Demirtaş'tan HDP'nin kapatılması iddialarına sert tepki

HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ, "Artık tek başınıza iktidar deÄŸilsiniz. Kararları tek başınıza veremezsiniz" dedi. HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı DemirtaÅŸ, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Sözlerine "Zor bir dönem, zor bir görev baÅŸlıyor, baÅŸarılı olacağımızdan da kuÅŸkum yok" diyerek baÅŸlayan DemirtaÅŸ, HDP'li 25. Dönem Milletvekillerine baÅŸarı diledi.

7 Haziran seçimlerine iliÅŸkin deÄŸerlendirme yapan DemirtaÅŸ, "Seçim döneminde hep birlikte Türkiye'nin nasıl bir tehdit, nasıl bnir tehlike ile karşı karşıa olduÄŸunu yaÅŸadık, tartıştık, çabaladık, bütün ülkemize, halklarımıza anlattık. Bütün ezilenlere seçimin ne demek olduÄŸunu, seçimden seçimden nasıl çıkması gerektiÄŸini anlattık, dilimiz döndüÄŸünce, yüreÄŸimizi samimiyetle herkese açtık. Neyse içimizden geçen biz onu kendi kardeÅŸlerimize, seçmenlerimize, yurttaÅŸlarımıza anlattık" dedi.

Adaletsiz olmayan seçim koÅŸullarına raÄŸmen yüzde 13.1'lik oyla 6 milyon seçmenin HDP'yi parlamentoya gönderdiÄŸini savunan DemirtaÅŸ, ÅŸöyle devam etti:

"Çok zorlu bir seçim kampanyası yürüttük. Buna raÄŸmen 'sandıktan ne sonuç çıkarsa herkes buna razı olmalı' dedik. HDP olarak 'Barajın altında kalsak da parlamentoya giremesek de yeniden çabalayacağız, çalışacağız, kusur, hata bizde diyeceÄŸiz hatta eÅŸ baÅŸkanlar olarak istifa edeceÄŸiz, görevimizi baÅŸka arkadaÅŸlara devredeceÄŸiz ama demokrasi yarışından vazgeçmeyeceÄŸiz' dedik. O dönem ülkenin yönetiminden sorumlu olan BaÅŸbakan da seçim kampanyası yürütüyordu ve bize ÅŸu çaÄŸrıları yapıyordu, 'Baraj altında kalırsanız sakın mızmızlanmayın, seçim sonuçlarına ÅŸimdiden razı olun, ne çıkarsa onu herkes kabul etsin' deÄŸil mi? Hatırlıyorsunuz. Bakın ÅŸimdi bunları niye anlatıyorum, 'Milletin iradesinin üzerinde beÅŸeri irade yoktur, biz milletin iradesiyle geldik, millet iradesiyle gideriz' diyenler, 13 yıldır 'Millet millet, sandık sandık' diye her yerde bunu temcit pilavı gibi tekrar tekrar ısıtıp önümüze getirenler, bugün halkın tercihi karşısında bir darbe, bir cunta devleti, hükümeti kurma yolunu tercih etmiÅŸlerdir."

"7 HAZÄ°RAN SONRASI RECEP TAYYÄ°P ERDOÄžAN DARBESÄ° YAPILMIÅžTIR""Ülkemiz 7 Haziran'dan alnının akıyla çıkmayı baÅŸarmıştır" diyen DemirtaÅŸ, ÅŸöyle devam etti:"Toplum üzerine düÅŸen görevi yapmıştır. Sandığa gitmiÅŸ yurttaÅŸlarımız, birçok yerde bakın haksız, hukuksuz uygulamalara raÄŸmen oyunu cumhuriyet tarihinde en yüksek katılım oranlarına riayet ederek oyunu kullanmış ve parlamento ÅŸekillenmesi yaratmıştır. Buradan bir koalisyon çıkması talimatı vermiÅŸtir. Fakat 13 yıldır, 'Ben milli irade ile geldim vesayet tanımam, darbelerle mücadele ettim, ordu içinden dışından her türlü vesayete karşı mücadele ederek geldim' diyenler HDP'nin baÅŸarısı karşısında bugüne kadar savunduÄŸunu zannettikleri ilkeleri bir tarafa bırakıp ülkeye darbe yapmışlardır. 7 Haziran sonrası halkın iradesine açıkça bir Recep Tayyip ErdoÄŸan darbesi yapılmıştır. Åžu anda sivil cunta yönetimi Türkiye'de hükümete, devlete el koymuÅŸtur. Yetkisiz, hukuksuz, gayri meÅŸru, nereden alıyorlar yetkilerini? Åžu anda aldıkları kararların ülkeyi savaÅŸa götürecek kararların, üst düzey bürokratik atamaların, yaptıkları olaÄŸanüstü gizli, örtülü ödenekten yaptıkları harcamaların yetkisini nereden alıyorlar?. 7 Haziran'da bu yetki elinizden alındı, siz artık tek başınıza iktidar deÄŸilsiniz. Artık bu ülkede kararları tek başınıza veremezsiniz. Bunu yapmaya çalışanlar 7 Haziran sandık sonuçlarına açıkça darbe yapmışlardır. Mevcut durum budur. Darbenin bir de kuyrukçuları vardır. Kendilerine 'Milliyetçiyim' diyenler ÅŸimdi bu darbenin ortağı olmaktan utanç duymadan ÅŸakÅŸakçılığını yapmaktadırlar. Hatırlarsanız ne diyordu 'Partimizden Saray'a gideni partimizden atarım' diyordu bu milliyetçiler. Bak, dün Saray'da elpençe divandılar. Hani Bilal'i istiyordunuz. Bak Bilal'i alamadınız Hilal'i verdiniz. Gördünüz deÄŸil mi?"

