Darbe planlayıcıları hakim karşısında

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe giriÅŸimi sırasında, Genelkurmay BaÅŸkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında bulunduÄŸu 221 sanık hakkında açılan davanın görülmesine Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde baÅŸlandı.

Genelkurmay çatı davasının görülmesine baÅŸlandı

Sincan Ceza Ä°nfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülen davada, mahkeme baÅŸkanlığını Hakim OÄŸuz Dik yapıyor.

Sanıkların kimlik tespitinin ardından duruşmaya iddianamenin okunmasıyla devam ediyor.

Firari FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, 16 Haziran'a kadar görülecek davanın 1 numaralı sanığı olarak yargılanıyor. Eski Yüksek Askeri Åžura (YAÅž) üyesi Akın Öztürk, eski Genelkurmay Personel Daire BaÅŸkanı Mehmet Partigöç, eski Stratejik DönüÅŸüm Dairesi BaÅŸkanı Mehmet DiÅŸli, eski CumhurbaÅŸkanı BaÅŸyaveri Ali Yazıcı, Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski emir subayı Levent Türkkan ve eski BaÅŸbakanlık Özel Kalem MüdürlüÄŸü görevlisi Muhammet Uslu da sanıklar arasında yer alıyor.

Dosyada, 200 tutuklu, 9 tutuksuz sanık bulunuyor. 12 sanık ise firari durumda. Sanıklardan biri orgeneral, 3'ü korgeneral, 4'ü tümgeneral, 16'sı tuÄŸgeneral, 3'ü tuÄŸamiral, 26'sı albay, 27'si yarbay, 37'si binbaşı, 21'i yüzbaşı, kalanlar ise daha alt rütbelerden. Sanıklardan 12'si öÄŸretmen, memur ve esnaftan oluÅŸan sivil. 

Sanıklar, "anayasayı ihlal", "cebir ve ÅŸiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs", "cebir ve ÅŸiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs", "silahlı terör örgütü yönetmek ve üyesi olmak" suçlarının yanı sıra darbe giriÅŸimi kapsamında Türkiye'de iÅŸlenen "CumhurbaÅŸkanına suikast", "250 vatandaşı ÅŸehit etme", "2 bin 735 vatandaşı öldürmeye teÅŸebbüs" ve "üst düzey komutan ve devlet yöneticilerinin hürriyetini sınırlama" suçlarından yargılanıyor.

8 binden fazla askeri personel katıldı

Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcıvekili Necip Cem Ä°ÅŸçimen ile cumhuriyet savcıları Kemal Aksakal ve Ä°stiklal Akkaya'nın hazırladığı davanın iddianamesinde, 15 Temmuz 2016'da, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde örgütlenen FETÖ mensuplarınca Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüÄŸü düzeni ortadan kaldırmak ve bu düzen yerine baÅŸka bir düzen getirmek amacıyla hain darbe teÅŸebbüsünde bulunulduÄŸu belirtiliyor. 

Ä°ddianamede, "15 Temmuz gecesi TSK içerisinde örgütlenmiş hain FETÖ mensupları tarafından demokratik anayasal düzen, cebir ve şiddet kullanılarak ortadan kaldırılma teşebbüsünde bulunulduÄŸu, 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı, mili irade hedef seçilerek, başta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve TBMM olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik değerleri ve kurumlarına ait binalar bombalanarak ülkenin teslim alınmaya çalışıldığı" aktarılıyor. 

ErdoÄŸan ve Akar müÅŸteki

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın "maÄŸdur-müÅŸteki" olarak gösterildiÄŸi iddianamede, "Genelkurmayda maÄŸdur olan askerler" baÅŸlığı altında, Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral YaÅŸar Güler, eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay BaÅŸkanı emekli Orgeneral Ä°hsan Uyar, Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak, Genelkurmay BaÅŸkanlığı Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Komutanı Korgeneral UÄŸur Tarçın, Genelkurmay Basın ve Halkla Ä°liÅŸkiler Daire BaÅŸkanı TuÄŸgeneral ErtuÄŸrul Gazi Özkürkçü ile Osman Tolga Kılınçarslan, Burak Akın, Yunus Can, Atilla GökesaoÄŸlu, Göksel Sevindik ve Fikret Tayfur Erbilgin sıralanıyor. 

