Almanya'da başörtülüler ayrımcılığa uğruyor

Alman hükümetinin Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi BaÅŸkanı Christine Lüders, baÅŸörtülülerin hayatın farklı alanlarında ayrımcılığa uÄŸradığını söyledi.

Lüders, yaptığı açıklamada, Ayrımcılıkla Mücadele Dairesine 2006’dan itibaren 300’den fazla baÅŸörtülünün baÅŸvurduÄŸunu, kurumlarında toplam 21 bin ayrımcılık baÅŸvurusu konusunda çalışma yapıldığı düÅŸünülürse, baÅŸörtüsünden dolayı müracaat edenlerin çok yüksek bir orana karşılık gelmediÄŸini belirtti.

Ancak bu baÅŸvuruların ayrımcılığın gerçek boyutunu yansıtmaktan uzak olduÄŸunu vurgulayan Lüders, çok sayıda kiÅŸinin haksızlığa karşı sesini çıkarmadığından veya nereden destek alabileceÄŸini bilmediÄŸinden dolayı maÄŸduriyeti sineye çektiÄŸini ifade etti.

Lüders, "BaÅŸörtülü Müslümanlar deÄŸiÅŸik ÅŸekillerde ayrımcılık tecrübesi yaşıyor. MaÄŸdurlar, iÅŸ veya staj yeri için yaptıkları baÅŸvurularda iÅŸ piyasasında haksızlığa uÄŸradıklarını anlatıyorlar. BaÅŸka kadınlar konut bulma konusunda zorluk çektiklerini veya baÅŸörtüsünden dolayı spor salonlarına kabul edilmediklerini bildiriyorlar." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Ä°ÅŸverenlerin baÅŸörtülü kadınları iÅŸe almamasının veya staj imkanı tanımamasının bir gerekçesi olamayacağını ifade eden Lüders, bir iÅŸ için müracaat eden adayın niteliÄŸinin dış görünüÅŸüne veya hangi dine mensup olduÄŸuna baÄŸlı olmaması gerektiÄŸini kaydetti.

Ancak AB Adalet Divanının en son aldığı kararda iÅŸverenin genel bir tarafsızlık tutumunu gerekçe göstererek baÅŸörtüsünü yasaklamasına izin verildiÄŸine iÅŸaret eden Lüders, "Ben bu kararı eleÅŸtiriyorum ve iÅŸverenlerin bu kararı uygulamaya koymamalarını diliyorum." dedi.

Lüders, bir çok iÅŸverenin, çeÅŸitliliÄŸin kendi çıkarlarına olduÄŸu ve insanların dışlanmaması gerektiÄŸini bildiÄŸi için bu kararı zaten uygulamadığını kaydetti.

Almanya’da bazı eyaletlerde var olan "tarafsızlık yasasından" dolayı baÅŸörtülü öÄŸretmenlerin derslere girmesine izin verilmemesine iliÅŸkin bir soruya cevap veren Lüders, "Anayasa Mahkemesi, tarafsızlık yasasının okulda uygulanıp uygulanmamasını eyalet yönetimine bıraktı ve tüm dini sembollerin yasaklanmasına iyi bir ÅŸekilde sebep gösterilmesi gerektiÄŸini ifade etti. Bu çok önemli bir madde, çünkü sadece baÅŸörtüsü hakkında konuÅŸmuyoruz ve bu konuda Almanya'da sorun görüyorum. Neden bir öÄŸretmen kipa, haç veya baÅŸörtüsü takmasın? Genel olarak Almanya’da dindarlığa karşı bir tutum sergilendiÄŸine ÅŸahit oluyorum. Benim açımdan insanlar baÅŸkalarının dindarlığını söz konusu etmesi kabul edilmez. Her Yahudi öÄŸrenci korkusuz bir ÅŸekilde kipa takarak okula gitmesi lazım, aynı ÅŸekilde bu baÅŸörtülü Müslüman kız öÄŸrencileri için geçerli." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Bu konuda Ayrımcılıkla Mücadele Dairesinin maÄŸdurlar için ücretsiz hukuki mütalaa yaptığını belirten Lüders, "Ekibimiz, Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi açısından konunun bir ayrımcılık olup olmadığını inceliyor. Ayrıca ÅŸirketlere veya spor salonlarından görüÅŸ alıyoruz. ÇoÄŸu olayda bu bile etkili oluyor. EÄŸer etkili olmazsa maÄŸdurlar dava açabiliyor. Maalesef Alman hukukunda, ne bize ne de baÅŸka derneÄŸe mahkemede bu kadınların yanında bulunma imkanı verilmiyor." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Lüders, "Müslüman dernekler tarafından Almanya'da normal hayatta da, sokakta baÅŸörtüsü takan kadınlara yönelik saldırılar yapıldığı aktarılıyor. Bu tür olaylar size de yansıyor mu?" ÅŸeklindeki soruya "Münferit olarak evet, aynı ÅŸekilde Yahudi düÅŸmanlığı saldırılar da. MaÄŸdurlara bu konuda ivedilikle savcılıklara baÅŸvurmalarını öneriyoruz. Her tür ÅŸiddet olayı suçtur ve hızlı bir ÅŸekilde suç duyurusunda bulunulması lazım”." ifadesini kullandı.

Bu tür olayların meydana gelmemesi için toplumda neler yapmak gerektiÄŸi konusunda da Lüders, "Tavsiyeler konusunda çok dikkatliyim, çünkü çoÄŸu zaman politikacılar insanları kışkırtıyor. Siyasetçilerin kendi inancının veya kendi ulusunun baÅŸkalarınkinden daha iyi olduÄŸunu düÅŸündüÄŸü Avrupa’daki yeni bir popülizmi endiÅŸeyle izliyorum." dedi.