HUZURLU AÄ°LE PROFÄ°LÄ°

AÄ°LEDE HUZUR VE MUTLULUÄžUN YOLLARI

 Ailenin toplumun temeli olduÄŸunu ifade eden Ä°l Müftü Yardımcısı Saliha Bilgiç, mutlu ve huzurlu ailelerden oluÅŸan toplumun da mutlu ve huzurlu olacağını kaydetti. Ailenin mutluluÄŸunu bozacak, birçok ÅŸey olduÄŸu gibi, mutluluÄŸunu saÄŸlayacak, güzel ÅŸeylerinde var olduÄŸunu dile getiren Bilgiç, “Yeter ki eÅŸler bunun bilincinde olsunlar ve aile mutluluÄŸunu bozacak kötü tutum ve davranışlardan sakınsınlar, kendilerini mutlu edecek güzel tutum ve davranışlara yönelsinler. Biz burada aileyi mutlu kılacak bazı esaslara dikkati çekmek istiyoruz” dedi. Aile hayatında lüks ve özentiden kaçınılması gerektiÄŸine vurgu yapan Müftü Yardımcısı Bilgiç, “Ailenin mutluluÄŸunu saÄŸlayacak en önemli hususlardan biri ailenin, ayağını yorganına göre uzatması, lüks, israf ve özentiden kaçınmasıdır. Her ailenin hayat standardı, gelir düzeyi aynı deÄŸildir. Aileler kendi hallerine, ekonomik güçlerine ve gelir düzeylerine göre uygun yaÅŸamaya alışmasını bilmelidirler” diye konuÅŸtu. 

YAÅžANANLARA ÅžÜKÜR EDÄ°LMELÄ°

Aile içerisinde yaÅŸadığı duruma ÅŸükür edilmesi konusunun önemli olduÄŸunu söyleyen Bilgiç, “Bulduklarıyla iktifa etmeyip hep gözleri yukarıda olan aileler, bilmeliler ki, durumları kendi durumlarından daha kötü olan nice aileler vardır. Ä°nsanlar dünyalık bakımından kendilerinden daha üstün, daha varlıklı olanlara deÄŸil, kendilerinden daha kötü durumda olanlara bakmalılar. Böyle yaparlarsa hallerine ÅŸükrederler, huzurlu olurlar. Kendilerinden daha yukarıda olanlara bakarlarsa rahatları, huzurları kaçar, kendi hallerine ÅŸükretmezler. Ä°badet ve amel yönünden ise kendilerinden daha üstün olanlara, daha çok ibadet ve taat yapanlara bakmalılar. Böyle yaparlarsa, kendi ibadet ve taatlarıyla yetinmeyip daha çok ibadet ve taatta bulunmak isterler. Dinimizde matlup olan da budur, huzur için gerekli olan da budur. EÅŸler arasında önemli olan yaÅŸanan olumsuz olayların unutulup daima iyilikler hatırlanılmalıdır” dedi.

‘EÅžLER BÄ°RBÄ°RÄ°NÄ° Ä°YÄ°LÄ°ÄžE TEÅžVÄ°K ETMELÄ°’

