Çiftçiler hayvan da beslemeli

’ÇÄ°FTÇÄ°MÄ°Z MAHSULÜNÜN DEÄžERÄ°NÄ° VE PAZARINI BULUYOR’

GeçtiÄŸimiz yıllarda çiftçinin elde ürünlerinin kaliteli olduÄŸunu ancak ürünlerin zor bulunduÄŸunu ifade eden Karatay Ziraat Odası BaÅŸkanı Rıfat Kavuneker, bu nedenle çiftinin borçlandığını dile getirdi. Çiftçinin biran önce bu borçtan kurtarılması gerektiÄŸine vurgu yapan BaÅŸkan Kavuneker, bunun için çiftçilere büyükbaÅŸ hayvancılık yapması tavsiyesinde bulundu. Esnaflara tanınan haklar gibi çiftçiye birtakım hakların tanınması gerektiÄŸinin altını çizen Kavuneker, “Karatay bölgesinde çiftçimiz 2015 yılında yağışlı geçtiÄŸi için verim alabildi ancak çok fazla yağıştan dolayı düÅŸüÅŸlerde yaÅŸandı. 2015-2016 yılı çok kurak geçti verim düÅŸük olduÄŸu için hiç biçerdöverin girmediÄŸi köylerimiz oldu. Çiftçimiz tabiri yerindeyse maliyetinin 1 TL’sini alamadı. BuÄŸdayda kalite vardı ama buÄŸday yoktu. Bu yüzden çiftçimiz borçlandı, 3-4 yıldır da borçlarını erteliyor ve bana kalırsa bu borçlarını ödeyemez. Elinde ne varsa satsın yine ödeyemez” diye konuÅŸtu. Devletin esnaflara tanıdığı haklar gibi çiftçiye de bir takım hakların tanınması gerektiÄŸini belirten Kavuneker, çiftçi borçlarının 3-4 yıla yayılması gerektiÄŸini ve faizinin kaldırılması gerektiÄŸini söyledi. Türkiye’nin sürdürülebilir tarım politikası için bu durumun ÅŸart olduÄŸunu kaydeden Kavuneker, “Çiftçi aynı esnaf gibidir, elinde eÄŸer parası veya ürünü varsa zarar etmez. Örnek olarak, Üre gübresi ÅŸuanda bin 150-bin 250 lira arasında deÄŸiÅŸiyor. Bundan 1,5 ay önce bu gübre bin TL idi. Sezonu geldi ve kiloda 150 TL arttı, az rakam deÄŸil. Parası olan çiftçi bu gübreyi önceden aldı. Sadece gübre olarak deÄŸil, maliyeti olacak mazot gibi diÄŸer girdilerinin olduÄŸu ÅŸeyleri de aldı. Sonra bu çiftçi kaldırdığı mahsulü deposuna götürdü, borsayı takip etti ve günü geldiÄŸinde sattı. Burada ÅŸunu görmek gerekiyor, çiftçimiz kendi mahsulünün deÄŸerini ve pazarını buluyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Ä°ÅŸin baÅŸka bir boyutu olduÄŸuna dikkati çeken Kavuneker, “Ama öteki tarafta birde borçlu çiftçimiz var. Bu ne olacak? Bu çiftçimiz ÅŸimdi gübre için fiyata bakmadan, ayrım yapmayacak ve hangisini bulduysa alacak. Döküm zamanı, talebin az, arzın çok olduÄŸu dönemde çiftçinin mahsulü para etmiyor ve o çiftçiyi kalkındıramıyoruz. Burada bir yara var! Bizim buna çare bulmamız lazım” dedi. Çiftçinin banka borçlarının olduÄŸunu ve bunun için devletin bir çare bulması gerektiÄŸini aktaran Kavuneker, çiftçinin ana borcunun kalması ve bu borcu 4-5 takside bölerek çiftçiye yeni bir yapılandırma yapılması gerektiÄŸini ifade etti.