YoÄŸun güvenlik önlemleri alındı

Basının yoÄŸun ilgi gösterdiÄŸi dava öncesi güvenlik önlemleri de dikkat çekti. 

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza Ä°nfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülecek dava için cezaevi yönetimiyle cezaevi Jandarma Tabur Komutanlığınca güvenlik önemleri için bin 500 kiÅŸilik bir ekip görevlendirildi.

DuruÅŸma öncesi Ankara Jandarma Komando Tabur Komutanlığında görevli komandolar, infaz koruma memurları, bomba arama köpekleri, zırhlı araçlar ve TOMA'lar hazır edildi.

Güvenlik önlemleri kapsamında, cezaevi kampüsüne giren araçlar, jandarma araçlarındaki plaka okuma sistemleri tarafından kayıt altına alındı.

15 Temmuz'dan sonra Sincan Cezaevi Kampüsü için alınan "uçuÅŸa yasak alan" uygulamasına devam ediliyor. Olası bir hava saldırısına karşı EskiÅŸehir'den kontrol edilen hava savunma sistemleri da aktifleÅŸtirildi. 

Cezaevi çatılarında konuÅŸlandırılan uçaksavarların yanı sıra onlarca keskin niÅŸancı duruÅŸma salonunu gören yüksek alanlara yerleÅŸtirildi.

Keskin niÅŸancıları 10 kilometre alanda havadan gelebilecek saldırılara karşı uyaracak yerli üretim Koral termal kameraları da güvenlik önemleri kapsamında kullanılıyor.

Türk bayraklarıyla protesto

Kampüs dışında da çevik kuvvet ekiplerinin yanı sıra sanık yakınları ve duruÅŸmayı izlemek için gelenler arasında provokasyon çıkarmak isteyenlere karşı sivil güvenlik görevlileri de hazır bulunduruldu.

Bu sırada dışarıda 15 Temmuz DerneÄŸi üyeleri de ellerinde Türk bayraklarıyla darbecileri protesto ediyor.  

Şehit Arıgan'ın annesi sanıkları protesto etti

Sanıkların kimlik tespitinin ardından duruşmaya iddianamenin okunmasıyla devam edilecek.

Kimlik tespiti sırasında ÅŸehit Mucip Arıgan'ın annesi Saliha Arıgan "Yavruma nasıl kıydınız, vatan hainlerini öldürün" diye bağırarak sanıkları protesto etti. Elinde oÄŸlunun fotoÄŸrafı bulunan Arıgan fenalaşınca 112 Acil Servis ekipleri müdahale etti. SakinleÅŸtikten sonra Arıgan yeniden duruÅŸma salonuna alındı.  

DuruÅŸmaya saat 14.00'e kadar ara verildi

Mahkemede hazır edilen tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespiti yapıldı.

Kimlik tespiti sırasında kendilerine ayrılan bölümden duruÅŸmayı takip eden maÄŸdur ve müÅŸtekiler ile sanık avukatları arasında tartışma yaÅŸandı. 

Avukatlara tepki gösteren ÅŸehit Mucip Arıgan'ın annesi Saliha Arıgan, duruÅŸma salonunda bayıldı. DuruÅŸma nedeniyle hazır bekletilen saÄŸlık ekiplerinin müdahale ettiÄŸi Arıgan, görevlilerce salondan çıkarıldı.

"Her gün gidiyorum yavruma"

Dışarıda saÄŸlık ekibinin müdahalesiyle kendine gelen Arıgan, sanıklar ve avukatlara tepki gösterdi. 

OÄŸlunun fotoÄŸrafını taşıyan Arıgan, "Katiller, vatan hainleri kral gibi giyinmiÅŸler. Bunların ayaklarında pranga olması lazım. Elimiz kolumuz baÄŸlı. Bunların avukatları satılmış. Bizleri tehdit etmeye kimsenin hakkı yok. Sayın CumhurbaÅŸkanımız yanımızda olsun. Bunu özellikle rica ediyorum. Bizim içimiz yanıyor. Yavruma ahdim var, söz vermiÅŸim. Her gün gidiyorum yavruma 'Katilini bulup kendi ellerimle cezasını vereceÄŸim' diyorum. Åžimdi durmuÅŸ yüzlerine bakıyoruz. Buna tahammül edemiyorum." diye konuÅŸtu.

