Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'tan açıklamalar
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dünyanın zor bir dönemden geçmekte olduğunu ifade ederek, "Bütün ülkelerin hiçbir şekilde terör örgütleri arasında ayrım yapmaksızın, teröre karşı ortak bir insanlık cephesinde buluşmaları şarttır" dedi.
BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ, AK Parti Konya Ä°l BaÅŸkanlığı’nda basın toplantısı düzenlendi. AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcıları Konya Milletvekili Ahmet Sorgun ve Siirt Milletvekili Yasin Aktay, BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Tahir Akyürek ve partililerle birlikte kameraların karşısına geçen Numan KurtulmuÅŸ, deÄŸerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı. 65’inci hükümet ile birlikte hükümetin bir icraat ve reform hükümeti olduÄŸunu altını çizerek ifade ettiklerini hatırlatan KurtulmuÅŸ, “Bu hükümetin kuruluÅŸu ile birlikte çok seri bir ÅŸekilde çalışmalarımızı baÅŸlattık. Bir taraftan ekonomide yeni bir faza geçilmiÅŸ oldu, bir tarafta Türkiye’de reform sürecini tamamlayacak adımların atılması, yeni anayasa çalışmaları baÅŸta olmak üzere tüm çalışmalar hızlandırıldı. DiÄŸer taraftan da çevremizdeki deÄŸiÅŸen dış politika ÅŸartları dolayısıyla dış politika da yeni perspektifler geliÅŸtirme, yerinde ataklarımızı gerçekleÅŸtirmeye baÅŸladık. Yine bu arada halkımızı memnun edecek, beklentilerini karşılayacak, ihtiyaçlarını, taleplerini karşılayacak olan çeÅŸitli paketlerle de Türkiye’de hem ekonomik hayatı canlandırmak, hem halkımızın refah seviyesini güçlendirmek bakımından da çalışmalarımızı hızlandırdık” dedi.“Terör örgütlerinin hepsine karşı ortak bir cephe oluÅŸturmak mecburiyetindeyiz”Dünyanın zor bir dönemden geçmekte olduÄŸunu ifade eden Numan KurtulmuÅŸ, “Irak’ın iÅŸgali ile birlikte baÅŸlayan süreç bölgemizde, bölge ülkelerimizin tamamını içine alan bir siyasi türbülans ve kaos dönemini beraberinde getirmiÅŸtir. Bununla birlikte de bir taraftan bölge halkları arasında etnik ya da mezhebi çatışmalar, bütün bunların sonucu olarak siyasi belirsizlikler, siyasi kaoslar, parçalanmalar, dağılmalar ve tabiri caizse özellikle Suriye’deki iç savaÅŸ Suriye’deki geniÅŸ kitlelerin temsil edilemediÄŸi ve Suriye’de devam eden iç savaşın sonunda da vekalet savaÅŸları üzerinden neredeyse dünyanın bütün ordularının, bütün devletlerin gelip iÅŸin içine karıştığı çok yoÄŸun bir kaos ortamı. Bu maalesef Suriye, Irak baÅŸta olmak üzere bölge ülkelerini terör örgütleri cenneti haline getirmiÅŸtir. Türkiye olarak biz de maalesef hem OrtadoÄŸu’daki bu karışık ortamda, hem siyaseten yönetilemez ülkelerin ortaya çıkardığı siyasi türbülanslar ve siyasi kaoslardan, hem de bunların tabii bir neticesi olarak ortaya çıkan bu terör ortamından birinci derecede etkilenen ülkelerin başında geliyoruz. Bütün ülkelerin hiçbir ÅŸekilde terör örgütleri arasında ayrım yapmaksızın, teröre karşı ortak bir insanlık cephesinde buluÅŸmaları ÅŸarttır. EÄŸer demokrasi, insan haklarını, hukukun üstünlüÄŸünü temel prensipler olarak kabul ediyorsa hiç amasız, fakatsız, ancaksız terör örgütlerinin hepsine karşı ortak bir cephe oluÅŸturmak mecburiyetindeyiz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.