Abdullah Gül: 'Benim yapabileceğim bir şey olursa...'

11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, “DoÄŸrusu güçlü bir hükümetin kurulmasını çok faydalı görmüÅŸtüm. Ä°ki büyük partinin bir araya gelmesi çok önemliydi” dedi.

11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, NTV'de konuk olduÄŸu programda gündeme iliÅŸkin soruları yanıtladı. Gül’e ilk olarak CumhurbaÅŸkanlığından sonra geçen 1 yılı soruldu. Uzun bir siyasi hayatı olduÄŸunu aktaran Gül, “Siyasi hayatım Meclis'e girmemle baÅŸlamaz. Hayatımın neredeyse tamamı bu iÅŸlerle geçen bir insanım. Hayatın neredeyse tamamı bu iÅŸlerle geçen bir insanın her ÅŸeyi kapattım, siyaset, dünya meseleleri ile uÄŸraÅŸmıyorum demesi mümkün deÄŸil. Belki aktif olarak kamuoyunun önünde olmadım ama bazen içeride bazen dışarıda, dışarıda toplantılara katıldım. Ä°çeride de yeni ofisimizi kurmak gibi çalışmalar, misafirlerimizle devlet millet meselelerini konuÅŸmaya devam ettik” dedi.

AK Parti'nin kuruluÅŸundaki yenilikçi farklılıkların sorulması üzerine Gül, “O zamanın siyasi atmosferinde çok tıkanıklar olmuÅŸtu. Partimiz kapatıldıktan sonra yeni AK Parti politikalarımız da farklıydı. Neticede biz o tip bir siyaset tarzının kendimize de, partimize de, davamıza da fayda getirmediÄŸini görüp daha geniÅŸ bir ÅŸekilde insanları kucaklamak istedik. Aynı ÅŸekilde ilkeli, karakterli insanlarla bir araya gelmek istedik. Bizim çizgimizin dışındaki prestijli, saygılı isimler de katılmıştı” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“GÜÇLÜ BÄ°R HÜKÜMETÄ°N KURULMASINI ÇOK FAYDALI GÖRMÜÅžTÜM”

7 Haziran seçimlerinden sonra hükümetin kurulamaması ve koalisyona iliÅŸkin görüÅŸleri sorulan 11. CumhurbaÅŸkanı Gül, “Ben güçlü bir hükümetin kurulmasını bugünkü ÅŸartlarda çok faydalı görmüÅŸtüm. Güçlü bir hükümet için güçlü iki partinin bir araya gelmesi çok önemliydi. Bakanlar eÄŸer çok partizan olursa koalisyon hükümetleri yürümez. Riyakat sahibi insanlardan seçilseydi çok faydalı olurdu. Polemik konusu olan konular polemik olmaktan çıkardı. Güzel hizmetler yapılabilirdi. Ama neler görüÅŸüldü, neler oldu bilmiyorum” dedi. 

TERÖRLE MÜCADELE

11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül “Terörle mücadele eninde sonunda kazanılır ama burada dikkat edilmesi gereken bir ÅŸey: Halk. Kürt vatandaÅŸlarımızı devlete ve millete aidiyetini zayıflatmamalıyız. Bütün vatandaÅŸlarımızın devlete baÄŸlılığını güçlendirmeliyiz. O zaman terörü izole ederiz” dedi.

11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül NTV ekranlarında yayınlanan bir programda 7 Haziran sonrasında baÅŸlayan terör olaylarına iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.

“SADECE TÜRK AÄ°LELERÄ° AÄžLAMIYOR, KÜRT AÄ°LELERÄ° DE AÄžLIYOR”

Türkiye'de terörle ilgili hiçbir haklı gerekçe gösterilemez. Åžiddetle terörün karşısında durmalı ve reddetmeliyiz. Üzülerek görüyorum. 'Az gittik dere tepe düz gittik' diye bir söz vardır. Bir de bakmışız ki 'arpa boyu yol gittik' derler. Üzüntüyle karşılıyorum. Bugün buna bir gerekçe yok. Terör örgütünün, PKK'nın, ne yaptığının farkında mı deÄŸil mi, kim tarafından kullanılıyor, bunlar sorgulanmalı. Sadece Türk aileleri aÄŸlamıyor, Kürt aileleri de aÄŸlıyor. Görüyorsunuz cenazelerde. Bu asla kabul edilemez. Buna herkesin taviz vermeden karşı durması gerekiyor”

“HALKI, TÜRKÄ°YE'DE HÄ°ÇBÄ°R ÅžEKÄ°LDE UZAKLAÅžTIRMAMALIYIZ”

