Almanya intihar ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamburg'da G20'ye gideceğiz, oradaki vatandaşlarımızla buluşalım diyoruz, Alman makamları her yere talimatları veriyorlar, 'Erdoğan'ı konuşturmayacaksınız'. Bu çok çirkin bir şey. Almanya intihar ediyor." dedi
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Alman Die Zeit gazetesine verdiÄŸi mülakatta, Almanya ile Türkiye arasındaki iliÅŸkileri bugüne kadar hep korumak istediklerini, halen bu isteÄŸe sahip olduklarını belirterek, "Bundan sonraki süreçte de biz birbirimize muhtacız, bunu korumak durumundayız çünkü 3 milyon Türk’ün orada olması sıradan bir olay deÄŸil. Bizim orada 80 bin Türk ÅŸirketi var ve 480 bin insan istihdam ediyorlar, bunu bir kenara atamazsın.” diye konuÅŸtu.
Ä°ki ülkenin birbiriyle dayanışmasının ÅŸart olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, “Åžimdi de G-20’ye gideceÄŸiz, 'Hamburg’da G-20 toplantısı ve oradaki vatandaÅŸlarımızla buluÅŸalım' diyoruz ve Alman makamları her yere talimatları veriyorlar, 'ErdoÄŸan’ı konuÅŸturmayacaksınız.' Böyle bir anlayış olur mu ya, böyle bir ÅŸey olur mu? Bu çok çirkin bir ÅŸey ve ben böyle bir ÅŸeye rastlamadım. Almanya intihar ediyor ve bu bir siyasi intihardır." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
''Almanya'nın bu yanlışını düzeltmesi lazım"ErdoÄŸan, "Bunun neden intihar olacağı" sorusuna, ''Almanya'nın bu yanlışını düzeltmesi lazım. Yani ben düÅŸüncemi, fikrimi oradaki vatandaÅŸlarımla bir araya gelerek paylaÅŸamıyorsam, burada bir sıkıntı var demektir. Ne olacak, konuÅŸmayız, o ayrı mesele. Åžimdi geleceÄŸiz G-20’deki toplantılarımızı yapacağız, söyleyeceklerimizi orada söyleyeceÄŸiz, ondan sonra da dönüp geleceÄŸiz ama ben susturulamam ki. Ben Türkiye’deki televizyonlarda konuÅŸuyorum ve Türkiye’deki televizyonlar zaten Almanya’da yayınlarını yapıyor. Kalksınlar Almanya’daki bu yayınları da sustursunlar.” ÅŸeklinde cevap verdi.
Almanya ile iliÅŸkilerin önemine dikkati çeken ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:
“Åžu anda bizim aramızdaki ticaret hacmi 35,5 milyar dolar. Bu denli iliÅŸkilerimiz var, bunu kalkıp da bir terör örgütüne ve o terör örgütünün mensuplarına kalkıp Alman yönetimi bunu feda ederse yazık eder. Bakın bir referandum olayında Alman milletvekilleri tamamıyla 'hayır' kampanyasına çalışmışlardır, bizzat destek vermiÅŸlerdir ve ÅŸahsımla ilgili aleyhte, çok çirkin, hakaretamiz ifadeler kullanmışlardır. Bütün bunlar olurken ne yazık ki Almanya’da en üst düzeyde iliÅŸkilerimizin olduÄŸu dostlarımız bunlara biraz sessiz kalmışlardır.”
“Uzun zamandır yabancı bir gazeteye röportaj vermediÄŸi"ne iÅŸaret edilmesi üzerine ErdoÄŸan, 5 yıl önce Bild, 6 yıl önce de Zeit gazetelerine konuÅŸtuÄŸunu anımsattı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Åžimdi bizim özellikle de Almanya ile bu baÄŸlar niye koptu dersek, çok açık, net söyleyeceÄŸim, tabii Alman medyası bizimle sürekli yazılı ve görsel medya, çok çirkin, kara kampanyalar yürüttü. Bu kampanyanın bir parçası teröristlerle görüÅŸmelerdi. Bunların içerisinde hatta birçok teröristle yapılmış olan görüÅŸmeler fakat Almanya’daki görsel medyayla yaptığım görüÅŸmeler oldu. Åžimdi temenni ediyorum ki sizinle." dedi.