"NEDÄ°R BÄ°ZÄ°M ÅžUÇUMUZ?"DemirtaÅŸ, "Nedir bizim suçumuz? Yüzde 13 oy almış olmak. Halkın taleplerini sandığa ve parlamentoya yansıtmış olmak. Bunun dışında bize atfedilebilecek tek bir suç yoktur. Biz demokrasi geliÅŸsin, bu ülkede adaletsizlikler giderilsin, eÅŸitlik, özgürlük, bizim kalıcı sistemimiz yeni yaÅŸamımız olsun diye mücadele ettik. Buraya gelen 80 parlamenter arkadaşımla parti yönetimimizle birlikte Türkiye'ye verdiÄŸimiz sözü, barışı gerçekleÅŸtirmek için daha ilk akÅŸamdan 7 Haziran akÅŸamı barış görevine hazır olduÄŸumuzu ilan ettik. Fakat yıllardır çözüm süreci, milli birlik beraberlik kardeÅŸlik süreci yürütüyoruz, bunun için baldıran zehiri içeriz, bunun için kefen giyeriz diyenler 7 Haziran'da iktidarlarını yitirince onlar için barışın ne kadar önemsiz olduÄŸunu ilan ettiler. Darbenin anlamı budur" diye konuÅŸtu.

DOLMABAHÇE MUTABAKATIDolmabahçe Mutabakatı'na iliÅŸkin açıklama yapan DemirtaÅŸ, "Bizim parlamenter heyetimiz, Ä°mralı heyetimiz, hükümet yetkililer, AKP'nin Meclis Grubu birlikte ortak bir açıklama yaptılar. O açıklama Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinin en önemli siyasi iÅŸlerden biridir. Küçümsenecek bir belge, küçümsenecek bir açıklama deÄŸil çok kutsal, saygın, çok ahlaki bir iÅŸtir. O metnin açıklandığı dakikaya kadar katkı sunan herkese teÅŸekkür ediyorum. TeÅŸekkürü hak ediyorlar. Gerek devlet heyeti gerek AKP heyeti gerek bizim heyetimiz ve özellikle o belgeyi kararlı siyasi iradesiyle arkasında durarak ilan ettiren Sayın Öcalan her biri ayrı ayrı teÅŸekkürü hak ediyor. Çünkü barışın anahtarını Türkiye toplumuna teslim ettiler, o açıklamayla birlikte. Artık kirli güçler, kontra güçler, derin güçler, uluslararası güçler yani barış düÅŸmanı kim varsa onların elinden barışın rehin olarak tutulmasını aldılar ve Türkiye toplumuna emanet ettiler. Dolmabahçe açıklaması budur" ifadelerini kullandı.