“Avrupa Parlamentosu’ndaki serginin varlığı asla kabul edilemez”BaÅŸbakan Yardımcısı KurtulmuÅŸ, zaman zaman karşılaşılan muameleler ve terör örgütlerine arka çıkan siyasi desteklerin de Türkiye’yi fevkalade rencide ettiÄŸini, yaraladığını kaydederek, “Bir önceki dönem BaÅŸbakanımız Sayın DavutoÄŸlu’nun Brüksel’deki toplantısı sırasında, toplantının yapıldığı salonun 50 metre ötesinde PKK terör örgütü bayraklarının ve posterlerinin açılmış olması hiçbir ÅŸekilde kabul edilebilecek bir durum deÄŸildi. Bununla ilgili gerekli tepkilerimizi ortaya koyduk. Aynı ÅŸekilde ÅŸu günlerde de Avrupa Parlamentosu’nda sergilenen terör örgütünün propagandasını yapan serginin varlığı asla kabul edilemez. Böyle bir ÅŸey ne dostluÄŸa sığar, ne insafa, ne teröre karşı ortak bilinçle mücadele etme anlayışına sığar. Bundan biran evvel vazgeçilmesini, Avrupa Parlamentosu’ndaki 3-5 tane vekilin ön ayak olarak yapmış olduÄŸu bu serginin bir an evvel kaldırılmasını temenni ve talep ediyoruz” dedi.BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ, açıklamasına ÅŸöyle devam etti: “Teröre karşı ‘Åžu örgüt zararlı bu örgüt deÄŸil. Bu örgüt bize karşı, bu örgüt bizim karşı olduÄŸumuza karşı’ mantığı ile hareket edilirse, yani ‘DüÅŸmanımın düÅŸmanı dostumdur’ mantığı ile hareket edilirse bir gün gelir sırtı sıvazlananlar sırtını sıvazlayanlara da zarar vermeye baÅŸlar. Bunun herkes tarafından görülmesini özellikle istiyoruz, talep ediyoruz. Çünkü terörün artık sadece herhangi bir bölgeye has olmadığını, BaÄŸdat’ın sokakları kadar Brüksel’in, Paris’in sokaklarının da teröre muhatap olabildiÄŸini, Suriye’nin kentleri kadar Avrupa’nın kentlerinin de, Amerika’nın kentlerinin de teröre muhatap olabildiÄŸini görüyoruz. Terör bir insanlık suçudur. Terörün dini, diyaneti, mezhebi, meÅŸrebi olmaz. Etnik kökeni olmaz. Terör, kim olursa olsun ve hangi argümanı kullanırsa kullansın insanlığı tamamen karşısına almış bir canavarlar networku oluÅŸturmuÅŸ demektir. Bunlara, ÅŸu ya da bu oranda, bir kısmı bilerek, bir kısmı isteyerek, bir kısmı da alışkanlık gereÄŸi destek verenlerin akıllarını baÅŸlarına almaları lazım. Böyle olmaz, eÄŸer ki teröre karşı bir mücadele verilecekse ortak bir ÅŸekilde bu mücadele herkes tarafından verilecektir. Verilecek mücadelenin standartları bellidir. Bunun standartları insan haklarıdır, hukukun üstünlüÄŸüdür, demokrasinin korunmasıdır, insanların can güvenliÄŸinin, mal