Atatürk Müzesi'nde renk tartışması

Atatürkçü Düşünce DerneÄŸi Genel Yönetim Kurulu Ãœyesi ve Ä°stanbul Sorumlusu Önder PolatoÄŸlu, "Mustafa Kemal Atatürk döneminde bu ev ne sarı ne pembeydi, tamamen sıva renginde, beyaz beton rengindeydi" dedi. Atatürk Müzesi Müdürü Hande Yonar ise,  "Restorasyon sürecinde dış cephede raspalama çalışması yapıldı. Bunun sonucunda zeminde en alt katmanda tespit edilen renk 2 numaralı Anıtlar Kurulu'na sunuldu. Onay doÄŸrultusunda sarının ilk kullanılan renk olduÄŸu tespit edildi" dedi.

Atatürk, Aralık 1918'den 16 Mayıs 1919'a kadar, bu evde annesi ve kız kardeÅŸiyle birlikte kaldı. Ev 1924'te eski valilerden Erzurum milletvekili Hasan Tahsin Uzer tarafından satın alındı. Bu tarihte eve Atatürk'ün 1919'da bu binada oturduÄŸunu gösteren tabela konuldu. Ä°stanbul Belediyesi 1927'de binayı Tahsin Uzer'den satın aldı ve Atatürk'le ilgili eÅŸya, tarihi belge ve hatıraları burada toplamaya baÅŸladı. Bina 1942'de Vali ve Belediye BaÅŸkanı Lütfi Kırdar döneminde müzeye dönüştürüldü ve Atatürk Ä°nkılabı Müzesi olarak 15 Haziran 1942'de ziyarete açıldı. 1960 yılında Ä°stanbul Belediye BaÅŸkanı Refik Tulga'nın giriÅŸimiyle binada onarım yapıldı. 9 Ocak 1962'de kısmi bir yangın geçiren müze Atatürk'ün 100. doÄŸum yıldönümü, 1981 öncesi yeniden büyük çaplı bir onarım gördü. 

Bina kapı tokmaklarından camlara kadar 1910'lu yılların üslubuna uygun olarak onarıldı. 19 Mayıs 1981'de Atatürk Müzesi olarak cephesi pembe rengiyle yeniden açıldı. Yılların verdiÄŸi tahribatla eskiyen bina, BüyükÅŸehir Belediyesi tarafından tekrar restore edildi. Son olarak 2014'te restorasyona uÄŸrayan müze, 10 Kasım 2015'te tekrar hizmete girdi. Restorasyon sırasında dış cephede raspalama çalışması yapıldı. Çalışma sonrasında zeminin en alt katmanında tespit edilen renk, Ä°stanbul 2 Numaralı Kültür 

Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'ne sunuldu. Kurulun verdiÄŸi onay ile sarı rengin ilk kullanılan renk olduÄŸu tespit edildi. 

"ATATÜRK DÖNEMİNDE EV NE SARI NE PEMBEYDİ"

Atatürkçü Düşünce DerneÄŸi Genel Yönetim Kurulu Ãœyesi ve Ä°stanbul Sorumlusu Önder PolatoÄŸlu, evin orijinal renginin ne pembe ne sarı olduÄŸunu vurgulayarak, "Mustafa Kemal Atatürk annesi ve kardeÅŸiyle birlikte burada 1918 yılında oturmaya baÅŸladı. Buradan Türkiye'nin KurtuluÅŸ Savaşı'nı planladı. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıktan sonra bu evi artık kullanmadı. Daha sonra 1927'de Erzurum Valisi tarafından satın alındı. 1942 yılında Ä°stanbul Belediyesi tarafından validen alındı. Ardında müze olarak hizmete açıldı. 2014 yılında Kadir TopbaÅŸ döneminde tadilata uÄŸradı. Mustafa Kemal Atatürk döneminde bu ev ne sarı ne pembeydi, tamamen sıva renginde beyaz beton rengindeydi. Åžimdi biz evi sarı olarak görüyoruz. Atatürk'ün evi elbette çok önemli bizim için. Mimari yapıya ve uzmanların taleplerine göre deÄŸerlendirilebilir ama tarihi bilgilere göre oranın orijinalinin sıva renginde olduÄŸunu biliyoruz. Tarihi binaların doÄŸal özelliklerini korunmasında oldukça yarar var" diye konuÅŸtu. 

"BU RENGÄ°N Ä°LK KULLANILAN RENK OLDUÄžU TESPÄ°T EDÄ°LDÄ°"

Atatürk Müzesi Müdürü Hande Yonar ise,  "Atatürk Müzesi Ä°BB tarafından 2014-2015 tarihleri arasında bir restorasyon süreci geçirdi. Bu restorasyon sürecinde dış cephede raspalama çalışması yapıldı. Bunun sonucunda zeminde en alt katmanda tespit edilen renk 2 numaralı Anıtlar Kurulu'na sunuldu. Onay doÄŸrultusunda bu rengin ilk kullanılan renk olduÄŸu tespit edildi. Anıtlar Kurulu'nun onayı doÄŸrultusunda 2015 yılındaki restorasyon çalışmalarında bu renk uygulandı. Daha önce belki pembeye boyamak istediler ya da o dönemin modasıdır. 2014 yılında baÅŸlayan restorasyona kadar pembe renk uygulandı" dedi. 

"PEMBEYDÄ° ÅžU AN SARI"

Atatürk Müzesi'nin karşısında esnaf olan İbrahim Koçan, "Pembe olmuştu şu an sarı. Orijinal yapısına uygun hali hangisiyle o en güzelidir" dedi. Esnaf Osman Yeşilkaya ise, "Daha önceleri sıvaydı. Orijinal sıvaları döküldüğü için çok çirkin duruyordu. Bu renklere takılmıyoruz beğeniyoruz" diye konuştu. Sadiye Özyavuz de, "Ben hep pembe haliyle hatırlıyorum ama insanlara güzel gözükecek diye değil de dönemin yapısını korumak önemli" dedi.