EÅŸlerin kendi arasında her zaman iyilikleri birbirlerine tavsiye etmesini tavsiye eden Bilgiç, “Kocalarının iyiliklerine karşı nankörlük eden kadınlar olduÄŸu gibi, hanımlarının iyiliklerine karşı nankörlük eden nice erkekler vardır. Öyleyse eÅŸler birbirine karşı nankör olmamalılar. ‘Ben senin ne iyiliÄŸini gördüm? Bunca yıl kahrını çektim bana ne yaptın?’ gibi nankör sözler kadın olsun, erkek olsun eÅŸlerden hiç birine yakışmaz. Ayrıca eÅŸler birbirini ibadete ve hayra teÅŸvik etmelidir. Ä°badet ve hayır iÅŸlerini eÅŸlerin birlikte yapmaları aile içerisinde mutluluÄŸu artırır. Bunun için eÅŸlerden her birinin, ibadet ve taatını önce kendisinin yapması, sonra da buna eÅŸini teÅŸvik etmesi güzel olur” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Aile içerisinde sevgi ve saygı ile karşılıklı rıza göstermenin altını çizen Bilgiç, eÅŸlerin birbirine karşı ÅŸefkatli ve merhametli olması gerektiÄŸini belirtti. EÅŸlerin birbirini sevmesinin ve saygılı olmasının aile içerisinde huzur için vazgeçilmez ÅŸartlar olduÄŸunu aktaran Bilgiç, sevginin ailenin huzur ve saadeti için son derece önemli olduÄŸunu vurguladı. Çocukların yetiÅŸmesi için de sevgi ortamının önemine dikkat çeken Bilgiç, peygamberimiz Hz. Muhammed’den örnekler vererek, “Sevgi ve saygı esasına dayanmayan aile müessesesi varlığını sürdüremez. Peygamber Efendimiz eÅŸlerini çok severdi ve bu sevgisini açıkça belirtirdi. EÅŸleri de peygamber efendimizi çok severdi. Onun için nikâh esnasında ÅŸu duanın yapılması adet olmuÅŸtur: "Allah'ım bu evlilik akdini hayırlı ve mübarek eyle. Yeni evlenen bu eÅŸler arasında ülfet/iyi geçim, sevgi ve sebat kıl. Aralarında nefret ve ayrılık kılma. Allah'ım, Hz. Âdem ile Hz. Havva, Peygamber Efendimiz ile Hz. Hatice validemiz, Hz. Ali ile Hz. Fatıma validemiz arasında kıldığın ülfet ve sevgiyi bu çiftler arasında da kıl.’ dedi.

AÄ°LE SORUNLARINDA Ä°LETİŞİM KOPUKLUÄžU VE ELEÅžTÄ°RÄ° KATILIÄžI   

Ailevi sorunların birçoÄŸunun temelinde iletiÅŸim kopukluÄŸu ve eleÅŸtiri katılığının olduÄŸunu savunan Bilgiç, ebeveynlerin birbirlerine ve diÄŸer aile bireylerine duygu ve düÅŸüncelerini uygun ve olgun biçimde ifade etmeleri gerektiÄŸini açıkladı. ‘Kolaylıkla halledilecek problemlerin çözümü; sert ve ters tepkiler, kırıcı ve kışkırtıcı tenkitler yüzünden daha da zorlaÅŸmaktadır’ diye konuÅŸan Bilgiç, insan olarak herkesin hatalarının olacağını ve bu durumun doÄŸal olduÄŸunu söyledi. Bilgiç, “Çünkü her insan, fıtratı ve tabiatı gereÄŸi iyi ve kötü, Rahmani ve Åžeytani dürtülerin etkisi altındadır. Bizden beklenen hiç hata yapmamak deÄŸil, hatalarının farkına varıp düzeltmeye çalışmak, piÅŸmanlık gösterme ve özür dileme olgunluÄŸuna ulaÅŸmaktır. EÅŸlerimiz, çocuklarımız, komÅŸularımız, arkadaÅŸlarımız ve akrabalarımızla iliÅŸkilerimiz de ve özellikle iletiÅŸim sürecinde ki yanlış sözler ve tavırlar, yararsız ve haksız çıkışlar, sonunda evlilik baÄŸlarını kopartma ve samimi dostlukları yıkma noktasına taşımaktadır. Bu nedenle, aslında aynı anlama gelen ve aynı mesajı içeren sözcüklerin kabasını deÄŸil yumuÅŸağını; sert ve sivrisini deÄŸil sevimlisini; kızdırıcı ve kışkırtıcı olanını deÄŸil okÅŸayıcı ve yatıştırıcı olanını kullanma alışkanlığı kazanmamız lazımdır” dedi. Söylenecek olumsuz sözlerin sadece eÅŸler arasında kalmadığını çocuklara mutlaka yansıdığını aktaran Bilgiç, çocukların karakterlerinin aile yuvasında ÅŸekillendiÄŸini hatırlattı.

