DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu, cumhurbaÅŸkanlığı seçiminin adaylarından Ekmeleddin Ä°hsanoÄŸlu'nun Türkiye'nin OrtadoÄŸu'daki meselelerde taraf olmaması gerektiÄŸi yönündeki sözlerine iliÅŸkin, "Yani bu açıdan, hele hele eski bir Ä°Ä°T Genel Sekreteri için, yani kuruluÅŸ gerekçesi Kudüs olan bir teÅŸkilatta genel sekreterlik yapmış birisi için bu ÅŸanssız bir açıklama olmuÅŸtur'' dedi. DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu, Skytürk 360 kanalında katıldığı bir programda gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu. DavutoÄŸlu, Filistin'deki geliÅŸmeler hakkında, Filistin'de yaÅŸananların bölgesel istikrarın sarsıldığı dönemlerde Ä°srail'in ne kadar kontrolsüz tepkiler verebileceÄŸini açık bir ÅŸekilde ortaya koyduÄŸunu söyledi. Birçok Arap ülkesinin kendi iç devinimlerinin yaÅŸandığı bir dönemde Filistin davasının sahipsiz kalmaması gerektiÄŸini vurgulayan DavutoÄŸlu, Türkiye'nin her zaman Filistin davasına sahip çıktığını söyledi. ABD DışiÅŸleri Bakanı John Kerry ile yaptığı görüÅŸmede Filistin konusunu da ele aldıklarını belirten DavutoÄŸlu, dün de Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı (Ä°Ä°T) Genel Sekreteri Ä°yad Medeni ile görüÅŸtüklerini ve perÅŸembe günü Filistin özel oturumlu bir Ä°Ä°T Ä°cra Komitesi toplantısı yapılacağını açıkladı. DavutoÄŸlu, "Her platformda biz Filistin meselesinin herhangi bir ÅŸekilde diÄŸer çevre ülkelerdeki bu kriz sebebiyle gündem dışında tutulmasını ya da Filistin halkının baskı altına alınmasını engellemek için büyük bir çaba sarf ediyoruz" dedi. DavutoÄŸlu, yaÅŸananların Filistin halkının temel haklarının göz ardı edilmesinden kaynaklanan ciddi bir toplumsal patlama hali, bir anlamda da Ä°srail'in fırsatçılığı olduÄŸunu dile getirdi. GeliÅŸmelerin Filistinlilerin çektikleri ıstırabı bir kere daha ortaya koyduÄŸuna iÅŸaret eden DavutoÄŸlu, Filistin halkının bunların üstesinde gelmesi için Türkiye'nin her zaman Filistin halkının yanında olduÄŸunu ve olmaya devam edeceÄŸini ifade etti. DavutoÄŸlu, cumhurbaÅŸkanı adaylarından Ekmeleddin Ä°hsanoÄŸlu'nun Filistin ile ilgili deÄŸerlendirmesi hakkındaki görüÅŸünün sorulması üzerine söz konusu deÄŸerlendirmenin birçok açıdan çok ÅŸanssız olduÄŸunu söyledi. "Bir kere iç politika da dış politika da aslında siyasetin kendisi tavır ve taraf olmakla ilgili bir tutumdur" diyen DavutoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti: "Tarih akarken, haklı haksız, zalim mazlum varken 'ben tarafsız kalacağım' demek aslında nötr olmak demek deÄŸildir; zalimin yanında durmak demektir. Yani sıfır bir nötr sayı olmadığı gibi siyasette de karar almanız, tavır göstermeniz gereken yerde tavır göstermediÄŸiniz zaman aslında bu tavırsızlıktan nimetlenen veya çıkarı olan kesimlerin yanında yer alıyorsunuz demektir." 