Acılı coğrafya Yemen

Yemen’i ‘acılı coÄŸrafyamız’ olarak nitelendiren Ä°HH Konya Åžubesi BaÅŸkanı Hasan Hüseyin Uysal, Yemen’in, Suudi Arabistan’a yakın bölgelerinde Husi bir unsurun var olduÄŸunu, Husi kabilesinin de Zeydi mezhebine mensup olduÄŸu bilgisini verdi. Tarih boyunca dini bir ayrılık politikası izlenmemiÅŸ olsa da kabile olarak ayrı bir politika her zaman izlediklerini aktaran Uysal, batılıların bu tür politikalarda etkili olduÄŸunu söyledi. Batılıların Yemen bölgesinde sürekli etkin olduklarını ve isyankar ruhu bir takım vaatlerle kandırdıklarını söyledi. Yemen’in siyasi tarihi üzerinde kısa bir deÄŸerlendirmede bulunan BaÅŸkan Uysal, “Yemen’in, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra ülkemize baÄŸlanmak için müracaatta bulunduÄŸuna dair kaynaklar var. Yemen, büyük yönetim tecrübesinin çatısının altında olmanın rahatlık olduÄŸunu kavramışlar. O dönemde de bizim ülkemizde yerli unsurlar yoktu. Yemen daha sonra ikiye bölündü, kuzey ve güney olmak üzere. Uzun yıllar parçalı bir dönem yaÅŸadılar ve birtakım görüÅŸmeler sonrasında tekrar birleÅŸme saÄŸlandı. Yemen’in yaÅŸadığı süreçte Mısır, Suudi Arabistan ve Ä°ran’ın müdahalesi oldu. 1979 yılında Ä°ran’da gerçekleÅŸen iktidar deÄŸiÅŸikliÄŸinden sonra Ä°ran, Yemen’deki zeydi unsurlara el attı, özellikle de Husi’lere. Husi’lerin Zeydilikten 12 Ä°mamcılığa geçmelerini saÄŸladılar” dedi. Zeydilik ve 12 Ä°mamcılık konusunda bilgiler veren Uysal, 12 Ä°mamcılığın etkisi ile bu kültürün Türkiye’yi kafir olarak görmeye baÅŸladığını 

‘SIKINTILI BÄ°R DURUM VAR’

Ä°ran’ın yıllar içerisinde yavaÅŸ yavaÅŸ emperyalist davranışla Yemen’de bulunan öÄŸrencileri uluslararası öÄŸrenci statüsünde getirdiÄŸini ve yükseköÄŸrenim verdiÄŸini iddia eden Uysal, “Yemen’de baÅŸlayan halk hareketi ile Ali Abdullah Salih, yönetimden uzaklaÅŸmak zorunda kaldı. Aden’de hükümet eden Abdurabbu Mansur Hadi halkın talebi ile yönetime geldi. Ali Abdullah Salih, kendisine baÄŸlı bir takım askeri birliklerle birlikte isyan hareketi sürdüren Husi’lerin tarafına geçti ve kuvvetli bir Ä°ran destekli isyan hareketi oluÅŸmuÅŸ oldu. Ülkenin ÅŸuan da üçte biri kadarı Husi’lerin elinde ve resmi baÅŸkent San'a’da bu bölgenin içerisinde. Ortada siyasi olarak sıkıntılı bir durum var” ifadelerini kullandı. Ä°slam ülkelerinde sorun çıktığında batılıların sorunun kısa sürede bitmemesi, alt yapının tümüyle tahrip olması ve ülkenin ayaÄŸa kalkamayacak bir konuma gelmesini planladıklarını dile getiren BaÅŸkan Uysal, “Yemen uzak gibi de olsa çok güçlü bir devlet olduÄŸu zaman Kızıldeniz’in kontrolü eline geçecek. Kızıldeniz’in eline geçmesi, Ä°srail’in Akabe’deki küçük çıkış noktasından sonra kullanacağı alanın kontrolüne geçmesi demektir. Bu nedenle batılılar Yemen’de Ä°ran yanlısı veya karşıtı da olsa çok kuvvetli bir devlet oluÅŸmasını istemezler. Alt yapısı tamamen tahrip olmuÅŸ belini doÄŸrultamayacak bir devlet olmasını isterler” dedi. Uysal, Ä°ran’ın bölgede uyguladığı politikanın batının iÅŸine geldiÄŸini aktardı.

KONYA’DAN 8 HASTANE TIR’I

Türkiye’nin bu konudaki yardımları konusunda bilgiler veren Uysal, Konya’dan 8 hastane TIR’ı göndermeyi planladığını, TIR’ların içinde röntgen cihazları, elektroÅŸok malzemeleri gibi birçok medikal malzeme olduÄŸunu ancak bu TIR’ların gideceÄŸi limanın çatışmalar nedeniyle güvenliÄŸinin tehlikeye girdiÄŸini ve bu yardımın ulaÅŸamadığını söyledi. Uysal, “Biraz bekledik liman güvenliÄŸi saÄŸlanır mı diye ama saÄŸlanamayacağını görünce bu defa Suriye’nin kuzeyindeki bölgelere bu malzemeleri kullanalım dedik. Ä°ç savaşın oluÅŸturduÄŸu yerinden edilmiÅŸ insanlar nedeniyle insani kriz oluÅŸuyor Yemen’de. Ä°nsanlar tarla ve iÅŸinden uzaklaÅŸtı ve bazı bölgelere yığılma söz konusu oldu. Üretim kalmadı ve insanlar açlığa mahkum kaldılar. Biz Yemen’de de Türkiye’den ayni yardım götürmenin mantıklı olmayacağını hem de masraflı olacağını düÅŸündük. Yine Yemen’e yakın bölgelerden yardımların temin edilerek insani yardımını dağıtmaya devam ediyoruz. Zaten Yemen’de bizler hem saÄŸlık hem de gıda hizmeti veriyoruz. Ä°HH her iki taraftan insanların karşılıklı serbest bırakılması için zaman zaman rol aldığı da oluyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu. (Mustafa KARAKAYA)