Biz böyle bir kararı tanımıyoruz

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Reuters'a verdiÄŸi röportajda gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) "siyasi denetim" kararına iliÅŸkin soru üzerine ErdoÄŸan, Fransa'da pazar günü bir seçim yapıldığını hatırlatarak, bu seçimin OHAL ÅŸartları içerisinde gerçekleÅŸtiÄŸini belirtti.

"Devletin kurumlarına sızan terör örgütü mensuplarını temizliyoruz"

Fransa'da yaklaşık 1,5 yıldır neden OHAL uygulamasının yürürlükte olduÄŸunu soran ErdoÄŸan, "Sadece bir terör örgütüne karşı -ki sadece 15-20 kiÅŸinin öldürüldüÄŸü bir terör olayıydı bu, bunun ardından- böyle uzun süreli bir OHAL uygulamasına baÅŸladı. Pazar günü yapılan seçim OHAL ÅŸartları altında yapıldı. Åžimdi 15 gün sonra yapılacak olan seçim yine OHAL ÅŸartları altında yapılacak. Peki Fransa ile ilgili acaba böyle bir ÅŸart ve yahut böyle bir uygulama gündeme geliyor mu? Böyle bir ÅŸey asla yok. Türkiye'de devletin yıkılmasına yönelik bir darbe giriÅŸimi var. Bu darbe giriÅŸimine karşı Türkiye OHAL'i uygularken, silahlı kuvvetlerinin içerisindeki bu FETÖ mensuplarını temizliyorsunuz, emniyetin içerisindeki terör örgütü mensuplarını temizliyoruz, aynı ÅŸekilde devletin kurumlarının içerisine sızmış olan bu terör örgütü mensuplarını temizliyoruz. Bunu temizlemek mecburiyetindeyiz." diye konuÅŸtu.

"Biz böyle bir kararı tanımıyoruz"

DoÄŸu Almanya ile Batı Almanya'nın birleÅŸmesi sürecinde 500 bini aÅŸkın insanın devletten temizlendiÄŸini belirten ErdoÄŸan, "Buna kimse bir ÅŸey diyebilmiÅŸ midir? DememiÅŸtir. Åžu anda Türkiye'ye karşı alınan bu karar tamamen siyasidir. Biz zaten böyle bir kararı tanımıyoruz. Ä°stedikleri kadar böyle bir kararı almış olsunlar. Çok da büyütmüyoruz. Bu karar alınmıştır, geçmiÅŸtir." dedi.

"AB, Türkiye karşı hiçbir sözünü tutmamıştır"

Türkiye'nin AB'ye 54 yıl önce baÅŸvurduÄŸunu anımsatan ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

"54 yıldır AB, Türkiye karşı hiçbir sözünü tutmamıştır, samimi davranmamıştır, dürüst davranmamıştır. En son 6 yıldan bu yana... Bakın Suriye'den, Irak'tan 3 milyona yakın insanı biz ülkemize kabul ettik. Bunlar nereden kaçıyordu? Bombalardan kaçıyordu. Biz bunları ÅŸu anda ülkemizde misafir ediyoruz. Peki AB tüm bu olaylar karşısında bize hangi sözü verdi? Dedi ki 'Temmuz 2016'da size 3 milyon avro vereceÄŸiz. Verdi mi? Hayır. Hatta 'Ä°kinci yine aynı yıl içerisinde bir 3 milyar avro daha vereceÄŸiz.' Peki ÅŸu ana kadar verdiÄŸi ne biliyor musunuz? 725 milyon avro. BM Mülteciler Konseyi verdi mi? O da 550 milyon dolar verdi." 

"AB ÅŸu anda bir dağılma sürecinin içerisine girmiÅŸtir"

Türkiye-AB iliÅŸkileriyle ilgili ErdoÄŸan, ÅŸu anda özellikle AB'nin tavrını çok merak ettiklerini bildirdi.