'Tarafsız olacağım' diyorsanız o iÅŸgalin yanında yer alıyorsunuz DavutoÄŸlu, "Hamas ile El Fetih arasındaki iliÅŸkileri düzeltmek için her ikisi ile iliÅŸkilerimizin iyi olması lazım" ÅŸeklinde bir deÄŸerlendirmenin kabul edilebilir olacağına iÅŸaret ederek, Türkiye ve AK Parti hükümetinin yıllardır bunun çabası içinde olduÄŸunu vurguladı. Türkiye'nin Filistin'de ulusal birlik hükümetinin kurulmasını saÄŸlayan taraflardan biri olduÄŸuna deÄŸinen DavutoÄŸlu, ÅŸunları söyledi: "Ama iÅŸgal altında Ä°slam'ın, bizim de tarihi mirasımız itibariyle izzetinin söz konusu olduÄŸu bir coÄŸrafyada, bir toprakta iÅŸgal varsa siz de burada 'tarafsız olacağım' diyorsanız o iÅŸgalin yanında yer alıyorsunuz. Yani bu açıdan, hele hele eski bir Ä°Ä°T Genel Sekreteri için, yani kuruluÅŸ gerekçesi Kudüs olan bir teÅŸkilatta genel sekreterlik yapmış birisi için bu ÅŸanssız bir açıklama olmuÅŸtur. Filistin konusu söz konusu olduÄŸunda biz hiçbir zaman tarafsız olamayız. Hiçbir zaman geliÅŸmelere bigane kalamayız. Bu mesele her ÅŸeyden önce bizim meselemizdir. Bunu söylediÄŸimiz için bir çok kereler Meclis'te de muhalefet tarafından eleÅŸtirildik, uluslararası toplumda da üzerimize saldırılar geldi ama ne yapılırsa yapılsın Türkiye'nin cumhurbaÅŸkanı Türkiye'nin siyasetçisi Filistin meselesine bigane kalamaz ve Filistin davası söz konusu olduÄŸunda tarafımız bellidir. Kim ne derse desin o Filistin halkının yanında durmaktır. Ä°ÅŸgal altındaki Kudüs'ün kurtarılmasıdır. Bu konuda da bizim çok açık ve net tutumumuz vardır. Bundan sonra da böyle olacaktır." DavutoÄŸlu, Filistinli liderlerden Halit MeÅŸal'le yaptığı telefon görüÅŸmesiyle ilgili bir soruya, Türkiye'nin onlardan talebinin Filistinlilerin birliÄŸi ve beraberliÄŸi, Filistin davasının bu birlik ve beraberlik içinde saÄŸlam bir ÅŸekilde korunması olduÄŸu yanıtını verdi. DavutoÄŸlu ÅŸunları kaydetti: "Onların bizden talebi, her zaman olduÄŸu gibi zaten Türkiye'nin onlara verdiÄŸi desteÄŸin farkındalar, bundan eminler; uluslararası toplumda sesimizi yükseltmemiz. Bu konuda temaslarda Filistin'in kaygılarını anlatmamız ki bunu yapıyoruz, her zaman yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceÄŸiz. Mübarek ramazan günü eÄŸer Gazze ve Filistin toprakları bombalanıyorsa bizim buna kayıtsız kalmamız söz konusu olamaz. Bu çerçevede de taleplerinin yerine gelmesi için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz." Irak halkı çok acı çekti Irak konusuna deÄŸinen ve Irak'ın hem insan hem de doÄŸal kaynağının çok kuvvetli olduÄŸunu belirten DavutoÄŸlu, tarihten bu yana köklü bir medeniyet olan Irak'ın insan kaynağının OrtadoÄŸu'nun tüm unsurlarını içinde barındıran küçük bir mikrokozmos olduÄŸunu kaydetti. Dünyanın en önemli enerji rezervlerine sahip bu ülkenin çok iyi sıçramalar yapması gerektiÄŸine iÅŸaret eden DavutoÄŸlu, Türkiye'nin 12 yılda aldığı mesafenin Irak'ta iyi bir yönetiÅŸimle 3 veya 4 yılda alınabileceÄŸini