‘AMAÇ UYUMLU YAÅžAMA OLMALI’

Aile bireylerini sürekli haklı çıkma deÄŸil, uyumlu yaÅŸamayı amaç edinmeleri gerektiÄŸini söyleyen Bilgiç, “ ‘Bir daha dünyaya gelirsem ÅŸöyle bir eÅŸ seçerdim’ yerine “On kere dünyaya gelsem yine seninle evlenirdim. Çünkü Rabbimin takdirinden daha iyisini bilemezdim” ÅŸuuruna ve olgunluÄŸuna ulaÅŸanlar, daha dünyada iken bir nevi cennet huzurunu tadacaktır. Zaten inancımıza göre eÅŸlerimiz, sadece dünyada hayat arkadaÅŸlarımız deÄŸil, sonsuzluk diyarında da saadet yoldaÅŸlarımızdır. “SevdiÄŸiniz kimseleri onları sevdiÄŸinizi ve beÄŸenip takdir ettiÄŸiniz yönlerini sıkça belirtiniz” ÅŸeklinde ki hadisi ÅŸeriflerimiz vardır. Hem eÅŸlerimize, hem çocuklarımıza, hem de arkadaÅŸlarımıza onları sevdiÄŸimizi, güzel huylarını ve yararlı yanlarını tebrik ve teÅŸekkür ettiÄŸimizi söylemekten kaçınmak, cimriliÄŸin en yaygın olanıdır. Oysa marifet, iltifata tabidir” ifadelerini kullandı.  Evlilikte veya herhangi bir iliÅŸkide, iletiÅŸimin niçin ve nasıl kurulduÄŸunun oldukça önemli olduÄŸunu ifade eden Bilgiç, evlendikten sonra eÅŸlerin veya kurulan dostlukların, en çok çıkmaza düÅŸtükleri konuların başında ise, eÅŸlerini veya kardeÅŸlerini dinleme, deÄŸer verme ve incitmeden yönlendirme yerine; onları kendi kafamıza göre deÄŸiÅŸtirip yeniden ÅŸekillendirmeye giriÅŸmek olduÄŸunu söyledi. Bu durumun hem fıtrata hem de karşıdaki insanın kiÅŸilik ve karakterine hakaret olduÄŸunu aktaran Bilgiç, “Elbette hem dinen, hem vicdanen hem de ahlaken yanlış ve yararsız yönlerimiz ikaz edilmeli en münasip sözler ve en müsait yöntemlerle düzeltilmelidir” dedi.

‘ÇOCUK YETÄ°ÅžTÄ°RME KONUSUNDA PEYGAMBERÄ°MÄ°Z ÖRNEK ALINMALIDIR’

