28 Şubat Mağduru Vahide Coşkun: Öğrencilerimle bir kere göz göze gelemedim

Bursa'nın Ä°negöl ilçesinde bir etkinliÄŸe katılan "28 Åžubat maÄŸduru" üç eÄŸitimci, o dönem baÅŸlarından geçen olayları anlattı.

Ä°negöl Ä°mam Hatip Mezunları ve Mensupları DerneÄŸi (Ä°HMED) ile Ä°lim Yayma Cemiyeti, Yedi Hilal DerneÄŸi, ÖNDER Ä°mam Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları DerneÄŸi, Buhara Ä°lim ve Hizmet Vakfının Ä°negöl ÅŸubeleri tarafından Sani KonukoÄŸlu Konferans Salonu'nda "28 Åžubat Zulmü Tanıklarıyla" baÅŸlıklı program gerçekleÅŸtirildi.

EtkinliÄŸe katılan eÄŸitimciler Vahide CoÅŸkun, Kerime Çetin ve Mehmet Tilgel, 28 Åžubat sürecinde yaÅŸadıkları maÄŸduriyetleri katılımcılarla paylaÅŸtı.

CoÅŸkun, baÅŸörtülü olduÄŸundan, o dönem atandığı Ä°stanbul'daki EÅŸref PaÅŸa Lisesinde sınıfına girip görevine baÅŸlamasına bile izin verilmediÄŸini söyledi.

Zilin çalmasıyla sınıfına doÄŸru çıkarken bazı okul idarecilerinin kapıda kendisini beklediÄŸini belirten CoÅŸkun, ÅŸöyle devam etti:

"Kafamı uzatıp sınıfın içine bile bakamadım. ÖÄŸrencilerimle bir kere göz göze gelemedim. Buna fırsat vermediler. Sınıfa giremeyeceÄŸim söylendi. Ä°kinci gün geldiÄŸimde okulun kapısından bu ÅŸekilde giremeyeceÄŸimiz söylendi. Üçüncü günde bahçe kapısından da artık giremeyeceÄŸimiz, başımızı açabileceÄŸimiz bir yer gösterildi bize. 'Orada hazırlanıp içeri girebilirsiniz' denildi. O gün biz alternatifleri düÅŸünemedik. 'Tamam yapacak bir ÅŸey yok' dedik ve o gün okuldan ayrılırken arkama bir daha bakmadım."

CoÅŸkun, bu olumsuzluklara raÄŸmen öÄŸretmenliÄŸi asla bırakmayacağına dair kendine söz verdiÄŸini dile getirdi.

Ä°negöl'de yaÅŸadığı dönemde Ä°mam Hatip Lisesi öÄŸrencileriyle cuma programları yaparken, "Allah'ım ben para pul istemiyorum. Åžu çocuklarla haftada birkaç gün bir arada bulunabileceÄŸim fırsat olsa bana." diye dua ettiÄŸini aktaran CoÅŸkun, "Birkaç hafta sonra ücretli öÄŸretmenlik teklifi geldi. Benim için dünyanın paha biçilmez nimetiydi bu. Okula koÅŸa koÅŸa gittim. Bu bir baÅŸlangıç oldu. Åžu anda öÄŸretmenliÄŸimin dördüncü yılındayım. Yaşıt öÄŸretmen arkadaÅŸlarım emekliliÄŸe hazırlanıyorlar. Sanki aradaki 15 yıl hiç geçmedi." ifadelerini kullandı.

Yine baÅŸörtülü olduÄŸu için baskı gören öÄŸretmenlerden Kerime Çetin ise 28 Åžubat sürecinden önce ayak seslerini duymaya baÅŸladıklarını belirtti.

Çetin, 28 Åžubat'tan önce Ankara'dan gelen bir müfettiÅŸin yasa dışı olmasına raÄŸmen kendilerini konuyla ilgili bilgilendirdiÄŸini, öÄŸretmenlerin ve öÄŸrencilerin baÅŸörtüsü sorunu yaÅŸayacağını, ÅŸimdiden karar vererek önlem almaları gerektiÄŸini söylediÄŸini ifade etti.

"Başınızı açarsanız hakkımı helal etmem"

Ä°negöl Ä°mam Hatip Lisesinin kız bölümünde idarecilik yaparken maÄŸduriyet yaÅŸayan Mehmet Tilgel de baÅŸörtülü öÄŸrencilerin baÅŸlarını açtırması için kendisine yazılı talimat gönderildiÄŸi bilgisini verdi.

O günlerde başından geçenleri asla unutmadığını vurgulayan Tilgel, ÅŸunları kaydetti:

"Gelen yazıyı sınıflarda öÄŸrencilere imzalatayım dedim. 'Kızlar bakın böyle bir yazı geldi. Başınızın açılması isteniyor. Bundan sonra derslere başınız açık girmeniz isteniyor. Åžuraya isimlerinizi yazıp imzalarınızı atın ama başınızı açarsanız hakkımı helal etmem, açmayacaksınız' dedim. Ondan sonra iki müfettiÅŸ geldi. 'Ne bu rezalet. Size yazı gelmedi mi?' diye bağırmaya baÅŸladı. Ben de 'MüfettiÅŸ bey bağırmayın. Yazıyı da göstereceÄŸim size. Bakın isimleri yazdım, imzalattım' dedim. 'Ne yaptın, baÅŸlarını açtın mı açmadın mı, onu söyle bana, uzatma' dedi. Ben de 'Bu makamda öÄŸrencilerin başını açtırmak için oturmuyorum. Bu makama onun için gelmedim' dedim. Bana suç iÅŸlediÄŸimi ve devlete karşı geldiÄŸimi söylediler. Ben de 'Devletimi seviyorum ve suç iÅŸlemiyorum' dedim. O günü yaÅŸadım. Hala gözümün önüne geliyor."