ancak bunun neden olmadığının sorgulanması gerektiÄŸini söyledi. DavutoÄŸlu, özellikle Amerikan iÅŸgali sonrasında Iraklıların da çok tanımadığı bir konseptin ortaya çıktığını belirterek, ''En azından Iraklıların daha az tanıdığı bir konsept. Tarihte bir çatışma alanı var ama mezhep ve etnik kimlikler ulusal kimliÄŸin önüne geçti. Iraklı kimliÄŸi yerine öylesine bir süreç yaÅŸandı ki son 10 yılda, mezhep kimliklerine dayalı bir siyasal yapı oluÅŸmaya baÅŸladı. Bunun tehlikelerini görüyoruz'' diye konuÅŸtu. Irak'ta Amerikan iÅŸgali sonrasında Iraklı kimliÄŸinin önüne bu yapıların geçtiÄŸinin söyleyen DavutoÄŸlu, Irak'ta birçok aÅŸiretin hem Åžii hem Sünni yapılar barındırdığına dikkati çekti. Bakan DavutoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti: ''Öyle liderlikler göstermek gerekiyor ki bunun üzerine insanların beklentileri çıkarılmalı, saÄŸlam bir meÅŸruiyet olmalı. Åžiilerin Åžiilere, Sünnilerin Sünnilere, Kürtlerin Kürtlere oy verdiÄŸi bir tabloda bunu üretmek çok zor. Maalesef Maliki'nin tüm dostça tavsiyelerimize raÄŸmen baÅŸbakan olarak yürüttüÄŸü politikalarda hep bu doz ağırlık kazandı. Devlet kurumlarında bir mezhep, orduda bir mezhep varlık kazandı. O zaman o ordu baÅŸka bir mezhebin kenti olarak gördüÄŸü Musul'u savunmadan 64 bin asker birkaç saat içinde kenti terk edebiliyor. Halbuki ortak vatan bilinci olsaydı vatan topraklarının her biri kutsal, her birini savunmak gerekir düÅŸüncesi hakim olurdu. Tek tek mezhepler, etnisiteler kendi güvenliklerini düÅŸünmeye, kendi ekonomik çıkarlarını düÅŸünmeye baÅŸladılar. Yanlışlık burada. Yeni Irak inÅŸa edilebilseydi... Irak halkı çok acı çekti.'' Irak'ta siyasi ve toplumsal barışın saÄŸlanması için yaptıkları çalışmalardan bahseden DavutoÄŸlu, ''Irak'ı bir arada tutacak ÅŸey Iraklı kimliÄŸidir. Bunu zayıflatacak siyasi yöntemler içinde olmamak lazım'' dedi. DavutoÄŸlu, Türkiye'nin Almanya'dan sonraki ikinci büyük ihracat alanının Irak olduÄŸunu dile getirerek, Irak'ın her yerinde olan yegane ülkenin Türkiye olduÄŸunu kaydetti. Sünnilerin dışlanması radikalizmin önünü açar DavutoÄŸlu, ''Biz gerçekten Åžii kardeÅŸlerimizi dışlasaydık Basra'da, Musul'da, Erbil'de, yani Åžii, Sünni ve Kürt bölgesinde baÅŸkonsolosluÄŸu olan yegane ülke Türkiye'dir. Nasıl bir mezhebi bir tutum oluyor bu. Sünnilerin dışlanması radikalizmin önünü açar. Kürt kardeÅŸlerimizle iliÅŸkilerimizde son zamanlarda olaÄŸanüstü geliÅŸmeler oldu. Bugün bize 'OrtadoÄŸu bataklığı' diyenlerin bazıları, 2007'de 'Türk uçakları Erbil'i bombalasınlar' diye manÅŸet atıyordu. O dönemde Erbil'i bombalamak bataklığa girmemekti ve hiç umulmaz; yüzyılın en büyük çatışmalarından biri birçok kiÅŸinin beklediÄŸi Türk-Kürt çatışmasını tetiklemeyi teklif edenler bizi ÅŸimdi OrtadoÄŸu bataklığına girmekle suçluyorlar. Biz o bataklığı kurutmaya çalışıyoruz'' ÅŸeklinde konuÅŸtu. Irak'ın