Bu ay sonunda Brüksel'de dışiÅŸleri bakanları toplantısı yapılacağına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, bu toplantıdan ne çıkacağını göreceklerini belirtti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Avrupa eÄŸer bu konularda, iÅŸte ÅŸu son bazı geliÅŸmelerle birlikte bazıları çıkıyor ileri geri konuÅŸuyorlar. 'Biz AB olarak Türkiye ile müzakereleri durdururuz' vesaire filan felan gibi ÅŸeyler yapıyor. EÄŸer anlayış ve mantık gerçekse o zaman tabii ki biz ne yapacağız, durumu gözden geçireceÄŸiz çünkü Türkiye ÅŸu anda 35 fasılla ilgili her ÅŸeyde hazır. Türkiye'nin hazır olmadığı hiçbir fasıl yok. Ä°stedikleri anda hepsini önlerine koyduk, koyuyoruz. Hangisini isterlerse. Bizim bu noktada açığımız yok ama onlar halen oyalıyorlar. Samimiyseler, dürüstseler AB'den Sorumlu Bakanım ve DışiÅŸleri Bakanım dahil olmak üzere oturulur ve bir an önce bu iÅŸ hallolur. 'Ha bunu halletmeyeceÄŸiz, biz 3-5 sene daha bunu sallayacağız' derlerse bize de o zaman yapacağımız tek ÅŸey kalıyor. Millete gitmek. Ä°ngiltere gitti mi millete? Gitti. Brexit kararını çıkardı mı? Çıkardı. Ne oldu. Åžu anda çok da rahat huzurlu ÅŸekilde geleceÄŸe yürüyorlar. Belki bunu ÅŸimdi baÅŸka ülkeler takip edecek. Buna 'hayır' diyemeyiz? Aynı ÅŸeyi mesela Norveç de yaptı. Biliyorsunuz Norveç'in giriÅŸiyle çıkışı bir oldu. Benzer bir ÅŸey Türkiye için niye olmasın? Çünkü karşımızdakiler samimi davranmıyor. Samimi davranmadığı için biz de baÅŸka çıkış yollarını bulmak zorundayız. Niye biz kadar bu kapıda oyalanalım ki? 54 sene dilek kolay. 54 sene Türkiye'yi AB kapısında oyalayacaksın, ondan sonra da niye böyle olacaksın. AB'nin kendi çek etmesi lazım. AB ÅŸu anda bir dağılma sürecinin içerisine girmiÅŸtir. Bir tane, iki tane ülke ÅŸu anda AB'yi ayakta tutamaz. Bunu bilmeleri lazım ama Türkiye gibi samimi ve farklı bir inancı temsil eden ülkenin orada olması onlara güç katardı. Onlar halen bunun farkında deÄŸil çünkü AB'nin içerisinde halkı Müslüman olan bir tane ülke yok. Olursa sadece Türkiye olur ama bunu da 54 senedir hazmedemediler. Belki de bu hazımsızlığın arkasında bu vardı. Åžimdi bunlar yavaÅŸ yavaÅŸ ortaya çıkıyor. Onun için biz ÅŸu anda aynen gözlemedeyiz, beklemedeyiz. Her an her ÅŸey olabilir." 

Sarraf ile Atilla'nın ABD'de yargılanması

Ä°ÅŸ adamı Rıza Sarraf ile Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD'de yargılanmasına iliÅŸkin ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Rıza Sarraf benim babamın oÄŸlu deÄŸil ama benim bir vatandaşımdır. Devletlerin yöneticilerinin herhalde bir görevi de kendi vatandaÅŸlarının hukukunu korumaktır. EÄŸer varsa bir suçu, bunlar bizim Adalet Bakanlığımıza da bildirilir ve gereÄŸi yapılır ama yoksa durup dururken hemen bazı ÅŸeyler uydurulmak suretiyle insanlar alınırsa o zaman tabii ki kendi vatandaşına sahip çıkamayan bir ülke konumuna düÅŸersiniz. DiÄŸer Hakan Bey ise bizim adeta devlet bankamız konumunda olan bir bankanın genel müdür muavinidir ve ÅŸu ana kadar Amerika’ya 7 kez girip çıkmıştır. Herhangi bir ÅŸey yokken son anda böyle bir ÅŸeyin genel müdür muavinimize uygulanmış olması, bunun burada art niyetli bazı giriÅŸimlerin olduÄŸunu göstermektedir. 