güvenliÄŸinin emniyet altına alınmasıdır. Bu bütün ülke hükümetlerinin ortak eylem planıdır. Dolayısı ile böylesine bir ortak noktadayken, böylesine ortak deÄŸerleri savunmamız gerekirken bazı ülkelerde terör örgütlerine destek mahiyeti arz eden durumların olmasını tasvip etmiyoruz, kınıyoruz ve bunları ÅŸiddetle reddediyoruz.”Terörü ortaya çıkaran sebeplerin de birer birer normalleÅŸmesini ümit ettiklerini belirten KurtulmuÅŸ, “Bunların en başında gelen hususlardan birisi Suriye’nin yönetilemez hale gelmesidir. Bu kaos ortamıdır, dundan kurtulmak lazım. Dünyanın ve bölgenin bu terör zemini oluÅŸturan bu siyasi kaosu geride bırakması lazım. Bunun için Suriye’de bir barış perspektifinin ortaya konulması uluslar arası camianın sorumluluÄŸudur. Ancak, bunu söylerken ÅŸunu ifade etmeyi de bir vazife telakki ediyoruz. Orada 5 yıldır devam eden savaÅŸta 450 bin kiÅŸi, en az 450 bin sivil vatandaÅŸ ölmüÅŸtür. Kendi halkının üstüne ateÅŸ açan, ÅŸehirlerini yakıp yıkan, tarihi eserlerini yok eden bir rejimin sırtı sıvazlanarak elde edilecek bir barıştan bahsetmiyorum. Suriye halkının istediÄŸi, talep ettiÄŸi, Suriye halkının özgür seçimleri ve iradesi ile ortaya çıkan kalıcı, onurlu bir barış sürecinden bahsediyorum. Dolayısı ile artık bu noktaya gelinmek durumdadır. Bunu saÄŸlayacak argümanları her ülke ortaya koymak mecburiyetindedir. Aksi takdirde Suriye terör örgütlerinin bu ÅŸekilde rahat ettiÄŸi bir ülke olarak devam ederse bunun zararı sadece Suriye’ye, sadece Suriye’de 911 kilometre sınırı olan Türkiye’ye deÄŸil, Fransa’ya da, Belçika’ya da, Ä°ngiltere’ye de, Amerika’ya da, Almanya’ya da, dünyanın bütün ülkelerine olur ve olmaya da devam ediyor. Dolayısı ile bu ortamın bir an evvel ortadan kaldırılması, iyileÅŸtirilmesinin saÄŸlanması için Türkiye samimi olarak fikirlerini sergileyeme devam ediyor, bölgesel bir barışın saÄŸlanması için elinden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyor. Ayrıca, bölgemizde komÅŸularımızla olan sorunların giderilmesi için de gerçekten samimi bir ÅŸekilde mesafe kat etmeye baÅŸladığımız da görüyorsunuz. Bu çerçevede Rusya ile uçak düÅŸürülme krizi ile baÅŸlayan kriz ortamlı süreç iyi bir noktaya doÄŸru gidiyor. Ä°nÅŸallah daha da iyi bir noktaya gideceÄŸini ümit ediyoruz. Biz nihayetinde bölgesel bir barışı, küresel bir barışı savunuyoruz. Bunun da adil olması, adalet temelinden oluÅŸacak yeni bir dünya sisteminin kurulmasına da vesile olmasını diliyor, bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.Fehman Hüseyin'in öldürüldüÄŸü haberleriBaÅŸbakan Yardımcısı KurtulmuÅŸ, Fehman Hüseyin’in öldürüldüÄŸü haberleriyle ilgili soru üzerine, “Biz resmi açıklamayı ancak kesinleÅŸen, teyit edilmiÅŸ bilgilerle yaparız. Sayın CumhurbaÅŸkanımız, Sayın BaÅŸbakanımız ve bende hükümet sözcüsü olarak bu konuyla ilgili böyle bilgiler var. Bir