"DOLMABAHÇE MUTABAKATI VATANA Ä°HANET DEĞİL KARDEÅžLEÅžME MANÄ°FESTOSUYDU"Selahattin DemirtaÅŸ, ÅŸunları kaydetti:"Dolmabahçe açıklaması vatana ihanet deÄŸil bir bölünme, parçalanma beyannamesi deÄŸil bir kardeÅŸleÅŸme, özgürlük, demokrasi manifestosu, yol haritası ve silahsızlanmasının da çaÄŸrısıydı. Ä°ÅŸte biz 7 Haziran'da halkımızdan aldığımız destekler 'Buyrun onun arkasındayız, hemen bunu hayata geçirelim' dedik. 'Koalisyonda kim olursa olsun biz desteklemeye hazırız, barışı gerçekleÅŸtirelim' dedik. Dolmabahçe Mutabakatı'ndan nasıl vazgeçtiklerini, nasıl caydıklarını hep birlikte ibretle izledik. Sayın CumhurbaÅŸkanını o fotoÄŸrafın, görüntünün yanlış olduÄŸunu, masanın olmadığını, görüÅŸme, müzakere, süreç, mutabakat diye bir ÅŸeyin olmadığını, olamayacağını hatta 'Kürt sorunu yoktur, böyle bir sorunumuz olmamıştır' noktasına getirdi meseleyi. Sayın CumhurbaÅŸkanını gerçekten anlayabiliyorum, bir sarayı var, saraylar yaptırmış kendine, içini döÅŸetmiÅŸ, daha oturamamış, hevesi var, koltuÄŸu seviyor, iktidarı seviyor, parayı seviyor. Dolayısıyla çözüm demek, barış demek, demokrasi demek bunların kaybedilmesi demek. Ben onu anlıyorum. Ben o mutabakatın altına fiilen imza atan, orada oturan, açıklamayı yapan, bizatihi bu çalışmaların içerisinde gece gündüz emek harcayanları anlayamıyorum. Onlar niye sahip çıkamadılar? Bizim kadar siz de uÄŸraÅŸtınız. Ahlaksız, gayri meÅŸru bir iÅŸ yapmadık. Beraber Türkiye toplumuna barış sözü verdik, kamuoyunun gözleri önünde. Ve 1 hafta sonra bu iÅŸ bitiyordu artık. Åžimdi bize çaÄŸrı yapan, efendim bize 'Gelin deklarasyon imzalayalım, ÅŸunu kınayın, bunu kınayın, siz silahtan, savaÅŸtan, kandan besleniyorsunuz' diyen AKP cenahına, sözcülerine, Sayın BaÅŸbakana, Sayın CumhurbaÅŸkanına Dolmabahçe Mutabakatı'nı hatırlatmak istiyorum."

"NEDEN VAZGEÇTÄ°NÄ°Z?""Türkiye'nin en büyük sorunu, 40 yıllık akan kanın kati suretle kalıcı olarak duracağı günlere 1 hafta, 10 günümüz vardı, 2.5 yıl çalıştık neden vazgeçtiniz?" diye soran DemirtaÅŸ, "Bunu neden kamuoyuna açıklamıyorsunuz. DüÅŸünün bir örgüt var, daÄŸda silahlı, o örgütün lideri '1 hafta sonra çaÄŸrı yapacağım' diyor. 'Kongre toplansın diye haftaya çaÄŸrı yapacağım' diyor. 'Sadece heyet olarak tekrar geleceksiniz, oturacağız müzakereye baÅŸladığınız saatte ben çaÄŸrı yapacağım, silahlar bırakılacak artık.' Biz bundan büyük bir memnuniyet duyduk, siz neden bundan dolayı paniklediniz? Sayın CumhurbaÅŸkanı PKK silah bırakacak diye neden paniklediniz? Siz engellediniz. Öyle görünüyor ki bugün PKK'liler daÄŸdan silahla inseler önüne geçecek, 'Aman durun, inmeyin' diyecek. Böyle bir niyet yok çünkü. Çok açık söylüyorum, kardeÅŸlerimiz, yurttaÅŸlarımız, Türkiye'de yaÅŸayan herkesin bunu çok iyi anlaması lazım. Bu ülkenin CumhurbaÅŸkanı PKK'nin silahsızlanmasını durdurmuÅŸtur, önlemiÅŸtir. Dolmabahçe Mutabaktı'nda geldiÄŸimiz o kritik noktada her ÅŸeyi tuzla buz ederek bütün süreci bitirmiÅŸtir. Çünkü önüne gelen anketler, önüne gelen kamuoyu araÅŸtırma sonuçları, bu sürecin ona baÅŸkanlık getirmeyeceÄŸini görmüÅŸtür. 'Ben baÅŸkan olamayacaksam, bu iÅŸten bana hayır yoksa masa niye olsun, süreç niye olsun, mutabakat niye olsun' noktasına gelmiÅŸtir. Bize 'vatan haini, bölücü, terörist' diye seslenen zatlar bizatihi bu ülkeyi ateÅŸe atmışlardır. Bakın bunu bütün inançlarım üzerine, kutsallarım üzerine yemin ederek ifade ediyorum, durum bu kadar nettir" ifadelerini kullandı.