"Alman medyasının Türkiye karşıtı haberleri"ne iliÅŸkin soruya ise ErdoÄŸan, ÅŸu yanıtı verdi:
“Ben dünyada bağımsız bir medya düÅŸünmüyorum. Dünyada tüm medya, ister yazılı, ister görsel, bir yerden bir yere baÄŸlı olabilir. Bu ya ideolojiktir, ya bir çıkar iliÅŸkisidir. Zaten bağımsız medya diye bir ÅŸey olmuÅŸ olsa bu sıkıntıları yaÅŸamayız, bağımsız olmadıkları için bu sıkıntıları yaşıyoruz. Bunları artık çok ve net görüyoruz ve bunların birçoÄŸu tabii rüzgar nereden esiyorsa oraya göre hareket ediyorlar. Åžimdi Alman medyası da böyle. Kimse, 'hayır, desteklemiyor' diyemez, çok iyi biliyoruz."
Gazetecinin, "Ülkesindeki basın özgürlüÄŸüne iliÅŸkin" ifadeleri üzerine, “Ben buna inanayım mı?” karşılığını veren ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
“Yani ben tabii bugüne kadar böyle bir ÅŸey yaÅŸamadım. Ben çok medya patronlarıyla tanıştım, çok medya patronlarıyla oturdum konuÅŸtum. Ben kendilerine kendi gazetelerini göstermiÅŸimdir, bak etik kurallar diyorsun, buyur, senin yayın organların. Bunların hangisi etik? Benim aileme varıncaya kadar her yere girdiniz, her türlü iftirayı attınız, parasal iliÅŸkiler dediniz, DEAÅž’la iliÅŸkiler dediniz, çocuklarımı bu tür yerlerle baÄŸlantılar kurdurdunuz, elinizde bir belge var mı? Yok. Ama hep bu iftiraları attınız. Açık konuÅŸtuÄŸum için de birçoklarıyla tatsız ayrıldık. Niye? Çünkü benim karakterim bu, ben her ÅŸeyi açık konuÅŸurum. Mesela birçok Alman gazetesi Tayyip ErdoÄŸan’a diktatör demiÅŸtir. Peki, soruyorum ben, o medya, diktatörü nasıl tanımlıyor?”
Erdoğan, "gazeteci olduğu" iddia edilen cezaevindeki bazı isimler ile ilgili de şunları kaydetti:
“Åžimdi bir defa, size verilen bilgiler yanlış ve yanlış bilgiler üzerinden yanlış kurgular yapıyorsunuz. Ceza infaz kurumlarında bulunan ve 'tutuklu gazeteci' olarak isimleri yayınlanan 48 isim baÅŸta terör suçları olmak üzere birçok suçtan cezası Yargıtay tarafından onaylanan ve kesinleÅŸmiÅŸ hapis cezası alan isimlerden oluÅŸmaktadır, bu bir. BeÅŸ isim ise cezası yerel mahkemeler tarafından verilmiÅŸ, temyiz süreci devam eden isimlerdir. Cezaevlerinde, mesleÄŸini gazetecilik olarak beyan eden 177 isim vardır, mesleÄŸini gazetecilik olarak beyan eden 177 isimden 176’sı terör suçundan, bir kiÅŸi ise adli suçlardan tutukludur. Tutuklu ÅŸahıslardan 152’si FETÖ darbe, 3’ü FETÖ paralel yapı, 18’i PKK, 3’ü DHKP-C, biri kasten öldürme suçundan cezaevindedir. Bunları bir defa bu ÅŸekilde bilelim ki yanlış olarak yayınlamayalım.”