“Teröristin silahı ne kadar güçlü olursa olsun, Devletin silahı daha güçlü olur” diyen 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül “Terörle mücadele eninde sonunda kazanılır ama burada dikkat edilmesi gereken bir ÅŸey: Halk. Åžunu açıklıkla söylemeliyim ki vatandaÅŸlarımız içerisinde Kürt vatandaÅŸlarımızı devlete ve millete aidiyetini zayıflatmamalıyız. EÄŸer Kürt vatandaÅŸlarımızı rencide edecek herhangi bir ÅŸekilde aidiyetini zayıflatacak bir ÅŸey olursa esas tehlikeli orada görürüm. Bütün siyasi partilerin bölgede aktif olmasını, aktif liderler çıkarmalarını görmek isteriz. Silahlı adamla sonuna kadar mücadele edilir. Devletin bir hukuk yüzü vardır. Terörle mücadele etmek en haklı görevdir. Halkı, Türkiye'de hiçbir ÅŸekilde uzaklaÅŸtırmamalıyız. Bütün vatandaÅŸlarımızın devlete baÄŸlılığını güçlendirmeliyiz. O zaman terörü izole ederiz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“YANIMIZDA IRAK VE SURÄ°YE GÄ°BÄ° Ä°KÄ° KIRILMIÅž ÜLKE VAR”

Her gün ÅŸehitler verildiÄŸine dikkat çeken Gül, ÅŸöyle konuÅŸtu; “Bu ÅŸaka olan bir ÅŸey deÄŸil. Buna yürek dayanmaz. AteÅŸ düÅŸtüÄŸü yeri yakar. Bu bölgesel bir mesele hatta uluslararası bir mesele haline geldi. Tabi ki dış politikanın neticeleri de terörün bu hale gelmesinde etkileri olabilir. Biliyoruz ki vekalet savaÅŸları her zaman vardır. Türkiye'yi bir ÅŸekilde rahatsız etmek isteyenlerin terör örgütünü nasıl kullandıkları bilinen gerçeklerdir. Çok dikkatli olmalıyız. Yanımızda Irak ve Suriye gibi iki kırılmış ülke var. Bunun oralara yayılmasına fırsat veriliyor. Siyasi partilerin, herkesin büyük bir dayanışma içerisinde çok saÄŸlam durmalı. Farklı düÅŸünceleri bir kenara bırakmalıyız.” 

TÜRKÄ°YE'YE ÇOK MALÄ°YETLÄ° OLUR

11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, “Stres halinin devam etmesi Türkiye'ye çok maliyetli olur. Türkiye'yi bir an önce bundan çıkarmak gerekir” dedi. Dünyada baÅŸarılı bir Müslüman ülkeye ihtiyaç olduÄŸunu belirten Gül, “Bu Türkiye olmuÅŸtu, herkes takdir etmiÅŸti. Bunu hep beraber yaptık. Tekrar bu politikalarla dönülebilir” diye konuÅŸtu.

NTV'de katıldığı programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, “Türkiye nasıl yönetiliyor, nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?” ÅŸeklindeki soruya, “Bütün siyasi ve devlet hayatımdaki tecrübemle içerideki ve dışarıdaki temaslarım çerçevesi durumunda baktığımda bu stres halinin devam etmesi Türkiye'ye çok maliyetli olur. Kısa süreli 3-6 aylık gerginlikler olabilir ama birkaç sene olamaz. Bundan Türkiye'yi bir an önce çıkarmak gerekir. Bu kutuplaÅŸma gazetelere, yazarlara, çizerlere, herkese dağılıyor. Gazeteler gazetelikten çıkıp PR organı haline geliyor. Türkiye'nin böyle olmaması gerekiyor. Türkiye'nin kendini konsole etmesi gerekiyor. Bunun böyle devam etmemesi gerekiyor. Ülkeyi yönetenler bunu yapacaktır ve yapılabilir. 2000'li yıllarda tarihin en büyük krizlerini geçirdi Türkiye. O zaman da büyük kutuplaÅŸmalar vardı. Ama ondan sonra doÄŸru bir söylem ve politikalar ile bütün o problemlerden çıktı ve parlak bir 10 seneyi yaÅŸadı Türkiye” cevabını verdi.

“DÜNYADA BAÅžARILI BÄ°R MÜSLÜMAN ÜLKEYE Ä°HTÄ°YAÇ VAR, BU TÜRKÄ°YE OLMUÅžTU”

“Bu noktaya içerideki sorunlardan mı, AK Parti'deki yönetim tarzından mı geldik?” sorusu üzerine Gül, “Ä°çeride muhakkak buna gerekçeler olabilir, söylenebilir, vardır. 3. dünya ülkesi gibi görmem Türkiye'yi. Türkiye büyük bir ülke. Türkiye, Ä°slam, Müslüman, Türk düÅŸmanı çevreler vardır. Bunları biliriz ama siz fırsat verirseniz onlar harekete geçer. Türkiye'yi yönetenlerin bunun farkında olarak buradan çıkartmaları lazım. Nasıl bu 10 sene yapıldı, içeride köklü reformlar yapıldı, ekonomik reformlar yapıldı. Dünyanın her tarafında büyük itibar kazandı Türkiye. Mısır'a, Afrika'ya kadar çok açık kimliÄŸimizle gittik ve takiye yapmadık. Herkes ÅŸunu çok istedi; dünyada baÅŸarılı bir Müslüman ülkeye ihtiyaç var. Bu Türkiye olmuÅŸtu, herkes takdir etmiÅŸti. Bunu hep beraber yaptık. Tekrar bu politikalarla süratle dönülebilir” dedi.

