Bir hatıra toplayıcısı
Modern şehrin sokaklarında saat tamircilerine rastlamanın çok fazla olmadığı günümüzde hala ayakta kalmak için direnen bir saat tamircisi Mustafa Yavuz, 1938 yılında Hadim’de dünyaya gelen Mustafa Yavuz, 76 yılık ömrüne yüzlerce hikaye sığdırmış anılarına sıkı sıkıya sahip çıkan bir saat tamircisi
Esasında sıradan bir saat tamircisi diyemeyiz Mustafa Yavuz, o aynı zamanda iyi bir gramofon tamircisi, iyi bir plak koleksiyoneri, eskiye ait ne varsa onu korumanın ve gelecek nesillere aktarılması için çaba gösteren bir hatıra toplayıcısı…
EKMEĞİMÄ° TAÅžTAN ÇIKARDIM
7 yaşında anemi kaybettim diyen Mustafa Yavuz, “üvey anne geldikten sonra kavga dövüÅŸ bir müddet idare ettikten sonra hadime yeni açılan bir ortaokul vardı. Oraya kayıt yaptırdım. Müdür beni çok severdi. Bir Fransız hocamız vardı. Fransız hocasıyla müdürün arası bir sebepten açılmış. Müdür beni çok seviyor diye bana zıt gitti. Babamdan ve Fransızca öÄŸretmenimin baskılarından bıkmıştım. Çumra’ya geldim. 15 yaşındaydım okumak istiyordum ama hayatımı idame ettirebilmem için paraya da ihtiyacım vardı. Çumra’da dayımın yanına geldim. Bir ÅŸekilde ortaokulu burada bitirdim. Sonra Konya’ya geldim. Burada simit sattım, hademelik yaptım. EkmeÄŸimi taÅŸtan çıkardım. Askere gidinceye kadar birçok iÅŸte çalıştım”
KÜÇÜK BÄ°R SAAT DÜKKANI
Askerden döndükten sonra sanat okuluna hademe olarak girer ve aynı okula lise kaydını da yaptırarak hem çalışır hem de okur. Bu arada Sanat okulunda okuduÄŸumuz için okulun bozulan saatlerinin tamir iÅŸlerini bazen bana yaptırırlardı. O zamandan saat tamirciliÄŸine bir merak varmış bende. Saatlerin içini açardım temizlerdim. Bazıları hemen çalışırdı. Çalışmayanları saat tamircisine götürür ve onları kendim tamir ettirirdim. Onları tamir ettirirken tamir edenlerin ellerine dikkatlice bakardım. Nasıl tamir ettiklerini bir yandan da öÄŸrenmeye çalışırdım. Bu sırada saat tamir eden insanların ellerinin büyüklüÄŸü çok dikkatimi çekiyordu. Kendi kendime bunlar bu büyük elleri ile bu saatleri tamir edebiliyorlarsa ben bu küçük ellerimle haydi haydi tamir derim dedim. Okul bittikten sonra Mevlana civarında küçücük bir dükkanı iki arkadaÅŸ birlikte kiraladık. Kendisi ile birlikte okuyan birçok arkadaşının mühendis olduÄŸunu söyleyen Yavuz, ben saat tamirciliÄŸini tercih ettim ve bu iÅŸi yapmaktan da çok gurur duyuyorum diye ifade ediyor. Benim yaptığım iÅŸ sadece saat tamirciliÄŸi deÄŸil diyen Yavuz, “diÅŸli gibi yedek parçaları eksik olan saatlerin bazı parçalarını da kendim yapabiliyorum diyor. Bisiklet telinden kendime tornavida yaptım.