Tutuklu bulunan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel konusuna da deÄŸinen ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:
“Åžimdi bir diÄŸer konu, ki bununla Sayın Merkel de çok ilgilendi, Deniz Yücel. 27 Åžubat 2017 tarihinde Ä°stanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesince halkı kin ve düÅŸmanlığa alenen tahrik etme ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarından tutuklanmıştır. Ä°lgili 8 Mart, 9 Mart, 22 Mart 2017, 3 Nisan, 12 Nisan, 17 Nisan 2017 ve 9 Mayıs 2017 tarihlerinde doktor tarafından muayene edilmiÅŸtir. Ä°stanbul BaÅŸsavcılığı, Deniz Yücel’in Kandil’de PKK terörist ele başıyla görüÅŸtüÄŸünü, PKK tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını ve bölücü terör örgütünün propagandasını yaptığını tespit etmiÅŸtir. Türkiye’deki cezaevlerinde ÅŸu an 29 Alman vatandaşı buna benzer olaylardan dolayı bulunuyor. Binlerce kiÅŸinin cezaevlerinde olduÄŸundan, iÅŸlerinden alındığından bahsediyorsunuz. Åžimdi ben size burada bir ÅŸey söyleyeceÄŸim, DoÄŸu Almanya ile Batı Almanya’nın birleÅŸiminde siz kaç kiÅŸinin iÅŸten edildiÄŸini biliyor musunuz? 500 bini aÅŸkın insan iÅŸlerinden edilmiÅŸtir, görevlerinden alınmıştır. Bu kadar insanın görevden alınmasını niçin masaya yatırmıyorsunuz? Bunlar yayında yer alacak, silmezsiniz herhalde deÄŸil mi?”
Türkiye’nin kendi kuralları olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, “Åžimdi burası Almanya deÄŸil, burası Türkiye, Türkiye’nin kendine ait ÅŸartları vardır, kuralları vardır ve konu bağımsız ve tarafsız yargıdadır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası, kanunları neyi emrediyorsa yargı onu yapar.” dedi.
ErdoÄŸan, bir baÅŸka soru üzerine de, “Teröristle neyin söyleÅŸisini yapacaksın ve onu nereye yayınlayacaksın? Siz eÄŸer teröristin düÅŸüncelerini kendi yayın organınızda yayınlıyorsanız bu nedir? Bununla teröristin propagandasına yardım ve yataklık yapıyorsunuz. Yapılan budur ve dünyada da bu yargı organları tarafından böyle deÄŸerlendirilmektedir çünkü yargı özellikle bunu deÄŸerlendirmeye alır. Der ki, teröristin düÅŸüncelerine yardım ve yataklıktır ve bu bir suçtur.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Türkiye'deki yargı bağımsızlığına" iliÅŸkin soru üzerine de, “Almanya’da 3 milyondan fazla bizim soydaşımız var, peki soydaÅŸlarımla benim buluÅŸmamı, benim orada konuÅŸmamı acaba Alman makamları niye engelliyor, niye müsaade etmiyorlar? Bunu neyle izah edeceksiniz? Hani düÅŸünce özgürlüÄŸü, hani fikri özgürlük? Ve siz bir ülkenin CumhurbaÅŸkanına ülkenizde konuÅŸma hakkı vermezken, PKK terör örgütünün mensuplarına orada rahat rahat konuÅŸma hakkı veriyorsunuz, yürüyüÅŸ imkanı veriyorsunuz. Biz telekonferansla irtibat kurmak istediÄŸimiz zaman oradaki vatandaÅŸlarımızla bize müsaade edilmezken Anayasa Mahkemesi, ama orada Kandil’den terörist başıyla telekonferans vasıtasıyla rahatlıkla irtibat kuruyorsunuz. Bunun neresi hukuk? Avrupa BirliÄŸi’ne göre PKK bir terör örgütü olduÄŸu halde, bu terör örgütüne Almanya’da yürüyüÅŸ de serbest, toplantılar da serbest, her türlü gösteri yapmak bu da serbest, para toplamak bu da serbest. Bu nasıl olur?” ifadesini kullandı.
