Davutoğlu: Dağlıca baskını gibi bu da tesadüf değil

Son günlerde artan terör saldırılarının ardından, hem yurt içinde hem de güney sınırlarımızda baÅŸlatılan operasyonlar nedeniyle yoÄŸun mesai yapan BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, önceki gün genel yayın yönetmenleriyle buluÅŸtu. Hem operasyonun amaçlarını, hem de ayrıntılarını anlattı. Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde gazetecilerin sorularını da cevaplayan BaÅŸbakan'ın deÄŸerlendirmelerinden satır baÅŸları özetle ÅŸöyle:

DEAÅž'ın Suruç'ta yaptığı terör, Türkiye'ye bir meydan okumaydı. Hem de Kobani üzerinden intikam almak istediler. Daha önce de zikrettim; DEAÅž'ın en büyük tehdit gördüÄŸü yönetim biziz. Ona bir cevap verme zarureti zaten hasıl olmuÅŸtu. Tam özel güvenlik toplantısı yaparken bir askerimizin ÅŸehit edildiÄŸi haberi geldi.DEAÅž operasyonumuz Suruç'taki vatandaÅŸlarımızın katledilmesine ve askerimizin sınırda ÅŸehit edilmesine verilen tepkidir. 33 vatandaşımızın hesabını zaten soracaktık. Askerimizin ÅŸehit edilmesi, bunu daha da öne çeken bir sonuç doÄŸurdu. Biz bütün senaryolara hazırlıklıyız.

7 Haziran seçiminden 24 Temmuz'a kadar terör baÄŸlamında 121 silahlı saldırı var. 15 adam kaçırma, 16 yol kesme, 59 araç yakma, 53 patlayıcı madde atma, 17 haraç alma, toplam 281 terör eylemi, takriben 45 günde. Åžehit edilen güvenlik görevlisi sayısı 5, yaralı asker 3, yaralı polis 50, kaçırılan polis 1, kaçırılan geçici köy korucusu 1. Öldürülen vatandaÅŸ 4, yaralı 10. Tabii bir de Suruç'ta öldürülenleri katarsanız 33 vatandaÅŸ.

Öbür tarafta bunu istismar eden, iÅŸte Ä°stanbul'daki görüntüler ve PKK'nın hemen aynı gün iki polisimizi ÅŸehit etmesiyle tek boyutlu deÄŸil üç boyutlu bir kapsamlı operasyonu ihtiyacı zorunlu kıldı. 

Ve o geceden itibaren de, yani bu üç ayakla ilgili operasyon planlaması yapıldı ve son derece baÅŸarılı oldu. Çok kısa bir sürede verilen talimat, olaÄŸanüstü bir hazırlık. 

7 Haziran seçimlerinden sonra yaÅŸananları da hep beraber gözledik. Belki 13 yıllık tek parti iktidarı sonrasında bu yeni duruma en zor intibak eden tarafın AK Parti olması beklenebilirdi. Ama bugüne kadar biz son derece ilkeli bir tutum takındık. Halk “tek parti deÄŸil ortaklık” dedi. Bunun gereÄŸini yapmaya çalışıyoruz. Fakat biz bunu yaparken bazı çevreler Türkiye'de bir kaos, boÅŸluk ortaya çıkacağı ve buradan bazı vesayetlerin tekrar su yüzüne çıkacağı hesabını yapmaya baÅŸladı. “Kaos çıkarmanın vaktidir, gün bugündür” deyip çok yoÄŸun bir ÅŸiddet sarmalı içine Türkiye'yi sokmaya çalıştılar. Seçimlerle birlikte siyasal olarak tam bir uzlaşı, bir ortak zemin bulma çabasında bu tırmanış dikkat çekici. Ben bunların tesadüf olduÄŸu kanaatinde deÄŸilim. 2007 sonrasında terör olayları, DaÄŸlıca ne kadar tesadüf deÄŸilse 2011 sonrasında Lice, Silvan saldırıları ne kadar tesadüf deÄŸilse bu da deÄŸil.

Evet, suçluları bulur yakalarız, ama maÅŸalarla deÄŸil gerekirse doÄŸrudan, piyonlarla, unsurlarla deÄŸil doÄŸrudan talimatları kim veriyorsa onları cezalandırmaktan da kaçınmayız. Zaten Kandil'e dönük operasyonun amacı da budur. 

IŞİD'e gelince, ilk anda ateÅŸ açıp astsubayımızı ÅŸehit eden örgüt militanı o anda öldürülmüÅŸtü zaten. Sonra o eylemi gerçekleÅŸtiren yapının toplandığı mahal de o gece top atışlarıyla devam etti, ayrıca hava atışlarıyla. Bundan sonraki hedef nedir Suriye baÄŸlamında? Sınırımızda DEAÅž görmek istemiyoruz. Ha nasıl yaparız? O bizde mahfuz. 