“Türkiye’nin dış politikasını gözden mi geçirmeli diyorsunuz? BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu’nun ‘sıfır sorun’ anlayışı” sorusu üzerine 11. CumhurbaÅŸkanı Gül, “Ahmet Bey'i ben siyasete soktum. Benimle beraber 5 sene yanımda oldu. Türkiye tüm bu ülkerde soft-power'ıyla, hard-power'ıyla çok etkili olur. Hepsi Türkiye'yi överler ve Türkiye'nin propagandasını bizden daha iyi yaparlar. Biz onların iç siyasetine girmeye çalışırsak kötü hatıralar öne çıkar, kötü hatıralardan bahsederler. Bu ikili iliÅŸkilerde buna dikkat etmeliyiz. En çok zaman harcadığım iÅŸ dış politikaydı. Bugünkü anayasaya göre nihai kararı hükümetler verir ve uygular. Sorumluluk onların üzerinedir” diye konuÅŸtu.

“SURÄ°YE’DEKÄ° OLAYLAR BAÅžLADIÄžINDA ULUSLARARASI CAMÄ°A HAMASET YAPTI”

Gül, dış politika ve Suriye’ye iliÅŸkin sorular üzerine, “Suriye'deki rejimden hepimiz nefret etmiÅŸizdir. Suriye'nin Akdeniz kıyısında tek parti iktidarının devam etmesi mümkün deÄŸildi. Ne zaman olaylar, silahlı mücadeleler baÅŸladı, o zaman iliÅŸkilerimiz çok deÄŸiÅŸti. O süre içerisinde maalesef dış dünya diyalogla etki etmemize fırsat vermedi ve iliÅŸkiler koptu. Uluslararası camiayı suçlarım. Olaylar baÅŸladığında uluslararası camia hamaset yaptı. Uluslararası camianın oluÅŸturduÄŸu bu iklimde ortaya çıkanlar sürpriz deÄŸil. Irak aynı ÅŸekilde olmadı mı? O zaman ben baÅŸbakandım. Suriye meselesinde siyasi bir çözümden baÅŸka bir yol yok. Yoksa 2 milyon insan Türkiye'ye gelir, 1 milyon insan da baÅŸka yerde. Ne Ürdün, ne Suudi Arabistan ne de baÅŸka ülkeler bir araya gelip de bu ateÅŸ bize de sıçrıyor deyip bir ÅŸey yapmıyor, buna hayret ediyorum” dedi.  

“Ä°HTÄ°RASLI BÄ°R SÄ°YASETÇÄ° OLMADIM”

Siyasi kariyerini nasıl planladığı, AK Parti'nin başına gelip gelmeyeceÄŸi soruları üzerine Gül, “CumhurbaÅŸkanlığı'ndan öte bir kariyer yok. Siyasetle geçti hayatım. CumhurbaÅŸkanlığı'ndan sonra o günkü ÅŸartlara baktım. Ä°htiraslı bir siyasetçi olmadım hiç. Her ÅŸeyi 'muhakkak ben olayım' diye bir düÅŸüncem olmadı. Ä°htiras benim motivasyonum olmadı. CumhurbaÅŸkanlığı yaptıktan sonra bu ÅŸartlar içinde olmamın doÄŸru olmadığını söyledim. Tabi ki benim de gecem gündüzüm bunlarla geçiyor. Ben burada oturmuyorum. Ben dışarıda ve içeride birçok toplantılara katılıyor ve fikirlerimi söylüyorum. Açık fikirlerimi söylemeye devam edeceÄŸim. Birikimlerim bana ait kalamaz. Bunları samimi bir ÅŸekilde paylaÅŸmam bir vazife. Ä°leride ne gözükür ona bakmak lazım. Siyaseti bir hırs ve makam mevki içerisinde yapmadım. Benim yapabileceÄŸim bir ÅŸey olursa ona bakarım. Kariyer açısından deÄŸil bu ÅŸüphesiz. Doymamış gibi bir siyasi merak içerisinde olamam. Bir ihtiyaç söz konusu olursa o ayrı bir konu. Tek arzum arkadaÅŸlarımın baÅŸarılı olması. Büyük sorumluluk taşıyanlar on kez düÅŸünerek hareket eder” yanıtını verdi.