalar ortaya çıktı. Öncelikle Türkiye'nin kadınlarını, Türkiye'nin öğretmenlerini, Türkiye'nin sağlık çalışanlarını, Türkiye'nin filyasyon ekiplerinde ter döken emektar insanlarını ve Türkiye'nin halka yardım etmek için cansiparane çalışan vefa gruplarının insanlarını; hepsini bu örnek dayanışma dolayısıyla kutluyorum ve her birinin emekleri unutulmaz emeklerdir."

HOPARLÖRDEN MÜZİK AÇAN TİP MİLLETVEKİLİNE KINAMA CEZASI

TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın konuşması sırasında hoparlörden müzik açan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil Sütlü'ye kınama cezası verildi.

Meclis Genel Kurulu'nda 2022 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde kürsüde CumhurbaÅŸkanı Fuat Oktay'ın konuÅŸması sırasında bir protesto yaÅŸandı. TÄ°P Ä°stanbul Milletvekili Sera Kadıgil Sütlü, Fuat Oktay'ın konuÅŸması sırasında cep telefonundan açtığı 'Yalan' ve 'Palavra' ÅŸarkılarını mini hoparlör ile Genel Kurul'a yansıttı. Mini hoparlörü eliyle yukarıya kaldıran Kadıgil'e AK Parti milletvekilleri sıralara vurarak tepki gösterdi. Meclis BaÅŸkanı Mustafa Åžentop, Kadıgil'i müziÄŸi kapatması için uyararak "Kimse Meclis'in huzurunu bozamaz" dedi.

MüziÄŸi kapatmaması üzerine Meclis BaÅŸkanı Mustafa Åžentop Kadıgil'e kınama cezası verilmesi için oylama yapılacağını söyledi. Bunun üzerine TÄ°P Genel BaÅŸkanı Erkan BaÅŸ savunma için kürsüye çıkarak, "Günlerdir partimiz adına konuÅŸma talep ediyoruz. Bizim konuÅŸmamıza izin vermiyorsunuz. Biz hakkımızı alırız ve aldık. Bizim söz talebimizi engelleyemeyeceÄŸinizi bir kez daha göstermiÅŸ olduk. Halkın sesi engellenemez" diyerek kürsüden konuÅŸmasını yaptı.

Kadıgil'e ise oylama sonucu Genel Kurul'un iÅŸleyiÅŸini bozduÄŸu gerekçesiyle kınama cezası verildi.

'HAZİRAN 2023'TE GÖRECEĞİZ'

CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay konuÅŸmasına devam etmek için kürsüye çıkarak yaÅŸananları deÄŸerlendirdi. Oktay, "Korsan demokrasi olmaz, diktatörlüktür bu. Bu Meclis Genel Kurulu'ndaki milletvekillerine saygısızlıktır. Haziran 2023'te göreceÄŸiz, hakeme gideceÄŸiz. Milletimiz size hakkettiÄŸinizi verecek. Sizleri Genel Kurul'da halkın idaresinin temsil edildiÄŸi salonda demokrasiye davet ediyoruz. Bizim sesimizi kesmeyeceksiniz" diye konuÅŸtu.