Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ne AB ne BM Mülteciler Konseyi verdiği sözde durdu

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Uluslararası Ombudsmanlık Toplantısı'nda yaptığı konuÅŸmada, "Hukuk, anayasa ve yasalar yenilikçi, uzlaÅŸmacı ve objektif bir anlayışla deÄŸil, tamamen statükocu ve ideolojik bir bakış açısıyla yorumlandı. Türkiye'nin bugün geldiÄŸi noktadan geriye doÄŸru baktığımızda bu anlattıklarımız yıllar önce yaÅŸanmış uzak hadiseler gibi görünüyor olabilir. Ancak bu yaÅŸadıklarımız meçhul bir tarihin, uzak geçmiÅŸin deÄŸil, sadece 3-5 yıl öncesinin olaylarıdır. Emin olun biz dik durmasaydık, elimizi deÄŸil, gövdemizi taşın altına koymasaydık bu ülkede yapılanların onda birini dahi gerçekleÅŸtiremezdik" dedi.

"Puslu havada avlanmaktan hoÅŸlanan, tüm umudunu krize ve kaosa baÄŸlamış eski Türkiye artıklarının oyunlarıyla da uÄŸraşıyoruz." diyen ErdoÄŸan, "Ä°nÅŸallah FETÖ'nün ve vesayet odaklarının kalıntılarının tamamen tasfiye edilmesiyle Türkiyenin yolu ve bahtı daha da açılacaktır" diye konuÅŸtu.

'Silahtan, bombadan kaçan bu insanları misafir etmeye devam edeceÄŸiz"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Åžu anda Suriye ve Iraklı olarak 3 milyon mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz, onlara ev sahipliÄŸi yapıyoruz. Åžu ana kadar yaptığımız harcama 26 milyar doları bulmuÅŸtur. Ne yazık ki ne AB ne BM Mülteciler Konseyi verdiÄŸi sözde durmuÅŸtur. Verseler de vermeseler de biz, silahlardan, varil bombalarından kaçan bu insanları evimizde misafir etmeye devam edeceÄŸiz" dedi.

"Son yıllarda yaÅŸadığımız acı hadiseler, Halep, BaÄŸdat, Musul yanarken, Antep, Brüksel ve Berlin'in huzur içinde olamayacağını göstermiÅŸtir" ifadesini kullanan ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

"Öyleyse yapılması gerekenler bellidir. Akdeniz'in onbinlerce mültecinin bedenini yutan büyük bir kabristana dönüÅŸmesini engelleyecek çözümler ortadadır. Biz fedakarlık yapılmadan, yükler paylaşılmadan, kurulan kanlı sömürü düzeni deÄŸiÅŸtirilmeden mülteci ve göç sorununun üstesinden gelinemeyeceÄŸini söylüyoruz. Ekonomik çıkarlar adına çatışmaların körüklendiÄŸi, etnik, dini ve mezhebi gerilimlerin tırmandırıldığı politikaların, yaÅŸanan sorunların çaresi olmadığını ifade ediyoruz.