‘ÇÄ°FTÇÄ°LİĞİN YANINDA HAYVANCILIK YAPMASI GEREKÄ°YOR’

Çiftçinin borçlarının önüne geçilebilmesi için yine çiftçinin üzerine düÅŸen görevler olduÄŸunu belirten Kavuneker, çözüm için çiftçinni büyükbaÅŸ hayvancılığa yönelmesi gerektiÄŸini söyledi. Zaman zaman çiftçinin Oda’ya gelerek Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS) formu istediÄŸini söyleyen Kavuneker, “Çiftçinin 3-5 bin TL paraya ihtiyacı vardır. Hastası veya mecburi bir ÅŸey almak zorunda kalıyor ve ‘BaÅŸkanım bana ÇKS ver’ diyor. Alıyor ÇKS’yi, A bankasına veya B bankasına veriyor. Oradan 3-5 bin TL para çekiyor. Ve yine borç oluyor. Ä°ÅŸte bizim bunun önüne geçmemiz gerekiyor, önüne geçebilmenin ÅŸartı da hayvancılık. Borcun önüne geçebilmek için çiftçiliÄŸin yanında hayvancılıkta yapması gerekiyor, bizim çiftçimiz” dedi. Çiftçinin hayvancılık yapması gerektiÄŸini Oda olarak söyledikleri zaman yanlış anlaşıldıklarını kaydeden Kavuneker, çiftçinin süt hayvancılığı deÄŸil, et hayvancılığı yapması gerektiÄŸini söyledi. Devletin süt hayvancılığına muazzam desteÄŸinin olduÄŸunu hatırlatan Kavuneker, “Çokta süt hayvancılığı var, sütte ÅŸuanda zaten çekmiyor. Türkiye’nin hayvan ve et ihtiyacını karşılamak için bu kadar ithal süt hayvanına ihtiyaç yok. Bizim yerli ırkımız olan DoÄŸu illerimizde ineklerimiz var. Bunların sütü az, eti iyi ve çok lezzetli olan hayvanlardır. Bunları bizim masrafsız yetiÅŸtirmemiz gerekiyor. Bunları nasıl yetiÅŸtireceÄŸiz? Örnek olarak ben çiftçiyim, eÄŸer 15 dönüm finge ekersem bunu kaldırıp, yine 15 dönüm silaj ekersem, bu 20-25 hayvana bakar. Benim fingeneme ve silajıma devlet tarafından verilen destek hemen hemen girdi maliyetlerimi karşılıyor. Ben bu ektiÄŸim ürünlerle hem 2 ürün almış oluyorum hem de eÄŸer hayvanım olmuÅŸ oluyor. Bir de ürettiÄŸim ürüne pazar da bulmuÅŸ oluyorum” ifadelerini kullandı. Bu anlamda pazarın hazır olduÄŸunu belirten Kavuneker, hayvancılıkta açığın bulunduÄŸunu kaydetti.  Sürekli yurtdışından Karkas et ve hayvan getirildiÄŸini açıklayan Kavuneker, “Bizim bunları doÄŸal ÅŸartlarda yetiÅŸtirmemiz lazım. Ä°çerisine erkek materyali bırakacağız, kendi kendisine eÅŸleÅŸecek, doÄŸum yapacak ve 2-3 ay müddetle annesinin 3-4 kilo verecek sütünü emecek. Biz bu buzağıya yem de vermeyeceÄŸiz. Bizim burada yapacağımız tek ÅŸey hayvanların aşılarının yapılması. Hem hayvanların ölümünü önlemek hem de insanlara Brusella Hastalığı gibi hastalıkların bulaÅŸmaması için. Tek masrafımız aşı olacak” dedi. Kavuneker, Çiftçinin alacağı 10-15 büyükbaÅŸ hayvana ailecek bakabileceklerini ve bundan yine kendilerinin faydalanacaklarını anlattı. Kavuneker, “Bu ÅŸekilde dediÄŸim hayvana ne çoban tutmaya gerek var ne de bakımcı. 10-15 hayvana eÅŸin, kızın, oÄŸlun ve kendin rahat bir ÅŸekilde bakabilirsin. Sağım gibi iÅŸlerde yok. O zaten yem yemeye baÅŸladığı zaman elindeki ham maddeyi, kendin üretiyorsun, bunun erkeÄŸini besleyeceksin, kestireceksin. DiÅŸisini damızlığa, yaÅŸlandığı zaman sucuk, pastırma ve kıymada kullanacaksın” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