takım istihbarat kaynaklarından, bir takım basın kaynaklarından gelen bilgilerle adı geçen ÅŸahsın öldürüldüÄŸüne dair kuvvetli emareler var. Ama bu konu ‘teyide muhtaçtır’ dedik. Resmi açıklama budur. Türk Hükümeti’nin resmi açıklaması budur. Bugün, ÅŸu an itibari ile eÄŸer biz buradayken bir geliÅŸme olmadıysa teyide muhtaç bir haberdir. Biz herhangi bir duyuma göre resmi bir kanaat belirtemeyiz. Medya bunu yapabilir, basın baÅŸka kanallardan bilgiler elde edebilir, lehte diyebilir, aleyhte diyebilir. Ama bizim bir konu hakkında net böyledir diyebilmemiz için bizim teyit edilmiÅŸ bilgi olması lazım. Bunun için de bir kiÅŸinin ölmesi bilgisi hukuki deliller çerçevesinde teyit edilecek bir bilgidir. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Ä°stihbarat birimlerimiz de çok titiz çalışmalar sürdürüyor ve takdir edersiniz ki Suriye sahası dediÄŸimiz saha son derece karmaşık, her köyünün, her kasabasının baÅŸka silahlı örgütlerin elinde olduÄŸu bir coÄŸrafyadır. Buradan bilginin masa başında haber yapmak kolay. Ama buradan gelen bilgilerin teyit edilip edilmemesi, biz vatandaşımızı yanıltacak bilgi veremeyiz. Teyit ettiÄŸimiz anda da bunu saklamaz deriz, ÅŸöyle diye açıkça söyleriz” dedi.“Ä°srail’in tatbikata katılımı meselesi henüz bugünün konusu deÄŸil”Konya’da yapılan Anadolu Kartalı Tatbikatı’na Ä°srail’in katılımı ile ilgili soruyu cevaplandıran KurtulmuÅŸ, “Türkiye ile Ä°srail arasındaki iliÅŸkiler Türkiye’nin tutumu yüzünden bu noktaya gelmedi. Mavi Marmara gemisinin uluslararası sularda Ä°srail askerlerinin yasa dışı operasyonu ile yolu kesildi ve 10 vatandaşımız ÅŸehit edildi. Türkiye ile Ä°srail arasındaki iliÅŸkileri anormalleÅŸtiren Türkiye’nin tavrı deÄŸil, Ä°srail’in bu tavrıdır. Dolayısı ile bu tavırdan dolayı iliÅŸkilerimiz uzunca bir süredir askıya alınmış vaziyette. Daha doÄŸrusu hiçbir iliÅŸkimiz yok. Ama bu olaydan sonra Türkiye olarak bizim ısrarla söylediÄŸimiz 3 madde yerine gelirse, bu iliÅŸkilerin normalleÅŸtirilmesi süreci baÅŸlayabilir. Özür dilenmesi, tazminat verilmesi ve Ä°srail Gazze ablukasının hafifletilmesi, gevÅŸetilmesi. Ä°lk ikisi ile çok kolay mesafe alındı. 3’üncüsünde ise uzun müzakereler sonucu belirli bir noktaya gelindi. Ümit ederiz ki varılan bu anlaÅŸma rotasında yürür ve bizim esas gayemiz olan Gazze’deki kardeÅŸlerimizin insani bir yaÅŸama kavuÅŸması için Türkiye elinden gelen desteÄŸi saÄŸlar. Öncelikle, bir kere daha biz Mavi Marmara olayı olmamış gibi, bunu hafızamızdan bilerek yolumuza devam etmiyoruz. Bu hem Türkiye kamuoyunun, hem dünya kamuoyunun hafızasındadır, unutulacak bir olay deÄŸildir. Ama Ä°srail ile iliÅŸkilerin normalleÅŸtirilmesi için bizim beklediÄŸimiz özür, tazminat ve Gazze ablukasının bir türlü gevÅŸetilmesi meselesinde Türkiye istediklerini almış noktadadır. Åžimdi bundan sonra süreç