"Adresi bilmiyorum, tutukluyum"

Sanıklardan darbe giriÅŸiminin askeri kanadının bir numarası olduÄŸu iddia edilen eski Yüksek Askeri Åžura (YAÅž) üyesi Akın Öztürk, kimlik tespiti sırasında iki çocuÄŸu olduÄŸunu belirterek, "Adresi bilmiyorum, tutukluyum." dedi.

Mahkeme heyeti, kimlik tespitinin tamamlanmasının ardından bazı sanıkların duruÅŸmada henüz hazır edilememesi nedeniyle duruÅŸmaya saat 14.00'e kadar ara verdi.

AK Parti'den darbe giriÅŸiminin "çatı" davasına müdahillik talebi  

AK Parti'nin avukatları Muammer CemaloÄŸlu ve Burhanettin Sevencan, müdahillik dilekçelerini Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.

Dilekçede, Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca hazırlanan iddianamede 1 numaralı sanık olarak yer alan Fetullah Gülen’in, kurucusu ve lideri olduÄŸu FETÖ'nün, devleti ele geçirmek amacıyla, uzun yıllardır baÅŸta TSK, Emniyet ve yargı olmak üzere devletin tüm kritik pozisyonlarında sistematik olarak kadrolaÅŸtığı belirtildi.

"Milleti temsil eden siyasi partiler davanın muhatabı"

Dilekçede, eli kanlı terör örgütü üyelerinin gerçekleÅŸtirdikleri eylemlerle; TCK'nın 309/1 maddesinde düzenlenen "Anayasayı ihlal", TCK'nın 311/1 maddesinde düzenlenen "cebir ve ÅŸiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs", TCK'nın 312/1 maddesinde düzenlenen "cebir ve ÅŸiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs" suçlarını iÅŸlediklerine dikkat çekildi ve ÅŸu ifadelere yer verildi:

"Milleti temsil eden siyasi partiler görülmekte olan davanın muhatabı olup, sahip oldukları vazgeçilmez konumları sebebiyle demokrasiye sahip çıkma yükümlülükleri mevcuttur. Ayrıca sanıkların yıkmayı, devirmeyi, düÅŸürmeyi planladıkları hükümet AK Parti Hükümeti olup, dolayısıyla darbe teÅŸebbüsü ile iktidardan uzaklaÅŸtırılması amaçlanan da AK Parti tüzel kiÅŸiliÄŸidir. Hukuk devletinin gereklerine uygun ve demokratik yollarla iktidara gelen ve hükümet etmekte olan partimizin bu hain darbe giriÅŸimin asıl hedefinde yer alan siyasi parti olduÄŸu hususunda hiçbir ÅŸüphe yoktur. Nitekim Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca darbe teÅŸebbüsüne yönelik olarak hazırlanan iddianamelerden AK Parti Genel Merkezine yönelik birtakım eylemlerin ve eylem planlarının da yapıldığı, genel merkez binası önüne tankların yönlendirildiÄŸi, demokratik olmayan yöntemlerle ve hukuka aykırı bir ÅŸekilde iktidardan uzaklaÅŸtırılmasının planlandığı görülmektedir.

Dolayısıyla mahkemenizce yürütülen kovuÅŸturmada sanıklara isnat edilen suçlardan zarar görmüÅŸ olması nedeniyle müvekkil Adalet ve Kalkınma Partisi Genel BaÅŸkanlığı adına sanıklar hakkında ÅŸikayetçiyiz. Ayrıca müvekkil AK Parti'nin haklarının korunabilmesi için CMK 237. madde ve devamı gereÄŸince müvekkil AK Parti'nin müdahil, bizim de müdahil vekili olarak duruÅŸmalara kabulümüze karar verilmesini talep ediyoruz."