Belki burada da biz tabii FETÖ’yle ilgili baÄŸlantıların olduÄŸunu hissediyoruz, görüyoruz ve bizim yaptığımız tespitler de bu istikamettedir. Bu oyunun bozulması gerekiyor. Yani ÅŸu anda tabii ki Halk Bankası’nın tuttuÄŸu avukatlar var, Sayın Sarraf’ın tuttuÄŸu avukatlar var. Aynı ÅŸekilde bizim, ÅŸu anda devlet olarak bu konuda, tabii ki bizi iÅŸin içine sokmaya gayret edenler var, bu noktada avukatların çalışması var. Bütün bunların hepsini Sayın BaÅŸkan'la ele alacağız. En azından idari noktada atılabilecek bazı adımlar niye atılmıyor bunu soracağız. Feto denilen bu teröristin, yani burada yaklaşık 19 senedir 400 dönümlük bir arazi içinde misafir ediliyor olması düÅŸündürücüdür. Yani en azından bu kiÅŸinin idari olarak gözaltına alınması veya tutuklanması beklentimizdir çünkü bu 170 ülkede adeta bir mikserdir. 'EÄŸitim, vesaire gibi bu tür hizmetler yapıyorum' kılıfına bürünmek suretiyle bu iÅŸleri yürütmektedir. Biz bunları da tabii Sayın Trump’la paylaÅŸacağız. GörüÅŸmemiz tabii ki zengin olacak, üzerinde duracağımız konular çok fazla olacak diye planlıyoruz."

"TSK'nın operasyonu kesinlikle Peşmergelere karşı değil"

TSK'nın Sincar ve Karaçok'taki hava harekatına iliÅŸkin bir soruyu yanıtlayan ErdoÄŸan, “TSK’nın Sincar’da, Karaçok’da falan yapmış olduÄŸu bu operasyon kesinlikle PeÅŸmergelere karşı bir operasyon deÄŸildir. Bu daha önceden zaten Sayın Barzani’ye, onlara bildirilmiÅŸ olan bir operasyondur.” dedi.

ErdoÄŸan, Türkiye için tehdit oluÅŸturan terör örgütünün silah ve mühimmat gibi malzemelerinin bulunduÄŸu yaklaşık 40 noktada kimsenin olmaması gerektiÄŸinin ABD ve Rusya'ya da ayrıca bildirildiÄŸini ifade ederek operasyon öncesinde de tekrar bildirimde bulunulduÄŸunu vurguladı.

ErdoÄŸan, “Yaklaşık 45 dakikalık bir süre içerisinde yapılan bu operasyonla buradaki bu noktalar yüzde 100 isabetle vurulmuÅŸtur fakat bu arada da 5-6 PeÅŸmerge'nin öldüÄŸü bilgisi bize geldi. Bu tabii bizim için arzu edilmeyen bir konuydu ama böyle bir ÅŸey söz konusu oldu. Bunun ne yazık ki önceden kendilerine bildirilmiÅŸ olmasına raÄŸmen böyle bir neticenin çıkması bizim üzüntümüze muciptir.” diye konuÅŸtu.