normalleÅŸecek. NormalleÅŸme adımları, tabii ki bu anlaÅŸmanın nasıl iÅŸlediÄŸine baÄŸladır. Yani biz bu anlaÅŸmada yarın, bir gün, diyelim ki her hangi bir ÅŸekilde bu anlaÅŸma yürürken bir baÅŸka problem ortaya çıkardılar, biz de nasıl olsa anlaÅŸtık diye onu görmezden gelecek deÄŸiliz. Bizim buradaki bundan sonraki esas hedefimiz Gazze’deki hayatın bir açık hapishane olmaktan çıkarılması, hayatın normale döndürülmesidir. Bundan sonra normalleÅŸme sırasında bu tatbikat meselesi henüz bugünün konusu deÄŸil. Çok ileriki günlerin konusudur. Bu ve benzeri birçok konu gündeme gelir, o günkü siyasi ÅŸartlar çerçevesinde verilecek olan bir karardır. Bugüne ait bir tartışma konusu deÄŸil. Bugün böyle bir ÅŸey mevzu bahis deÄŸildir” ÅŸeklinde konuÅŸtu.“Terörün halka zarar vermeyeceÄŸi bir noktaya gelene kadar bu terörle mücadeleyi sürdüreceÄŸiz”Terörle mücadelede gelinen noktayla ilgili deÄŸerlendirmelerde bulunan Numan KurtulmuÅŸ, “Biz burada konuÅŸurken güvenlik güçlerimiz çok çetin bir mücadele veriyor. Güvenlik kuvvetlerimiz canı pahasına DoÄŸu, GüneydoÄŸu Anadolu’da terör örgütünden ÅŸehirlerin, mezraların ve ovaların temizlenmesi için büyük bir mücadele veriyorlar. Dolayısı ile Türkiye çok samimiyetle çözüm sürecinde bu iÅŸin bitirilmesi, silahlı unsurların tamamen tasfiye edilmesi konusunda bir müzakereyi sürdürdü. Åžunu da çok net söyleyeyim. EÄŸer o müzakere süreci olmasaydı bugün DoÄŸu ve GüneydoÄŸu’daki olaylar baÅŸka bir seyir takip edebilirdi. Ama o sürece ihanet eden hükümet deÄŸildir. O sürece ihanet eden önce oy aldığı Kürt halkına ihanet eden terör örgütü ve onun yandaÅŸlarıdır. Birden ne oldu da, ÅŸu sorunun cevabını versinler. Ne oldu da her ÅŸey yolunda giderken 22 Temmuz’da düÄŸmeye basılmış gibi bütün canavarlar uyandırıldı. Hangi siyasi geliÅŸme olmuÅŸtur da 22 Temmuz’dan sonra PKK terör örgütü ÅŸehirleri kazarak, çukurlar açarak bombalı saldırılar yaparak Türkiye’ye saldırmıştır. Hangi siyasi geliÅŸme olmuÅŸtur da DEAÅž terör örgütü Türkiye’nin ÅŸehirlerinde bombalı saldırılar yapmıştır. Ya da diÄŸer terör örgütleri DHKPC. Åžimdi bu terör örgütleri, ÅŸunu çok açık ve net söyleyeyim, 50 kere söyledim bir kere daha söyleyeyim. Birileri bundan rahatsızlık duyuyor ama açık söyleyeyim, dünyada hiçbir terör örgütü tek başına hareket ediyor deÄŸildir. EÄŸer bu terör örgütlerinin arkasında, bunlara siyasi, istihbari, lojistik, askeri destekler verenler, silah desteÄŸi verenler desteklerini çeksinler, hiçbir terör örgütü bir hafta dayanamaz. Bunu DAEÅž için de söylüyorum, PKK için de söylüyorum. Dolayısı ile Türkiye 22 Temmuz 2015’ten buyana çok planlı bir saldırının altındadır. Burada kullanılan araçlarda, maÅŸalardan birisi de PKK’dır. Meseleyi böyle görmemiz lazım. Dolayısı ile biz bu Türkiye’de halkın hiçbir ÅŸekilde terörün halka zarar vermeyeceÄŸi bir noktaya gelene kadar