Çocuk yetiÅŸtirme konusunda Hz. Muhammed(sav) örnek alınması gerektiÄŸine vurgu yapan Bilgiç, çocukların oyun oynayarak geliÅŸtiÄŸini ve anne-babanın da bu oyunları bozucu deÄŸil, güzel oyunlara teÅŸvik edici bir eÄŸitim modeli geliÅŸtirmesi gerektiÄŸini belirtti. Bilgiç, “Nitekim Sevgili Peygamberimiz de böyle yapmıştır. Kız çocukların bebeklerle oynamasına müsaade etmiÅŸ, erkek çocukların ise atıcılık, binicilik ve yüzme gibi alanlarda oyunlar oynamalarına ve kendilerini geliÅŸtirmelerine izin vermiÅŸtir. Ä°nsan terbiyesi çocuk yaÅŸta baÅŸlamaktadır. Nitekim “AÄŸaç yaÅŸken eÄŸilir” atasözümüz bu hususu ne güzel dile getirmiÅŸtir. Bireyin hayat boyu sergileyeceÄŸi davranış modellerinin çoÄŸu çocuklukta öÄŸrenilmekte ve ahlaki bir yaÅŸantı haline getirilmektedir. Bu sebeple ilim, iman, irfan ve ahlaki konularda güzel davranış ÅŸekillerini çocuklarımıza aktarmamız gerekmektedir” diye konuÅŸtu. Ä°man konusunda ilk bilinmesi gerekenin Allah olduÄŸunu hatırlatan Bilgiç, “Ä°man konusunda bilinmesi gereken ilk husus her insanın Allah’ı bilmeye meyyal yaratıldığıdır. Anne-baba çocuklarının Allah inancını oluÅŸturmada kendilerine düÅŸen vazifelerini yerine getirmelidir. Sevgili Peygamberimizde bir hadislerinde anne-babanın, çocuÄŸun iman noktasındaki etkisinin ne kadar büyük olduÄŸunu ÅŸöyle vurgulamaktadır. ‘Hiç bir doÄŸan çocuk yoktur ki, fıtrat üzere doÄŸmuÅŸ olmasın. Sonra onu annesi, babası YahudileÅŸtirir; HıristiyanlaÅŸtırır ve MecusileÅŸtirirler.’ Ä°nsanoÄŸlu doÄŸuÅŸta Allah’ın isteklerini yerine getirmeye meyilli yaratıldığı halde ana-babanın sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmemeleri neticesinde bu husus yaÅŸ ilerledikçe zayıflama göstermektedir” dedi. Ä°badet konusunun iman konusuyla paralellik gösterdiÄŸini kaydeden Bilgiç, “Ä°badetler konusunda da durum Ä°man noktasıyla aynı paraleldedir. Ä°mani konular gibi ibadet konuları da bu yaÅŸta çocuklara alıştırılmalıdır. Sevgili Peygamberimiz çocukların yedi yaşına geldikleri zaman namaz ibadetine alıştırmaları gerektiÄŸini bizlere ÅŸöyle bildirmektedir: ‘Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız yataklarını da ayırınız.’ Ä°badetler kulun Allah’a yakınlığının ifadesidir ve çocuklarımızı ibadetlere alıştırmamızın en kolay yolu ise onlara örnek olmakla mümkündür. Onların yanında namaz kılmalı, onların yanında Kur’an okumalı, oruç olduÄŸumuzu onlara hissettirmeliyiz” diye konuÅŸtu.

ÖNCELÄ°K KENDÄ° DAVRANIÅžLARIMIZDA

Ahlaki konularda çocukların huylarının ÅŸekillenmesinin çocukluk dönemlerine ait olduÄŸunu ve özellikle ahlaki davranışlarda çocukluk çağındaki öÄŸrenmelerin etkilerinin çok büyük olduÄŸunu dile getiren Bilgiç,  ‘Yedisinde ne ise yetmiÅŸinde de odur’ sözünü hatırlattı. ÇocuÄŸun ahlaki davranışlarının kötü olmamasını isteyenlerin ilk önce kendi davranışlarına özen göstermesi gerektiÄŸini aktaran Bilgiç, güzel davranış modellerinin hayata aktarılması ve çocuklara örnek olunması gerektiÄŸini söyledi. Herkesin yetiÅŸtirdiÄŸi çocuk konusunda sorumlu olduÄŸunu belirten Bilgiç, sorumluluÄŸun kendinden kaçmakla yerine getirilemeyeceÄŸini ifade etti. Her durumda çocukların ruh ve beden özelliklerinin göz önüne alınması gerektiÄŸini kaydeden Bilgiç, anne-babaların ayrım yapmadan sevgi, ÅŸefkat, anlayış ve sabırla çocuklarını yetiÅŸtirmeye özen göstermesi gerektiÄŸini söyleyerek sözlerini sonlandırdı.                          (Mustafa KARAKAYA)