"Hükümet sözcüsü olmadığını" belirten gazeteciye ErdoÄŸan, “Bir dakika, bak demin tarafsızlıktan bahsediyordun. 'Bana patronum bir ÅŸey söyleyemez, ÅŸu söyleyemez, ancak ÅŸimdi ben hükümetin sözcüsü deÄŸilim' diyorsun. Åžimdi ben de ÅŸu anda bir siyasetçiyim ve ben bu ülkenin CumhurbaÅŸkanıyım, bak seni kabul ettim, benimle tarafsız, bağımsız bir görüÅŸme yapacaksan, ben Almanya’da karşılaÅŸtığım ÅŸeyleri seninle rahat konuÅŸmalıyım, sen de bunu açık ve net olarak yayınlamalısın, eÄŸer yayınlarsan dürüst bir gazetecisindir." yanıtını verdi.
''Türkiye'de yargı bağımsızdır''"Deniz Yücel ve MeÅŸale Tolu’nun cezaevinde bulunması" ile ilgili ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
"Almanya’da bu tür ÅŸeyler olduÄŸunda Alman makamları 'yargı bağımsızdır' diyor; aynı ÅŸekilde bizde de yargı bağımsız. Åžu anda iddianame hazırlanıyor. Ä°ddianame hazırlandıktan sonra bunlar gerçekten suçsuzsa zaten yargı bunlarla ilgili beraat kararı verecektir ama suçlu görürse o zaman da ona göre kararını verecektir. Åžimdi Alman makamları Türkiye’nin siyasi makamlarıyla kalkıp da bunları gerekçe göstererek bu tür adımlar atarlarsa yarınlar için bu daha da kötüye gider. Dolayısıyla karşılıklı olarak olumsuzluklar üzerinden hareket edilirse gelecek için iyi olmaz. NATO’da beraberiz, Almanya’da 3 milyondan fazla Türk vatandaşı var.”
Bir baÅŸka soru üzerine de CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ''Öyle kalkıp da terörizmi ve teröristi savunanları lütfen savunmayın, yanlış yapıyorsunuz, dürüst insanları savunun. Bir taraftan PKK terör örgütüdür denecek, öbür tarafta PKK tüm Avrupa’da yasaklı, Avrupa BirliÄŸi'nin yasak örgüt olarak ilan ettiÄŸi bir örgüt ve Almanya’nın caddelerinde bunlar yürüyüÅŸünü rahatlıkla yapacak, terörist başının posterleriyle rahatlıkla dolaÅŸacak. Daha ileri gidiyorum, Alman polis aracında terörist başının posteriyle yürüyüÅŸ yapıyor. Alman polis arabası, hepsinin görüntüleri bizde var. Devletin resmi aracında elinde terörist başının posteri, onların paçavralarını sallıyorlar. Ve bunlar nerede bunu yapıyor? Berlin’de yapıyor. Berlin Almanya’nın baÅŸkenti; buna nasıl müsaade edilir?'' diye konuÅŸtu.
Almanya Ä°çiÅŸleri Bakanı Thomas de Maiziere'nin, "Hamburg'ta yapılacak zirvede PKK'nın sembollerine izin vermeyeceklerini" söylediÄŸinin hatırlatılması üzerine ErdoÄŸan, ''Vallahi ÅŸimdi geldiÄŸimizde göreceÄŸiz, temennim odur ki bu tedbirler alınır.'' dedi.
''Merkel ile alıp veremediÄŸim bir durum yok''Almanya BaÅŸbakanı Merkel ile NATO zirvesinde görüÅŸtüÄŸüne iÅŸaret eden ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
''Åžu anda benim Åžansölye ile alıp veremediÄŸim yok. NATO toplantısında zaten Sayın Merkel’le görüÅŸtük, ÅŸimdi burada da belki ikili görüÅŸmemiz de olacak ama birçok ÅŸeylerimiz var ki bunları oradaki sunumlarımızda da dile getireceÄŸiz. Mesela ben terörü orada anlatırken, Avrupa’nın teröre bakışı nedir gündeme getireceÄŸim. Biz bütün NATO ülkeleri olarak ne yapıyoruz, bunları orada gündeme getireceÄŸiz. Åžu anda tabii ki benim Åžansölye Merkel’le ÅŸu ana kadar bir küslüÄŸüm söz konusu deÄŸil. Zaten Åžansölye Merkel bu konularda ileri gidip açıklama vesaire yapmadı ama ne yazık ki koalisyon ortağı yapıyor.''