"Son terörist yok edilinceye kadar mücadelemiz sürecek"

Operasyonların devamının gelip gelmeyeceÄŸinin sorulması üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Kesinlikle, yani bizim oradaki terörle mücadelede hep söylüyoruz, son terörist yok edilinceye kadar bu mücadelemiz içeride ve dışarıda sürecektir. Kandil’de, Kuzey Suriye, Kuzey Irak’ta sürecektir. Mesela ÅŸimdi Sincar bölgesi bizim için, daha önce açıkladım ben, burası bizim açımızdan ikinci bir Kandil’dir. Biz ikinci bir Kandil’in oluÅŸmasına müsaade etmeyeceÄŸiz çünkü Sincar'da yaklaşık 2 bin civarında PKK'lı var. Biz orada böyle bir ÅŸeyin oluÅŸmasına müsaade edemeyiz. EÄŸer müsaade edersek yarın orası bir tehdit oluÅŸturacak. Tedbirimizi almaya mecburuz. EÄŸer biz bataklığı kurutmazsak, bataklık haline gelince bir daha burayı kurutmak mümkün deÄŸildir. Onun için adımlarımızı atmak zorundayız. Bunu Amerikalı dostlarımızla da paylaÅŸtık, paylaşıyoruz. Rus dostlarımızla da paylaÅŸtık, paylaşıyoruz. Aynı ÅŸekilde Kuzey Irak yerel yönetimiyle de bunları zaten sürekli paylaşıyoruz. Onun için son teröriste kadar bu mücadelemizi sürdüreceÄŸiz çünkü bütün sınır vilayetlerimizde huzuru temin etmemiz lazım."

 "Putin bana 'Ben Esed'in avukatı deÄŸilim' dedi"

Suriye'ye dair hala bir umut olup olmadığının ve durumun iyileÅŸeceÄŸini düÅŸünüp düÅŸünmediÄŸinin sorulması üzerine ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Zaten Esed bir çözüm adresi deÄŸil ki. Suriye'nin Esed'den kurtulması lazım ki çözüme yürüyelim. Esed orada kaldığı sürece asla Suriye'de çözüm olmaz. Suriye'yi bu hale getiren o. Devlet terörü estiren o. Onunla beraber nasıl olacak da Suriye barışı yakalayacak? Kendi halkına, kendi vatandaşına tanklarla, toplarla saldıran, uçaklarla, varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla halkını öldüren bir insan çözüm aracı olabilir mi? Biz bugüne kadar hep söyledik, Esed'siz çözüm. Dediler 'Kim, DEAÅž mı?' Ya size DEAÅž'ı kim söyledi? DEAÅž'a karşı en büyük mücadeleyi veren biziz. Åžu ana kadar biz DEAÅž'tan binlerce insanı öldürdük. Niye? Çünkü onlar Ä°slam'ın temsilcisi olamaz. Ä°slam için onlar birer yüz karasıdır. Ä°slam'la DEAÅž'ın yakından uzaktan alakası yok. Bunu bir defa Müslümanların kabul etmesi lazım. Ve asla savunmasız insanlara silah sıkmaya, onları öldürmeye ister Müslüman olsun ister olmasın kimsenin hakkı yok. DEAÅž bunları yapmıştır.

Dolayısıyla burada atılması gereken adım, ben bunu Sayın Putin'le görüÅŸtüm, Sayın Trump'la telefonda görüÅŸtüm, Sayın Obama'yla zaten çok görüÅŸtüm ama hiçbir netice alamadım. Åžimdi bu dönemde görüÅŸeceÄŸiz ve diyoruz ki burada adımı gelin öyle bir atalım ki buranın kaderini Suriye halkı kendisi belirlesin. Demokrasi bu deÄŸil mi? EÄŸer demokrasi buysa bırakalım kararı Suriye halkı versin. Biz ne yapalım? Biz güvenliÄŸini saÄŸlayalım. ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Ä°ran, hep beraber bir araya gelelim sandıkları getirelim Suriye halkı liderini seçsin. Partisini belirlesin. Öyle ülkeler var ki 20-30 tane parti var, burada da belki o kadar kurulacak. Bırakın kursunlar. Seçim yapılsın, sandıktan kim geliyorsa hepimiz ona 'Başımız gözümüz üstüne' diyelim, iÅŸi bitirelim ama ne yazık ki hep bize ÅŸunu söylediler 'DEAÅž gelir.' Ya sanki Esed'in yaptığı DEAÅž'tan iyi mi?"