ÅŸifasının, sahip olduÄŸu enerji kaynakları olduÄŸunu, bu kaynakların dünya piyasasına erken ÅŸekilde aktarılması halinde Irak'ın refahının yükseleceÄŸini kaydeden DavutoÄŸlu, enerji kaynaklarının etnik ve mezhep grupları arasında çatışma sebebi olması halinde ise o zaman herkesin korkması gerektiÄŸini söyledi. DavutoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti: ''Irak'ın anayasal çerçevesi içeresinde, anayasasından gelen hiçbir hakkı ihlal etmeden Kuzey Irak'taki petrol ve gaz kaynaklarını dünyaya arz etmek istiyoruz. Bunun yolu açıldı. Bu devam edecek. Irak kaynaklarının kullanılmasıyla istikrara kavuÅŸacak. Bu Türkiye'nin geleceÄŸi için de önemlidir. Türkiye'nin gelecek planlaması yaparken, çevremizdeki ülkelerde doÄŸal kaynaklar çok zengin, bizde ise enerji açığı cari açığımıza denk neredeyse. Bu makus talihi yenmenin yolu, çevremizdeki doÄŸal kaynakları Türkiye üzerinden uluslararası piyasaya aktarmaktır. Türkiye de aksi taktirde, kardeÅŸ ve dost halklar böyle çatışmalar yaÅŸarken, enerjiye muhtaç olduÄŸu için ekonomisindeki kalıcı istikrarı temin edemez. Bu sadece Irak'a yönelik bir politika deÄŸil.'' DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu, "Türkiye kendi istikbali için, çevre, dost ve kardeÅŸ ülkelerin istikrar ve refahı için de enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden dünyaya aktarılmasına her zaman cevaz vermiÅŸtir ve verecektir" dedi. DavutoÄŸlu, söz konusu "enerji kaynaklarının gelirinin nerede olacağı, Türk bankası mı baÅŸka banka mı" gibi tartışmaların baÅŸladığı anda herkesin kaybedeceÄŸini belirtti. "Biz önümüzdeki dönemde sadece Erbil'in deÄŸil, Musul'un deÄŸil, Basra'nın da BaÄŸdat'ın da Enbar'ın da geleceÄŸinin bu kardeÅŸlerimizin bir araya gelip enerji kaynaklarını deÄŸerlendirmelerine baÄŸlı olduÄŸunu görüyoruz" diyen DavutoÄŸlu, Türkiye'nin Irak'ın ulusal barışı için kullandığı iradenin birilerini rahatsız ettiÄŸini ancak Türkiye'nin böyle davranmayı sürdüreceÄŸini söyledi. DavutoÄŸlu, "Buradan Türk-Kürt çatışması çıkarmayı bekleyenler yanılacaklar" diye konuÅŸtu. Bakan DavutoÄŸlu, Türkiye'nin Åžii dünyası veya Åžii topluluklarla arasının açılacağını bekleyenlerin yanılacağını belirterek "Bizim hiçbir zaman böyle bir politikamız olmadı. En zor zamanlarda Ä°ran'ı nükleer konularda Brezilya ile birlikte imzamıza sahip çıkarak nasıl savunduÄŸumuz ortada. O zaman da Ä°rancılıkla suçlanıyorduk. Bunların hiçbir temeli yok. Biz medeniyetin beÅŸiÄŸi bu toprakların tekrar ayaÄŸa kalkması için elimizden geleni yapacağız" ifadesini kullandı. Ortada kaygı verici kötü bir tablo olduÄŸunu söyleyen DavutoÄŸlu, "Ama büyük dönüÅŸümler hep büyük sancılarla oluyor. Sabırla doÄŸru prensipler etrafında ve bütün kardeÅŸlerimize gönlümüzü açarak hangi etnik ve mezhebi temelden olursa olsun inÅŸallah bu zorlukları da aÅŸacağımızı düÅŸünüyorum" dedi. DavutoÄŸlu, Telafer'de