DÄ°JÄ°TAL HER EÅžYA Ä°NSANLARDA BELÄ°RLÄ° BÄ°R ETKÄ° BIRAKIR
“Saat imal etmek kolaydır” diyen Yavuz, “tamir etmek zordur” diyor. “Saat yapımındaki en zor husus diÅŸlilerin hesabıdır” diyerek, Türkiye’ de bu hususta yeterli bilgiye sahip olunacak bir yer yok. Ben bile yıllardır bu iÅŸi kendi gayretlerimle öÄŸrendim” diye belirtiyor. Saatçilik sektörü terzilik gibidir diyen Yavuz, “EÄŸer saat tamiri yapıyorsanız bundan fazla bir getiri beklemezsiniz ancak kendinizi idare edecek kadar bir kazanç elde edebilirsiniz” diye ifade ediyor. Günümüz teknolojisinde her ÅŸeyin elektronik bir ÅŸekilde üretildiÄŸini söyleyen Yavuz, “Dijital her eÅŸya insanlarda belirli bir etki bırakır ve zarar verir. Elektronik saatlerde bulunan kraks isminde bir taÅŸ vardır. Bu taÅŸa elektrik verdiÄŸiniz zaman ikinin on beÅŸ üssü kadar titreÅŸim yapar. Bu yüzden hata yapma ÅŸansı nerdeyse sıfırdır. Mekanik saatler ise ısınmadan, genleÅŸmeden etkilendiÄŸi için doÄŸru ilerlemeyebilir. Ancak insana hiçbir zarar vermez. Elektronik saatler insana belirli bir titreÅŸim birikimi yaptıkları için zarar verir. Bu yüzden en saÄŸlıklısı mekanik saatlerdir” diyor. Kalite konusunda da çok eksiklerimiz var diyen Yavuz,”Bir makinenin kopyasını bile düzgün bir ÅŸekilde yapamıyoruz. Birçok aletler inÅŸaat demirinden yapılıyor. Kalite kontrol için metalin iç kristallerini, genleÅŸmesini, teknik özelliklerini bilmeniz gerekir” diyor.
ZAMANIN KIYMETÄ°NÄ° BÄ°LMEYENLER SAATÄ°NDE KIYMETÄ°NÄ° BÄ°LMEZ
“Zamanın kıymetini bilmeyenler saatinde kıymetini bilmez” diyen Yavuz, “Zamanla sınırlı olan bu ömrün her dakikası ayrı bir öneme sahip. Önemli olan bu kıymetli zamanları en iyi ÅŸekilde deÄŸerlendirebilmektir” diyor. Bu mesleÄŸin giderek öldüÄŸünü söyleyen Yavuz, “Günümüzde tamir iÅŸleri yok denecek kadar azaldı. Motorun iç aksamlarını bile plastikten yapıyorlar. Bu mesleÄŸin son tamircileri sanırım bizler olacağız” diyor. “Benim eve hiçbir ÅŸekilde tamirci ustası gelmez” diyen Yavuz,” Ben evdeki bütün tamir iÅŸlerini kendim yaparım. Diyor. Ä°cat yapmayı severim. Mesela kendim bir soba icat ettim. Eve onu uyguladım. Kalorifer sistemine benzer ama bir o kadar da farklı bir soba sistemini eve uyguladım kendi kaloriferimizi kendimiz icat ettik. Tüm odaları eÅŸit ÅŸekilde ısıtabiliyorum” diyor.
VESÄ°KALARDA SAKLI HATIRALAR
Anılarına ve arkadaÅŸlarına kıymet veren Mustafa Yavuzla biz röportaja devam ederken biri çıka gelir elinde bir vesikalık fotoÄŸrafla. Mustafa yavuz fotoÄŸrafı alır ve onlarca vesikalık fotoÄŸrafın asılı olduÄŸu bölüme onu da asar. Merak içinde seyrettim Yavuz’u kim bu fotoÄŸraftakiler diye sordum “vefat eden arkadaÅŸlarım” dedi. Hayatımda her birinin güzel anıları kalmış bu güzide dostlarımı bende bu ÅŸekilde hatırlamaya çalışıyorum. Vesikalarda saklanan onlarca hatıra saklı, Mustafa Yavuz’un biriktirdiÄŸi bu fotoÄŸraflarda. “Onları hiçbir zaman unutmak istemiyorum” diyor. Hayretler içerisinde bakıp kalıyorum dostlarına böyle vefalı olan kaç kiÅŸi var acaba ÅŸu dünyada…
(AyÅŸe Gül Yakan)
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.