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel'in Deniz Yücel ve diÄŸer kiÅŸiler ile ilgili görüÅŸlerinin hatırlatılması üzerine, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
''Åžimdi siz bizim yargıya talimat vermemi mi bekliyorsunuz? Önce buna cevap verin, yargıya talimat vermemizi mi bekliyorsunuz? Bakın ne diyorum, biz yargıya talimat veremeyiz. Ben size az önce ne dedim? Türkiye bir hukuk devletidir, bu hukuk devleti içerisinde eÄŸer suçsuzsa beraat kararını zaten yargı verecektir ama suçluysa yine gereÄŸini yapacaktır. Biz bunlara karışamayız, müdahale edemeyiz çünkü biz ne zaman Sayın Merkel’le veya baÅŸka ülkelerle, mesela Amerika’yla konuÅŸtuÄŸumuzda bize hep söyledikleri yargının bağımsız olduÄŸudur. Mesela terör örgütünün başı Amerika’da, FETÖ. Biz bütün dosyaları gönderdik, 85 koli dosya gönderdik. 15 Temmuz’daki 250 ÅŸehidimiz var, 2 bin 193 yaralımız var, bütün bunlar ortada ve bunu tamamen FETÖ terör örgütünün mensuplarının yaptıkları hepsi vesikalara dayalı ama hala bakıyorsunuz dostlarımız onları savunuyor. Åžu anda Almanya FETÖ terör örgütünün mensuplarıyla dolu, niye bize vermiyorlar? Ben Sayın Merkel’den bunları istedim, niye vermiyor bunları bize? Ve bunların bir kısmına da ne yazık ki mülteci muamelesi yapıyorlar. Åžimdi söylüyorsunuz da, niye bunları bize vermiyorlar? Müsaade et de burada da mahkeme karar versin.''
''NATO'dan çıkma gündemimizde yok''ErdoÄŸan, "Türkiye'nin NATO'dan çıkıp çıkmamayı düÅŸünüp düÅŸünmediÄŸi" sorusuna, ''Niye böyle bir düÅŸüncem olsun, neden? Åžimdi Batı'ya karşı kırgınlık meselesi ayrı bir mesele, NATO’dan çıkıp-çıkmamak ayrı bir mesele, yani bizim gündemimizde böyle bir ÅŸey yok. EÄŸer NATO’yla kırgınlık diyorsanız, birinci derecede Avrupa BirliÄŸi sürecidir. Avrupa BirliÄŸi konusunda NATO bize Avrupa BirliÄŸi’nden çıkma noktasındaki yaklaşımını hiçbir zaman göstermemiÅŸtir, NATO daha samimi davranmıştır. Ama Avrupa BirliÄŸi bakın bizi ta 1963’ten beri oyalamaktadır, hala biz Avrupa BirliÄŸi kapısında bekletiliyoruz. Bizden sonra nice ülkeler geldi geçti, biz ise ÅŸu anda hala Avrupa BirliÄŸi'nin kapısında oyalanıyoruz ama sabrediyoruz, bakalım ne olacak? Çünkü biz sıradan bir ülke deÄŸiliz, yani köklü bir devletiz, köklü bir devlet geleneÄŸimiz var ve bu köklü devlet geleneÄŸi sebebiyle de Türkiye bir defa asla duygusal hareket etmez, duygusal davranmaz. Bir adım atacaksak, ölçeriz, biçeriz, düÅŸünürüz, ona göre adımımızı da atarız.'' cevabını verdi.
Almanya'nın eski BaÅŸbakanı Gerhard Schröder ile iyi iliÅŸkilere sahip olduÄŸunu ve o dönemi özlediÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, Schröder ile münasebetlerinin çok çok farklı ve iyi olduÄŸunu kaydetti.