‘ET AÇIÄžIMIZDA KAPANACAK’

Çiftçinin yetiÅŸtireceÄŸi hayvanlarla birlikte et açığının da kapanacağını söyleyen BaÅŸkan Rıfat Kavuneker, ÅŸuanda fiyatlarının çok yüksek olduÄŸunu ifade etti. Süt fiyatları konusunda açıklama yapan Kavuneker, sütün pahalı olmadığını ancak süt kutusunun, fiyatları yükselttiÄŸini ifade etti. Kavuneker, “Gidin bakın çardaklarımıza süt pahalı deÄŸil. Farzı misal; sütün üreticiye maliyeti 750-800 TL. Kusura bakmasınlar burada fabrikalar kazanıyor, tereyağı, yoÄŸurt ve peynir çok pahalı. Benden 1 liraya aldığı sütü 2,5 TL’ye paketleyip satıyor. Bunun masrafı ne? 50 kuruÅŸ kutu masrafı var. Avrupa BirliÄŸi Standartları’nda ama Avrupa kullanmıyor bunu bize kullandırıyor. Bu kadar yüksek fiyat olmaması gerekiyor, düÅŸük fiyatta olsa vatandaÅŸ iki kutu alacak. Sütte tüketim vergisi de yok. Bu iÅŸ okul sütüyle çözülecek iÅŸ deÄŸil. Biz tüketiciyi bu yöne yönlendirmemiz gerekiyor” diye konuÅŸtu. Tereyağı, peynir ve sütün ucuz olması gerektiÄŸine dikkati çeken Kavuneker. Bu konuda devletin destekleyici olması gerektiÄŸini söyledi. Bu konuda ilgili yerlere ulaÅŸtıklarını ancak sonuç alamadıklarını dile getiren BaÅŸkan Kavuneker, “Bu iÅŸe bir kesin çözüm bulunmalıdır çünkü hepimizin suçu var. Aslında tarım çok baÅŸlılıktan kurtarılması gerekiyor. Tarımın çok baÅŸlılıktan kurtarıldığı gün bu problem çözülür. Bu konularda Bakanlık, ziraat odalarının fikirlerini alması gerekiyor. Ziraat odaları derken gerçek üreticiler anlamında söylüyorum. Buna çözüm için Bakanlık ve valilikte kim ilgileniyorsa köylüyle beraber oturup birlikte çözeceÄŸiz” dedi. Tarlada üretilen ürünlerin tüketiciye gidene kadar fiyatlarında yükseliÅŸlerin olduÄŸunu dile getiren Kavuneker, bunun önüne geçilmesi gerektiÄŸini veya karın üretici, aracı ve satıcı arasında paylaÅŸtırılması gerektiÄŸini söyledi. Köylerdeki küçük çiftçinin korunması gerektiÄŸini ve her çiftçinin en az 10-15 hayvan beslemesi gerektiÄŸini dile getiren Kavuneker, “Her çiftçinin 10-15 büyükbaÅŸ hayvanı olması lazım. Çünkü sıkıştığı zaman götürecek hayvanını satacak. O gün 20-30 çiftçi hayvanlarını sattığı zaman günlük piyasaya 3-5 ton et girer ve Türkiye geneli böyle olursa et sıkıntımız olmaz. Büyük besici bekliyor piyasada et yükseldiÄŸi gün piyasaya gramla sürüyor. Çünkü o adamda güç var ama bende o güç yok. Ben ya bankaya gideceÄŸim ya da hayvan satacağım” dedi. Kavuneker, bankadaki yüksek faizli paralarla ilgilenmek yerine hayvan satmanın daha akılcı olduÄŸunu kaydetti. Bu ÅŸekilde borcunda önüne geçileceÄŸini ve önemli olanın hayvancılığın tabana yayılması olduÄŸunu söyleyerek sözlerine son verdi. (Mustafa KARAKAYA)