Bir anıt bırak kendinden sonrasına…

Resme çok küçük yaÅŸlarda karikatürle baÅŸlayan Habib Bayram Tunçez, birkaç yıl karikatür çizdikte sonra resim yapmaya baÅŸladığını söyleyerek, üniversite eÄŸitimini seramik üzerine tamamladıktan sonra heykeltıraÅŸlığa ve oradan da plastik sanatların her türlü alanında projeler geliÅŸtirmeye baÅŸlar.

YETENEĞİMİ BABAM KEŞFETTİ

Tunçez, “Resim yapmam bir hayli uzun sürdü yani senelerce resim yaptım diyebilirim” diyor ve ailesinin kendisinde ki bu yeteneÄŸi gördüÄŸü için kendisini doÄŸru bir yere kanalize etmek istediklerini, bu yüzdende üniversite eÄŸitimini güzel sanatlarda tamamladığını anlatıyor. Babasının iÅŸinden dolayı Türkiye’nin birçok yerini dolaÅŸtıklarını söyleyen Tunçez, “Babam öÄŸretmen olduÄŸu için Türkiye’nin birçok yerini gezdik sonra memleketimiz olan Konya’ya yerleÅŸtik. Liseyi bitirdim üniversiteyi Konya’da okumayı çok istiyordum. Konya’da da o yıl Güzel Sanatlar Fakültesinde sadece hat ve seramik bölümleri vardı. Ben seramik bölümünü tercih ettim. 2002 yılında seramik bölümünü kazandım” diyor.

HEYKELTRAÅžLIÄžI ATÖLYELERDE ÖÄžRENDÄ°M

“GençliÄŸimden bu yana heykel atölyelerinde çalıştım” diyen Tunçez, heykel atölyelerinde çalışarak kendisini geliÅŸtirdiÄŸini ve okuduÄŸu okulun seramik bölümü olmasından dolayı seramik bölümünün kendisinin bu geliÅŸiminde çok bir katkısının olmadığını belirtiyor. “ Ancak ÅŸöyle bir katkısı olmuÅŸtur; alçı kalıp gibi toprağı tanımak gibi… Bir takım avantajları olmuÅŸtur elbette ama bunun dışında kendi özel çabalarımla ve bu konuda bana destek olan hocalarım ve arkadaÅŸlarımın katkısıyla heykeltıraÅŸlık yolculuÄŸum baÅŸladı” diyen Tunçez, 2002 yılından bu yana birçok projeye imza attıklarını, birçok il ve ilçeye ve yurt dışına önemli eserler kazandırdıklarını söylüyor. “Ä°nsanlığın ve insanın yaÅŸama biçimleri ve sanata bakış açıları her dönemde ve her toplumda farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır” diyen Tunçez, “Her toplumun  kendi kültürünü, estetik anlayışını ve duygusunu özgün bir ÅŸekilde var etmek için sanatın önemini bildiÄŸini” ifade ediyor.

ÇALIÅžMALARIMIZ ARZ TALEP ÜZERÄ°NE GELİŞİYOR

 “Çalışmalarımız tüm Türkiye’de olduÄŸu kadar yurt dışında da birçok yere ulaÅŸtı, Türkiye'nin ve Dünya'nın her yerine yaptığımız eserlerle gurur duyuyoruz diyen Tunçez, “Bizim çalışmalarımız genelde arz talep üzerine geliÅŸen çalışmalar, bu yüzden bir sanatçı olarak ÅŸöyle bir ÅŸansımız olmadı hiçbir zaman; ‘heykeli yapalım da ÅŸuraya koyalım’ diye… Ya bir sunum yapacağız çalışmalarımızla alakalı ondan sonra insanlar bizimle çalışmak isteyecekler ya da kurumlar veya belediyeler bizden bir çalışma isteyecekler bizde onların istekleri doÄŸrultusunda çalışmalarımızı yapacağız” diyor. Tunçez, Heykel sanatının anlaşılması zor bir sanat olduÄŸunu söyleyerek “Yaptığımız çalışmaların gerçeÄŸine benzeyip benzememesi hakkında bir sıkıntı olmaz hiçbir zaman. Yaptığınız bir ürünü sokaktan geçen bir çocuk bile ‘Aaa ne kadar benzemiÅŸ’ diyebilir” diyor ve sorunun yapılan çalışmaların soyutluÄŸu ile alakalı olduÄŸunu söylüyor.

 ÜÇ KARDEÅž HEYKELTRAÅž

“Ä°lginç bir tesadüftür ki üç kardeÅŸiz ve üçümüz de heykeltıraşız” diyen Tunçez, “Benimle baÅŸlayan bu heykeltıraÅŸlık yolu kardeÅŸlerimle devam etti” diyor ve yetenekleri doÄŸrultusunda her birinin kendi yolunu keÅŸfettiklerini söylüyor. Bu keÅŸfetme sürecinde babalarının öÄŸretmen olmasının da büyük katkısının olduÄŸunu söyleyen Tunçez, “Babam saÄŸ olsun her birimizin yeteneklerini ayrı ayrı keÅŸfetti ve bizim kendi yolumuzu çizmemizi saÄŸladı. Onun bilinçli bir baba olması bizim yolumuzu aydınlattı” diye anlatıyor. HeykeltıraÅŸ Habip Tunçez ve kardeÅŸleri Abdullah Mahmut Tunçez ve Ressam Ali Rıza Tunçez 2001 yılında Dora Sanat Atölyesi'ni kurarak üç kardeÅŸ bu yola birlikte devam etme kararı alırlar.

 TARÄ°HE KALICI BÄ°R MÄ°RAS

Tunçez, “Türkiye heykel sanatına diÄŸer Avrupa ülkeleri kadar aÅŸina deÄŸil bunun sebepleri tarihin derinliklerine kadar iner. Selçukludan Osmanlıya oradan günümüze kadar uzanan bir yabancılık olduÄŸu için Avrupa standartlarını yakalamak bir hayli uzun sürer” diyor ve “Biz üç kardeÅŸ olarak toplumda ki algıları deÄŸiÅŸtirmek adına cumhuriyetin kuruluÅŸundan bu yana ülkemizde yapılmaya çalışılan anıt, heykel vb. çalışmaların giderek artmasını amaçlıyoruz. Bu tarz çalışmalarla tarihte bir kalıcılık yakalanabileceÄŸini ve tarihe kalıcı birer miras bırakılacağını umuyoruz” diye aktararak “Çalışmalarımız genelde belediyelere ve kurumlara plastik sanatların her türünü kapsayacak ÅŸekilde oluyor” diyen Tunçez, “Tabi bu bir ekip çalışması… HeykeltıraÅŸ ve ressam arkadaÅŸlarımızla ortak yaptığımız çalışmalar. Dora Sanat, bünyesindeki heykeltıraÅŸ, ressam, seramik sanatçısı, hattat ve birçok dalda profesyonel sanatçıları ile kültürümüzü sanatla anlatmak ve  yok olan deÄŸerlerimizi modern bir bakış açısı ile geliÅŸtirmeyi kendine amaç edinmiÅŸtir” diye sözlerine ekledi.

(AyÅŸe Gül YAKAN)