Adaleti aramanın makamı da yeri de parlamentodur

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Türkiye Ä°hracatçılar Meclisi (TÄ°M) Genel Kurulu'nda konuÅŸuyor.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan TÄ°M Genel Kurulu'ndaki konuÅŸmasında, "Ekonomideki tüm göstergeler de hızla bir toparlanmaya iÅŸaret ediyor. En önemlisi de tüm bu geliÅŸmelerin içeride ve dışarıda birilerinin ısrarla ülkemiz aleyhinde hava oluÅŸturmaya çalıştıkları bir dönemde gerçekleÅŸiyor olmasıdır. Kredi derecelendirme kuruluÅŸları baÅŸta olmak üzere -ki az önce ekranda izledik- bakınız onlar ne dediler ama Türkiye'de büyüme nasıl çıktı. Bunların nasıl ideolojik yaklaÅŸtıkları, nasıl Türkiye'ye yönelik sürekli bir kumpas gayreti içerisinde oldukları ortada." dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan konuÅŸmasına ÅŸöyle devam etti, "Ekonomimizin geleceÄŸiyle ilgili tahminlerde bulunan kuruluÅŸların olumsuz tavırlarına raÄŸmen sizler ülkenize olan güveninizle bu gidiÅŸi tersine çevirmeyi baÅŸardınız. Onun için teÅŸekkür ediyorum. Türkiye'nin gerçek potansiyelini, gerçek kapasitesini en iyi bizler biliyoruz, sizler biliyorsunuz. Yurt dışında yaptığımız gözlemlerle ülkemizin imkanlarını karşılaÅŸtırdığımızda ekonomide bulunduÄŸumuz yerin kesinlikle hak ettiÄŸimiz yer olmadığını gördük, görüyoruz. Bugün Türkiye, ekonomik büyüklük bakımından dünyanın 17'nci, satın alma gücü bakımından ise 13'üncü büyük ekonomisidir."

"Körfez'deki bütün kardeÅŸlerimizin ikinci evi olmayı sürdürecektir"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Burası darbe yapmaya kalkışmış ihanet çetesine dahi hukuk devleti ilkesinin dışına çıkmadan davranma erdemini gösteren bir ülkedir. Böyle bir ülkenin yatırımcılarına, misafirlerine farklı muamele edebileceÄŸi iddiaları bühtandan, iftiradan, kara propagandadan ibarettir. Türkiye'nin aleyhinde yürütülen kampanyaların ne kadar haksız ve mesnetsiz olduÄŸunu bu kardeÅŸlerimiz de daha önceki pek çok örnekten biliyor. Bu meselede ortaya atılan ve hiçbiri akıl karı olmayan söylentiler de aynı ÅŸekilde mesnetsizdir, haksızdır. Türkiye, Körfez'deki bütün kardeÅŸlerimizin ikinci evi olmayı sürdürecektir." diyerek açıklamasına devam etti.