bu terörle mücadeleyi sürdüreceÄŸiz. Biz eÄŸer müzakere edeceksek, görüÅŸeceksek, 79 milyon vatandaşımızla görüÅŸeceÄŸiz. Bizim muhatabımız bu ülkede yaÅŸayan Türklerdir, bu ülkede yaÅŸayan Kürtlerdir, bu ülkede yaÅŸayan Sünnilerdir, Alevilerdir, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bütün milletimizdir, bütün unsurlarıdır. Bizim nihayetinde davamız, derdimiz, bütün talebimiz, bu ülkenin her ilinin, her ilçesinin, her köyünün aynı eÅŸit ÅŸekilde güvenliÄŸe ve özgürlüÄŸe kavuÅŸmasıdır. Terörle müzakere meselesine gelince, böylesine bir ortamda, böylesine bir mücadele verilirken terörle müzakere lafını, terörle zaten hiçbir zaman müzakere olmaz, terörle hiçbir ÅŸekilde müzakere edilmez. Bunun gündeme getirilmesini dahi uygun bulmuyoruz. Ama bizim Türkiye’de halkımızın demokratikleÅŸmesi, taleplerinin yerine getirilmesi, herkesin eÅŸit ve özgür yurttaÅŸlar olması yolundaki bir takım engeller, sıkıntılar varsa bunların kaldırılması zaten siyasi gündemimizin bir parçasıdır. Yani ÅŸunu da kimse zannetmesin, herhangi bir ÅŸekilde siyasi baÅŸarı elde etmek için ya da bir takım hakları elde etmek için terör örgütü silaha baÅŸvuruyor deÄŸil. Adama sorarlar, ‘Bu kadar oy aldınız, ÅŸimdi Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de, Hakkari’de, Şırnak’ta halkın yüzde 80, yüzde 90, yüzde 70 oyunu almışsınız’ sizi milletvekili olarak göndermiÅŸ, belediye baÅŸkanı olarak seçmiÅŸ, daha ne istiyorsunuz. Siyasi talepse gelip parlamentoda söyleyemediÄŸiniz hiçbir ÅŸey yok. Belediye baÅŸkanı olarak, yerel yöneticiler olarak neredeyse yapamadığınız hiçbir hizmet yok. EÄŸer eksik varsa gelir bu eksiÄŸin tamamlanmasını talep edersiniz. Dünyanın hangi yerinde ‘Ben bir siyaseten söz söyleyeceÄŸim ama elimde bir uçaksavar silahı olsun onunla söyleyeceÄŸim’ diyen bir siyasetçi olur? Dolayısı ile silaha baÅŸvurulması asla kabul edilemez. Bu anlamda silaha, bombaya, teröre karışmış unsurlarla, terörle bu anlamda sizin tabirinizle müzakere asla gündemde deÄŸildir, böyle bir ÅŸey olmaz. Ä°nÅŸallah Türkiye, sonuçta millet terörle mücadelemizi kazanacaktır” ÅŸeklinde konuÅŸtu."Suriyeli mültecilere vatandaÅŸlıkla ilgili bitmiÅŸ bir çalışma yok"Suriyeli mültecilere vatandaÅŸlık konusu ve provokasyonlarla ilgili soruyu da cevaplandıran BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ ÅŸunları söyledi: “Millete bir teÅŸekkür borcumuz var. Bakın Avrupa’da falanca ülkeye 3 bin tane göçmen geliyor, yer yerinden oynuyor, bütün yabancı düÅŸmanları sokaklara dökülüyor, faÅŸizm hortluyor. Birçok Avrupa ülkesi için söylemek lazım. Bu sadece gördüÄŸü 3-5 bin göçmenle ilgili deÄŸil, daha evvelden de gelen kim varsa onlar da gitsin diyor. Yabancı düÅŸmanlığı, ırkçılık, faÅŸizm ve Ä°slam karşıtlığı ÅŸeklinde Batı’da bunlar yaÅŸanıyor. Bakın dile kolay, 3 milyonu aÅŸkın Suriyeli bu memlekete