Sosyal Demokrat Partinin (SPD) Türkiye'ye yönelik tutumuyla ilgili ErdoÄŸan, ''(SPD Genel BaÅŸkanı) Schulz’un yaklaşımları ideolojiktir, ideolojik yaklaşımlar içerisindedir ve nerede ne yapacağı belli olmaz. Yani bu aramızdaki iliÅŸkileri iç politikaya alet etmek suretiyle oradan bir ÅŸeyler kazanacağız derken kaybediyorlar. Bu gidiÅŸ iyi deÄŸil ve Almanya’daki bana göre Türkleri kaybediyorlar.'' diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan inanç özgürlüÄŸüyle ilgili olarak da ''Peki, nerede inanç özgürlüÄŸü? Siz bir bayanın inancı sebebiyle örttüÄŸü başındaki örtüyle uÄŸraşıyorsunuz, Deniz ile uÄŸraÅŸtığınız kadar onların özgürlüÄŸünü savunmuyorsunuz. Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz Deniz diyorsunuz.'' ifadelerini kullandı.
''Temel haklar ÅŸantaj konusu yapılamaz''CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Almanya'da 1 milyonu aÅŸkın Türk'ün çifte vatandaÅŸ olduÄŸuna dikkati çekerek, ''Åžimdi bunların haklarını ellerinden alacağız'. Bunu mu söylemek istiyorsunuz? Bunların hesabını tüm dünyaya veremezsiniz, çünkü öyle temel haklar vardır ki bu temel haklar hiçbir zaman ÅŸantaj konusu yapılamaz, bunların üzerinde durulamaz ve bunlar evrensel deÄŸerlerin içerisinde de yerini... O ülke dünyaya bunun hesabını veremez; bu sıradan bir olay deÄŸil. NATO’da beraber olacağız, ikili iliÅŸkilerimiz çok farklı seviyede olacak, ondan sonra ÅŸantaj. NeymiÅŸ, 'terörle suçlanan birini kurtaracağım.' Hele hele terörle suçlanan birini kurtarma iÅŸini Sayın Merkel’in benim gündemime getirmesini ben çok yadırgadım zaten. Terörle suçlanan birini kurtarmak için bu kadar iÅŸin üzerine gidiyorlar, anlamak mümkün deÄŸil.'' deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Asimilasyon ve entegrasyon ile ilgili düÅŸüncelerinin sorulması üzerine CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
''Aynı ÅŸeyi yine söylüyorum, asimilasyon bir insanlık suçudur. Entegrasyon farklı bir ÅŸeydir, entegrasyona evet, asimilasyona hayır, bugün de aynı ÅŸeyi söylüyorum. Asimilasyon insanların tüm kimliÄŸinin karşı kimliÄŸe deÄŸiÅŸtirilmesi olarak, bunu anlıyorum. Dininden vazgeçmesi, dilinden vazgeçmesi, bütün bunlarla beraber bir insanın kendi kimliÄŸini, kiÅŸiliÄŸini karşı tarafın kimliÄŸi, kiÅŸiliÄŸiyle deÄŸiÅŸtirmesi demektir. Buna evet demek mümkün deÄŸil. Ama entegrasyon, buna evet diyoruz. Bu ne demek? Entegrasyonla Alman toplumuna Türklerin uyumu demektir, Alman dilini en iyi ÅŸekilde öÄŸrenmeleri, Alman gelenek, görenekleriyle uyumlu hale gelebilmeleri ama bütün bunları yaparken kendi dilini, dinini, gelenek, görenek, bütün bunlardan vazgeçmeden bunları yapması, söylediÄŸimiz bu. Ve orada da bizim vatandaÅŸlarımız bunu yapıyorlar. Almanya kendi deÄŸerlerini nasıl korumaya gayret ederse, Türkiye de kendi deÄŸerlerini korumak durumundadır, yani bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım. Nitekim biz onlarla bunu görüÅŸtüÄŸümüz zaman, 'bu sizin hakkınızdır, haklısınız', bunu söylüyorlar. Dolayısıyla bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım. Zorla bir defa temel haklar elden alınamaz. Bizde bir söz var, bir köpek ava zorla gitmez.''