ErdoÄŸan, "Türkiye olarak Katar meselesinde en başından beri hakkaniyetli bir tavır içinde olmaya gayret ettik. Katar'a yönelik ithamların doÄŸru olmadığını, bu ithamlardan hareketle baÅŸlatılan ambargoyu haklı bulmadığımızı açıkça söyledik. Körfez'deki kardeÅŸlerimizin kendi aralarında daha güçlü bir dayanışma içinde olmalarını beklediÄŸimizi de özellikle belirttik. Bir taraftan ÅŸahsım, bir taraftan sayın BaÅŸbakan, bir taraftan DışiÅŸleri Bakanımız sürekli buralarda yoÄŸun bir çalışmanın içinde olduk. YaÅŸanan krizin çözümü için konuyla doÄŸrudan ve dolaylı ilgili olduÄŸunu düÅŸündüÄŸümüz hemen herkesle görüÅŸtük, görüÅŸmeye devam ediyoruz. Temennimiz bu meselenin bayrama kadar çözüm yoluna girmesidir." dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Tabii bizim Katarlı dostlarımıza yapılan haksızlığa karşı çıkmamız baÅŸka bir ÅŸeydir, bölgedeki diÄŸer dostlarımızla iliÅŸkilerimiz baÅŸka bir ÅŸeydir. Bunlar kesinlikle birbirinin alternatifi veya zıddı olan hususlar deÄŸildir. Suudi Arabistan baÅŸta olmak üzere Körfez bölgesindeki ülkelerin tamamıyla da çok yönlü ve çok güçlü iliÅŸkilere sahibiz. Bu ülkelerle olan iliÅŸkilerimizi mutabık kaldığımız ÅŸekilde her alanda geliÅŸtirmeye, güçlendirmeye kararlıyız. Ülkemizde yatırım yapan Suudi Arabistan ve diÄŸer Körfez ülkelerinin vatandaÅŸları müsterih olsun." dedi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "(Katar ve bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz) Özellikle Suudi Arabistan, Hâdim'ul-Harameyn'uÅŸ-Åžerifeyn, bence Körfez'deki bu krizin adeta anahtarı konumundadır. Körfez'in büyüÄŸü olarak, dün DışiÅŸleri Bakanımız da oradaydı, kendileriyle görüÅŸmeleri oldu, selamlarımızı gönderdik. Ä°nanıyorum ki, Hâdim'ul-Harameyn'uÅŸ-Åžerifeyn olarak bu süreci süratle çözmeye muktedir olduÄŸuna inanıyorum ve temennim odur ki bayrama kadar bu iÅŸ çözülmelidir çünkü Ä°slam dünyasının içinde bu tür dargınlıklar, kırgınlıklar bize yakışmıyor, bunları bizler diyalog yoluyla çözmeye muktediriz. Aynı ÅŸekilde Karadeniz'in yaylalarına, Akdeniz'in, Ege'nin sahillerine, ülkemizin diÄŸer bölgelerine tatil için gelecek olan kardeÅŸlerimiz de Körfez'den, müsterih olsun." dedi.

"VatandaÅŸları sokaÄŸa çağırmak ne kendilerinin ne de ülkenin yararına"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Anayasanın hükümlerini ayak altına alacak ÅŸekilde vatandaÅŸları sokaÄŸa dökmek, sokaÄŸa çağırmak hiçbir zaman ne kendilerinin yararınadır ne de ülkenin yararınadır." dedi.

KonuÅŸmasına devam eden ErdoÄŸan, "Kuvvetler ayrılığına bizler saygı duymazsak, sivil toplum kuruluÅŸlarımız saygı duymazsa, o zaman biz bir yere varamayız. Bu konuda söylenecek bir ÅŸey varsa bunu söylersiniz ama baskı unsuru olma gayreti içine girerseniz unutmayın ki 138. madde sadece siyasetçiler için çalışmaz, A'dan Z'ye herkes için çalışır ve yargı yarın eÄŸer sizi de bir yerlere davet ederse ÅŸaÅŸmayın." dedi.

"Adaleti aramanın makamı da yeri de parlamentodur"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "(KılıçdaroÄŸlu'nun yürüyüÅŸü) EÄŸer yargı bu tür baskılar altında kalırsa, biz yargıdan adaleti nasıl bekleyeceÄŸiz? Ve ürkeklik, yargıya baskı, kusura bakmayın, adaletin geliÅŸini saÄŸlamaz. Öyle elde 'adalet' pankartlarıyla dolaÅŸmak da adaleti getirmez. EÄŸer adaleti arıyorsan, adaleti aramanın makamı da yeri de Türkiye'de parlamentodur ve parlamentoda kürsüde ne diyeceksen adalet uÄŸruna de, orada bunu dile getir, söyle ama istediÄŸin adalet kadar sen de adaletli davran, acaba başında olduÄŸunuz kurumda ne kadar adalet var? Önce ona bak." dedi.