geldi. Bazı ÅŸehirlerimizin kendi nüfusundan daha fazla Suriyeli mülteci geldi, Kilis gibi. Bizim halkımız hiç oflamadan, puflamadan Suriyelileri kabul etti, ekmeÄŸini, aşını paylaÅŸtı, elindeki imkanlarını paylaÅŸtı. Bu ancak bizim milletimize has bir durumdur. Allah razı olsun milletimiz büyük bir fedakarlık gösterdi. AK Parti Hükümeti de büyük bir dirayetle, basiretle Suriyeli mültecileri Türkiye’de barındırmasının imkanlarını saÄŸladı. Åžimdi bundan sonraki süreç inÅŸallah ümit ediyoruz, yarın sabah Suriye’de barış olur. Ama yarın sabah barış kursak bile bu insanların geri dönmesi orta vadede çok zor görünüyor. En azından bir kısmının dönmesi zor. Bu insanların bir kısmının burada yerleÅŸeceÄŸi, burada kalacağını görüyoruz. Åžimdiye kadar mültecilik kısmı, sığınmacılık kısmıyla ilgili iyi sınav verdik. Åžimdi mesele burada kalacak olanlardan Türkiye nasıl, burada uyumlu entegre olmuÅŸ faydalı bireyler olarak bu insanlardan istifade edebilir. Akıl ve siyaset bunu gerektirir. Bununla ilgili olarak çalışmalarımızı Ä°çiÅŸleri Bakanlığımız sürdürüyor. Henüz ortada bitmiÅŸ olan, ana çerçevesi belli olmuÅŸ olan ve kamuoyuyla, siyaset yapıcılarıyla paylaşılacak olan bir noktada deÄŸiliz. Ama daha bu kadar çok meselenin belirsiz olduÄŸu bir noktada sanki olmuÅŸ bitmiÅŸ, ÅŸehirlerimize Suriyeliler yerleÅŸtirilmiÅŸ gibi bazılarının kamuoyu oluÅŸturmaya çalışması, bazı muhalefet partilerinin ‘Suriyeli mültecilere vatandaÅŸlık verilecek, ÅŸöyle olacak, böyle olacak’ propagandaları yapması hakkaniyete uygun deÄŸildir. Bu çalışmalar yapılıyor, yapılıp bittikten sonra bunları kamuoyuyla paylaşırız. Bu noktada ÅŸuna dikkat etmek lazım. Yapılan araÅŸtırmalar gösteriyor ki, Suriyeli mültecilerin burada bulunan Suriyeli kardeÅŸlerimizin suça karışma oranları Türkiye ortalamasının üstünde deÄŸildir. Oldukça da altındadır. Zaten bu insanlar tedirgin, ürkek. Vatanından, evinden, yurdundan ayrı. Ne kadar iyi muamele ederseniz edin, en iyi ÅŸartları saÄŸlarsanız saÄŸlayın ‘Bülbülü altın kafese koymuÅŸlar illa vatanım illa vatanım.’ Böyle bir tedirginliÄŸi de ne kadar rahat olsalar yaşıyorlar. Dolayısıyla bunu böyle görmek lazım. Ä°kincisi, bu tür ortamlarda hem Türkiye’deki barış ortamını bozmak isteyenler, hem bunlardan bir takım menfaatler elde etmek isteyenler provokasyon yapabilirler. BeyÅŸehir’de maalesef çok basit adli bir olay, sıradan bir olay, sokak kavgası maalesef belli boyutlara taşınmaya çalışıldı. Puslu havalarda çakallar ortada çok dolaşır. Burada aziz milletimizin çok uyanık olması, ferasetli olması lazım. Suriyeli sığınmacılar üzerinden oluÅŸturulabilecek Allah korusun bazı mevzi provokasyonlara karşı da uyanık olmamız lazım. Ben de halkımızın büyük çoÄŸunluÄŸuyla bu provokasyonlara uymayacağını biliyorum” diye konuÅŸtu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.