Sünni ve Åžii Türkmenler arasında yıllardır süren çatışmayı çözmeye çalışan tek ülkenin Türkiye olduÄŸunu anımsatarak Åžii ve Sünni Türkmen aÅŸiretleri defalarca Ä°stanbul'da topladıklarını, barış yemekleri düzenlediklerini ve her ÅŸeyi paylaÅŸtıklarını belirtti. DavutoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti: "KeÅŸke oradaki o adımlarımız alanda da karşılık bulsa ve yerleÅŸseydi. KeÅŸke Sayın Maliki dostça tavsiyelerimizi bütün bu Sünni liderleri de sürece sokma çabalarımızı Irak'a bir müdahale gibi deÄŸil de Irak'a bir katkı olarak 2006'da gördüÄŸü gibi görseydi. OrtadoÄŸu'da haritalar doÄŸal seyirleri içinde ortaya çıkmadı. Osmanlı Devleti'nin parçalanmasından sonra ortaya çıkan Balkanlar, OrtadoÄŸu haritası hala yerine oturmuÅŸ deÄŸil. Yüzyıl bizim için uzun bir dönemdir ama 28 Haziran'da dünya savaşının baÅŸlamasının 100. yılını andık. O parçalanmanın etkilerini hala görüyoruz. Böylesi bir parçalanmadan çıkış yolu daha küçük parçalara bölünecek ÅŸekilde harita dizayn etmek deÄŸil. Aksine var olan sınırlara saygı göstermek ve o sınırlar üzerinden bir bölgesel entegrasyonu teÅŸvik etmektir. Åžimdiye kadar takip ettiÄŸimiz bu oldu." Irak ve Türkiye'de Türk-Kürt çatışması bekleyenlerin beklentilerini boÅŸa çıkarmayı hedeflediklerine iÅŸaret eden DavutoÄŸlu, çözüm sürecinin Türkiye'nin hem iç siyaseti hem de dış siyaseti olduÄŸunu ve Türkiye'nin kuzey Irak politikasının aynı ÅŸekilde hem dış siyaseti hem de iç siyaseti olduÄŸunu söyledi. DavutoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti: "BaÅŸbakanımızın Mesut Barzani ile Diyarbakır'da yaptığı miting yüzyılın en önemli olaylarından biridir. Irak'ı bir arada tutmanın sorumlusu önce BaÄŸdat'taki yöneticilerdir. Önce onlar gereken adamları atacaklar. Kürt bölgesinin maaÅŸları ödenmedi ocak ayından beri. Nasıl bir ulusal birlikten bahsedebilirsiniz. EÄŸer siz birer birer Musul'un siyasetçilerini sistemin iterseniz, Musul halkının güveni kalmazsa Musul'dan giden siyasetçilere, aşırıcılık ve radikalizmin önünü nasıl engellersiniz? Biz çok açık bir ÅŸekilde Iraklı Kürt liderlere her düzeyde Kürtler için en doÄŸru seçimin Irak'ın içinde Irak ile birlikte olduÄŸu ve Irak'ın iç entegrasyonu ve ulusal bütünlüÄŸünün bizim için önemli olduÄŸunu vurguluyoruz." Musul'daki son olaylardan sonra her yerde Irak'ın yeni bir baÅŸlangıca ihtiyacı olduÄŸunu söylediklerini ifade eden DavutoÄŸlu, "Bu baÅŸlangıç yeni bir siyasi proje, entegrasyon ve tartışılarak bu projenin anayasal düzeyi de olmalı ve yeni bir siyasi kimlik inÅŸa edecek ÅŸekilde ulusal kimlik pekiÅŸtirilmeli. Bunun yanında da yeni bir güvenlik mimarisi kurulmalı. Sadece bir mezhepten oluÅŸan bir ordunun herhangi bir ülkede çok etnisiteli çok mezhepli bir ülkenin güvenliÄŸini saÄŸlaması çok zor" diye konuÅŸtu. "Gerek ÅŸoför kardeÅŸlerimiz gerekse konsolosluk görevlilerimiz, içinde