"Gelecek Senin Sahip Çık" toplantısı

Olpak, MÜSÄ°AD Konya Åžubesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Gelecek Senin Sahip Çık" toplantısında yaptığı konuÅŸmada, iÅŸ dünyasının belirsizliÄŸi sevmediÄŸini, ölçümlenebilir ve önünü gören bir ekonomi istediÄŸini söyledi.

Ä°ÅŸ dünyasının istikrardan emin olması gerektiÄŸini dile getiren Olpak, belirsizliÄŸin kendilerini çok fazla etkilediÄŸini vurguladı.

Olpak, döviz kuruna iliÅŸkin, "Dövizin deÄŸeri tabii ki önemlidir. Aşırı deÄŸersiz ya da aşırı deÄŸerli Türk lirası da bize zarar vermiÅŸtir. Yakın zaman önce 4 lira olan dolar hala canımızı yakmaya devam ediyor. Ä°ÅŸ dünyasının nereye gideceÄŸini bilememesi, doların kaç para olduÄŸundan daha önemlidir. Åžu anda 3,6 lira olan dolara bir ÅŸekilde kendimizi adapte edebiliriz. Ama dolar 6-7 lira mı olacak ya da 1-2 lira mı olacak sorusu bizim belimizi büküyor."  deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye ekonomisinin, 15 Temmuz darbe giriÅŸiminden etkilendiÄŸi için geçen yılın 3. çeyreÄŸinde yüzde 1,3 küçüldüÄŸünü belirten Olpak, "2016'nın son çeyreÄŸinde yüzde 5,3 büyüme yakalayarak yılın toplamında ise yüzde 2,9 büyüdük. Birilerinin yüzde 2 büyüme beklediÄŸi bir ortamda Türkiye 2,9'luk bir büyüme elde etmiÅŸtir. Tabii bunu iÅŸ dünyası olarak yeterli bulmuyoruz." diye konuÅŸtu.

Dünyanın faizlerin ne olacağı konusunda FED'i takip ettiÄŸini kaydeden Olpak, faizlerin boyutunun deÄŸil oranlarının konuÅŸulduÄŸunu dile getirdi.

Ä°stihdamın sosyal boyutunun da bulunduÄŸunu anlatan Olpak, "Yıllarca siyasette vesayet karşımıza çıktı. Hukukta adaletsizlik, uluslararası arenada ise itibarsızlık oldu. Ä°nÅŸallah bu gibi kavramları sözlüÄŸümüzden çıkarırız. Milletimiz de 15 Temmuz'da bunu gösterdi ama köklü çözümlere ihtiyacımız var." dedi. 

Mevcut anayasanın iÅŸ dünyası olarak kendilerini etkilediÄŸine dikkati çeken Olpak, ÅŸöyle devam etti:

"Çünkü mevcut sistem arızalıdır. 2007 yılında e-muhtıra ve cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde yaÅŸadığımız 367 garabetini gördük. 2008 yılında ise iktidar partisinin kapatılması davasıyla karşı karşıya kaldık. 2008 krizine hükümet ve cumhurbaÅŸkanı olmadan girecektik. Böyle bir ortamda hangimiz yatırım yapabilirdik ya da daha fazla istihdam saÄŸlayabilirdik. Daha fazla yatırım ve istihdam istenen iÅŸ dünyası böyle bir ortamın içinde bulunmak istemezdi. Ä°ÅŸ dünyası olarak huzur, güven ve istikrar olmadan çalışamayız." 

Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi halk oylamasının Türkiye'nin ihtiyacı olduÄŸunu belirten Olpak, "GeçmiÅŸte hükümet doların 1,5 yıl boyunca kaç lira olacağını ilan etmiÅŸti. Hepimiz buna inandık ve yatırım planlarımızı ona göre yaptık. Ancak anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla dolar tavan yaptı. Bu ülkenin iÅŸ adamı olarak böyle bir tabloyu bir daha yaÅŸamak istemiyorum. Sizin de böyle bir tabloyu yaÅŸamak istemediÄŸinizi düÅŸünüyorum. 8 Haziran sabahını hayal edin, iÅŸletmenize hangi hesapları yaparak gidiyordunuz. Daha sonra ne olduÄŸunu kendinize sorun ve ona göre hareket edin." diye konuÅŸtu. 

- "Faiz artırımı, dolara çok deÄŸer katacak düzeyde olmayacaktır"

CumhurbaÅŸkanı BaÅŸdanışmanı Cemil Ertem ise 16 Nisan'ın,15 Temmuz'un dolaylı bir zaferi olduÄŸunu söyledi.

Ertem, Türkiye ile Avrupa BirliÄŸi iliÅŸkileri konusunda, "Herkes merak ediyor Türkiye'nin Avrupa BirliÄŸi iliÅŸkileri duracak mı diye. 'Ä°ngiltere gibi mi olacak' diyorlar. Bu Türkiye'ye baÄŸlı olan bir ÅŸey deÄŸil, doÄŸrudan Avrupa BirliÄŸine baÄŸlıdır. Avrupa haçlı ve faÅŸist zihniyetine boyun eÄŸerse ve kendi deÄŸerlerini hatırlamazsa tabii ki Avrupa BirliÄŸi iliÅŸkilerinin müzakereler düzeyinde devam etmesi çok zor." deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

FED'in gelecek dönemde artıracağı faizlerin merak edildiÄŸini dile getiren Ertem, "FED'in önümüzdeki dönemde artıracağı faizler, geliÅŸmekte olan ülkeleri, Türkiye gibi yükselen ekonomileri rahatsız edecek ya da dolara çok deÄŸer katacak düzeyde olmayacaktır." ifadelerini kullandı.

Ertem, Kredi Garanti Fonu'nun devreye girmesi ve Varlık Fonu'nun kurulmasının Türkiye için devrim niteliÄŸinde kararlar olduÄŸunu söyledi. 

GeçmiÅŸte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yürüttüÄŸü para politikasının ülke kaynaklarını dışarıya aktaran ve toplumu yoksullaÅŸtıran bir durumda olduÄŸunu dile getiren Ertem, geçmiÅŸte Türkiye'nin maliye politikalarını da IMF'nin yaptığını kaydetti.

Ertem, referandumdan sonra vergi sisteminin daha adil ve yoksulluÄŸu azaltıcı ÅŸekilde düzenlendiÄŸi yeni bir döneme gireceklerini bildirdi.