Çözüm Süreci bir pazarlık süreci değildir

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Sarayı'nda düzenlenen "Muhtarlar Toplantısı"nda, Türkiye'nin deÄŸiÅŸik yerlerinden gelen 406 muhtarı, milletin evinde, CumhurbaÅŸkanlığı Sarayı'nda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduÄŸunu söyledi. Türkiye'de 18 bini köy ve 32 bini mahalle olmak üzere yaklaşık 50 bin muhtarlık ve muhtar bulunduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, cumhurbaÅŸkanlığı görevi esnasında her fırsatta muhtarları misafir ederek, muhabbet edeceÄŸini, hasbıhal edeceÄŸini belirtti. Siyasi mücadelesinde "muhtarlık" kavramının kendisi için ayrı bir önemi, müstesna bir anlamı olduÄŸunu, Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı olduÄŸu dönemde Siirt'te okuduÄŸu ÅŸiir nedeniyle hakkında açılan dava sonucunda, 23 Eylül 1998'de hakkında 10 ay hapis cezası verildiÄŸini anlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti: "Kararın ertesinde birçok gazete hele hele en çok satan gazete ÅŸu baÅŸlığı atmıştı, 'Artık muhtar bile olamaz' demiÅŸti. 1998'te atılan bu baÅŸlık hem ÅŸahsen benim hem de milletimizin hafızasından hiç çıkmadı. Aslında o baÅŸlığı atarak sadece beni tahkir etmekle kalmıyorlardı, Türkiye genelinde tüm muhtarları, muhtar kardeÅŸlerimizi de sanki muhtarlık kötü bir ÅŸeymiÅŸ gibi, seçilmek çok kolay bir ÅŸeymiÅŸ gibi tahkir ediyorlardı. Zihinlerinin gerisinde seçilmiÅŸe karşı büyük bir kibir vardı, bunlar kibirliydi, gururluydu. Milletin seçimine asla samimi olarak bakmıyorlardı, milletin seçtiklerine hiçbir zaman deÄŸer vermediler, deÄŸer vermek istemediler. Yakın siyasi tarihimize bakınız milletin seçtiÄŸi muhtar da olsa, belediye baÅŸkanı da baÅŸbakan da cumhurbaÅŸkanı da olsa her zaman tahkir etmek, her zaman kibirleriyle onları ezmek istediler. Ancak hamdolsun milletimiz iradesine, seçimine, sandığına sahip çıktı ve kendi tercihlerinin bu ülkenin o kibirli elitlerinin tercihinden daha önemli olduÄŸunu her fırsatta gösterdi. 'Muhtar bile olamaz' diyerek hem ÅŸahsımla hem de tüm muhtar kardeÅŸlerimle güya alay ediyorlardı ama bu millet iÅŸte kardeÅŸinizi milletvekili seçti, baÅŸbakan yaptı, ardından da Türkiye Cumhuriyeti'nin halkoyuyla seçilmiÅŸ ilk cumhurbaÅŸkanlığı makamına yükseltti. Millet tarafından seçilmiÅŸ olmak, bu dünyada ulaşılabilecek payelerin en büyüklerinden, en yükseklerinden biridir. Ä°ster muhtar olsun, ister belediye baÅŸkanı, milletvekili, isterse cumhurbaÅŸkanı olsun milletin tercihine, teveccühüne, itimadına mazhar olmak gerçekten rütbelerin en büyüÄŸüdür. Halkın tercihiyle, seçimiyle iÅŸ başına gelmiÅŸ muhtar kardeÅŸlerimiz son derece önemli bir makamda bulunuyorlar, önemli bir vazifeyi ifade ediyorlar, bunu böyle bilmenizi özellikle hatırlatmak istedim." "Demokrasi önce ailede, köyde, mahallede baÅŸlar" CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, siyasi hayatı boyunca demokrasinin yerelde baÅŸladığına inandığını, ifade ettiÄŸini ve bunun gereÄŸini yerine getirmenin mücadelesini verdiÄŸini vurgulayarak, "Demokrasi önce ailede baÅŸlar, önce köyde, mahallede baÅŸlar. Evde, köyde, mahallede demokrasi kültürü ne kadar güçlenirse ülkenin tamamında da bu kültür geliÅŸir, güçlenir, standartları o kadar yükselir. Muhtarlarımız, demokrasinin çekirdeÄŸi denilebilecek bir öze sahiplik yapıyorlar. Muhtarlıklarımız sadece en küçük idari birim olma vasfını taşımakla kalmıyorlar, aslında demokrasinin nüvesini teÅŸkil ediyorlar" diye konuÅŸtu.  Tepeden inmeci, baskıcı, dayatmacı bir idare anlayışının her zaman karşısında durduklarını, çekirdekten kabuÄŸa, mikrodan makroya, fertten cemiyete dağılan bir idari anlayışı en güçlü ÅŸekilde savunduklarını dile getiren ErdoÄŸan, rakiplerinin ellerindeki büyük propaganda araçlarıyla siyaset yapmaya çalışırken, kendilerinin evlerden sokaklara, sokaklardan caddelere, caddelerden mahallelere, semtlere, oradan da tüm ülkeye yayılan bir siyasi mücadele verdiÄŸini kaydetti.  ErdoÄŸan, "En tepeden yola çıkıp, köylere mahallelere giden bir yol deÄŸil. Tabandan, yani köy ve mahalleden yola çıkıp en tepeye giden bir yol, istikamet izledik. Onun için muhtarlar bütün siyasi tarihimiz boyunca en fazla önem verdiÄŸimiz, en fazla yol arkadaÅŸlığı yaptığımız kesim oldu" dedi. Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı sırasında ÅŸehrin tüm muhtarlarıyla iyi irtibatlar kurmanın, iÅŸbirliÄŸi yapmanın gayreti içinde olduÄŸunu, baÅŸbakanlığı döneminde muhtarları unutmadığını, cumhurbaÅŸkanlığı döneminde de bu hassasiyetini koruyarak, muhtarları hiçbir zaman ihmal etmeyeceÄŸini belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: "Muhtarlarımızın en önemli sorunlarından birinin ücret sorunu olduÄŸunu biliyoruz. Kasım 2002'nin sonunda göreve geldiÄŸimizde muhtarlarımızın eline geçen aylık ücret o zaman 97 liraydı. 2005'te düzenleme yaptık, muhtar aylığını 245 liraya yükselttik, 2014 yılının ocak ayında yine bir iyileÅŸtirme yaparak 456 lira olan muhtar aylığını, iki katına yakın bir artışla 880 liraya çıkardık. O zaman arkadaÅŸlarıma ÅŸunu söyledim, asgari ücretin altında olamaz, dolayısıyla bu rakamı bulmamız lazım. 2002'de muhtar aylığı 97 lira, bugün 880 lira. Nominal olarak muhtar aylıklarını 12 yıl içinde yüzde 800 oranında artırmış olduk ki bu ücretler arasında en yüksek zam anlamına geliyor. 2005 yılında Belediye Kanunu'nun ilgili maddelerinde deÄŸiÅŸiklik yaparak, muhtarlıklara belediyelerden ayni yardım yapılması ve destek saÄŸlanması imkanının getirdik, o da çok önemliydi, yani artık isteÄŸe baÄŸlı deÄŸil, buradan ayni yardım yapmalısınız dedik. Bu sayede birçok muhtarımız belediyeden önemli destekler almaya baÅŸladı. Ä°nÅŸallah Türkiye ekonomisi büyüdükçe, Türkiye'nin imkanları arttıkça, muhtarlarımızın bu ücretleri de artacak biz de hükümetimiz nezdinde bunun takipçisi olacağız. Haklar konusunda, yetki ve imkanlar konusunda muhtarlarımızı, muhtarlıklarımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Zira bir hükümet hakikaten baÅŸarılı bir icraat sergilemek istiyorsa muhtarlıklarla olan diyaloÄŸunu çok iyi bir noktaya taşımak zorundadır. Kiminle valiyle, kaymakamla. Bir siyasi parti de baÅŸarılı olmak istiyorsa belediye baÅŸkanlarını bu konuda uyarmalı ve belediye baÅŸkanları da muhtarlarıyla olan iliÅŸkilerini en ideal noktaya taşımalıdır. Her mahallede, her köyde onun eli, ayağı, gören gözü, duyan kulağı kim olacaktır? Muhtar olacaktır. Akıllı bir siyasetçi bunu yapar, ama ideolojik davranırsa, aklı bir kenara koyar da ideolojisiyle hareket ederse o zaman kendisi de kaybeder, Türkiye'de kaybeder." "Huzur, güvenlik, istikrar yerelde baÅŸlar" CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, halkın oylarıyla seçilmiÅŸ olmanın kendisine olduÄŸu kadar muhtarlara da çok büyük mesuliyet yüklediÄŸini vurgulayarak, "Muhtarların vazifesi sadece mühür basmak deÄŸildir. Yasaların yüklediÄŸi sorumluluk ve yetkinin ötesinde her bir muhtar kardeÅŸimiz Türkiye'nin vizyonu, ufku, istikameti doÄŸrultusunda çalışmak gibi önemli bir mesuliyetin de altındadır. Sadece demokrasi deÄŸil, ekonomik kalkınma da yerelde baÅŸlar. Huzur, güvenlik, istikrar da yerelde baÅŸlar. Büyük devlet olma vizyonu en baÅŸta yerelde baÅŸlar. En küçük idari birimlerimizin, köylerimizin, mahallelerimizin ufkuyla, istikametiyle ülkenin ufku ve istikameti aynı yönde olmazsa biz saÄŸlıklı bir büyüme gerçekleÅŸtiremeyiz. Muhtarların farklı bir istikamete, hükümetin, cumhurbaÅŸkanının farklı bir istikamete baktığı ülkede uyumu, koordinasyonu, ahengi tesis edemeyiz" deÄŸerlendirmesinde bulundu. Ortak bir zeminde, ortak bir akılla millet ve Türkiye için hizmet üretmenin birinci vazifeleri olduÄŸunu, her konuda muhtarlara ihtiyaç bulunduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, ekonominin büyümesinde, uluslararası politikaların ÅŸekillenmesinde, huzurun, güvenliÄŸin daha da artmasında, demokrasinin standartlarının yükselmesinde muhtarların gayretine ihtiyaç bulunduÄŸunu, milletin oylarıyla seçilen muhtarların her birinin millete rehberlik etmesinin son derece önemli ve deÄŸerli olduÄŸunu söyledi.  CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasının ardından, muhtarlara CumhurbaÅŸkanlığı Sarayı'nın kış bahçesinde öÄŸle yemeÄŸi verdi.