bulundukları ÅŸartlar dolayısıyla onların her ÅŸeyini yüreÄŸimizde hissettik ve hissediyoruz" diyen DavutoÄŸlu, "Burada bir yayın yasağı getirme ihtiyacı onların da can güvenliÄŸiyle ilgili oldu. Bugün dahi yapılan bazı yayınlarda söylenen her ÅŸey, üretilen her spekülasyon o vatandaÅŸlarımızın can güvenliÄŸini riske ediyor. Gereksiz beklenti oluÅŸturmak ya da gereksiz karamsarlık oluÅŸturmak oradaki kardeÅŸlerimize de zarar verir. Bunları yakından takip eden ve bizim yoÄŸun olarak diplomatik temasla bir ÅŸekilde netice almaya çalıştığımız çevrelere de zarar verir. Åžu ana kadar kamuoyumuzun gösterdiÄŸi duyarlılığa büyük önem veriyorum" deÄŸerlendirmesinde bulundu. DavutoÄŸlu, bir taraftan yoÄŸun kriz yaÅŸanan bölgelerle ilgili politikalar geliÅŸtirirken, diÄŸer taraftan da dünyada yürütülmekte olan diplomasinin aksamaması için çaba göstermek gerektiÄŸini ifade etti. Avrasya bölgesinde bir hareketliliÄŸin söz konusu olduÄŸunu, Türk cumhuriyetleriyle son dönemde yapılan karşılıklı ziyaretlerin en önemli halkasını yarın Özbekistan'a ziyaretiyle gerçekleÅŸtireceklerini söyleyen DavutoÄŸlu, bu ülkeyle 2006 yılından itibaren birtakım yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan bir duraÄŸanlık yaÅŸandığını belirtti. Özbekistan ile iliÅŸkilerin tekrar istenilen düzeye çıkması için yoÄŸun diplomasi yürüttüklerinin altını çizen DavutoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti: "Bir takvim içinde planlama yaptık. Bunun neticesinde yarın Özbekistan'a gideceÄŸim. Uzun yıllardan sonra ilk defa bakan düzeyinde bir ziyaret olacak. Gönlümüz, kaygımız Musul'da iken yüreÄŸimizin bir baÅŸka parçası olan Özbekistan'da görüÅŸmeler yapacağız. Bu yeni ve daha kuvvetli bir baÅŸlangıç olacak. Özbekistan bizim kültürümüzün kökleÅŸtiÄŸi bir ülkedir. Onlar da Türkiye'ye yakın dostluk hissiyle bakmışlardır. Bu ziyareti, karşılıklı yanlış anlaşılmaların giderildiÄŸi yeni bir dönemin baÅŸlangıcı olarak görüyorum." CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerini de deÄŸerlendiren Ahmet DavutoÄŸlu, son bir yıldır kaotik dönem yaratma çabasıyla bazı senaryoların devreye sokulduÄŸunu vurguladı. Yerel seçimlere bir krizle girilmesi beklentisi oluÅŸtuÄŸunu ancak BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın dirayetli tutumuyla krizin yaratılamadığını anlatan DavutoÄŸlu, ÅŸimdi de "ErdoÄŸan'ın cumhurbaÅŸkanlığı adaylığı üzerinden bir ihtilaf olur mu" senaryosunun gündeme geldiÄŸinin altını çizdi. Bu krizin beklentilerinin de boÅŸa çıkartıldığını dile getiren DavutoÄŸlu, "Åžimdi de daha seçim tamamlanmadan, baÅŸbakanlıkla ilgili herhangi bir süreç söylenmeden, AK Parti kadroları arasına fitne sokma çabası var. Bu eÅŸik de aşılır" ifadesini kullandı. Bakan DavutoÄŸlu, ÅŸu anda kilitlendikleri tek konunun cumhurbaÅŸkanlığı seçimi olduÄŸunu kaydetti.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.