DEAÅž'tan boÅŸalan bölgelere ne olacak? Ä°ÅŸte ılımlı muhalefetin oraya yerleÅŸmesini istiyoruz.Hava Kuvvetleri Komutanımızın, Kara Kuvvetleri Komutanımızın verdiÄŸi bilgi; biz bütün bu hareketlerde bulunduk. Bugüne kadar yapılanların en kapsamlılarından biriydi hava harekatı olarak.

ELEÅžTÄ°RÄ°LERE SERT CEVAP:

Operasyonların ardından bazı isimlerin “Bu operasyona geçici hükümet karar veremez” eleÅŸtirilerine de cevap veren BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, sözlerine ÅŸöyle devam etti:Åžunu da en baÅŸta söyledim; Ben BaÅŸbakan isem, 1 dakika bile bu görevi yürütüyorsam gereÄŸini yaparım. Geçici bir hükümet, müstafi bir BaÅŸbakan bu tedbirleri; alır, hiç de tereddüt etmem, siyasi, hukuki bedeli ne olursa yaparım, çünkü emanet benim üzerimde. 

Suruç'ta 33 vatandaşımızı kaybettik. Her biri canımız ciÄŸerimiz. Ä°lk tepkim; “gerekli tedbirleri alacağız” dedikten sonra Åžanlıurfa'ya gidip yaralıları ziyaret etmek oldu. Tutumumuz da açık ve net. Fakat ne oldu? O cenazeler Ä°stanbul'a geldiÄŸinde milleti tahrik edercesine cenaze karşılanırken yüzler kapatıldı, Ä°stanbul sokaklarında kalaÅŸnikoflar taşındı. Mesaj ÅŸu: Burada kamu otoritesi, kamu düzeni yoktur, ben silah taşırım, silahı sadece asker, polis taşımaz, “ÅŸehir milisleri”, “gerillalar”, ne derseniz deyin taşır… Böyle bir tablo. Arkasından Adıyaman'da askerimizin hemen ertesi gün ve 2 polisimizin evlerinde uyurken ÅŸehit edilmesi de aynı anlama geliyor. Önce bu eyleme anlam vermedik, “iyice tetkik edin” dedim, nedir bu? Sonra kendileri üstlendiler. O da yetmedi, sokağın ortasında trafik polisimizi ÅŸehit ettiler. Åžimdi bunlar arka arkaya geldiÄŸinde o andan itibaren bir devlet için varoluÅŸsal bir mesele masaya konmuÅŸ demektir. 

PerÅŸembe gününden, bu yana özellikle DoÄŸu'dan, GüneydoÄŸu'dan o kadar mesaj alıyorum ki… Destek mesajları, tabi, “biz bunu bekliyorduk, bunu istiyorduk, devleti görmek istiyorduk” diyorlar. Onun için bir kere kimsenin sahipsiz olmadığını gösterdi bu operasyonlar; bir. Ä°ki; hiçbir suçun cezasız kalmayacağını gösterdi. Ve bunlara o talimatı verdiÄŸi yer olarak gördüÄŸümüz Kandil dahil bütün temel belli odaklar da cezalandırıldı. Bundan sonra böyle. Kimse sahipsiz deÄŸil. 

Birisi ÅŸimdi diyorsa PKK'yı çok vurdular, DEAÅž'ı az vurdular. Terörün matematiÄŸi de olmaz, geometrisi de olmaz, o az, bu çok diye bir ÅŸey, terör terördür, herkese hak ettiÄŸi cevap verilir. Burada bunlar tamamıyla kafa karşılığından daha çok önyargılı ve ilkesiz bir tutumla karşı karşıya.

Åžimdi bugün de açıklamalar var, efendim “çatışmasızlık dönemi bu operasyonla bitmiÅŸ”, sanki daha önce bitirilmemiÅŸ gibi. Åžu rakamlarla kimin çatışmasızlık dönemini bitirmeye niyet ettiÄŸi aÅŸikar. 

Kafamız net. Çözüm süreci konusunda çaba sarf ederken de netti, ÅŸimdi PKK'ya karşı operasyonlarda da net. Suriye'den mültecileri kabul ederken de netti, DEAÅž'ı cezalandırırken de net; biri insani, birisi teröre karşı mücadeledir.

Dolayısıyla, ÅŸimdi tekrar madem HDP “diyalogla bu ülkeye barış getirilir, tekrar her ÅŸey konuÅŸulabilir diyor”, konuÅŸsunlar, gitsinler kimle konuÅŸurlarsa konuÅŸsunlar, ister Kandil'le, ister orayla, çıkın bu ülkeden, silahlı gruplar buradan çıksın desinler. Önce silahlar terk edilecek. Öcalan normal bir mahkum olarak Türkiye'de avukatıyla, yakınlarıyla görüÅŸür. Ama bir siyasi heyetle görüÅŸmesi için önce açık ve net bir ÅŸekilde o siyasi heyetin teröre karşı tutum almasını bekleriz. Açık ve net bir ÅŸekilde bütün silahların bırakılacağı ve silahlı grupların Türkiye'yi terk edeceÄŸi hususunda hem beyan, hem de adımın atılması gerekir.