Ayak parmağından çene eklemi ve kas transferi yapıldı

Bir fabrikada iÅŸçi olarak çalışan Mehmet Üstüner'in (39) hayatı, 2006'da 9 metre yükseklikten düÅŸmesi sonucu tamamen deÄŸiÅŸti. Aylarca hastanede tedavisi süren Üstüner, çene kemiÄŸindeki kırıklar nedeniyle zor günler yaÅŸadı.

Yemek yemekte zorlanan ve konuÅŸmakta güçlük çeken Üstüner, bir süre sonra kemikleri kötü kaynayan çenesini hiç kullanamamaya baÅŸladı.

AÄŸzını açamayan, konuÅŸamayan, sadece sıvı gıdalarla beslenen Üstüner, beynindeki tümör nedeniyle yapılan ameliyat sonrası yüz felci geçirdi. Sinir hasarına baÄŸlı olarak yüz kaslarını da kullanamayan Üstüner, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine baÅŸvurdu.

Hastanenin Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ÖÄŸretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Osman AkdaÄŸ ile ekibi, saÄŸ ayağının ikinci parmağını aldıkları Üstüner'e, çene eklemi ve kas transferi yaptı. Parmağından gerçekleÅŸtirilen transferle saÄŸlığına kavuÅŸan, bugüne kadar 17 ameliyat geçiren Üstüner, artık konuÅŸabiliyor, katı gıdalar yiyebiliyor, yüz kaslarını da kullanabiliyor.  

- "Çok nadir görülen bir operasyondu"

Operasyon hakkında AA muhabirine bilgi veren AkdaÄŸ, hastanın çenesini açamadığı için ağız açıklığı bulunmadığını, beslenmesinin saÄŸlıklı olmadığını söyledi.

DeÄŸerlendirmeleri sonunda, hastaya tek seansta hem bir çene eklemi hem de yüz kasları için yeni bir kas transferi düÅŸündüklerini ifade eden AkdaÄŸ, transferi ayağından yapmaya karar verdiklerini anlattı. 

"Transferi ayağından yapabileceÄŸimizi biliyorduk. Ayak ikinci parmağını ve ona ait eklemi, adeta çene eklemi gibi kullanmayı, ayak parmak hareketlerini saÄŸlayan yedek bir kasımızı da yüz felci için taşımayı planladık." diyen AkdaÄŸ, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Ekip olarak 14 saat süren bir ameliyatı baÅŸarıyla gerçekleÅŸtirdik. Anestezi hocalarımız gayet baÅŸarılıydı. Doç. Dr. Ä°nci Kara, uygun ortam oluÅŸturdu. Ameliyattan sonra hasta 10 günlük iyileÅŸme sürecinin hemen ardından ciddi fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci yaÅŸadı. Uzun ve zor ameliyatı baÅŸarıyla gerçekleÅŸtirmiÅŸ olmamız bize de ayrı mutluluk ve gurur verdi. Bu iÅŸin güzel tarafı hastanın saÄŸlığına kavuÅŸmuÅŸ olması. Bu çok nadir görülen bir operasyondu. Ameliyat adeta hastaya özel bir ameliyatmış gibi oldu. Bu ÅŸikayetlerin aynı olduÄŸu bir baÅŸka hastanın bulunma ihtimalinin az olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Türkiye'de ilk olduÄŸunu düÅŸündüÄŸümüz bu uzun ve mikro cerrahi gerektiren ameliyatla 2 milimetrelik damarlar baÅŸarıyla nakledildi. Hastanın yüzünü güldürdüÄŸümüz için çok mutluyuz."

- "Çok ÅŸaşırmıştım"

Operasyon sonrası görüntüsüyle adeta bambaÅŸka biri olan Mehmet Üstüner, ayak parmağının çenesine nakledileceÄŸini duyduÄŸunda kendisinin ve çevresindekilerin çok ÅŸaşırdığını belirtti.

Herkesin "Öyle ÅŸey mi olurmuÅŸ? Bir de parmağından olma. Sen bu sevdadan vazgeç" dese de çektiÄŸi sıkıntılara dayanacak gücünün kalmadığının altını çizen Üstüner, ÅŸunları kaydetti:

"Operasyon sonrası çenem düzeldi. Rahatça yemek yemeyi, konuÅŸmaya özlemiÅŸim. KonuÅŸurken tükürüÄŸüm çıkıyor, insanlar rahatsız oluyordu. Yemek yiyemedikten sonra ayak parmağım olsa ne olur olmasa ne olur. Çevremdekiler çenemin ve yüzümün nasıl düzeldiÄŸini soruyor. Ayak parmağımı çeneme nakledildiÄŸini söylediÄŸim kiÅŸiler, 'Öyle ÅŸey mi olurmuÅŸ, bizimle dalga geçme' deyip ÅŸaşırıyorlar. Ayak parmağımı gösterince inanıyorlar. Bazen ÅŸaka bile yapıyorum. Ä°nsanlar ayağının kaşındığını söylediÄŸinde, 'benim de kaşınıyor' diyerek yüzümü kaşıyorum. Ne yaptığımı soranlara, 'Ayak parmağım yüzüme nakledildi de ondan burayı kaşıyorum' dediÄŸimde gülüyorlar. Yani herkes ayağını, ben yüzümü kaşıyorum.