"Almanya'da yaÅŸayan Türk kökenlilerin Türk vatandaÅŸlığından çıkıp Alman vatandaÅŸlığına geçmeleri" ile ilgili deÄŸerlendirmesinin sorulması üzerine CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ''Bu onların tercihi. Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Muhafazakar demokrat bir parti olarak bizim ilkelerimiz neyi gerektiriyorsa bunu söyleriz. Bir sosyal demokrat baÅŸka düÅŸünür, beni ilgilendirmez. Ve biz muhafazakar demokrat olarak böyle düÅŸündüÄŸümüz içindir ki yurt dışındaki oylamalarda da bakın bütün siyasi partilerin çok çok üstünde oy aldık, Türkiye’de yüzde 52’ye ulaÅŸtık.'' diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Almanya'daki Türklerin entegrasyonunun önemli olduÄŸunu dile getirerek, ''Aslolan o toplumda entegrasyondur, yani benim vatandaşım Alman ile entegre olabilmeli, Alman ile zıtlaÅŸmamalı, entegre olmalı, icabında aralarındaki komÅŸuluk hukukunu geliÅŸtirmeli, dostluk hukukunu geliÅŸtirmeli, yani Alman toplumunun içerisinde hiçbir zaman bir sıkıntı unsuru olmamalı.'' dedi.
ErdoÄŸan, "Alman hükümetinin, Türkiye'deki iç siyasi ihtilafların Almanya'ya taşınmamasını istediÄŸinin" ifade edilmesi üzerine, ''Åžimdi kabul de, bunun tam tersini ben size soruyorum, bakın siz Türkiye’deki terör örgütünü Almanya’da eÄŸer destekler, orada ona güç katarsanız ve ondan sonra onu Türkiye’ye taşırsanız o bizim için sıkıntıdır. Adam Berlin’in göbeÄŸinde çadır kurup terör örgütünün başının resimleri ve orada para topluyorlar, gidip birçok dükkanlardan, Türk esnafından tehditle para topluyorlar ve onu daha sonra da Türkiye’ye ihraç ediyorlar. Referandum da aynı ÅŸekilde bakıyorsunuz teröristlerin paçavralarının arkasında hep birlikte poz veriyorlar ve eÅŸ baÅŸkanlar dahi poz veriyorlar; bunu neyle izah edeceÄŸiz? Ve bu insanlar bana kalkıp diktatör diyor. Önce diktatör nedir bunu öÄŸrenmeleri lazım.'' diye konuÅŸtu.
Rusya ve ABD ile iliÅŸkiler''ABD BaÅŸkanı Donald Trump’a mı yoksa Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin’e mi daha çok güven hissediyorsunuz?'' ÅŸeklindeki soruya ErdoÄŸan, ÅŸöyle yanıt verdi:
“Åžimdi böyle bir tercihle bizi karşı karşıya bırakmayın, böyle bir hakkınız yok. Biz Türkiye’yiz. Biz Amerika’yla da münasebetlerimizi en iyi ÅŸekilde geliÅŸtiririz, Rusya’yla da aynı ÅŸekilde geliÅŸtiririz. Bizim Amerika’yla aramızdaki mesafe 10 saattir, Rusya’yla aramızdaki mesafe 2,5 saattir. Biz Rusya’yla kıyıdaşız Karadeniz’de. Åžu anda turizmde Almanya’dan sonra Rusya ikinci sırada, belki birinci sıraya çıkmıştır. Bizim Rusya’yla aramızda ÅŸu anda 100 milyar dolarlık bir hedefimiz var dış ticaret hacminde. Åžu anda bizim ABD ile olan dış ticaret hacmi ciddi bir ÅŸekilde düÅŸtü. Åžimdi dünyada her ülke kendi çıkarlarını düÅŸünüyor. Elbette biz de. Åžu anda bizim enerjimizin birinci sırada tedarikçisi Rusya’dır. Åžimdi ortak Türk Akımı Projesi'ni hayata geçiriyoruz, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'ni kuruyoruz, inÅŸallah 2023’te onu hayata geçireceÄŸiz; bunlar tabii bizim birbirimizle olan iliÅŸkilerimizi çok daha güçlü hale getiriyor.”
Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krizKatar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize de deÄŸinen ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:
“Katar’a yapılanlar uluslararası hukuka uygun deÄŸil. Bu 13 maddenin içerisinden biri de Türkiye’yle ilgili. Türkiye’nin Katar’daki ÅŸu anda kurmakta olduÄŸu üs kapatılmak isteniyor. Bir defa bu hem Türkiye’ye bir saygısızlıktır, hem de Katar’a bir saygısızlıktır. Yani biz Katar’la Türkiye olarak 2014 yılında böyle bir savunma anlaÅŸması yaptık ve ben o yıl aynı teklifi Suudi Arabistan’a da yaptım. Sadece Katar’ın güvenliÄŸiyle ilgili. Orada Amerikalılar da var 9 bin askerle, Fransızlar da. Bu Suudi Arabistan'ı niye rahatsız etmiyor da bizden rahatsız oluyor. Böyle bir ÅŸey söz konusu olamaz. Bir defa Katar’ın kendi uluslararası hukuka dayalı hakkına ters düÅŸer. ÖrneÄŸin Al Jazeera'nın kapatılmasından bahsediyor; nasıl bir basın özgürlüÄŸü bu? Böyle bir ÅŸey olabilir mi? Aynı ÅŸeyi acaba bu ülkelere dayatsalar ne yaparlar? Böyle bir ÅŸey olamaz. Biz bu noktada Katar’a sonuna kadar her türlü desteÄŸi vermeye devam edeceÄŸiz, çünkü aynı deÄŸerleri paylaşıyoruz, ikili iliÅŸkilerimiz gayet iyi bir konumda ve haksızlık karşısında susamayız. Haklının yanında olacağız, maÄŸdurun yanında olacağız. Krizler bölgesi olan bu bölgede yeni krizlerin çıkmasından yana deÄŸiliz.”
Gazetecinin, "Belki Alman hükümetinin darbeden önceki durumu nasıl deÄŸerlendirdiÄŸi konusu ilginizi çekebilir" yorumu üzerine ErdoÄŸan, "Yeni ÅŸeyleri varsa ben de tabii öÄŸrenmek isterim. Ve dolayısıyla 15 Temmuz’un gerçek faillerinin kim olduÄŸunu da öÄŸrenir.” diye konuÅŸtu.
''15 Temmuz darbe giriÅŸimi''"Alman istihbarat servislerinin 15 Temmuz darbe giriÅŸimi hakkındaki açıklamalarına" iliÅŸkin soruya CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Almanya en üstte olan aktörleri koruyan bir ülke olmamalı. Almanya’nın NATO merkezinde bulunan askerler sığınmacı rolüne girmiÅŸlerdir ve Almanlar bunu kabul etmiÅŸtir. Yargı mensubu olanlar Almanya’ya kaçmışlardır." yanıtını verdi.
ErdoÄŸan, bir baÅŸka soru üzerine, Almanya'nın bu talepleri kabul etme mecburiyeti bulunmadığını vurguladı.
Almanya'daki sürecin anımsatılması üzerine ErdoÄŸan, “Sen kimsin, sen teröristsin, niye kaçtın da geldin buraya? Sen Türkiye’de savcısın ve kaçıyorsun. Sen NATO’da görevli Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir mensubusun, NATO’da görev süren bitince Almanya’da kalıyorsun, niye? Ülkene git. EÄŸer suçlu deÄŸilsen zaten mesele yok ama suçluysan ülkende yargılan.” dedi.
ErdoÄŸan, bir baÅŸka soruya karşılık, “4 bin 500 dosya verdim. Tüm kanıtlar içindedir.” ifadesini kullandı.
Almanya'ya kaçan darbecilerin iadesi ile ilgili soru üzerine de CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Türkiye’de idam yok, bahane uydurmayın. 4 bin 500 dosyayı Sayın Merkel’e verdim. Bu teröristleri Türkiye’ye iade etmeleri lazım. Türkiye’ye iade etmedikleri süre içerisinde Türkiye Almanya’ya teröristleri koruyan bir ülke gözüyle bakacaktır, bunu böyle bilin.'' deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.